Bu yazı Fehmi Koru’nun 23.01.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/her-derde-deva-anahtar-sozcugu-acikliyorum/
Canlıların bir özelliği vardır. Kendi hayatlarını korurlar. Kendi hayatları kadar nesillerinin de hayatını korurlar. İnsanlar da canlıdır ve her canlı gibi herkes kendi hayatını korur. Neslinin de hayatını korur. İnsanlardan bunun dışında topluluk oluşturma özelliği vardır. Genetik olarak aynı soydan olmasalar bile, bir araya gelirler ve bir topluluk oluştururlar. O topluluk da canlıdır. Yani her topluluk canlı olduğu için, kendi varlığını korumaya çalışır ve topluluğun devam etmesi için çaba gösterir.
İşte bir canlı olan topluluğun kendi varlığını koruma içgüdüsüne ‘dava’ deniyor. Bu husus Peygamberler tarafından da kabul edilmiştir. Cihat en büyük ibadet sayılmıştır. Ancak Peygamberlerin kabul ettikleri dava, barış davasıdır. İnsanların barış içinde ve yarışma yaparak yaşamaları Peygamberlerin davasıdır. Savaş, sadece barışın korunması için meşrudur. Barış, hakemlerin kararlarına uymayla sağlanır. Savaş, hakem kararlarının yerine getirilmesi için meşrudur.
Kim olursa olsun hakemlerden oluşan bağımsız, yansız, saygın ve etkin bir yargının kararlarına uymuyorsa haklı değildir. Davası yoktur. O sadece kendi heva ve hevesini dava diye ortaya sürmektedir. Her barışçı olmayan topluluk davasını karşı tarafla çatışmakta görmektedir. Ancak hakemlik sistemini kabul eden topluluklar barışçıdır. Biz barışçı olmalıyız. Hakemlerden oluşan yargı bizi idama mahkûm edebilir. Kendi irademizle sandalyeye çıkıp, boynumuzu uzatmalıyız. Hakem kararlarına itirazsız uymalıyız.
İşte Peygamberler düzeninin, şeriat düzeninin diğer düzenlerden farkı budur. Bugün aslında bu şeriat düzeni herkes tarafından kabul edilmiş bulunmaktadır. Küçük bir fark var, yargı hakemlerden değil de hâkimlerden oluşmaktadır. Hâkimlerin bağımsızlığı değil de yargı bağımsızlığı esas alınmaktadır. Barışçı bir dünyanın oluşması için, çaba gösterilmekte ise de zor olmaktadır. Maaşlı bir hâkim güvencesi olmayan bir hâkim ne kadar tarafsız, yansız, etkin ve saygın olabilirse o kadar olmaktadır. Yine de büyük bir gelişme ve ilerleme vardır.
Akevler’in 50 senedir savunduğu hakemlik sistemidir. Türkiye Cumhuriyeti mevzuatının elverdiği nispette Akevler’de hakemlik sistemi uygulanmaktadır.
Hiçbir parti hakemlikten söz etmekte midir? Neden etmiyor? Çünkü hepsi Sermaye’ye bağlı, Sermaye de buna izin vermiyor.