Sam Adian
CINSELLIK VE AKIT
19.07.2012
7757 Okunma, 11 Yorum

Özel ilişkiler ve Cinsellik

 

Kısa bir özet yapmak yararlı olacak diye düşünüyorum. En azından zina kavramı ile nikah arasındaki ilişkiyi daha net ortaya koyabilmek için, bu arada bazı noktalara da değinme fırsatı olur kanaatindeyim.

 

Öncelikle burada bir “zina tanımı” yapmamaya gayret edeceğim. Daha çok üzerinde durulan ve mutlaka te’vil edilmeye çalışılan Nisa 15 ile ilgili olarak ise :

 

  1. Nisa kelimesi atfedilmeden kullanılmıştır. Bunun anlamı evli veya bekar veya dul kadın değildir. Bunun anlamı herhangi bir kadındır. Çünkü herhangi bir kadın ister evli olsun ister bekar olsun, ister dul olsun herkes fahşiyat yapabilir. Çünkü “zina fahşiyattandır” ama “her fahşiyat zina değildir”. Yani fahşiyatın çerçevesi geniştir ve öngörülen ceza da farklıdır.
  2. Zina fiilinin geri dönüşü yoktur. Ispatlandığında ceza mutlaka uygulanmalıdır. Ancak eğer fahşiyat kavramında değerlendirilirse affedilme olasılığı vardır. Böyle yapıldığı zaman Lafzın hükmü ortadan kaldırılmış olur.

 

Genellikle tartışmalardan anlayabildiğim kadarıyla, “tanım yapılmıştır ve doğrudur” varsayımından hareketle, müesses fıkhın amir hükümlerinden hareketle yorum yapılmaya veya hüküm çıkarılmaya yönelik bir anlayış hakim gibi görünüyor. Eğer zaten yapılmış ve doğru ise, o zaman fıkhın hükümlerini de olduğu gibi kabul etmeniz gerekir. Yani tartışmaya gerek yoktur. Yeniden mana vermeye de gerek yoktur veya yeniden anlamaya çalışmak gereksizdir.

 

Kur’an ın “evlilik” başlığı altına alınabilecek ilişki şeklini tanımlamadan önce, tartışılan konu ile daha yakından ilgili olması hasebiyle daha çok “özel ilişki türü” diyebileceğimiz Nisa ve Nur suresindeki tanımlamalarına bakmakta büyük yarar olacaktır. Buna göre üç ayrı “özel ilişki” şekli karşımıza çıkmaktadır. Müesses fıkhın “nikah ve evlilik” başlığı altında topladığı hükümlerini de daha çok bu ayetlere dayandırdığını görebiliyoruz. Ne yazık ki, bu Kur’an ın tanımladığı şey değildir, sadece özel durumlarda ne yapılması gerektiğini açıklayan detaylardır.

 

Gelelim Kur’an ın çerçevesini belirlediği özel ilişki türlerine ve bu ilişkilerdeki detaylara:

 

  1. Serbest İlişki – isteyen başka bir isim de koyabilir  

“Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum, ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn. Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah. Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah. İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ” (Nisa 24)

 

Ayet iki bölümden oluşuyor. Birinci bölüm:

“Vel muhsanâtu minen nisâi illâ mâ meleket eymânukum, kitâballâhi aleykum,” demektedir. Başkaları nasıl anlarlar bilmem ama bizim anladığım şey şudur:

Allah’ın üzerinize yazdığı Yeminli muhsen kadınlarınız ve himayeniz altındakiler (hariç)

Kadın belirli bir kadındır, muhsen belirli bir muhsendir, yani belli nitelikteki kadın belli ölçülerde güvenilirliği olan (ketebe edilmiş) ve himaye ettikleriniz, yani özel koşullarda bakımını üstlendiğiniz kimseler hariç.

 

Ayetin ikinci bölümü ise:

“..ve uhille lekum mâ varâe zâlikum en tebtegû bi emvâlikum muhsinîne gayra musâfihîn. Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah. Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah. İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ

 

Helal kılındı, kim helal kılındı? Bunların (muhsen ketebe edilmiş kadınlar ve himaye altında olanlar) dışında olanlar…

Kimdir onlar?

Mallarınız ile istediğiniz muhsinîne gayra musâfihîn olanlardır. Yani Sayın Özdemirin tanımıyla “hoşlandığıyla yatmayan”, sözünün eri güvenilir olanlar.

Bunlar nasıl helal kılındı?

Fe mâstemta’tum bihî minhunne fe âtûhunne ucûrehunne farîdah.

Rızalaştığınız ücreti/bedelini faydalanmak istediğiniz şey için onlara ödemeniz halinde helaldir.

Peki bu nasıl bir şeydir?

Ve lâ cunâha aleykum fîmâ terâdaytum bihî min ba’dil farîdah.

Şartlarını yerine getirmeniz halinde rızalaştığınız şeyde günah yoktur.

 

Ve

İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ.

Muhakkak ki en bilen ve hüküm sahibi olan / en iyi hakim Allah’tır.

 

Bu ayet bir ilişkiyi tanımlıyor. Bu ilişkinin Erkek ve Kadın arasında olduğu konusunda kimsenin itirazı yoktur sanırım. Zaten ayet herhangi bir itiraza mahal bırakmıyor. Hür iradeleri ile karar verenleri anlatıyor.  Ancak, birlikteliklerin veya ilişkilerin “mukatebe edilmiş olması” zorunluluğuna dayandıranların bu ayeti de açıklamaları gerek. Burada ne “Nikah” kelimesi kullanılmaktadır, ne de bir ortaklık/mukatebe vardır. Bir görevlendirme veya işçilik de söz konusu değildir. Üstelik herhangi bir ayırım da yapılmamıştır. Yani evli olanlar ve himaye edilenler hariç tutulduktan sonra “kadınlar”dır söz konusu olan.

 

Ayette bir anlaşmadan söz edilmektedir ancak bu anlaşma yazılı bir anlaşma değildir. “rızalaşılan” bir anlaşmadır. Birileri çıkıp “hayır efendim, bir anlaşma varsa yazılı olmalıdır” gibi bir cümle kurmaya kalkmadan önce, ayetin sonundaki “innellahe kane alimen hakime” ifadesini de okumaları gerekir. Eğer yazılı bir anlaşma ise herkes bilecektir. Niçin gizli olsun?

 

Buna göre, bir erkek ve bir kadın, eğer herhangi bir ilişkileri yoksa, yani müesses tabirle “nikahlanabilir” durumda iseler, bu iki kişi aralarında anlaşarak birlikte olabilirler. Bu anlaşmaları veya birlikteliklerini açıklamak veya mukatebe etmek zorunda da değiller. Bu ayet açıkça burada dururken, hayır efendim bu “zina”dır demek herhalde mümkün değildir. “Fahşiyattır” demek zaten mümkün değildir.

 

  1. Ticari İlişki – Başkaları başka isim de verebilir

“Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu’minâti fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât. Vallâhu a’lemu bi îmânikum. Ba’dukum min ba’d, fenkihûhunne bi izni ehlihinne ve âtûhunne ucûrehunne bil ma’rûfi muhsanâtin gayra musâfihâtin ve lâ muttehızâti ahdân, fe izâ uhsinne fe in eteyne bi fâhışetin fe aleyhinne nısfu mâ alâl muhsanâti minel azâb. Zâlike li men haşiyel anete minkum. Ve en tasbirû hayrun lekum. Vallâhu gafûrun rahîm” (Nisa 25)

 

“Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu’minâti

Mü’min muhsen kadınlar ile evlenmeye gücü yetmeyenler…

 

Ne yapsınlar?

fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât

O halde mü’min kadınlardan yeminli –min ma meleket- genç kızlar…

“min ma meleket” ifadesi “köle” olarak algılanmaktadır. Genel anlayış böyledir. Ancak “eymanekum” ile birlikte kullanıldığında “tescil edilmiş olanlar” “özel statülü olanlar” manasına gelen bir tamlamadır.

 

Allah imanınızı daha iyi bilir.

 

Ne yapılmalı?

Ba’dukum min ba’d, fenkihûhunne bi izni ehlihinne

Öyleyse, bazınız bazılarından “ebeveynlerinin” izni ile onları nikahlayın

(Ebeveyn kelimesi kullanılmaktadır, aileleri, anne-babaları, malik olanlar değil)

 

Nasıl nikahlanacak?

ve âtûhunne ucûrehunne bil ma’rûfi muhsanâtin gayra musâfihâtin ve lâ muttehızâti ahdân

ayağa düşmemeleri ve başka erkek edinmemeleri halinde onlara ücretlerini örfe uygun olarak verin.

 

Başka ne yapmalı?

fe izâ uhsinne fe in eteyne bi fâhışetin fe aleyhinne nısfu mâ alâl muhsanâti minel azâb

Fakat, uhsin edildikleri zaman yine de fahişet yaparlarsa, Muhsin kadınlara uygulanan azabın yarısını uygulayın (Özel anlaşma hükümlerine tabi olmayan kadınlara uygulanan cezanın yarısı)

 

Bunun anlamı nedir?

Zâlike li men haşiyel anete minkum. Ve en tasbirû hayrun lekum.

İşte bu, zorluktan/sıkıntıdan çekinenler içindir. Sabretmeniz daha hayırlıdır.

Nasıl bir zorluktan çekinmeyi kasdettiği üzerinde tartışılabilir. Bize göre, evliliğin zorluklarıdır. Mana bunu gerektirmektedir.

 

Vallâhu gafûrun rahîm”

 

Bu ayette özel bir durum tanımlanmaktadır. Her ne kadar kelimeler “köle veya cariye”ye yorumlanmak istense de, Kur’an ın köleliği ortadan kaldırdığı unutulmamalıdır. Kısaca ayet “bir iş akdi”nden sözetmektedir. Kim içindir bu? Evliliğin zorluğundan çekinenler için. (bana göre)

 

Bu iş anlaşması, resmi bir iş anlaşmasıdır. Tescil edilmiştir. Ancak “Mal ortaklığı” içermez. Sadece ücret vardır. Belli bir ücret karşılığında yapılan bir akittir.

 

Ayette geçen Fahşiyat kelimesi “zina” olarak yorumlanmak istenmektedir. Ancak bu zina anlamına gelmediği gibi, eğer bir ahlaksızlık veya aleni çirkinlik yapması halinde cezada da yarı oranında indirim öngörmektedir. Çünkü özel bir statü tanımlanmıştır. Özel koşullardaki bir iş anlaşmasıdır.

 

  1. Özel Mülkiyet İlişkisi – Anlaşmaya dayalı birliktelikler

“Ve enkihûl eyâmâ minkum ves sâlihîne min ibâdikum ve imâikum, in yekûnû fukarâe yugnihimullâhu min fadlih, vallâhu vâsiun alîm” (Nur 32)

 

“Günlük-gününde anlaşma/nikah isteyenler” ne yapılacak? “kadın ve erkeklerden elverişli (Salih) olanları nikahlayınız” Eğer güçleri yoksa korkmayın “eğer yoksul iseler Allah onları kendi lütfundan zengin edecektir, Allah comerttir, bilendir”

 

Enkihul eyama” Bu ifade “evlenmek isteyenler” olarak algılanmaya çalışılıyor. Fakat biz “eyama” kelimesinin aslı olan “yvm” kelimesinin nasıl bekar erkek manasına geldiğini çözebilmiş değiliz. Belki başka manası vardır, bilenler bizi aydınlatırlar diye umuyorum.

 

Bu arada parantez içinde belirtmeliyim ki, bu ayet fasit akitlere delil olmaz. Ayetin ifadesine bakıldığı zaman, bu hükmün herkesi kapsamadığı da açıkça anlaşılır. Kadın ve erkeklerden böyle bir anlaşma için elverişli durumda olanlardır kastedilen. Yoksullukları halinde iki seçenek ortaya çıkmaktadır, ya taraflar herhangi bir talepte bulunmayacaklar veya bir talep varsa kamu otoritesi bunu karşılayacaktır. Bu husus tartışılabilir.

 

“Velyesta’fifillezîne lâ yecidûne nikâhan hattâ yugniyehumullâhu min fadlih, vellezîne yebtegûnel kitâbe mimmâ meleket eymânukum fe kâtibûhum in alimtum fîhim hayren, ve âtûhum min mâlillâhillezî âtâkum, ve lâ tukrihû feteyâtikum alel bigâi in eradne tehassunen li tebtegû aradal hayâtid dunyâ ve men yukrıhhunne fe innellâhe min ba’di ikrâhihinne gafûrun rahîm” (Nur 33)

 

“nikaha güçleri yetmeyenler” Ne yapacaklar?

“Velyesta’fifillezîne lâ yecidûne nikâhan hattâ yugniyehumullâhu min fadlih,

“Allah kendilerini lütfuyle zengin edinceye kadar erdemli olsunlar”

 

Bunlar Hizmetinizde olanlar ise

vellezîne yebtegûnel kitâbe mimmâ meleket eymânukum fe kâtibûhum in alimtum fîhim hayren

Özel şartlarda “mükâtebe” yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla mükâtebe (anlaşma) yapın.

 

Anlaşmanın bedeli nedir?

ve âtûhum min mâlillâhillezî âtâkum

Allah’ın size verdiği maldan onlara verin…

 

Ancak:

ve lâ tukrihû feteyâtikum alel bigâi in eradne tehassunen li tebtegû aradal hayâtid dunyâ

Genç kızlarınızı Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek için biga ya zorlamayın.

 

Yine de zorlanırlarsa:

ve men yukrıhhunne fe innellâhe min ba’di ikrâhihinne gafûrun rahîm”

Korunmak/güvenilirlik istededikleri halde kim onları menfaat karşılığı zorlarsa,   bilinmelidir ki hiç şüphesiz onların zorlanmasından sonra Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

 

 

Bunların dışında, “evlilik” olarak bildiğimiz, “kurumsal birliktelik”lerin nasıl olması gerektiğine dair kesin bir hüküm Kur’an da yoktur. Daha çok, Boşanmadaki özellikler zikredilirken tanımlanan detaylar ile “evlilik kurumu”nun nasıl bir şey olabileceğini çıkarmak mümkündür. Ancak genel olarak, örfe dayalı bir yapı ortaya çıkmaktadır.

 

Ancak Kur’an ilişki serbestisi tanımaktadır. Kendi özgür iradeleriyle karar verenler için herhangi bir sınırlama getirilmemektedir. Genel olarak Dürüst bir ilişki kurulması önerilmiştir. İlişkilerde “çıkar” söz konusu değilse, yani “hizmet akdi” veya “Gelir beklentisi ile gerçekleştirilen akit” ler dışında, “mehir” olarak tanımladığımız bir bedel de öngörülmemektedir. Örf müstesna tutulmuştur.

 

Evlilik ile ilgili doğrudan sınırları belirleyen bir ayetin olmamasından anlıyoruz ki, ilişkiler bütünüyle serbesttir. Kişilerin irade ve rızalarına dayanmaktadır. Kamunun bunu sorgulama hakkı yoktur. Eğer iki kişi “biz birlikteyiz” diyorlar ise, bu yeterli bulunmakta ve başka bir koşul aranmamaktadır.

 

Kur’an kadın erkek arasında var olan cinsel ilişkiyi helal kılmıştır. Bütün özgürlüklerde olduğu gibi, suç veya başka özgürlük alanlarına girinceye kadar serbest bırakmıştır. Yani “fhş” kavramı içine girmedikçe cinsellik bir haktır ve serbesttir.

 

Devam edeceğiz inşallah

 

Vesselam

 

 

 


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
19.07.2012
10:16

Tartışmalar başladığından beri düşünüyordum, "EYAMA" kelimesini. Sizin yazdığınız gibi YEVM'den gelen bu kelimeyi ben, "GÜnü GELMİŞ, ZAMANI GELMİŞ, VB" anladım, ama henüz araştırmadım. kanaatim, genç, yaşlı, erkek ve kadın ayrımı yapmadan "evlenme zamanı gelmiş olan herkesi evlendirin" manasına geldiğini düşünüyorum. Gençler buluğa ermişlerdir, kadının kocası ölmüş ve iddet süresi bitmiştir, erkeğin karısı ölmüş ve matem süresi bitmiştir ve benzeri durumlarda yani VAKTİ ZAMANI GELMİŞ İSE ONLARI EVLENDİRİN diye düşünüyorum. Kalan konulara zaman içinde katkı koymaya çalışırım inşallah.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Sam Adian
19.07.2012
11:42

Nur 32 de "Eyama" kelimesi "el-eyama" şeklinde kullanılmaktadır.

Bilinen, Tarif edilebilen günler demektir.

Kelimenin ingilizce karşılığı "My Days" veya "Of My Days" dir. atfedilmiş oludğuna göre "of my days" daha uygun olmaktadır. Yani "benim günlerimde"

Buradan biraz zorlayarak günü gelmiş manası da vermek mümkün olmakla birlikte, bunun isteğe bağlı olduğunu gözardı etmemek gerekiyor. YAni şöyle denebilir belki: "Günü gelmiş olup nikah isteyen/talep edenler" Çünkü kimsenin kimseye "hadi sen evleniyorsun" deme hakkı yoktur.

Lütfi Hocaoğlu
19.07.2012
12:39

Eyamanın kökü أيم eyyam'ın kökü ise يوم dir. Birisi zevcesi olmayan erkek veya kadınlar, diğer ise günlerdir (الْأَيَّامُ). Kökleri farklıdır. Biri eyama diğeri ise eyyamdır.

Eyama'nın tekili أَيِّمٌ dür. Günlerle bir ilişkisi yoktur. Ancak etimolojik bir ilişki olabilir.

الأيامى: الذي لا أَزواجَ لهم من الرجال والنساء وأَصله أَيايِمُ

Eyama: Erkeklerden ve kadınlardan zevceleri olmayanlardır ve onun aslı Eyayimu'dur.

Sam Adian
19.07.2012
14:45

Sayın Hocaoğlu

Eyayimu kelimesi sözlüklerde yok, en azından ben bulamadım

Kelimenin kökü yvm görünüyor

bunu gözardı edip şöyle bakarsak:

enkehe dediğine göre zaten bekar olmalı yani en azından herhangi bir anlaşması olmayan, dul veya hiç evlenmemiş olanlar demektir, bir daha bekar kelimesi kullanmasına gerek yok

ikinci husus, ayetin devamınıda dikkate aldığımız zaman aynı mananın tekrarlanması söz konusu olur. Kaldı ki, Arapça'da "bekar" kelimesinin karşılığı zaten var. Bekar veya bekarlık manasına gelen birden çok kelime var.

Bir başka merakım da, kelimenin şeddeli veya şeddesiz oluşu neyi değiştirir? Bildiğiniz gibi arapçada bu tür kelimelerin aynı kökten geldiği düşünülmektedir. Dolayısıyla manada da büyük farklılıkların oluşmaması gerekir sanırım.

Cüneyt Özcan
19.07.2012
14:56

Sam bey yine görünürde serbestiyet öne sürerek hukuksuz(korumasız) bir alan oluşturarak toplumsal huzuru dinamitlemiştir.

Düzen düzensizlikten iyidir. Hukuk hukuksuzluktan iyidir. Varlık yokluktan iyidir. Akitleşme akitleşmemekten iyidir. O halde nikah nikahsızlıktan iyidir.

Sam bey, Sam amcanın yolundan gitmekte devam etmektedir. Varcağı yer bozgunculuktur. ör: Irak

Harun Özdemir
19.07.2012
21:01

Mr. Adian, Good Night!

Umarım savm ve salatla aran iyidir, Allah ibadetlerinizi kabul buyursun, dualarınızda bizleri de anın! Bakarsın kabul olur!

"Eyama"nın lugavi manasına vasıl olamamışsınız, çok üzüldüm! Tez elden Redhouse'a müracaatınız karşısında da hakketen mutehassis oldum! Oysa ben yazdıklarımın okunduğunu düşünüyordum. Eyama Lisan-ı Arabide kadın ve erkek dul demektir. "ve-Nekihû'l eyâmâ min küm..." şeklinde kullanıldığından dolayı öncelikle bekarları kapsar.

"Nikahlayınız!" ile "Nikahlanın!" arasındaki fark tanımlanabilseydi, bizler de azçok anlaşılmış olurduk; ama nafle!

Sam Adian
20.07.2012
00:10

Dear Mr.Ozdemir

Evveliyetle Temenni ve dualarınız için hasseten şükrediyorum.

Fakat Yaşlandığım hususunda kesin kanaat getirmeye başladım artık. Unutkanlık artmaya başladı. Ben "eyaama" kelimesiini bulamadığımı ne zaman söyledim diyee düşünüp durduum. Meğer kelimenin aslı oldğu söylenen "Eyayimu" kelimesini bulamadığımı söylemişim.

Hazır yeri gelmişken, sizin etimoloji konusundaki fikirlerinizi merak ediyorum. Mesela bu Eyama kelimesinin etimolojisinde neler var

Efendim saygılar

Harun Özdemir
20.07.2012
11:53

“Enkihul eyama” Bu ifade “evlenmek isteyenler” olarak algılanmaya çalışılıyor. Fakat biz “eyama” kelimesinin aslı olan “yvm” kelimesinin nasıl bekar erkek manasına geldiğini çözebilmiş değiliz. Belki başka manası vardır, bilenler bizi aydınlatırlar diye umuyorum.

EYM'yi YVM ile herkes karıştırabilir! Sadece biraz dikkatli olanlar karıştırmıyor; bunun yaşlılıkla da bir ilgisi yok, moralinizi yüksek tutun!

Gün - YVM'in iştikakını rica etmişsiniz, "durgun akan, bakıldığında dibi görülen ve gerektiğinde taşımacılık yapılabilen nehir" demektir. Denize doğru akan durgun arı duru nehrin mavimsi suyuna "nehar", çökerti haline gelen kum ve çakıla da "leyl" denmiş. YVM-Gün, gece ve gündüzü ile bu şekilde isimlendirilmiş.

Gelelim "eyama"nın kökü olan "EYM"e. Büyük iştikak ile küçük iştikakın her ikisi de kullanılabilir. Ama sizin şimdiye kadar izlediğiniz usul açısından yapılabilecek açıklamalar ne kadar işinize yarar bilemiyorum, artık takdir sizin Mr Adian.

Küçük iştikak ile açıklarsak eym, beyaz hoş görünümlü yılan, demektir ki bu sizin işinize yaramaz. Eym'in diğer bir anlamı daha var, bal çıkarmak için kullanılan tütsü, duman. Sanıyorum bundan da tatmin olmadınız. Çünkü nikaha bağlamanız gerekiyor. Eyyim (c.eyâim, eyâmâ) dul kadın-erkek demektir.

Büyük iştikak ise sizin için kabullenilmesi daha zor sonuşlar verir: E M Y harflerinin olasılılar hesabına göre oluşturabilecekleri kelimeler arasında bir anlam bağı kurmak gerekiyor, sanıyorum sorunuzdan anlaşıldığı kadar böyle bir talebiniz yok! YVM ile EYM arasında bir anlam birliği kurmak için ses benzerliği olan harfleri de birbirine akraba yapıp anlam türemek lazım. Durum sizin için daha da karışmış olsa kural bu! Örneğin söz konusu kelimede ortak olmayan Y ile V yi akraba yapmak gerekiyor. Tıpkı SLH kelimesinin SRH kelimesiyle aynı kökten geldiğini düşünmek gibi bir şey. L, R'ye dönüşebiliyorsa SLH'nin iştikakını SRH'de aramak ve bulmak mümkün oluyor.

Bu arada parantez içinde belirtmeliyim ki, bu ayet fasit akitlere delil olmaz. Ayetin ifadesine bakıldığı zaman, bu hükmün herkesi kapsamadığı da açıkça anlaşılır, buyurmuşsunuz.

Siz öyle bilin! Bu ayet tamamlanabilir özellikle fasit akdin en sağlam delilidir. Re'sen tamamlanmasına da delildir! Ayrıca dul kadın-erkeği kapsadığı haydi haydi bekarları da kapsar!

Ramazan-ı şerifleriniz hayır olsun Mr.Adian, iftar ve sahur dualarınızdan bizleri de anın!

Sam Adian
20.07.2012
12:28

Dear Mr.Ozdemir

Herkes yanlış anlayabilir, eyama kelimesini benim nikaha bağlamak istediğim yanılgısı gibi. Hayır böyle bir amacım yoktu ama sakıncası yok.

Lisan-ül Arab daki tarifi okudum. kelimenin asluhu Eyayimu denmekte. eyyam gibi mesela. Her ikisini de aynı yazarsınız ama hissiyat gereği hissedersiniz. telaffuzlardaki değişmenin etkileri olabileceğini düşündüm, hepsi bu. Bu yüzden de kelimenin aslını hala merak ediyorum. Onca açıklamanız arasında istifade edebileceğim leyl ve nehar idi ama bu da yeni bir şey değilmiş gibi duruyor...

Sıkıntı şu, ister eym olsun ister yvm olsun, eğer kelimenin manası bekarlık ifade etmek ise bu durumda anlam bütünlüğü açısından sorun var demektir. Beni tatmin etmediği için üzerinde düşünmeye devam ediyorum. Bulursam birşeyler paylaşırım. Siz de bulursanız beni aydınlatın please...

kaldı ki, nikaha bağlamak gereken ayet bu değil. diğer ayet de zaten açık. Sorun yok yani

Efendim iftarınız mubarek olsun şimdiden, burda akşam oldu birazdan kahvemi içeceğim ve sizin için dua edeceğim...

Vesselam

Sam Adian
20.07.2012
12:36

Dear Mr.Ozdemir

küçük bir ekleme

Amaç zaten anlam türetmek değil, bu kelime daha önce kullanılıyor idiyse nasıl kullanılmış ve hangi manada veya kelimenin aslında türetildiği kök hangisi?

Merakımız budur

Saygılar efendim

Sam Adian
30.07.2012
06:11

“Ve enkihûl eyâmâ minkum ves sâlihîne min ibâdikum ve imâikum……..”

“Nikalhayınız”

Kimi?

Enkihu : -Nikah için engeli olmayan erkeklerinizi-

????? El-eyama : ……………. ??????

kimlerle? Evli olmayan kadınlarınızdan güvenilir ve uygun durumda olanlar ile





Çok Yorumlanan Makaleler
Sam Adian
FINANSMAN MESELESI VE ZEKAT
8.11.2012 26600 Okunma
45 Yorum 18.11.2012 00:41
Sam Adian
IŞLEVSIZ TANRI...!
9.09.2012 14753 Okunma
42 Yorum 18.09.2012 01:06
Sam Adian
EN IYI ANAYASA YAZILI OLMAYANDIR.....
7.07.2012 12987 Okunma
34 Yorum 10.07.2012 22:30
Sam Adian
KAT'a ve NEFY - KAVRAMLAR
7.04.2012 12447 Okunma
32 Yorum 09.04.2012 18:02
Sam Adian
BIR EYLEM OLARAK ZINA
14.07.2012 33750 Okunma
24 Yorum 24.07.2012 09:50
Sam Adian
Varlığın Rabbi....
28.08.2012 11804 Okunma
24 Yorum 05.09.2012 10:43
Sam Adian
SOSYAL KAPITALIZM.
21.03.2012 13952 Okunma
23 Yorum 23.03.2012 04:25
Sam Adian
KAT'A ve NEFY
31.03.2012 13579 Okunma
22 Yorum 11.04.2012 01:44
Sam Adian
DARB-I MESEL VE YETKI GASPI
8.03.2012 10112 Okunma
22 Yorum 11.03.2012 16:10
Sam Adian
HAMR ve HUMR
25.02.2012 51336 Okunma
18 Yorum 10.01.2020 12:34
Sam Adian
HMR ve SONUÇ
16.03.2012 11903 Okunma
18 Yorum 16.03.2012 18:08
Sam Adian
HADIM'DAN ZINAYA
12.07.2012 10975 Okunma
18 Yorum 13.07.2012 10:00
Sam Adian
UTANMAZLIK ZINA MIDIR?
13.07.2012 13777 Okunma
16 Yorum 14.07.2012 21:14
Sam Adian
SLT ve SISTEM Toplu değerlendirme ve cevaplar
19.02.2012 10879 Okunma
16 Yorum 24.02.2012 01:08
Sam Adian
EKIMUS SALAT - Namaz bir Ritüel midir?
1.02.2012 18483 Okunma
15 Yorum 03.05.2020 12:00
Sam Adian
RIBA VE EKONOMI
7.03.2012 12151 Okunma
15 Yorum 09.03.2012 06:04
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KARAR MEKANIZMALARI
29.03.2012 11140 Okunma
15 Yorum 31.03.2012 20:26
Sam Adian
TANRI'NIN BEDENI....
2.08.2012 7260 Okunma
13 Yorum 08.08.2012 18:26
Sam Adian
RIBA'nın UNSURLARI
11.03.2012 12394 Okunma
12 Yorum 15.03.2012 16:14
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DIN FAKTÖRÜ
1.04.2012 6557 Okunma
11 Yorum 09.04.2012 23:53
Sam Adian
CINSELLIK VE AKIT
19.07.2012 7757 Okunma
11 Yorum 30.07.2012 06:11
Sam Adian
.... VE TANRI! - 1
12.08.2012 6621 Okunma
10 Yorum 14.08.2012 07:50
Sam Adian
ORTAK REFERANSLAR ve BIR ÖNERI
11.04.2012 8310 Okunma
9 Yorum 21.06.2012 16:27
Sam Adian
Metod ve uygulama
18.03.2012 5289 Okunma
9 Yorum 21.03.2012 10:01
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - INSAN VE DEVLET
26.03.2012 9076 Okunma
9 Yorum 27.03.2012 16:28
Sam Adian
KARAGÜLLE FELSEFESİ.....
13.10.2012 7327 Okunma
8 Yorum 23.10.2012 03:34
Sam Adian
MÜLKIYET MESELESI ve DÜZEN
6.11.2012 7442 Okunma
7 Yorum 21.11.2012 17:28
Sam Adian
"ADIL DÜZEN"IN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
20.03.2012 5081 Okunma
7 Yorum 23.03.2012 18:49
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DEVLET ve IKTIDAR
4.04.2012 9333 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 09:59
Sam Adian
ŞURA
6.04.2012 8967 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 20:27
Sam Adian
HMR HAKKINDA - 2
14.03.2012 6828 Okunma
7 Yorum 15.03.2012 08:14
Sam Adian
RIBA ve EKONOMI-1
9.03.2012 6660 Okunma
7 Yorum 10.03.2012 19:31
Sam Adian
SLT-CEMAAT ŞERHI
15.02.2012 4051 Okunma
6 Yorum 16.02.2012 17:53
Sam Adian
INSAN VE DÜZEN
1.03.2012 4493 Okunma
6 Yorum 01.03.2012 19:11
Sam Adian
.... VE TANRI! - 2
13.08.2012 6624 Okunma
6 Yorum 14.08.2012 03:44
Sam Adian
SÖYLEYECEKLERIMIZ VAR
1.03.2012 4422 Okunma
5 Yorum 10.03.2012 08:24
Sam Adian
Allah Nasıl SLT eder?
2.02.2012 4587 Okunma
5 Yorum 03.02.2012 19:11
Sam Adian
ANLAMAK.....
15.03.2012 6187 Okunma
5 Yorum 16.03.2012 18:21
Sam Adian
DÖRT DELIL
22.02.2012 5067 Okunma
4 Yorum 02.03.2012 07:45
Sam Adian
ORUCUN FAZILETLERI....
9.08.2012 6778 Okunma
4 Yorum 13.08.2012 13:58
Sam Adian
YUNUS-NUH : Mitolojiden Vahye
13.12.2012 11668 Okunma
4 Yorum 14.12.2012 14:59
Sam Adian
BIRKAÇ NOT
15.01.2014 7458 Okunma
4 Yorum 25.07.2014 16:22
Sam Adian
ADEM VE TOPLUMU - 1
4.05.2012 6647 Okunma
3 Yorum 04.05.2012 15:03
Sam Adian
KUR'AN'DA CEZA KAVRAMI
14.04.2012 16576 Okunma
3 Yorum 19.04.2012 20:21
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KURUMSALLIK
26.03.2012 6120 Okunma
3 Yorum 27.03.2012 20:01
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI FAKTORLER - 15
2.06.2017 11976 Okunma
3 Yorum 03.06.2017 14:51
Sam Adian
CRITICS
27.03.2012 5287 Okunma
2 Yorum 28.03.2012 22:17
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 1
24.03.2012 4972 Okunma
2 Yorum 24.03.2012 23:10
Sam Adian
YARATILIŞ
29.04.2012 6798 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 13:07
Sam Adian
BAZI ELEŞTIRILER
29.04.2012 5257 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 20:51
Sam Adian
INSANLIK ANAYASASI HAKKINDA-1
12.03.2012 3790 Okunma
2 Yorum 12.03.2012 17:32
Sam Adian
ANLAMADA YÖNTEM
12.04.2012 5716 Okunma
2 Yorum 14.04.2012 16:04
Sam Adian
MATERYALIST NIKAH
22.07.2012 5270 Okunma
2 Yorum 24.07.2012 03:40
Sam Adian
RUBUBIYET....
6.09.2012 6401 Okunma
2 Yorum 12.10.2012 11:34
Sam Adian
SLT NEDIR?
3.11.2012 9168 Okunma
2 Yorum 04.11.2012 00:19
Sam Adian
El-Lehu, Lehu ve Mülkiyet
9.12.2012 7155 Okunma
1 Yorum 12.12.2012 11:42
Sam Adian
... VE NIHAYET RAB
12.10.2012 5208 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 01:06
Sam Adian
KIYAMET GÜNÜ.....
21.12.2012 6690 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 00:43
Sam Adian
DÜZEN MESELESI ve AKEVLER
3.02.2013 6152 Okunma
1 Yorum 06.02.2013 22:28
Sam Adian
.... VE TANRI! - 3
15.08.2012 6141 Okunma
1 Yorum 15.08.2012 21:16
Sam Adian
YARATILIŞ VE SÜREÇ
2.05.2012 5277 Okunma
1 Yorum 03.05.2012 07:38
Sam Adian
SLT ve CEMAAT -
4.02.2012 4090 Okunma
1 Yorum 05.02.2012 08:58
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 2
25.03.2012 4170 Okunma
1 Yorum 25.03.2012 05:43
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 3
25.05.2017 4631 Okunma
1 Yorum 26.05.2017 00:55
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE DOĞAL KAYNAKLAR, 18
4.06.2017 5083 Okunma
1 Yorum 05.06.2017 09:35
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - URETIM VE ISHLETME - 19
5.06.2017 3905 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - FIYAT ANALIZI / Ucret, Fiyat, Para 20
6.06.2017 6577 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TUKETIM - 21
7.06.2017 3450 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SERBEST TICARET ve PIYASALAR - 22
8.06.2017 3401 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - YAPISAL ANALIZ - MAKRO/MIKRO - 23
9.06.2017 3917 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - BUYUME VE ETKILER - 24
10.06.2017 5477 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI DENGELER/REFAH TOPLUMU 25
11.06.2017 3485 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI EVRIM - 26
12.06.2017 3934 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - UYGULAMA - 27
13.06.2017 2402 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISAT VE HUKUK - 28
14.06.2017 2921 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - DONUSUM VE YENI DUNYA DUZENI - 29
15.06.2017 2554 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAKCA - 30
15.06.2017 4155 Okunma
Sam Adian
FUNCTIONAL CONCEPTS - 1
3.10.2020 2760 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TARIHSEL YANILGILAR - 4
27.05.2017 3856 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - RIBA - BIR OZGURLUK DOLANDIRICILIGI 5
27.05.2017 4245 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE MULKIYET - 6
27.05.2017 4080 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SADAKA : KAMU MALIYESI - 7
27.05.2017 4402 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / A - 8
29.05.2017 6055 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / B- KOORDINASYON 9
29.05.2017 4304 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE/C - MEKANIZMALAR 10
29.05.2017 6251 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - ZEKAT - IKTISADI YONETIM SISTEMI - 11
30.05.2017 6373 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - INFAQ - TASARRUF MEVDUATI - 12
31.05.2017 3776 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KARZ-I HASEN / YATIRIM FONU - 13
31.05.2017 4075 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI PARAMETRELER - 14
2.06.2017 4262 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI YONETIM SISTEMI - BANKA - 16
3.06.2017 3465 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAK VE YATIRIM YONETIMI - 17
3.06.2017 2920 Okunma
Sam Adian
BAŞÖRTÜSÜ
23.03.2012 5267 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ - 2
30.04.2012 4027 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ KURAMI VE EVRIM
1.05.2012 5397 Okunma
Sam Adian
SLT ve MESCID
25.02.2012 4030 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ VE DÜZEN
3.06.2012 4657 Okunma
Sam Adian
RAMAZAN ve TARIH
11.08.2012 11749 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 1
7.02.2013 5152 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 2
7.02.2013 4745 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 3
8.02.2013 6310 Okunma


© 2024 - Akevler