Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018
12302 Okunma, 16 Yorum

Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?

 

Bu makalede kısaca bu konuya değinmek istiyorum. Çünkü bu konu mevcut ve tartışılmakta olan bir konudur. İnsanları açıkça günaha sokabilecek bir konudur.

Klasik kabul adet görmekteyken kadının namaz kılamayacağı ve Kuran okuyamayacağı yönündedir. Oysa günümüzde modernist bazı kimseler bir kadının adet görmekteyken de namaz kılabileceği ve Kuran okuyabileceği yönünde fetva vermektelerdir.

Aslında birkaç ayete dahi baktığımızda net bir cevap hemen ortaya çıkmaktadır.

Kuran’da abdest ile ilgili iki ayet vardır.


Nisa Suresi 43 (44). Ayet:

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَقْرَبُوا الصَّلَاةَ وَأَنْتُمْ سُكَارَى حَتَّى تَعْلَمُوا مَا تَقُولُونَ وَلَا جُنُبًا إِلَّا عَابِرِي سَبِيلٍ حَتَّى تَغْتَسِلُوا وَإِنْ كُنْتُمْ مَرْضَى أَوْ عَلَى سَفَرٍ أَوْ جَاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَائِطِ أَوْ لَامَسْتُمُ النِّسَاءَ فَلَمْ تَجِدُوا مَاءً فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَفُوًّا غَفُورًا (43)

Ey İnananlar! Sarhoşken ne dediğinizi bilene kadar ve cünüpken yolcu olan müstesna, gusledene (yıkanana) kadar namaza yaklaşmayın. Ve hastaysanız veya seferde iseniz veya biriniz tuvaletten geldiyseniz veya kadınları okşamışsanız ve hiç su bulamamışsanız ki tertemiz bir toprağa teyemmüm edin de yüzlerinize ve ellerinize sürün. Kesinlikle Allah affedicidir, hoşgörülü olandır.

 

Maide Suresi 6 (7). Ayet:

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلَاةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُوا بِرُءُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَيْنِ وَإِنْ كُنْتُمْ جُنُبًا فَاطَّهَّرُوا وَإِنْ كُنْتُمْ مَرْضَى أَوْ عَلَى سَفَرٍ أَوْ جَاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَائِطِ أَوْ لَامَسْتُمُ النِّسَاءَ فَلَمْ تَجِدُوا مَاءً فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ مِنْهُ مَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ حَرَجٍ وَلَكِنْ يُرِيدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَلِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ (6)

Ey İnananlar! Namazı uygulamaya doğru kalktığınızda ki yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi-kollarınızı yıkayın ve başlarınızı mesh edin ve ayak bilek kemiklerine kadar bacaklarınızı. Ve cünüp oldunuzsa ki kendinizi iyice temizleyin. Ve hasta veya sefer üzerindeyseniz veya sizden biriniz o gaita çukurundan geldiyse veya kadınları okşamışsanız da hiç su bulamadıysanız ki temiz bir yamaç yüzeyine teyemmüm edin de yüzlerinizi ve ellerinizi ondan mesh edin. Allah sizin üzerinize sıkıntıdan kılmak için ister değildir. Ve lakin Allah sizi iyice temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Olabilir ki şükredesiniz.

Okuduğunuz gibi iki ayette birinde yıkanın diğerinde ise temizlenin denmektedir.

 

Şimdi şu ayete bakalım:

Bakara suresi 222 (223). Ayet:

وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْمَحِيضِ قُلْ هُوَ أَذًى فَاعْتَزِلُوا النِّسَاءَ فِي الْمَحِيضِ وَلَا تَقْرَبُوهُنَّ حَتَّى يَطْهُرْنَ فَإِذَا تَطَهَّرْنَ فَأْتُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ أَمَرَكُمُ اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ (222)

Ve sana kadınların aybaşı halini sorarlar, de ki: O bir ezadır (rahatsızlıktır) ki aybaşı halindeki kadınlardan ayrı kalın ve temizlenmelerine kadar onlara yaklaşmayın. Ki temizlendikleri zaman da Allah’ın size emrettiği her yoldan onlara varın. Kesinlikle Allah çok tövbe edenleri sever ve çok temizlenenleri sever.

Bu ayette açıkça görüldüğü gibi aybaşı halinde olma kirli kabul edilmektedir ki “temizlenmelerine kadar” denmektedir. Bu ayette “adetlerini tamamlayıncaya kadar” veya adetleri bitinceye kadar denmiş olsaydı “kirlilik durumunu” iddia edemezdik. Adetli olma durumu, cünüplük gibi apaçık olarak kirlilik kabul edilmektedir. Hatta bu temizlenmenin de Nisa Suresi 43. Ayette belirtildiği gibi gusül abdesti, yıkanmayla olacağı anlaşılmaktadır.

Dışkılama yediğimiz yiyeceklerin atıklarıdır. Ayrıca içinde bir çok mikrop barındırır. İdrar da vücuttan atılan maddelerin oluşturduğu sıvıdır. O da mikrop barındırır ve mikrop bulaştırma için çok uygun bir atıktır.  Kısacası dışkılama ve idrar yapma pis olan ve mikrop üremesine, bulaşmasına neden olacak bir atık eylemidir. Adet kanı da bir vücutsal bir atıktır ve mikrop üremesi, hastalık bulaştırma için aynı durumdadır. Rahim içindeki dokunun ve kanın atık olarak atılmasıdır. Mikroplar için ve vücuttaki mikrobun başkalarına bulaştırılması için çok uygun bir materyaldir.

Sonuç olarak adetliyken bir kadın “temizlenmediğinden, yıkanmadığından veya halin devam etmesi nedeniyle abdestsiz, kirli durumda kabul edilir olduğundan namaz kılamaz.

 

Vakıa Suresi 77-79 (78-80). Ayetlerde:

إِنَّهُ لَقُرْآنٌ كَرِيمٌ (77) فِي كِتَابٍ مَكْنُونٍ (78) لَا يَمَسُّهُ إِلَّا الْمُطَهَّرُونَ (79)

Kesinlikle o mutlaka değerli bir bildiridir. Saklanan bir kitap içindedir. Ona sadece çok temizlenenlerden başkası dokunamaz (farkında olamaz).

Bu durumda abdestsiz kişi ve adetli kadın Kuran’a temas edemez anlamı açığa çıkmaktadır.

 

 


YorumcuYorum
Lütfi Hocaoğlu
16.06.2018
16:50

Bu yorum son derece hatalıdır.

Birincisi bir kadının adet gördüğü ömrünün dörtte birinde pis kabul etmekte olunuyor ki abesle iştigaldir.

İkincisi hiç bir ayette bir kadının adet döneminde namaza yaklaşmaması emri Kuran'da yoktur. İkincil çıkarımlar ve mantık usullerine aykırı bir yaklaşımla bu sonuç çıkarılmıştır.

Temizlenme ile gusletme eşit anlamlı kabul edilmiştir ki eş anlamlı olsaydı Kuran bunun birisini kullanırdı. Kaldı ki kadın adetini tamamlamadan gusletse temizlenmiş olmayacağı için buradaki temizlenme gusletme değildir.

حَتَّى يَطْهُرْنَ فَإِذَا تَطَهَّرْنَ

Burada طهر kökünün ilki sülasi babdandır ve temiz olana kadar demektir. Bu da hayzın tamamlanması demektir. İkincisi tefe'ul babındandır ve kendi kendine temizlenmektir.

Hiç bir ayette doğrudan namazdan hayız sırasında men edilme olmadığından sol kulağı kolunu sağ ayağın altından göstererek elde edilen bir mantıkla çıkarılmış bir sonuçla nehy edilemez.

Diğer taraftan Vakıa suresindeki الْمُطَهَّرُونَ ise tef'il babındandır. Kendini temizlemek olan tefe'ul babından olmadığı için yukarıdaki mantıkla o sonuç yine çıkarılamaz. Burada mutahhirun deseydi temizleyenler olurdu ve zorlayarak kendilerini temizleyenler manasını verebilirdik oysa mutahherun dediği için başkası tarafından temizlenenler demektir ki yukarıda geçen sülasi bab ve tefe'ul babı ile ilgisi yoktur. Yani başkası tarafından temizlenenlerden başkası temas edemez demek hakiki değil mecazidir. Yani Mete Bey'in dediği gibi hakiki anlamda alırsak başkası tarafından abdest aldırılmak zorunda olunurdu Kuran'a dokunmadan önce. Oysa burada Kerim yani cömert demekte sonra da meknun yani kın içinde demektedir. Bu nedenle buradaki temizlik hakiki değil, Allah tarafından beyni temizlenenler anlamında mecazidir.

Mete Firidin
16.06.2018
18:43

Birincisi: Sen Allah değilsin ki Allahın mahlukatının ne durumda ve ömrünün ne kadarında nasıl namaz kılacağına karar verebilesin.
İkincisi Allah su ile 5 kez temizlenmeyi ve cünüpken yıkanmayı Arabistan çöllerinde su sıkıntısı çeken bir ümmete emretmesi yıkanmanın önemini açıklamaktadır. Eğer bütün insanların yıkanmadan temiz kabul edilip her daim namaz kılması istenseydi Arabistan çöllerinde abdest ve yıkanma şartı getirilmezdi. Böylece her insan kolaylıkla abdestsiz namaz kılabilirdi.
Namaz kılmak her durumda olabilseydi. Her bebek ve çocuk namazla sorumlu olurdu. 40 yaşında olan birinin ömrünün en az 1/4 dü çocukluk çağıyla geçmektedir.
İkincisi: Bu emir yukarıda da ispat ettiğim gibi Kuranda vardır. Hikmet çıkarımı olarak vardır. Her yasak için tek tek ayet aramak inek kesmeye engel çıkaran Yahudi'nin meseli gibidir. Fakat Allah hikmetler sahibi Kurandan çıkarım yapmayı her kula nasip etmemiştir.

Üçüncüsü: Temizlenmenin esasının gusletme ile olacağı ayetten apaçık anlaşılmaktadır. Eş anlamı değil, temizlenme yönteminin esasının yıkanma olduğu açıklanmaktadır. Bu da bir hikmettir. Anlayamamanız normaldir.


Dördüncüsü: Bablar kelime kök anlamını değiştirmez. Fail ile meful arasındaki ilişkiyi veya fiilin uygulanışını belirler.
Beşincisi: Cünüplük hayzı da içerir. Yukarıda da belirtiğim gibi Kuranda "tamamlanınca kadar kadar ve sonlanınca" ifadeleri vardır. ne hikmetse bu ayette "temizleninceye kadar" denmiştir. Bu kelime kullanılarak kadın bu durumda kirli kabul edilmiştir. Tabi Cebrail sizin kadar Arapça bilmeye bilir veya ifade yeteneği olmaya bilir???


Altıncısı: Vaka suresindeki " la yemessuhu" cümlesindeki "hu" zamiri Kurana gönderilirse manevi bir temas edememe durumu söz konusudur ki Musafın içindeki mana olan Kurana ulaşamamayı içerir ki sizin durumunuz gibi. "Hu" zamiri kitaba gönderilirse ki bu durumda kitaba dokunmama anlamı çıkar.

Lütfi Hocaoğlu
17.06.2018
16:21


Evet, Allah olmayanlar namaz kılın emrini şu gitme namaz kılınamaz diyemezler. Ancak Allah bunu söyler. Söyleseydi ayette yer alırdı. Yan yorumlarla ulaşılamaz bu hükme.

Abdestin temizlik olduğunun bir delili yoktur. Temizlik olsa yerine teyemmum olmaz.


Lütfi Hocaoğlu
17.06.2018
16:25

Bablar kök anlamı değiştirmez ama anlamı değiştirir. Yoksa bab niye var. Tefil babı İlker gelen mutahherun ismi mefuldur. Yani kendisi temizlenmemiş başkası temizlemiştir. Yani Allah yanlışlıkla mı ismi meful yapmış. Eğer bu abdest olsaydı ismi meful olduğu için Kuran'a dokunmadan önce bir başkası tarafından abdest aldırılmalıydı. Sadece bu bab ve meful olması bile tek başına bu iddiayı çürütür.

 
Mete Firidin
17.06.2018
16:56
وَلَا تَقْرَبُوهُنَّ حَتَّى يَطْهُرْنَ فَإِذَا تَطَهَّرْنَ  
Bak temizlenmek 2 kez üst üste vurgulanmış. Anla artık.
Ayrıca abdest ayetinde teyemmümün nedeni açıklanmış. Asla su bulamadınızsa.
Süleyman Karagülle
19.06.2018
12:14

Fıkıhçılar ‘taharet’ kelimesini hayızdan çıkma şeklinde tanımlamışlardır.  Her kadının ayrı hayızlık durumu ve müddeti vardır.  Bu müddet değiştiği taktirde gusül etmeyi önermektedir. Ebu Hanife “Mutat günlerde hayızdan çıkarsa ilişki için yıkanma şartı yoktur.” der.

Kadınlar kirli değil, gelen kan kirlidir. Kur’an bu durumu kadın için eziyet kabul etmiştir. Eziyet hastalıktır, kirlilik değildir.

Hayızlı olmak demek cünüp olmak demektir. Cünüp olana namaz farzdır ve teyemmüm ederek namaz kılar. Kadın da teyemmüm eder ve kılar. Nitekim adet dışı kan gelme durumlarında aynı şey yapılıyor. Hayızlı iken yapılmayacağına dair bir delil yoktur. O halde hayızlı kadın, teyemmüm eder ve namazını kılar. Bu ona farzdır.

Peygamber zamanında, kadınların hayızlı kandan korunma olanakları olmadığı için mescide gelmeleri veya Kabe’yi tavaf etmeleri istenmemiştir. O zaman zaruret dolayısıyla ruhsat verilmiştir. Bugün o zaruret mevcut olmadığı için hayızlının namazı terk etmesi caiz değildir.

 

Mete Firidin
19.06.2018
13:36
"Hatta yetmurne" deki temizlenmeye ne diyeceksiniz inatçılar? Neden 2 kez temizlenmek kelimesi ard arda kullanılmıştır?
İslam dünyası sizin gibi basiretsiz inatçı şeytanlar nedeniyle bu durumdadır.
Lütfi Hocaoğlu
19.06.2018
15:57
O zaman iki kere mi gusül alması gerekiyor? Taharet =gusulse öyle olması lazım değil mi? :)
Lütfi Hocaoğlu
19.06.2018
15:58
Taharet=Gusul ise diğer ayette de Kuran'a dokunmadan önce başkası tarafından gusledilmesi gerekiyor o zaman (Mutahherun) :)
Lütfi Hocaoğlu
19.06.2018
16:04

Bir de bunların inatla ilgisi yok. Bunlar içtihatlardır. Siz kendi içtihadınızla bu sonuca varırsınız, ben veya başkası da başka sonuca varır. İlla birisinin diğerinin fikrini kabul etmesi gerekmez.

Bana göre doğrusu budur, Süleyman Beye göre odur, size göre budur.

İlla seninki yanlış, benimki doğru diye tartışmaya gerek yoktur.

Ortak noktada anlaşılamıyorsa herkesin fikri ve içtihadı kendinedir. İsteyen istediğine uyar.

Mete Firidin
19.06.2018
16:54

Taharet temizlenmek demektir. 2 kez ard arda gelmesi "temizlenme olduğunu iyice anlayasınız diyedir. Doğru bir tanedir. Doğrudan sonrakiler batıldır.


Mete Firidin
19.06.2018
16:56

Taharet temizlenmek demektir. 2 kez ard arda gelmesi "temizlenme olduğunu iyice anlayasınız diyedir. Doğru bir tanedir. Doğrudan sonrakiler batıldır.


Mete Firidin
19.06.2018
16:56

طَهَُرَ

طَهَُرَ U ( n. ac. طُهْر 3 , طَهَاْرَة 22t , طُهُوْر 27 ),

a. Was clean, pure.

b. A ( n. ac. طَهْر 1 ), Removed, sent away.

طَهَّرَ

طَهَّرَ II ,

a. Cleaned, cleansed, purified.

b. Circumcised.

تَطَهَّرَ

تَطَهَّرَ V , اِطْتَهَرَ VIII ( T ),

a. Was cleansed, purified; purified himself.

طُهْر

طُهْر 3 ,

a. Cleanness, cleanliness.

b. Purity, chastity.


Mete Firidin
19.06.2018
16:58

١

1 طَهَرَذ and طَهُرَ , (S, A, Msb, K,) aor. of each طَهُرَ , (Msb, K,) inf. n. طَهَارَةٌ, (S, Msb, K,) which is of each verb, (S, Msb,) and طُهْرٌ, (Sb, K,) or the latter is a simple subst., (S, Msb,) It was, or became, clean, free from dirt or filth, or pure. (A, * Msb, K. *) طهارة is of two kinds; [properly] corporeal and [tropically] spiritual. (TA.) ― -b2- And طَهَرَتْ, (M, Mgh, K,) or طَهَرَتْمِنَالحَيْضِ, aor. طَهُرَ ; (Msb;) and طَهُرَتْ, (M, Msb, K,) which is allowable, (IAar,) but of rare occurrence, (Msb,) and طَهِرَتْ, [which is of more rare occurrence;] (M, El-Isnawee;) inf. n. طُهْرٌ and طَهَارَةٌ and طُهُورٌ and طَهُورٌ; (TA;) She was, or became, pure from the menstrual discharge; (Mgh;) her discharge of blood stopped. (Mgh, K.) See also 5. The saying, اـِنَّالشَّاةَتَقْذِىعَشْرًاثُمَّتَطْهُرُ [Verily the ewe, or she-goat, emits a white fluid from her womb during ten nights, and then becomes pure,] is mentioned on the authority of Lh: but ISd says, whether he mentioned this as heard from the Arabs, or did so presumptuously, I know not. (TA.) -A2- طَهَرَهُ, aor. طَهَرَ , (K,) inf. n. طَهْرٌ,) (TK,) signifies He made it, or caused it, to be, or become, distant, or remote; syn. أَبْعَدَهُ: (O, K:) and so طَحَرَهُ; (O, TA;) the ح being substituted for ه. (TA.)

طهّرهُ

2 طهّرهُذ , inf. n. تَطْهِيرٌ, [He cleansed, or purified, him, or it:] (S:) and طهّرهُبِالمَآءِ he washed him, or it, with water: (K:) and ↓ أَطْهَرَهُ signifies the same as طهّرهُ. (Bd in lvi. 78.) ― -b2- طَهِّرَابَيْتِى, in the Kur [ii. 119], Cleanse ye my house [the Kaabeh] of the idols (Aboo-Is-hلk, Bd, Jel) and impurities; and what does not become it: (Bd:) or clear ye it: (Bd:) or cleanse ye my house from [pollution by] disobediences and forbidden actions: (Az:) or, accord. to some, it means an incitement to purify the heart. (TA.) ― -b3- وَثِيَابَكَفَطَهِّرْ, in the Kur [lxxiv. 4], means And cleanse thy clothes from dirt: (Jel:) or shorten thy clothes, to prevent their being rendered dirty by trailing along the ground: (Jel, TA:) or (assumed tropical:) purify thy heart: or (assumed tropical:) thy soul: or (assumed tropical:) make thy conduct right: (TA:) and see other explanations voce ثَوْبٌ. ― -b4- طهّروَلَدَهُ (assumed tropical:) He performed the rite of circumcision upon his son [and so purified him]. (TA.) ― -b5- طهّرهُاللّٰهُ (tropical:) [God purified him from sin]. (A.) ― -b6- طهّرهُالحَدُّ (assumed tropical:) The prescribed punishment, such as stoning &c., cleansed him from his sin. (TA.) ― -b7- لَمْيُرِدِاللّٰهُأَنْيُطَهِّرَقُلُوبَهُمْ, in the Kur [v. 45], means (assumed tropical:) God hath not pleased to cleanse their hearts from infidelity: (Bd, Jel:) or to direct. (TA.)

4 أَطْهَرَ see 2, first sentence.

تطهّر

5 تطهّرذ , inf. n. تَطَهُّرٌ, is sometimes changed into اِطَّهَّرَ, inf. n. اِطَّهُّرٌ, the ت being incorporated into the ط, and this requiring a conjunctive ا, (Sgh, K,) in order that the word may not begin with a quiescent letter: (Sgh:) and طَهُورٌ is also an inf. n. [or rather a quasi-inf. n.] (Sb, K) of تَطَهَّرَ, (Mgh, TA,) like as وَضُوْءٌ is [said to be] of تَوَضَّأَ. (TA.) The meaning is, [He became cleansed, or purified: or he cleansed, or purified, himself: and] he washed himself. (Mgh.) You say, تطهّربِالمَآءِ [He cleansed, or purified, or washed, himself with water]: (S:) he performed the ablution termed الوُضُوْء: and that termed الاِسْتِنْجَآء; (A;) as also تطهّر alone, as used in the Kur ix. 109: (Mgh, TA:) and the same verb, alone, is expl. as signifying he made use of water, or what supplied its place; thus used in the Kur v. 9. (TA.) In the Kur vii. 80 and xxvii. 57, the verb is used derisively. (TA.) You say also, تطهّرت, (Mgh, Msb, K,) and اِطَّهَّرَتْ, (Mgh,) meaning, She cleansed, or purified, herself by washing, from [the pollution of] the menstrual discharge, (Mgh, Msb, K,) &c.; (K;) as also ↓ طَهَرَتْ and طَهُرَتْ; (Msb, * K;) agreeably with what is said in the B, that طَهَرَ and طَهُرَ and اطّهّر and تطهّر have the same signification: (TA:) or تطهّرت and اطّهّرت have this signification; but the unaugmented verb has the signification first assigned to it, or “ her discharge of blood stopped: ” (Abu-l-'Abbلs, IAar:) in the Kur ii. 222, some read حَتَّىيَطْهُرْنَ; and others, حَتَّىيَطَّهَّرْنَ: but the latter reading is the preferable, on account of the difference between the two forms of the verb, just mentioned: (Abu-l-'Abbلs:) or the law which allows not the touching a woman until she has performed the ablution mentioned above shows the two forms of the verb to be the same in signification. (TA.) ― -b2- Also (tropical:) He removed himself far from unclean things, or impurities. (S, Mgh, K. *) ― -b3- (tropical:) He refrained from sin, (K, TA,) and from what was not good: (TA:) he removed himself far from low, or ignoble, habits: and in this sense, accord. to some, it is used in the Kur vii. 80 and xxvii. 57. (TA.) And تطهّرمِنَالاـِثْمِ (tropical:) He removed himself far from sin. (A.)

طُهْرٌ

طُهْرٌذ [see 1: ― -b2- ] Cleanness; freedom from dirt or filth; or pureness. (S, * Msb.) ― -b3- The state of pureness from the menstrual discharge: (S, A, Mgh, Msb:) pl. أَطْهَارٌ. (A, Msb.) And the pl. signifies The days of a woman's state of pureness from the menstrual discharge. (K.)

طَهِرٌ

طَهِرٌذ : see طَاهِرٌ, in three places.

طُهْرَةٌ

طُهْرَةٌذ a subst. from التَّطْهِيرُ [and signifying A cleansing, or purification: and in this sense it was applied by the Christians to baptism]: (Mgh:) or from طَهَّرَهُبِالمَآءِ [and signifying a cleansing, or purification, by water]: (K:) or cleanness, or pureness. (TK.)

طَهُورٌ

طَهُورٌذ inf. n. of 1; as also طُهُورٌ: (TA:) and inf. n. [or rather quasi-inf. n.] of 5. (Sb, Mgh, TA.) ― -b2- A thing [such as water] with which one cleanses or purifies: (T, S, Mgh, Msb, K:) a word similar to فَطُورٌ and سَحُورٌ and وَقُودٌ: (S:) and the author of the “ Matلli' el-Anwلr ” mentions طُهُورٌ also in this sense; but this is strange and anomalous: (En-Nawawee:) the former occurs in the Kur xxv. 50: (S:) or it signifies water with which the ablution termed وُضُوْء is performed: (A, IAth:) or it has the signification next following. (K.) It is said, التَّوْبَةُطَهُورٌلِلْمُذْنِبِ (tropical:) [Repentance is a means of purifying the sinner, or criminal]. (A.) Lth says that it is that which is [accompanied] by the execution of the prescribed punishment, such as stoning &c. (TA.) [See also مَطْهَرَةٌ.] -A2- It is also an epithet, (Mgh, TA,) and signifies Clean and cleansing, or pure and purifying: (Th, T, Mgh, Msb:) whatever God has created descending from the sky, or welling forth from the earth as a spring or river or sea, in which a human being does nothing but drawing water, and of which the colour is not changed by anything mixing with it, nor the taste thereby, is طَهُور: and what is otherwise, as the water of roses and of the leaves of trees, and what flows from the grape-vine, though it be طَاهِر, is not طَهُور: (Esh-Shلfi'ee:) the former removes impurities: the latter, if not at the same time طَهُور, does not: (TA:) or very clean or pure: (A, Msb:) the explanation by Th, if meant to show that the word signifies of the utmost cleanness or pureness, is correct and good: otherwise, it is not so; for فَعُولٌ is not formed from تَفْعِيلٌ: (Mgh, O:) it is also explained as signifying, simply, cleansing, or purifying: (B, TA:) also as syn. with طَاهِرٌ, as in the phrase رِيقُهُنَّطَهُورٌ [their saliva is pure]: but here it is either an intensive epithet or used for طَاهِرٌ for the sake of the measure. (Msb.)

طَهِيرٌ

طَهِيرٌذ : see طَاهِرٌ, in two places.

طَهَارَةٌ

طَهَارَةٌذ [see 1. ― -b2- ] The act of performing the ablution termed الغُسْل, and that termed الوُضُوْء, and that termed الاِسْتِنْجَآء. (Msb, TA.)

طُهَارَةٌ

طُهَارَةٌذ What remains of that with which one has performed the ablution termed طَهَارَة. (TA.)

طَهُورِيَّةٌ

طَهُورِيَّةٌذ The quality of being طَهُور. (Msb.)

طَاهِرٌ

طَاهِرٌذ Clean; free from dirt or filth; or pure; (Msb, K;) as also ↓ طَهِرٌ (IAar, K) and ↓ طَهِيرٌ: (M, K:) fem. طَاهِرَةٌ: (S, A, Msb:) pl. (of طَاهِرٌ, TA) أَطْهَارٌ (K) and طَهَارَى, (S, K,) which latter is anomalous, as though its sing. were طَهْرَانُ, (S,) and, applied to men, طَاهِرُونَ: (TA:) and (of ↓ طَهِرٌ, TA) طَهِرُونَ; (K;) the only form; there being no broken pl.: (TA:) and of طَاهِرَةٌ, طَاهِرَاتٌ (TA) and طَوَاهِرُ. (A.) You say, رَجُلٌطَاهِرٌ and ↓ طَهِيرٌ [A clean, or pure, man]. (O.) And اِمْرَأَةٌطَاهِرَةٌمِنَالنَّجَاسَةِ [A woman pure from dirt or filth]. (S.) And مَآءٌطَاهِرٌ Clean, or pure, water: and also, fit to cleanse or purify with. (Msb.) And ثِيَابٌطَهَارَى [Clean clothes]. (S.) [See also طَهُورٌ.] ― -b2- Pure from the menstrual discharge; in this sense without ة: (IAar:) as also طَاهِرٌمِنَالحَيْضِ. (S, Msb.) ― -b3- هُوَطَاهِرُالعِرْضِ (assumed tropical:) He is clear from vice, or fault. (Msb.) اِمْرَأَةٌطَاهِرَةٌمِنَالعُيُوبِ (assumed tropical:) [A woman pure from vices, or the like]. (S.) And رَجُلٌطَاهِرُالثِّيَابِ, (S, A, TA,) and طَاهِرُالأَثْوَابِ, (TA,) (tropical:) A man free, or far-removed, from low, or ignoble, habits: (S, * A, TA:) and in like manner, طَاهِرُالخُلُقِ, and الخُلُقِطَهِرُ: fem. طَاهِرَة. (TA.)

أَطْهَرُ

أَطْهَرُذ [More, and most, clean or pure]. ― -b2- [Hence,] هُنَّأَطْهَرُلَكُمْ [Kur xi. 80] (assumed tropical:) They are more lawful to you. (O, TA.)

مَطْهَرَةٌ

مَطْهَرَةٌذ and مِطْهَرَةٌ, (S, A, K, &c.,) the former of which is the more approved, (S,) A vessel, (A, K,) or any vessel, (Mgh, Msb,) [for purification, i. e.,] with which one washes himself, (A, Mgh, Msb, K,) and performs the ablution termed وُضُوْء, such as a سَطْل, or رَكْوَة: (TA:) and (A, Mgh, Msb, K) i. q. اـِدَاوَةٌ [a kind of leathern vessel for water]: (S, A, Mgh, Msb, K:) pl. مَطَاهِرُ. (S, Msb.) Hence, [or from مَطْهَرَةٌ as signifying, agreeably with analogy, A means of cleansing or purifying,] the saying, (Msb,) السِّوَاكُمَطْهَرَةٌلِلْفَمِ [The tooth-stick is a means of purifying to the mouth]. (S, Msb.) ― -b2- Also A house, or chamber, in which one washes himself, (K, TA,) and performs the ablutions termed وُضُوْء and غُسْل and اِسْتِنْجَآء. (TA.)

صُحُفًامُطَهَّرَةً

صُحُفًامُطَهَّرَةًذ , in the Kur [xcviii. 2], signifies Writings cleansed from impurities and falsehood. (TA.) ― -b2- And أَزْوَاجٌمُطَهَّرَةٌ, in the same [ii. 23], Wives purified from the pollution of the menstrual discharge and the other natural evacuations. (O, TA.) ― -b3- And لَايَمَسُّهُاـِلَّاالمُطَهَّرُونَ, in the same [lvi. 78], is said by some to mean, (assumed tropical:) None shall attain to the knowledge of its true meanings except those who have purified themselves from the filth of corrupt conduct, and ignorances, and acts of disobedience. (TA.)

وَمُطَهِّرُكَمِنَالَّذِينَكَفَرُوا

وَمُطَهِّرُكَمِنَالَّذِينَكَفَرُواذ , in the Kur [iii. 48], signifies And will take thee forth from those who have disbelieved, and make thee to be far from doing as they do. (TA.)

وَيُحِبُّالمُتَطَهِّرِينَ

وَيُحِبُّالمُتَطَهِّرِينَذ , in the Kur [ii. 222], signifies And He loveth those who purify their spirits. (TA.)

 


Ayşe Göksun
17.04.2020
14:31

Merhaba Mete Bey.

"Dışkılamanın, idrar yapmanın vücuttan yediklerimizin, içtiklerimizin atıkları olması sebebiyle mikrop barındırdığını, adet kanının da aynı şekilde vücut atığı olduğundan mikrop üremesine ve başkalarına bulaştırmaya uygun olduğunu..." söylemişsiniz.

Bu gerekçeyle, yani pis olma ve başkalarına hastalık bulaştırma ihtimalinden dolayı Allah kadınları bazı şeylerden men etmiş olsaydı;

*insanların içine çıkmama, *hiç kimse ile herhangi bir fiziki temasta bulunmama, *sosyal ilişkileri kesip inzivaya çekilme gibi emirler vermiş olmalıydı. Ki böyle bir şey söz konusu değil!

Bu açıklamalarınız sadece "adetli iken neden cinsi münasebet yasak?" sorusuna verilecek mantıklı bir cevap olabilir.

Dediğiniz gibi adetli kadının kanı bir kişiye bulaşıp onu hasta etme riski varsa bu kişi sadece kocası olabilir.  Zaten onu da Allah men ediyor.

Süleyman Karagülle'nin de dediği gibi, Peygamberimiz zamanında kadınların adetli iken kanın kıyafetlerinin dışına veya bulundukları ortama sızmasını engelleye bilmeleri çok da mümkün olmayabilir. Hem bu durumun mahçubiyetini yaşamamaları hem de ağrılı- sancılı olabilen bu dönemlerinde kadınları ibadet için mescide veya tavafa gelmeye zorlanmamaları adına verilmiş bir ruhsat gibi düşünülebilir. 

Ancak günümüzde kadınlar okuma veya çalışma sebebiyle insanlarla bir arada olabiliyor, adetlerini hiçbir şekilde belli etmeden sosyal yaşamlarına devam edebiliyorlar.

Ayrıca namaz konusu Ku'an'da en çok üzerinde durulan konulardan biri iken, yüzün üzerinde namaz ile ilgili ayet var iken hatta savaş sırasında bile müminlerin nasıl namaz kılacağını tarif ediyor iken; sizin dediğiniz gibi Allah, kadının her ayın ortalama bir haftasında huzuruna gelmesini istemeseydi, bunu açıkça bildirir dolaylı yollardan anlamamıza bırakmazdı.

Namazın kılınmamasına veya ertelenmesine Allah müsade ediyor olsaydı, bunu en çok hak edecek durum hayat-memat  durumu olan harp sırasında olurdu.


https://halaakletmeyecekmisiniz.blogspot.com/2020/03/adetli-kadn-namaz-klabilir-mi-klamaz-m.html

Mete Firidin
17.04.2020
16:27
Sayın Ayşe Hanım: Kuran'da ne yazıyorsa onu yazdım. Beğenmiyor olabilirsiniz. Bu Allah ile sizin aranızdadır. Eğer öyle, böyle olsaydı demek yeterli açıklama olmamaktadır. Hayz durumunda namazdan muaf tutmak Allah'ın kararıdır. Kul Allah'ın. Namazda Allah için. Hüküm Allah'a ait.  Erkeği ve kadını farklı yaratan Allah'tır. Farkı yaratan ibadet sorumluluklarını da farklı kılacaktır. Bundan daha doğal bir olay olabilir mi?




Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 247 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 251 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 270 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 282 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 365 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 340 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 86 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 315 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 380 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 318 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 368 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 381 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 397 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 417 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 419 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 336 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 353 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 392 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 25
14.03.2024 334 Okunma
1 Yorum 14.03.2024 11:25
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 24
13.03.2024 352 Okunma
1 Yorum 13.03.2024 07:01
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 23
12.03.2024 348 Okunma
5 Yorum 12.03.2024 07:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 22
11.03.2024 350 Okunma
5 Yorum 11.03.2024 08:36
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 21
10.03.2024 357 Okunma
1 Yorum 10.03.2024 10:18
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 20
9.03.2024 378 Okunma
8 Yorum 09.03.2024 09:27
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 19
8.03.2024 404 Okunma
8 Yorum 08.03.2024 08:25
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 18
7.03.2024 398 Okunma
1 Yorum 07.03.2024 06:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 17
6.03.2024 371 Okunma
1 Yorum 06.03.2024 07:52
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 16
5.03.2024 336 Okunma
9 Yorum 05.03.2024 06:26
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 15
3.03.2024 370 Okunma
7 Yorum 03.03.2024 08:17
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 14
29.02.2024 355 Okunma
7 Yorum 29.02.2024 08:40
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 13
28.02.2024 330 Okunma
1 Yorum 28.02.2024 14:11
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 11
27.02.2024 343 Okunma
7 Yorum 27.02.2024 08:18
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 10
26.02.2024 399 Okunma
1 Yorum 26.02.2024 08:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 9
24.02.2024 336 Okunma
7 Yorum 24.02.2024 10:38
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 8
23.02.2024 327 Okunma
1 Yorum 23.02.2024 11:51
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 7
21.02.2024 401 Okunma
1 Yorum 21.02.2024 09:30
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 6
18.02.2024 466 Okunma
7 Yorum 18.02.2024 09:16
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 5
18.02.2024 373 Okunma
7 Yorum 18.02.2024 09:15
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 4
16.02.2024 369 Okunma
7 Yorum 16.02.2024 09:32
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 3
15.02.2024 370 Okunma
5 Yorum 15.02.2024 07:23
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 2
14.02.2024 425 Okunma
5 Yorum 14.02.2024 10:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 1
13.02.2024 548 Okunma
5 Yorum 13.02.2024 09:32
Reşat Nuri Erol
MehmetTekelioğlu; Bilge adam Nazif Satoğlu Hakka yürüdü
12.02.2024 302 Okunma
6 Yorum 12.02.2024 14:05
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-4
12.02.2024 319 Okunma
5 Yorum 12.02.2024 09:50
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-3
10.02.2024 324 Okunma
5 Yorum 10.02.2024 12:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-2
9.02.2024 382 Okunma
5 Yorum 09.02.2024 07:17
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-1
8.02.2024 360 Okunma
5 Yorum 08.02.2024 09:03
Reşat Nuri Erol
Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi!-4
7.02.2024 375 Okunma
5 Yorum 07.02.2024 12:06
Reşat Nuri Erol
Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi-3 “Seçim
5.02.2024 385 Okunma
5 Yorum 05.02.2024 08:56
Reşat Nuri Erol
Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi!-2
4.02.2024 392 Okunma
5 Yorum 04.02.2024 09:04


© 2024 - Akevler