Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016
9487 Okunma, 2 Yorum

 

KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!

Ya “KUR’AN VE İLİM” ya da “Eski hâl muhal; ya yeni hâl ya izmihlâl!” dedik ya, bundan önceki yazıda… Ne dersiniz; kaldığımız yerden devam edelim mi, meselenin daha da derinlemesine anlaşılması için biraz daha aynı minval üzere devam edelim mi?..

Bosna (Srebrenitsa) ve Kosova’dan yani Balkanlar’dan başlayan, Antep-Halep’te yani Irak-Suriye-Türkiye’de devam eden bir yazı yazacakken…” diyerek başlamıştım o yazıya… Öyle bir yazıyı artık yazamayacağım; çünkü faydası yok! Neden faydası yok? Balkanlar’da yani Bosna ve Kosova’daki memleketlerimde soykırım ve katliamlar olurken çok yazdım, çok konuştum, çok çırpındım; Halep’teki sonuç ortada!!!

Şunu diyor ve yazıyordum; İstanbul, Ankara, Kayseri, Sivas’ın savunması Bosna ve Kosova’da başlar; siz Bosna ve Kosova için bir şeyler yaparken kendinizi savunuyorsunuz…

Kayseri ve Sivas’ta o yıllarda yaptığım konuşmalarda dedim ve yazabildiğim gazetelerde de yazdım da ne oldu; Gazi Antep’in az aşağısındaki Şehit Halep kurtuldu mu?!.

Böyle bir yazı ve/ya yazılar yazacaktım ama yazsam ne fayda, yazmasam ne fayda…

İyisi mi KUR’AN’a, Kur’an ayetlerine sığınayım, hatırlatmalarımı oradan yapayım:

“Ey iman edenler! Size ne oluyor da Allah yolunda seferber olun dendiğinde yere çakılıp kalıyorsunuz. Yoksa bu değersiz hayatı ahirete tercih mi ediyorsunuz? Bilesiniz ki, dünyanın zevki ahirete göre çok azdır. Eğer seferber olmazsanız Allah size çok acı bir azap verir ve sizin yerinize başka bir kavim getirir, siz de O’na hiçbir zarar vermiş olmazsınız. Allah her şeye kadirdir... / Hafif olsun ağır olsun, seferber olun. Allah yolunda mallarınızla canlarınızla cihat edin. Eğer bilseniz, sizin için hayırlı olan da budur.” (KUR’AN; Tevbe, 9/38-39 ve 41. ayetler) Yorum yapmıyorum, herkes kendince yapsın…

Ama şu hatırlatmayı yapmadan geçemeyeceğim: ‘Siz dünyaya hükmeden zalimlerin zalim düzeni yerine “ADİL DÜZEN” için seferber oluncaya kadar…’ diyeyim, YETER!

Bosna ve Kosova ile başlar gibi yaptım, Irak ve Suriye ile devam eder gibi yapayım, HÜLAGÛ ile devam edeyim ve siz bunu bugünkü BAĞDAT ve HALEP gibi anlayın…

Irak ve Suriye’de olanlar, Hülagû (1258) döneminde olanları hatırlatıyor, yani ibret alınamadığı için tarih tekerrür ediyor… Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Cengiz Han’ın torunu Hülagû, İlhanlı Devleti’nin kurucusu ağabeyi Mengü Kağan tarafından bölgeye gönderilir. Hülagû 1258 yılında Bağdat’a girer ve Abbasi halifesi Mutasım’ı Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Bağdat’ı yağmalar, katliamlara başlar. Kadın, kız, yaşlı, çoluk, çocuk demeden iki yüz bin kişiyi katleder. Cami, hastane, medrese, saray, ne varsa hepsini yıkar, yok eder. Binlerce kitabı Dicle nehrine attırır. Dicle nehri günlerce kan ve mürekkep akıtır... Aynen günümüzde Irak ve Suriye’de olanlara benzer bir katliam…

Hülagû bir gün Bağdat’ın dışında kurduğu karargâhında şehrin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir. Âlimleri bir korku sarar! Hülagû tarafından öldürülmek korkusuyla kimse en büyük âlim sırasında anılmak dahi istemez! Sakalı henüz çıkmamış Kadıhan adında genç ve cesur bir âlim Hülagû’nun dâvetini kabul eder. Yanına bir deve, bir keçi ve bir horoz alarak Hülagû’nun çadırına varır. Hayvanları çadırın dışına bağlar ve huzura girer. Hülagû genci tepeden tırnağa süzer. Beklediği birisi olmadığını düşünerek: “Bana gönderecek birini bulamadılar mı?” der. Kadıhan gayet sakin bir sesle: “Görüşmek için iriyarı birini istiyorsan bir deve getirdim. Sakallı yaşlı birini istiyorsan bir keçi getirdim. Gür sesli birini istiyorsan bir horoz getirdim” der. Hülagû gencin sıradan birisi olmadığını anlar ve şöyle sorar: “Söyle bakalım delikanlı! Beni üzerinize salan şey nedir?” Kadıhan: “Efendim, seni bizim üzerimize salan şey bizim amellerimizdir. Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetlerini bilemedik. Esas gayemizi unutup makam, mal, mülk, para, şöhret peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık. Cenâb-ı Hak da bize verdiği nimetleri almak üzere seni üzerimize saldı!” Hülagû: “Peki, beni buradan kim gönderebilir?” diye sorar. Kadıhan: “O da bize bağlı! Ne zaman kendimize dönüp, kısa zamanda toparlanıp, Allah’ın nimetlerinin kıymetini bilir, zevk ve sefadan, israftan, zulümden ve birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek, işte o zaman sen buralarda duramazsın!” der. …

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
19.12.2016
10:26



Reşat Nuri Erol

Reşat Nuri Erol

19.12.2016

Kur’an ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve Halep!

Ya “KUR’AN VE İLİM” ya da “Eski hâl muhal; ya yeni hâl ya izmihlâl!” dedik ya, bundan önceki yazıda… Ne dersiniz; kaldığımız yerden devam edelim mi, meselenin daha da derinlemesine anlaşılması için biraz daha aynı minval üzere devam edelim mi..
 
“Bosna (Srebrenitsa) ve Kosova’dan yani Balkanlar’dan başlayan, Antep-Halep’te yani Irak-Suriye-Türkiye’de devam eden bir yazı yazacakken…” diyerek başlamıştım o yazıya… Öyle bir yazıyı artık yazamayacağım; çünkü faydası yok! Neden faydası yok Balkanlar’da yani Bosna ve Kosova’daki memleketlerimde soykırım ve katliamlar olurken çok yazdım, çok konuştum, çok çırpındım; Halep’teki sonuç ortada!!!
Şunu diyor ve yazıyordum; İstanbul, Ankara, Kayseri, Sivas’ın savunması Bosna ve Kosova’da başlar; siz Bosna ve Kosova için bir şeyler yaparken kendinizi savunuyorsunuz… Kayseri ve Sivas’ta o yıllarda yaptığım konuşmalarda dedim ve yazabildiğim gazetelerde de yazdım da ne oldu; Gaziantep’in az aşağısındaki şehit Halep kurtuldu mu!.
Böyle bir yazı ve/ya yazılar yazacaktım ama yazsam ne fayda, yazmasam ne fayda… 
İyisi mi KUR’AN’a, Kur’an ayetlerine sığınayım, hatırlatmalarımı oradan yapayım: “Ey iman edenler! Size ne oluyor da Allah yolunda seferber olun dendiğinde yere çakılıp kalıyorsunuz. Yoksa bu değersiz hayatı ahirete tercih mi ediyorsunuz Bilesiniz ki, dünyanın zevki ahirete göre çok azdır. Eğer seferber olmazsanız Allah size çok acı bir azap verir ve sizin yerinize başka bir kavim getirir, siz de O’na hiçbir zarar vermiş olmazsınız. Allah her şeye kadirdir... / Hafif olsun ağır olsun, seferber olun. Allah yolunda mallarınızla canlarınızla cihat edin. Eğer bilseniz, sizin için hayırlı olan da budur.” (KUR’AN; Tevbe, 9/38-39 ve 41. ayetler). Yorum yapmıyorum, herkes kendince yapsın… 
 
Ama şu hatırlatmayı yapmadan geçemeyeceğim: “Siz dünyaya hükmeden zalimlerin zalim düzeni yerine ‘ADİL DÜZEN’ için seferber oluncaya kadar…” diyeyim, YETER! 
Bosna ve Kosova ile başlar gibi yaptım, Irak ve Suriye ile devam eder gibi yapayım, HÜLAGÛ ile devam edeyim ve siz bunu bugünkü BAĞDAT ve HALEP gibi anlayın… 
Irak ve Suriye’de olanlar, Hülagû (1258) döneminde olanları hatırlatıyor, yani ibret alınamadığı için tarih tekerrür ediyor… Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Cengiz Han’ın torunu Hülagû, İlhanlı Devleti’nin kurucusu ağabeyi Mengü Kağan tarafından bölgeye gönderilir. Hülagû 1258 yılında Bağdat’a girer ve Abbasi halifesi Mutasım’ı Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Bağdat’ı yağmalar, katliamlara başlar. Kadın, kız, yaşlı, çoluk çocuk demeden iki yüz bin kişiyi katleder. Cami, hastane, medrese, saray, ne varsa hepsini yıkar, yok eder. Binlerce kitabı Dicle Nehri’ne attırır. Dicle Nehri günlerce kan ve mürekkep akıtır... Aynen günümüzde Irak ve Suriye’de olanlara benzer bir katliam… 
 
Hülagû bir gün Bağdat’ın dışında kurduğu karargâhında şehrin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir. Âlimleri bir korku sarar! Hülagû tarafından öldürülmek korkusuyla kimse en büyük âlim sırasında anılmak dahi istemez! Sakalı henüz çıkmamış Kadıhan adında genç ve cesur bir âlim Hülagû’nun davetini kabul eder. Yanına bir deve, bir keçi ve bir horoz alarak Hülagû’nun çadırına varır. Hayvanları çadırın dışına bağlar ve huzura girer. Hülagû genci tepeden tırnağa süzer. Beklediği birisi olmadığını düşünerek, “Bana gönderecek birini bulamadılar mı” der. Kadıhan gayet sakin bir sesle, “Görüşmek için iriyarı birini istiyorsan bir deve getirdim. Sakallı yaşlı birini istiyorsan bir keçi getirdim. Gür sesli birini istiyorsan bir horoz getirdim” der. Hülagû gencin sıradan birisi olmadığını anlar ve şöyle sorar: “Söyle bakalım delikanlı! Beni üzerinize salan şey nedir” Kadıhan: “Efendim, seni bizim üzerimize salan şey bizim amellerimizdir. Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetlerini bilemedik. Esas gayemizi unutup makam, mal, mülk, para, şöhret peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık. Cenâb-ı Hak da bize verdiği nimetleri almak üzere seni üzerimize saldı!” Hülagû, “Peki, beni buradan kim gönderebilir” diye sorar. Kadıhan, “O da bize bağlı! Ne zaman kendimize dönüp, kısa zamanda toparlanıp, Allah’ın nimetlerinin kıymetini bilir, zevk ve sefadan, israftan, zulümden ve birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek, işte o zaman sen buralarda duramazsın!” der.
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

TÜM YAZILARI
Reşat Nuri Erol
19.12.2016
10:27


http://www.milligazete.com.tr/kur%E2%80%99an_ayetleri_kadihan_hulag%C3%BB_ve_halep/resat_nuri_erol/kose_yazisi/32396







Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-20
22.01.2025 222 Okunma
1 Yorum 22.01.2025 11:30
Ahmet Yücel
FAİZSİZ BANKACILIK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER. FAİZSİZ BANKACIL
21.01.2025 28 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-19
20.01.2025 382 Okunma
1 Yorum 20.01.2025 10:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-18
19.01.2025 408 Okunma
1 Yorum 19.01.2025 14:44
Özer Ataç
Sahtelik 2
18.01.2025 1823 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-17
18.01.2025 397 Okunma
1 Yorum 18.01.2025 10:44
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-16
17.01.2025 446 Okunma
1 Yorum 17.01.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-15
16.01.2025 454 Okunma
1 Yorum 16.01.2025 07:49
Ahmet Yücel
LÂ RİBA, FAİZSİZ DÜNYA
15.01.2025 147 Okunma
1 Yorum 15.01.2025 22:48
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-14
15.01.2025 455 Okunma
1 Yorum 15.01.2025 15:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-13
14.01.2025 458 Okunma
1 Yorum 14.01.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-12
14.01.2025 510 Okunma
2 Yorum 14.01.2025 11:51
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-11
12.01.2025 464 Okunma
1 Yorum 12.01.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-10
11.01.2025 490 Okunma
1 Yorum 11.01.2025 09:06
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 9
10.01.2025 481 Okunma
1 Yorum 10.01.2025 14:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 8
9.01.2025 514 Okunma
1 Yorum 09.01.2025 08:17
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 6
8.01.2025 555 Okunma
2 Yorum 09.01.2025 10:41
Özer Ataç
Sahtelik 1
7.01.2025 997 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 6
7.01.2025 544 Okunma
1 Yorum 07.01.2025 08:50
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 5
6.01.2025 605 Okunma
1 Yorum 06.01.2025 09:20
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 4
5.01.2025 551 Okunma
1 Yorum 05.01.2025 09:07
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 3
4.01.2025 477 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 2
3.01.2025 430 Okunma
1 Yorum 03.01.2025 08:30
Bahaeddin Sağlam
Logos (evrendeki mantık ve bilim) ile Diriliş
2.01.2025 422 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun…
2.01.2025 492 Okunma
1 Yorum 02.01.2025 09:31
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-9
1.01.2025 502 Okunma
1 Yorum 01.01.2025 11:01
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-8
31.12.2024 541 Okunma
1 Yorum 31.12.2024 07:44
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-7
30.12.2024 462 Okunma
1 Yorum 30.12.2024 09:50
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-5
29.12.2024 481 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-6
29.12.2024 504 Okunma
1 Yorum 29.12.2024 10:15
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-4
26.12.2024 463 Okunma
1 Yorum 26.12.2024 08:15
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-3
25.12.2024 467 Okunma
1 Yorum 25.12.2024 10:44
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-2
24.12.2024 553 Okunma
1 Yorum 24.12.2024 08:32
Özer Ataç
Makroda Bütünsellik, Mikroda Küreselleşme
23.12.2024 724 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’
23.12.2024 506 Okunma
1 Yorum 23.12.2024 08:48
Reşat Nuri Erol
Son yaklaştı, İsrail ve yandaşlarının sonu geldi-3
22.12.2024 494 Okunma
1 Yorum 22.12.2024 09:59
Reşat Nuri Erol
Son yaklaştı, İsrail ve yandaşlarının sonu geldi-2
21.12.2024 476 Okunma
1 Yorum 21.12.2024 10:10
Reşat Nuri Erol
Son yaklaştı, İsrail ve yandaşlarının sonu geldi-1
20.12.2024 543 Okunma
1 Yorum 20.12.2024 08:58
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen’i çocuklara ve gençlere anlatmak - 4
19.12.2024 469 Okunma
1 Yorum 19.12.2024 09:11
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen’i çocuklara ve gençlere anlatmak - 3
18.12.2024 476 Okunma
1 Yorum 18.12.2024 09:14
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen’i çocuklara ve gençlere anlatmak - 2
17.12.2024 594 Okunma
3 Yorum 17.12.2024 09:55
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen’i çocuklara ve gençlere anlatmak…
16.12.2024 534 Okunma
1 Yorum 16.12.2024 10:49
Reşat Nuri Erol
İnsan, aile, komşu ve Suriye’de bir Adil Düzen-2
15.12.2024 626 Okunma
1 Yorum 15.12.2024 12:49
Reşat Nuri Erol
İnsan, aile, komşu ve Suriye’de bir Adil Düzen-1
14.12.2024 671 Okunma
1 Yorum 14.12.2024 10:22
Reşat Nuri Erol
Lokman (9) ‘Aldatıcı sizi Allah’la aldatmasın…’
13.12.2024 582 Okunma
1 Yorum 13.12.2024 15:30
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
HÜZÜN EĞİTİMİ
12.12.2024 119 Okunma
Reşat Nuri Erol
Lokman (8) ‘Kesinlikle Allah’ın vaadi gerçektir’
12.12.2024 566 Okunma
1 Yorum 12.12.2024 10:44
Reşat Nuri Erol
Lokman (7) ‘Ey insanlar, Rabbinize ittika edin’
11.12.2024 489 Okunma
1 Yorum 11.12.2024 09:16
Reşat Nuri Erol
Lokman (6) ‘Ey insanlar, Rabbinize ittika edin’
10.12.2024 560 Okunma
1 Yorum 10.12.2024 08:18
Özer Ataç
Negatif Hiyerarşi
9.12.2024 2347 Okunma


© 2025 - Akevler