Kapitalizm ve Erbakan metodu ile TEDAVİ-22
Bu yazılar Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCAMIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini hatırlatma yazılarıdır…
21 yazıdır yazmakta olduğumuz “Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır… ŞUBAT ayında Erbakan Hocamızı anmaya ve anlamaya iyice odaklanalım… Erbakan metodu ile TEŞHİS ve TEDAVİYE devam…
Günlerdir kan emici sömüren kapitalizmden söz ediyor, Erbakan metodu ile teşhis ve tedavi reçetelerimizi de yazıyorduk ki; Emin Saraç Hocamızın vefat haberi ile sarsıldık…
Evet… Erbakan Hocamızın en yakın dostlarından olan Muhammed Emin Saraç Hocamızın vefatı sebebiyle “Âlim, âlem, ölüm ve M. Emin Saraç Hocamız” başlıklı yazılarımızı yazma durumunda kaldık, bu vesileyle Erbakan Hocamızı farklı şekilde andık...
Nerede kalmıştık?
“İlİm ve eğİtİm konusu öylesine önemli ki; kaldığımız yerden devam edelim” demiştik: Devam edelim... (Bir tavsiye: Bu yazı önceki yazı ile birlikte dikkatle okunmalı…)
Evet… Erbakan Hocamızın en yakın dostlarından olan Muhammed Emin Saraç Hocamızın vefatı sebebiyle “Âlim, âlem, ölüm ve M. Emin Saraç Hocamız” başlıklı yazılarımızı yazma durumunda kaldık ve bu vesileyle Erbakan Hocamızı farklı şekilde andık.
Dİploma dönemİ: Bugün okullar ve üniversiteler öğrencilere diploma veriyorlar. Sermaye bu diplomalara dayanarak işyerlerinde kendilerine iş vermektedir. Devletler de bu diplomalara dayanarak kamuda vatandaşlarına görev vermektedir. Resmi okullar vardır, diplomaları onlar vermektedir. Okuttukları öğrencilere diploma veriyorlar, onlar da hayatta o diplomalarla iş buluyorlar. Bugünkü sistemde diploma verenlerin bir sorumluluğu yoktur. Devletin ve Sermaye’nin görevlisi olan öğretmenler devlet ve Sermaye’nin istediklerini öğretiyor ve ona göre eğitiyorlar. Diploma verenlerle diploma alanların ilişkileri diplomalarını aldıktan sonra bitiyor! Eğitim de sadece belli yaşlara kadar yapılmakta.
Bu eğitim sisteminin ömrü dolmuştur. Okullar konulara göre farklılaşmış bilgiler birbirinden kopmuştur. Doktor hukuku, hukukçu mühendisliği, hatta elektrik mühendisi kimyayı bilmez hale gelmiştir. Parça parça bilgilerde derinlemesine araştırmalar ve gelişmeler devam etmektedir. Ancak bir bütünlük içinde uygarlaşma konusunda insanlık çıkmazdadır.
Beşikten mezara kadar eğitimi ve öğrenimi emreden şeriatın insanlığa getirdiği iki yenilik vardır. Bunlardan biri ilim ile eğitimin farklı olmasıdır. İnsanlar ilmi öğrenmek için üniversitelere gidecekler ama aynı yaşlarda örnek olarak öğleden sonra meslek okullarına devam edecekler. Kimileri teoride ileri gidecek ama mesleği de olacak. Kimileri meslekte ileri gidecek ama teorisi de olacak. Bugün üniversiteler sadece birer meslek okulları haline gelmiştir. Oysa üniversite ve liseler öğrenim merkezleri, meslek okulları ise eğitim merkezleri olmalıdır.
Yapılan hata öğretmenlerle imtihan edenlerin aynı kimseler olmasıdır. Sermaye ve devletler, eğitim ve öğrenimi kendi isteklerine göre yaptırabilmek için öğretmenleri ve eğiticileri diploma veren kimseler halinde tutup öğrenimi ve eğitimi kontrol altında tutmaktalar.
Adil Düzen eğitim sisteminde ise eğitimciler ve öğretmenler ortaklık kurup çalışarak okuyor ve okutuyorlar. Diplomayı ise “kamu adına oluşmuş dayanışma ortaklıkları” veriyor ve en önemli fark verdikleri diplomanın “teminatlı” olmasıdır. Mesleki hatalarından dolayı onları sigortalıyorlar. Dayanışma ortaklıkları arasında yarışmalar vardır. Her dayanışmaya mensup oldukları kimseler sayısınca diploma verme hakkı tanınmaktadır. Böylece başarılı olamayanlar elenmektedir. Yüz yüze veya uzaktan eğitim sistemini her dayanışma ortaklığı yani her üniversite kendisi belirler. Bir bakanın keyfine göre her ay değişen sistemler şeriatta yoktur.
Adil Düzene göre İnsanlık Anayasası’nda bütün bunlar düzenlenmiştir.
Ve’s-selam/barış…
Evet, savaş ve sömürü değil, silm/selam/barış…