Ekonomik problemler ve İslami çözümler… - 8
Bu dizi yazımızdaki ilk yazıda ne dedik, neleri hatırlattık? “Ekonomik problemler hep var ve başta kapitalizm ile sosyalizm olmak üzere var olan sistemlerin bu problemlere çözüm üretmek bir yana, kendileri sorunların ana müsebbipleri... Bu durumda her zaman ve her vesileyle hep hatırlattığımız üzere yine aynı çare ve çözümü hatırlatacağız; İslam İktİsadının çözümlerİ… Yani Adİl Ekonomİk Düzen…”
Evet… “Prof. Dr. Arif ERSOY, Prof. Dr. Sabri ORMAN ve Prof. Dr. S. ZAİM ANISINA” bir çalıştay yapıldı; “4. Türkiye’nin Ekonomik Problemleri ve İslam İktisadının Çözüm Önerileri Çalıştayı”… Detayları önceki yazılarımızda yazdık…
Bu dizi yazımızdaki “Ekonomik problemler ve İslami çözümler” başlığı da, anlaşılacağı üzere, bu çalıştayın ana isminden mülhemdir; ilhamın kaynağı işte o çalıştaydır.
Ayrıca, İslam ekonomisi alanında çalışan iki akademisyen Adil Ekonomik Düzen’in makro ekonomik modelini yaptıklarından söz ediyorduk... Prof. Dr. İbrahim Güran Yumuşak ve Prof. Dr. Hakan Sarıbaş’ın “Adil Ekonomik Düzen: Bir Model ve Simülasyonları” adlı makaleyi “International Journal of Islamic and Middle Eastern Finance and Management” dergisinde yayımladılarını yazdık. Makalede şöyle bir dip not var: “Bu makalenin ilk hali 22 Aralık 2018 tarihinde İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi “2. Türkiye’nin Ekonomik Problemleri ve İslam İktisadının Çözüm Önerileri Çalıştay”ında tartışılmıştır. Çalıştay’da görüşlerini ifade eden Prof. Dr. Arif Ersoy’a ve diğer katılımcılara teşekkür ederiz.”
Söz konusu makalenin özetindeki bilgiler önemli: “İslam iktisadı literatüründe makro modeller geliştirilmektedir. Bu modeller genel itibariyle bilginin İslamileştirilmesi programını izleyerek İslam iktisadının özgün unsurlarını İktisat biliminin modelleriyle harmanlamaktadır. Türkiye’de geliştirilen yegâne İslam iktisadı modeli Necmettin Erbakan ve bir grup münevver tarafından geliştirilen Adİl Ekonomİk Düzen tezidir.”
Bizim “Adİl Düzen” çalışmalarımız, “İslamİyet ve Ekonomiİk Doktrİnler” konferansları ve bu isimde yayımladığımız kitap ile 1960’larda başladı…
“Bilginin İslamileştirilmesi” ise Uluslararası İslam Düşüncesi Enstitüsü’nün (IIIT) öncülüğünde 1980’lerdeki kuruluşundan itibaren başlamıştır… Enstitünün kurucuları ile 1981 yılında yurt dışında tanıştım ve bazı alanlarda birlikte çalışmalar yaptık; hâlen de bazı çalışmalar devam ediyor… Mesela, İsmail Raci Faruki’nin “Bilginin İslamileştirilmesi” kitabının 1980’lerden beri ülkemizde yayımlanan kitabının yeni baskısının yapılmasına geçen aylarda vesile olduk; IIIT’den Ahmet Tütüncü’nün “Hayatımdan Dersler” kitabı ile birlikte…
Söz konusu makaledeki üç önemli dipnot bilgisi ile yazı dizimizi noktalayalım.
1) “1980’li yıllarda çağdaş İslâm düşüncesi çevrelerinin gündemini işgal eden “Bilginin İslâmîleştirilmesi” tezinde; İslâm dünyasında yaşadığı epistemolojik bunalımdan ancak mevcut eğitim sisteminin ıslah edilmesi ve çifte standartlardan kurtarılmasıyla aşılabilir. Bir tarafta geleneksel İslâmî bilgilerin, öte yanda modern din dışı ilimlerin nisbetsiz ve dengesiz biçimde yer aldığı eğitim sistemi bu iki başlı yapısından kurtarılmalı ve bu iki bilgi sistemi uzlaştırılıp bütünleştirilmelidir. Fârûkī’nin Bİlgİnİn İslâmîleştİrİlmesİ için öngördüğü çalışma planının beş temel şartı vardır: a) Modern disiplinleri iyice öğrenmek. b) İslâmî kültür mirasına iyice nüfuz etmek. c) Modern bilginin her alanıyla İslâm arasında özel bir uygunluk ve uzlaşma sağlamak. d) İslâmî kültür mirasıyla modern bilgi arasında verimli bir terkip için metotlar geliştirmek. e) İslâm düşüncesini, ilâhî modeli icra edecek ve ona işlerlik kazandıracak bir yörüngeye oturtmak.” (TDV İslam Ansiklopedisi)
2) Adİl Düzen çalışmalarına katılan akademisyenlerin sayısı oldukça fazla olmakla birlikte Süleyman Karagülle, Doç. Dr. Süleyman Akdemir ile Prof. Dr. Arif Ersoy öne çıkan isimler arasındadır.
3) Türkiye’de İslam Ekonomİsİ ile ilgili olarak önce lisansüstü programlar ve sonrasında ise lisans programları açılmış olup bu alanın gelişmesine İstanbul S. Zaim Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ile Sakarya Üniversitesi’nin öncülük ettiği ifade edilebilir.