Bu yazı Fehmi Koru’nun 14.02.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/ulkemizde-siyaseti-hakkiyla-kim-yapiyor/
Erdoğan, öncelikle samimi bir Müslümandır. İnandıklarını taviz vermeden açıklamaktan çekinmez. Yanlış olduğunu gördüğünde ise değişen görüşlerini açıklamaktan çekinmez. Çelişkili ifadeleri vardır ama bu onun samimiyetini gösterir. Erdoğan’ın başka bir özelliği ise karşısındaki insanların samimi olduğunu kabul etmesi ve herkese karşı ona göre davranmasıdır. Karşıdakiler genellikle ona politik davranırlar ve zarar vereceklerini zannederler. Sonunda samimiyeti onu korur ve başarıya götürür.
Erbakan, kendi bilgilerine fazlasıyla güvenir ve herkesin kendi emrinde çalışmasını isterdi. Çalışmayanları da dışlamazdı. Bilgisi fazla olduğundan kim ne söylerse söylesin hemen anlar ve o doğru söylüyorsa kabullenirdi. Erdoğan’ın bilgi seviyesi ve karar verme yeteneği Erbakan kadar olmadığı için çevresine kulak verir ve onları yetkili kılar. Erbakan gibi onların işlerine karışmaz. Onlar görevlerini kendi içtihatlarıyla yaparlar.
Milli Görüş’ün yetiştirdiği ilim adamları ve iş adamları Erbakan’ın yanında başarılı iş yapamıyorlardı. Erbakan’ın talimatları ve görevlendirdikleri kimseleri yetkisiz hale getirmesi nedeniyle başarıya ulaşamamışlardır. Bunlar AK Parti’ye transfer olunca başarılı çalışmalar yaptılar. Belediye Başkanı iken de onun yanında çalışanlar partide daha çok başarılı olmuşlardır.
İstanbul Türkiye nüfusunun 5’te 1’ini barındırır. Yani neredeyse herkesin amca çocuklarından biri İstanbul’dadır. İstanbul’daki her olay aniden bütün Türkiye’de duyulur hatta hissedilir. Yani karar oralarda da etkili olur. Erdoğan’ın İstanbul’daki başarısı Türkiye’deki başarısı olmuştur. Erdoğan’ın İstanbul’daki yakın arkadaşları Akevler ortaklarıdır. Uygulamada ortakları serbest bıraktığı için Akevler’in görüşleri İstanbul’da etkili olmuştur.
“Milli Görüş gömleğini çıkardım, Adil Düzenci değilim.” demişse de bunlar sadece ismi reddetmeden ibarettir. Kendi çalışmalarında herkesle samimi bir şekilde anlaşmalar yapmıştır. Erbakan’ın ve Akevler’in ortaya koyduğu şeriat düzenini önlemek için iç ve dış muhalifler bir
taraftan Erdoğan’ı destekler iken diğer taraftan cemaate her türlü desteği vermişlerdir. Bunları
önce anlaştırmış, sonra da geri dönülmez bir şekilde birbirlerine düşürmüştür.
Bütün bunların birikimiyle Recep Tayyip Erdoğan 20 senedir sağ siyasette başta rol oynamaktadır. Bu rol oynama zamanla gelişmiş ve Milli Görüşçülerle Gülenciler küçülmüşler ama yok olmamışlardır. Bugün AK Parti siyasetini götürmektedir. Sağcı ve solcular Sermaye’nin yaygarasıyla şeriat karşıtı olmuşlardır. AK Parti ise uygulamalarında Adil Düzen’e yakın bulunmaktadır. Bugün Akevler’den uzak duran AK Parti’de hala Akevler’de yetişen yetkililer görev yapmaktadır. Akevler’e karşı ama Akevler’in Adil Düzeni’ne karşı değiller.
Türk Ordusu 28 Şubat’tan sonra yapmış olduğu hatayı anlamış, Adil Düzen’in yanında yer almış ve birinci kadroyu iktidar edemedikleri için ikinci kadroyu, AK Parti’yi iktidar etmişlerdir. AK Parti iç ve dış siyasette ordu desteğini almıştır. Ordunun bu desteği sayesinde
AK Parti Recep Tayyip Erdoğan iyi siyaset yapmaktadır.
Ordu bazen hatalar da yapar. Bugün de bazı hatalarını sürdürür. Cemaatin olayların dışında
kalanlarını aynı kefeye koymak bunlardan biridir. Diğer taraftan Kürt sorununun çözümüne
inananlar ile inanmayanları da ayırmak gerekir. Bu iki grup arasında ciddi çatışma vardır. Biz
eğer siyaset yoluyla Kürtlerin sorununu çözme çabalarına mâni olursak silah yoluyla çözmek
isteyenlerin cephesini güçlendirmiş oluruz.
AK Parti bu iki konuda hata yapmaktadır. Bahçeli bu iki konuda AK Parti’yi yanlış yola
götürmektedir. Ben Bahçeli’nin de ordunun da AK Parti’nin de samimiyetlerine inanıyorum.
Onun için bu yazımı yazıyorum milletimin ve devletimin selameti için yazıyorum. İnşallah
duyarlar ve gereğini yaparlar.