Yine, yeniden, 2021 de reformlar yılı olacak! - 6
Bugünkü yazıya, üçüncü yazıma gelen bir mesaj ve değerlendirme ile başlayalım…
“Toplumumuzda maalesef ciddi bir ahlâkî erozyon ve dindarlık yozlaşması var. Ama yüz küsur İlâhiyat Fakültesi’nde bu konuda bir araştırma, uygulanabilir bir proje ya da bildiğim kadarıyla proje çalışması dahi yok. Değişen dünyada, insanlığın değişken sorunları ve bu kapsamdaki sorunlara çözümler bulunması, kendi alanları açısından İlahiyat Fakültelerinin zorunluluğudur. Farkında değil misiniz? Sn. Reşat Nuri Erol’un da dediği gibi; "Dünyada bilimsel kurumların eğitim ve öğretim hedefleri, müfredat öncelikleri de değişti. Nizamiye medreselerinden beri dersleri, müfredatları, modelleri değişmeyen, sadece İslam toplumlarının dinî öğretim kurumları kaldı." Sn. İlahiyat Fakültesi dekanlarımız, bu sizin meseleniz değil mi? Dünya bir İslâma-fobia aldatmacası içerisine sokuldu. Ancak bu konularda bizim fakültelerimizde görev yapan dekanlardan ve ekiplerinden tık yok. Ya yapılanları yeterli görüyorlar ya da kendileri yetersizler. Bunu da nereden çıkardın diye sorarsanız, söyleyeyim. Sadra şifa olacak türde ilmî çalışmalarla ilgili ya da yeni yöntem ve kurallarla ilgili, geliştirilen yeni malzemelerle ilgili bir anlayış, bir sonuç yok...” (Cevdet Tellioğlu)
***
Dünyaya dışarıdan, uzaktan, uzaydan bakma imkânımız olsa ne görürüz, dünya nasıl görünür, insanlık yaşamakta olduğumuz bu çağda ne durumda?
Kapitalizmin ve sosyalizmin zirvede olduğu bir dönemde yaşıyoruz.
Kapitalizmi ABD, sosyalizmi Çin temsil ediyor, ancak her ikisi de artık gerilemeye ve mukadder akıbetlerine doğru yol almaya başlamışlardır.
Kur’an diyor ki; “Her ümmetin (her topluluğun) bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman ne bir saat ertelenir ne de bir saat öne alınır. Ve li kulli ummetin ecel, fe iza cae eceluhum la yeste'hırune saaten ve la yestakdimun.” Araf Suresi 34. ayet)
Bu sistemler sona erecek ve bu merkezi sistemlerin uygulayıcısı olan bu ülkelerin yerini “şeriat/hukuk, silm/barış, yerinden yönetim, teavün/ortaklık” sistemleri ve bunların oluşturduğu uygarlığı yani üçüncü binyıl uygarlığını benimseyecek ülkeler alacaktır.
Hani ‘muasır medeniyetin fevkine çıkacağız’ söylemi vardı ya; onu hatırlama zamanı.
Türkiye’yi yönetenler ‘reform, yİne reform, yenİ reformlar, 2021 yılı da reformlar yılı olacak’ diyorlar ya; bir taraftan bu gelişmeleri, diğer taraftan bu uyarılarımızı ve önerilerimizi dikkate almaları tavsiye olunur…
Faİzlİ İşçİlİk sİstemİ sone eriyor…
Kredileşmeli ortaklık sistemi geliyor…
Hülasa…
Üçüncü binyıl oluşumu üç bölgede devam edecek.
Amerika’da kapitalizm, Çin’de sosyalizm sona erinceye kadar var olacak.
Avrupa, Rusya, Türkiye ve İran’da şeriat/hukuk/adalet düzeni (Adil Düzen) kurulacak.
Türkiye eğer Hintlilerle Müslümanları anlaştırırsa, Hindistan da şeriat düzeni içinde yer alacaktır. Anlaştıramadığı takdirde, Hindistan ikiye bölünecek, güney kısmı şeriat düzeni içinde, kuzey kısmı ise sosyalizm düzeni içinde yer alacaktır.
Türkiye buna yani bu ve benzeri gelişmelere göre siyaset yürütmeli, gerekenleri yapmalı, gerçekleşecek olan bu sisteme katılan herkesin yanında olmalıdır...
***
Sağlık sorunu ile ilgili bir sağlık uyarısı ve tavsiyesi ile edelim…
Hasta birisiyle karşılaştığınız zaman hemen hasta olduğunu anlarsınız. İnsan gözüne gelen bu ışıklar elektronik cihazlarla tespit ederek her hastalık çok kolay bir şekilde anlaşılabilir. Böylece TEŞHİS ile ilgili bu sağlık sömürü sistemi ve sorunu çözülmüş olur.
TEDAVİ için Çin, Almanya, Washington veya başka yerlerden ne olduğu tam olarak bilinmeyen şüpheli aşılar alacağımıza, Türk tabiplerini harekete geçirerek kendi imkân ve güçleriyle hastalığı teşhis etmeleri ve tedavi yollarını bulmaları sağlanmalı...