Bu yazı Fehmi Koru’nun 11.01.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/whatsapp-tartismasi-beni-bylocka-surukledi-oradan-signale-ulastim/
Bugün basın ve yayında en büyük tehlike, atom bombası diye gösterilmektedir. Tüm dünyayı Nagazaki’ye dönüştürmemesi için uluslararası anlaşmalar yapılmaktadır. Bana göre atom bombasının öyle iddia edildiği gibi büyük bir gücü yoktur. Medyanın büyütmesinin sebebi Derin Sermaye’nin atom enerjisini elinde tutmasını amaçlamaktadır. Geleceğin en büyük tehlikesi elektrik enerjisiyle elektronik ağıdır.
Eskiden köy ve kent merkezleri suyun bulunduğu yerlerde kurulurdu. Bugün ise elektrik enerjisinin gittiği her yerde köy ve kent kurulabilmektedir. Elektrik suyu sağlamaktadır. Bunun dışında artık insanlar sudan daha çok elektrik ihtiyacı duyuyorlar. Elektriğin kesilmesi halinde işyerleri durduğu gibi, evlerde de yaşamak çok zor hale gelmiştir. Herkes yiyeceğini buzdolabında saklamaktadır. Katlı apartmanlarda asansör ile inilip çıkılmaktadır. Sular elektrikle çalışmaktadır. Elektrik kesilince üşümeye başlıyoruz. Elektrik kesilince internetimiz de kesiliyor.
Bugün elektrik enerjisi de tekellerin emrindedir ve istedikleri zaman dünyayı karanlığa boğabilirler ve insanlık havasız kalmış gibi sosyal tufanla karşı karşıya kalma durumuna gelebilir. Her gün bunun korkusu içindeyiz.
İkinci tehlike ise, insanlar 21. yüz yıla kadar bitkisel hayat yaşıyorlardı. Yani elektronik devreleri yoktu. 21. yüz yıla girildiğinde insanlar artık bitkisel değil, hayvani hayat yaşamaya başladılar. Ölüm artık kalbin durması değil, beynin durmasıyla gerçekleşmektedir. Gerek haberleşme, gerekse ulaşım, gerekse her türlü ödemeler hep elektronik devre üzerinde yapılmaktadır. Bunların hepsi Derin Sermaye’nin oluşturduğu elektronik firmaların elindedir. Derin Sermaye talimat verdiği takdirde hayat felce uğrar ve artık insanlık yaşayamaz hale gelir. En büyük tehlike elektronik tufandır. İnsanlar artık sularla boğulmamaktadır. Artık elektrik enerjisinin kesilmesine karşı gerekli tedbirleri alabilmektedir. Yerinden yönetimle bu sorunları geçici olarak çözebilecek haldedir.
Elektronik devreleri kullanmadan yaşama imkânı yok gibidir ve bu da Sermaye’nin iki dudağı arasındadır. Atom bombasından belki binlerce kez daha tehlikeli bir durum ortaya çıkmıştır. Akevler bunu semt kooperatifleri içinde semt muhasebesiyle çözmektedir. Semtlerde her insana bir defter verilmekte ve herkes borç ve alacağını o defterde yazmaktadır. Semt muhasebesinde o kayıtlar elektronik devreye girmektedir. Ancak her borç ve alacak, borçlunun ve alacaklının defterinde kayıt olmakta ve bu defterler, borçlu ve alacaklı olanların evlerinde bulunmaktadır. Makroda devreler felce uğrasa da her semt kendi muhasebesiyle ve kendi elektronik devreleriyle yaşamaya devam etmektedir.
Bu projeyi 50 senedir faaliyete geçiremedik. Bugün de üzüntüyle söyleyeyim ki hala geçirmiş değiliz. Ancak bundan başka bir çözüm olmadığı için bu sistemi faaliyete geçirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Gerek Koru gerek Diler bu konularda yazılar yazıyorlar. Yazıları kimler ne kadar okuyor bilemiyorum. Okusalar bile bu yazılarda teşhis var tedavi yok. Onun için Akevler camiası yeni yayın organına muhtaçtır. Aslında akevler.org’da bu sağlanmaktadır ama insanlar Sermaye’nin talimatıyla okumamayı tercih ediyorlar ve Nuh Peygamber’in oğlu gibi “Ben dağa (dolara) çıkar kurtulurum” diyorlar ve herkes doların peşinde koşuyor. Oysa bizzat dolar tufanın kendisidir.