Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ-19
Bu yazılar Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCAMIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini hatırlatma yazılarıdır…
18 yazıdır yazmakta olduğumuz “Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır…
ŞUBAT ayında Erbakan Hocamızı anmaya ve anlamaya iyice odaklanalım…
Erbakan metodu ile TEŞHİS ve TEDAVİYE devam…
***
Büyük âlim İbni Haldun’un “Mukaddeme” adlı eserinde hatırlattıkları, onun devletlerin ömürleri ve ilk olarak gelecekle ilgili kurallardan söz ediyor, örnekleri de günümüzdeki devletler, onların sistemleri ve sömüren Sermaye’den söz ediyorduk.
ABD ve eski Sovyet (SSCB) sistemlerinin kapitalizmden sosyalizme ve/ya sosyalizmden kapitalizme dönüşmelerini ve gerekçelerini de anlattık. ABD son dört yılda benzersiz bir başkan olan Trump döneminden sonra şimdi Başkan Biden dönemine geçti.
Geçmesine geçti sömüren kapitalizm yani Sermaye her iki dönemde de hükümran!
ABD sistemi üzerinden durumu açıklığa kavuşturalım. ABD’de hala iki parti mevcuttur, firmalar henüz resmen tekleşmemiştir. Resmen tek parti ilan edilseydi, o takdirde aynen Çin’deki gibi sosyalizm resmen gerçekleşmiş olurdu. Trump kazansaydı bu olabilirdi. Şimdiki durumda ise henüz Biden de Trump da galip gelmiş değildir. Bu aşamada ABD’nin sosyalist bir ülke olması tahmini henüz tam olarak gerçekleşme durumunda değildir.
Bu vesileyle bir konuya daha açıklık kazandıralım. Parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasında kapitalizm ve sosyalizm açısından bir fark yoktur. Bize göre ABD’ye parlamenter sistem gelmeyecektir. Türkiye’de de parlamenter sisteme dönülmeyecektir.
İnsanlık tarihinde her iki sistem de vardır.
Talut ve Calut hikâyesinde başkanlık sistemi vardır.
Davut ve Süleyman sisteminde ise başbakanlık sistem vardır.
Her iki sistem de tarihte uygulanmıştır ve insanlık bu tecrübeleri yaşamıştır. Önemli olan her iki sistemde de şeriata yani hukuka ve sözleşmelere tam uyulmasıdır. Gelecekte şeriat yani hukuk sistemi gelecek ve bu kargaşalar sona erecektir. Hukuk yani şeriat sisteminde başkanlık sistemi de başbakanlık sistemi de yer alacak mıdır; ülkeler kendileri karar verecektir.
Bu açıklamalardan sonra günümüzdeki duruma ve uygulamalara gelelim.
ABD’nin süper güç olarak varlığını sürdürebilmesi için sosyalist bir ülke ve yönetim olması zorunludur. Çin de varlığını sürdürebilmek için kapitalist bir ülke olmak zorundadır. Şimdilik zaten her iki taraf da fiilen sosyalist ve kapitalisttir, ancak henüz resmi adları değişmemiştir. Ömürleri buna yetecek midir; şimdilik bu da tam olarak bilinmiyor...
***
Türkiye’ye geçelim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan beri hiçbir zaman ne kapitalist ne de sosyalist oldu. Kayıt dışı ekonomisiyle liberal bir ülke olmayı sürdürmektedir. Bu durumu daha ne kadar sürdüreceğini zaman gösterecektir.
Ortaklık düzenİ tekelleşmesi önlenmiş bir liberal düzendir.
Bizim görüşümüze göre Türkiye düzen olarak bu sisteme yönelmelidir.
İslam dünyasında kapitalizmin ve sosyalizmin gelememiş olması, şeriatta faizin yasaklanması ve sermaye vergisinin uygulanması sebebiyledir. Marks bile “İslamiyet’in uzun dönem dayanmasının sırrı verginin mallardan alınmasıdır” diyor. Bunun anlamı gelir vergisi sisteminin değil de sermaye vergisi sisteminin uygulanmış olmasıdır.
Genel TEDAVİ reçetemİzİ hatırlaYALIM: “Tek çözüm Adİl Düzen, Adİl Ekonomİk Düzen, Adİl Dünya Düzenİ, Adİl Düzen İnsanlık Anayasası…” Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN