Bu yazı Fehmi Koru’nun 26.02.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/kadinlar-her-zaman-onurludur/
Şeriatta özellikle tarikatta hep yapılan iyilikler anlatılır. İyi insanların hikâyeleri dile getirilir. Kötülüklerin anlatılması şeriatta yasaklanmıştır. Ancak yargı mercilerine anlatabilirsin. Yargı da bunu karara bağlamadan açıklayamaz. Kararda işlenmiş olan suç değil, hüküm ifade edilir. “Falana şu suçu işlediği için, şu ceza verildi.” denir. Suçun işlenme şekilleri anlatılmaz. İspat edilmemiş, hakemlerce karara bağlanmamış bir fiili ifşa etmek suçtur, anlatmak suçtur. Cezası, suç cezasının %80’idir.
Sermaye kişilerin zayıf noktalarını yakalar ve suç işletir. Bu suçları işleyenleri makam sahibi yapar. Zengin eder, yetkili kılar. Ondan sonra dosyayı bekletir, gerektiği zaman ortaya çıkarır. Büyüttüğü kimseleri gerek gördüğü zaman perişan eder. Bütün cezalarda müruru zaman vardır. Adam öldürürsen belli bir zamana kadar yargıya düşmemişsen artık muhakeme edilmez ve cezalandırılmazsın. Zina benzeri suçlar eğer yaygınlaşmışsa yani meslek haline getirilip sosyal düzeni bozacak seviyeye ulaşmamışsa ne topluluğa ne de faillere büyük zararı vardır. Bu sebeple suçlar aleniyet halini almaz, topluluğu, aileyi bozacak seviyede olmazsa şeriat bunu takip etmez.
Bundan dolayıdır ki şeriat düzeninde suçların sabit olması için kesin delillere ihtiyaç vardır. İşlenmiş birçok suç yargı tarafından tespit edilemediği için, onlara ceza verilmez. Çünkü suçlar artık ictimai meşruiyet içinde işlenmemiştir. Suçların kesin olarak sabit olması halinde de caydırıcı olması için çok ağır cezalar verilir. Kol kesme, recm etme, hadım yapma gibi korkunç cezalar uygulanır. İdamlar yapılır.
Belli bir zaman önce işlenmiş suçları dile getirmek ve o suçları kullanarak Sermaye’nin istediği kimseleri rezil etmek, şeriata göre meşru değildir. Adil Düzen iktidar olursa bunu yapanları adil yargı sistemi içinde yargılayacaktır.