Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ-13
Bu yazılar Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCAMIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini hatırlatma yazılarıdır…
12 yazıdır yazmakta olduğum “Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır… ŞUBAT ayında Erbakan Hocamızı anmaya ve anlamaya iyice odaklanalım… Erbakan metodu ile TEŞHİS ve TEDAVİYE devam…
Önceki yazımızın sonunda ne demiştik?
YIKICILAR DEĞİL YAPICILAR GALİP GELECEK
İnsanlık tarihi boyunca yıkanlar değil yapanlar her zaman galip gelmişlerdir.
Kapitalizmin yani çağımızdaki sömürü sisteminin temsilcisi Derin Küresel Sermaye’nin işine geldi, korona-virüsü ve aslında karşılığı olmayan faizli dolar kullandı, fabrikaları kapattı ama böyle bir dünya yaşamaz, böyle bir düzen, böyle bir sistem ya-şa-maz...
Neden? Dünya hayatı yapıcılar ile yıkıcıların çatışması üzerine dayanan bir mücadele hayatıdır. Bunlar çatışacak, yapıcılarla yıkıcılar boğuşacak ama sonunda daima yapıcılar galip gelecek. Bunun aksinin olması yani yıkıcıların gelip gelmesi demek yeryüzünde kıyametin olması demektir. Oysa kâinat ve dünya nizamının henüz başlangıç yıllarındayız. Şimdilik kıyamet alametleri görülmemektedir. Dolayısıyla çağımıza gelinceye kadar insanlık tarihinde de açıkça görüldüğü ve bilindiği üzere bu son çatışmada da yapıcılar galip gelecektir.
Derin Sömürü Sermayesi bu bakımdan da yanlış yol seçmiştir.
Geçen yüzyılın başında ve ortasında krİzlere sebebiyet veren vahşi ve sömürücü kapitalizm sistemi, insanlığa birinci ve ikinci DÜNYA SAVAŞLARINI yaşattı ve bu savaşlar sonunda kurduğu “dehşet dengeleri” ile sömürü sistemini sürdürdü…
Bu yüzyılın başından beri, özellikle son bir yıldır da, KORONA-VİRÜS vesilesi ve/ya bahanesiyle, kendi oluşturduğu “faizli işçilik sistemi” sorunlarını insanlığa dayatmakta, bedellerini ödetmekte, böylece sömürüsünü sürdürmek istemekte… Bundan dolayı Doğu ile Batı dünyası arasında, Çin’den ABD’ye bütün dünyada çatışma var…
Aslında çatışma, krizler veya bizim ifademizle hayatın her alanında var olan sosyal tufan, vahşi sömürücü kapitalizm sisteminin sebebiyet verdiği sorunlardır…
Kapitalizmin “faİzlİ İşçİlİk sİstemİ” ömrünü tamamlamıştır…
Artık “kredİleşmelİ ortaklık sİstemİ” zamanı gelmiştir…
“İnsanlığın tek çare ve çözümü budur” dedi…
Kim dedi?
Prof. Dr. Necmettin Erbakan dedi; her vesileyle dedi, binlerce defa dedi, özellikle 54. T. C. Hükümet Başbakanı olarak da, kendi ifadesiyle dediklerinin uygulamasını ‘kokusu mesabesinde’ uyguladı yani örnek olarak gösterdi…
Bunların ne olduğunu yani Necmettin Erbakan’ın söylediklerini, anlattıklarını, yazdıklarını ve 54. Hükümet uygulamalarıNI bütün Türkiye ile birlikte bütün dünya biliyor ve şimdi devamının yapılmasını bekliyor…
SONUÇ olarak olması gereken nedir?
Çağımızda insanlığın muhtaç olduğu düzeni/sistemi bu alanda çaba gösterip çalışan ekoller oluşturur. Ortalama on adet kadar başarılı ve insanlık tarafından benimsenen ekol kendi oluşturdukları sistem/düzen/hukuk kuralları içinde yaşar ve örnek uygulamalar yaparlar. Aralarında müspet yönde örnek olma yarışı olur. Bütün ekollerin birleştiği hususlar insanlık icması yani konsensüsü/uzlaşması olabilir...
Evet, TEDAVİ ya da Erbakan Hocamızın hep hatırlattığı üzere TEK ÇARE VE ÇÖZÜM de belli; tekrar hatırlatalım: Adİl Düzen, Adİl Ekonomİk Düzen, Adİl Dünya Düzenİ, Adİl Düzen İnsanlık Anayasası…
Ülkemizde ANAYASA gündemde; ANAYASA çalışmalarımızdan yararlanılmalı!