Harun Özdemir
İslam'ın İstanbul ve Ankara yorumu
16.08.2017
2357 Okunma, 0 Yorum

 

Yeni bir hayat, ancak yeni bir kent ile gerçek olabilir. Bunun açıklaması da kent kültürü üzerinden yapılabilir.

Konumuz İslam’ı yeni kimliklere bürüyen kentler olduğuna göre, ilk akla gelenler Medine, Şam, Kufe, Basra, Bağdat, Kahire, Granada, Meşhed, Tebriz, Kum vs kentleridir. Bu kentler nasıl tarihsel ve sosyolojik bir geçek ise İstanbul ve Ankara İslam’ı da Türkiye Müslümanları açısından sosyolojik bir olgudur.

Türkiye’nin İzmir, Kürt ve Alevi gibi farklılık gösteren İslam yorumları da var ki umarım bunları bir başka yazımızda değerlendiririz.  

***

İstanbul; Konstantinopolis’ten Cumhuriyet’e kadar başkentti. Her türlü etkinlik İstanbul’da yapıldı ama siyasetin istekleri, etkinliklerin icrasını sürekli etkiledi.

Azgın krallar ve sultanlarla nasıl iyi geçinilir veya şerrinden nasıl emin olunur… Kurnazlığın, desisenin, ayak oyunlarının, saray entrikalarının alası… bunların her çeşidi İstanbul’da uygulandı ve kent kültüründeki yerini aldı. 

Dolayısıyla İstanbul’da Hıristiyanlık ve İslam, bu kültürel ortamda ve siyasetin bazen himayesinde bazen de denetiminde kendisini yeniden inşa etti.

Ahlak denince de İstanbul’da ilk akla gelen “kibre varan alçak gönüllülük” oldu.

***

İstanbul uleması, İlk dönem İslam alimlerinin ticaretle veya bir meslekten edindikleri kazançla yaşadıklarını iyi bilir. İstanbul’da ise kendi kazandığı ile yaşamını sürdüren ünlü bir alime rastlanmaz.

Dünyanın her yerinde yazılmış kitaplar İstanbul’da okunmuştur. Ama yaşama ancak siyasetin izin verdiği bilgiler aktarılabilmiştir.

İstanbul’da tembellik öyle boyutlara varmıştır ki, 450 yıl Osmanlı’ya başkentlik yapan bir kentte, yeni bir bilim dalı doğmamıştır. Bilimsel devrimlerin dünyayı küresel ölçekte sarstığı bir dönemde İstanbul ulemasının icat ettiği bir ilim yoktur.

Ana başlıklarıyla tanımlamak gerekirse İslam’ı temsil eden İstanbul uleması;

1-Allah’ın emirleri ile sultanın emirleri çatıştığında tercihini sultandan yana yapmıştır.

2-Tartışmayı sevmez, bunu saygısızlık sayar. Yeniliği de kıskanır.

3-Siyaset yapmaz gibi görünür ama en iyi bildiği ilm-i siyaset ile her türlü kurnazlığa, iftiraya, pragmatizme, kelle koparılmasına makam ve mevki için alet olur.

4-İçinde yer almadığı bir isyan, sokak hareketi veya saray içi darbe yok gibidir.

5-Ulufecidir. Ya devletten beslenir ya da halktan. İlmin izzetinden taviz vermezdi… sözü ise laf-ı güzaftı.  

6-Molla Hüsrev ve Katip Çelebi gibi bazı tekiller özgün alimlerdi ama bir medrese kuramadılar ve bir ekole de öncülük yapamadılar.

7-İstanbul İslam’ı namazcı ve oruççudur. İslam’ı ibadetlere indirgemeyi, onları da törenleştirmeyi sever. Hz.Peygamberin kıldığı ve kıldırdığı farz namazlar, İstanbul camilerinde seramoniye dönüştürülmüş.

8-Matematik, fen ve mühendislik bilimlerinin hızla geliştiği dönemde İstanbul’da ulema tefsirde, fıkıhta, kelamda ve hadiste ancak haşiye ve havaşi (yorumun yorumunun yorumları) yazabilmiştir.  

9-Bir laboratuarı olmayan başkentte sayısız tekke, dergah, medrese, türbe, şeyh, dede, baba, dede baba… olabilmiştir.

10-Konstantinopolis düşerken Ortodoks ulema “Meleklerin kanatları var mıdır, varsa nasıldır”ı tartıştığı alaya alınır da, İstanbul’un işgal günlerinde Padişah’ın cülus töreninde saray bürokrasinin, paşaların ve ulemanın şemsiyeyi kimin tutacağı krizini konuşmaz. İşgal günlerinde, geleneksel İslami kurumlarda nelerin konuşulduğunu ve nelerin yapıldığını kimse gündeme getirmez…

***

Ankara İslam’ı, İslam’ın bu kentte ortaya çıkan modern bir yorumudur.  

Ankara; İstanbullular için bir taşra kasabası ve sürgün yeridir. Mustafa Kemal, iyi bir tarih okuyucu olduğundan İstanbul gibi entrikanın ve ilm-i siyasetin kol gezdiği bir kentte yeni bir hayatın kurulmayacağını görmüştü.

Eğer Mustafa Kemal, büyük taarruzdan sonra İstanbul’a yerleşseydi yaptığı hiçbir yenilik başarılı olamazdı ve Anadolu da gelişemezdi.

Cumhuriyet” idaresi dışında bütün devrimler İstanbul’da birkaç kez yapılmıştı. Kent kültürü nice yeniliği çiğneyip tükürdüğü gibi bu yenilikleri de etkisizleştirmişti. Fakat Ankara’nın böyle bir kent kültürü yoktu. Özellikle entrikalara adapte olmak, henüz Ankaralıların akıl erdirebileceği konular değildi. İstanbullulara göre çok saf ve temiz insanlardı.  

Dolayısı ile Ankara’da henüz yeni ortaya çıkan Ankara İslam’ı, İstanbul İslam’ından çok farklıydı:

1-Mustafa Kemal’in açtığı ilk mescit, 1.Meclis’in girişinde hemen sağdaki büyük odaydı. Küçücük meclisin genel kurul salonundan sonraki en büyük odası mescitti. Namazlar da seramonisiz kılınırdı.

2-Ankara; 1924’te Kur’an ve Buhari’nin Meclis kararı ile çeviri ve yorumunun yapılmasına karar vermişti.  

3-Elmalılı’nın meal ve tefsiri ile Babanzade Ahmet Naim ve Kamil Miras’ın Buhari’nin tercüme ve yorumları Ankara İslam’ının başyapıtlarından sayılmalıdır.

4-Ankara ulemasız bir başkenttir, klasik anlamda ulemaya da karşıdır. Halk, kendi aklı ve vicdanı ve okur-yazarlığı ile aracısız bir İslam’la baş başa bırakılmıştır. Hiç alışık olunmayan bu durum, bir süre sonra devletten bir şeyler beklemeyen orijinal bir İslam anlayışına yönelmiştir.

5-Ankara İslam’ı denince anlaşılması gereken Mustafa Kemal’in din politikası ve Ankara İlahiyat Fakültesi’dir. İstanbul’da uzun süre tartışılan “Yeni İslam”,  Ankara İlahiyat Fakültesi’nde olgunlaşmaya başlamıştır. İlahiyat’ın hocalarının İstanbul ulemasına benzemediği, hatta birer sapkın oldukları sıklıkla gündeme gelmiştir. Denebilir ki, İstanbul ulemasına bile uluslar arası nitelikte araştırma yapmayı Ankara İlahiyat Fakültesi öğretmiştir.

6-Hurafelere karşı en etkili mücadeleyi Ankara İslam’ı yapmıştır. Ankara İlahiyat’ta dini bir seramoninin ve debdebeli bir dini törenin yapıldığı görülmemiştir.

7-Her ilde siyasetin önemli figürleri arasında din adamları olmasına rağmen uzun süre Ankara İlahiyat kökenli bir siyasetçiye rastlanmamıştır. Zamanla İstanbul İslam’ı Ankara İslam’ını etkilemeye başlayınca, siyaset Ankara İlahiyatı da etkilemeye başlamıştır.

8-Bin yılların Konstantinopolis ve İstanbul siyaseti, önce Ankara siyasetini ve ekonomisini, sonra da Ankara İslam’ını baskı altına alabilmiştir. Bugün gelinen noktada Ankara İslam’ı sosyolojik bir olgu olmaktan uzaklaşmış, sadece tekil örneklerle temsil edilebilir olmuştur.

9-İstanbul İslam’ı o kadar etkili bir noktaya gelmiştir ki, yüz yıllarca dağ köylerinde tedris edilen Kürt İslam’ı da İstanbul İslam’ının hastalıklarına yakalanmış ve siyasetin göbeğine düşmüştür. Öyle ki, yüzyılların mütevazi Kürt İslam’ı; PKK’nın Marsist Leninist Nasyonal Sosyalist ideolojinin yanında yer alabilmiştir.  

10-Kötü para iyi parayı kovduğu gibi tutucu ve hastalıklı İstanbul İslam’ı, “İzmir hariç” bütün İslami yorumları kovmuş ve kendisine benzetmiştir.

 

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Harun Özdemir
Eleştirileri klavuz edinmek
8.11.2017 2426 Okunma
Harun Özdemir
Tarihselci İslam
8.11.2017 2613 Okunma
Harun Özdemir
Edebiyatta İslamcılar
6.11.2017 2031 Okunma
Harun Özdemir
Hangi Müslümanlık
6.11.2017 2025 Okunma
Harun Özdemir
Müslüman terörist
18.10.2017 2035 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3070 Okunma
Harun Özdemir
Kürt İslamı
18.08.2017 2466 Okunma
Harun Özdemir
Kürt sosyolojisi
18.08.2017 2450 Okunma
Harun Özdemir
İslam'ın İstanbul ve Ankara yorumu
16.08.2017 2357 Okunma
Harun Özdemir
Bizans'tan Osmanlı'ya çöküş belirtileri
16.08.2017 2407 Okunma
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 4586 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 4778 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 5148 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
Ortadoğu'nun düzeni
21.06.2017 2549 Okunma
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 5740 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
Çember daralıyor; ne yapmalı?
11.06.2017 2214 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 5556 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
Atatürk'e annesi üzerinden saldırmak
31.05.2017 2332 Okunma
Harun Özdemir
Milli Bayramların konsepti değişebilir mi
26.05.2017 2354 Okunma
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 5388 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Osmanlı'dan T.C.'ye Batılılaşma lüksümüz
10.05.2017 1998 Okunma
Harun Özdemir
Ak Parti kaybeder mi?
4.05.2017 2284 Okunma
Harun Özdemir
Bahçeli'nin referandumda hissedilen etkisi
27.04.2017 2064 Okunma
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 4860 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Askerlik neden önemsiz olsun ki
10.04.2017 2790 Okunma
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 4775 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
1'e karşı 27
27.03.2017 2664 Okunma
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 5071 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
Terörle bağlantılı seçmen sayısı
15.03.2017 3028 Okunma
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 5270 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 3962 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 3747 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 3448 Okunma
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 5833 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 5334 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 3522 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 4472 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 5473 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 7190 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 5083 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 3601 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 4894 Okunma
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 5585 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 3802 Okunma
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 6459 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 3684 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 4435 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 4193 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 4453 Okunma
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 4773 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4052 Okunma
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 4711 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4048 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4025 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 3996 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 4121 Okunma
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 4813 Okunma
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 4299 Okunma
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 6031 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 3784 Okunma
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 4427 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 3714 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 3929 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 3917 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 3850 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 5364 Okunma
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 5717 Okunma
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 5262 Okunma
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 7407 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 5241 Okunma
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 8228 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 6912 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 6449 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 4936 Okunma
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 5142 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 6398 Okunma
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 5529 Okunma
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 6163 Okunma
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 7172 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 5467 Okunma
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 5514 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 5897 Okunma
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7012 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 5451 Okunma
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 7368 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 7212 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 5292 Okunma
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 5420 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 5788 Okunma
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 4937 Okunma
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 5317 Okunma
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 5495 Okunma
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 5378 Okunma
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 6817 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 5991 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 5767 Okunma
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 6969 Okunma
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 5842 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 6252 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 6926 Okunma