Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016
9389 Okunma, 2 Yorum

 

KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!

Ya “KUR’AN VE İLİM” ya da “Eski hâl muhal; ya yeni hâl ya izmihlâl!” dedik ya, bundan önceki yazıda… Ne dersiniz; kaldığımız yerden devam edelim mi, meselenin daha da derinlemesine anlaşılması için biraz daha aynı minval üzere devam edelim mi?..

Bosna (Srebrenitsa) ve Kosova’dan yani Balkanlar’dan başlayan, Antep-Halep’te yani Irak-Suriye-Türkiye’de devam eden bir yazı yazacakken…” diyerek başlamıştım o yazıya… Öyle bir yazıyı artık yazamayacağım; çünkü faydası yok! Neden faydası yok? Balkanlar’da yani Bosna ve Kosova’daki memleketlerimde soykırım ve katliamlar olurken çok yazdım, çok konuştum, çok çırpındım; Halep’teki sonuç ortada!!!

Şunu diyor ve yazıyordum; İstanbul, Ankara, Kayseri, Sivas’ın savunması Bosna ve Kosova’da başlar; siz Bosna ve Kosova için bir şeyler yaparken kendinizi savunuyorsunuz…

Kayseri ve Sivas’ta o yıllarda yaptığım konuşmalarda dedim ve yazabildiğim gazetelerde de yazdım da ne oldu; Gazi Antep’in az aşağısındaki Şehit Halep kurtuldu mu?!.

Böyle bir yazı ve/ya yazılar yazacaktım ama yazsam ne fayda, yazmasam ne fayda…

İyisi mi KUR’AN’a, Kur’an ayetlerine sığınayım, hatırlatmalarımı oradan yapayım:

“Ey iman edenler! Size ne oluyor da Allah yolunda seferber olun dendiğinde yere çakılıp kalıyorsunuz. Yoksa bu değersiz hayatı ahirete tercih mi ediyorsunuz? Bilesiniz ki, dünyanın zevki ahirete göre çok azdır. Eğer seferber olmazsanız Allah size çok acı bir azap verir ve sizin yerinize başka bir kavim getirir, siz de O’na hiçbir zarar vermiş olmazsınız. Allah her şeye kadirdir... / Hafif olsun ağır olsun, seferber olun. Allah yolunda mallarınızla canlarınızla cihat edin. Eğer bilseniz, sizin için hayırlı olan da budur.” (KUR’AN; Tevbe, 9/38-39 ve 41. ayetler) Yorum yapmıyorum, herkes kendince yapsın…

Ama şu hatırlatmayı yapmadan geçemeyeceğim: ‘Siz dünyaya hükmeden zalimlerin zalim düzeni yerine “ADİL DÜZEN” için seferber oluncaya kadar…’ diyeyim, YETER!

Bosna ve Kosova ile başlar gibi yaptım, Irak ve Suriye ile devam eder gibi yapayım, HÜLAGÛ ile devam edeyim ve siz bunu bugünkü BAĞDAT ve HALEP gibi anlayın…

Irak ve Suriye’de olanlar, Hülagû (1258) döneminde olanları hatırlatıyor, yani ibret alınamadığı için tarih tekerrür ediyor… Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Cengiz Han’ın torunu Hülagû, İlhanlı Devleti’nin kurucusu ağabeyi Mengü Kağan tarafından bölgeye gönderilir. Hülagû 1258 yılında Bağdat’a girer ve Abbasi halifesi Mutasım’ı Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Bağdat’ı yağmalar, katliamlara başlar. Kadın, kız, yaşlı, çoluk, çocuk demeden iki yüz bin kişiyi katleder. Cami, hastane, medrese, saray, ne varsa hepsini yıkar, yok eder. Binlerce kitabı Dicle nehrine attırır. Dicle nehri günlerce kan ve mürekkep akıtır... Aynen günümüzde Irak ve Suriye’de olanlara benzer bir katliam…

Hülagû bir gün Bağdat’ın dışında kurduğu karargâhında şehrin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir. Âlimleri bir korku sarar! Hülagû tarafından öldürülmek korkusuyla kimse en büyük âlim sırasında anılmak dahi istemez! Sakalı henüz çıkmamış Kadıhan adında genç ve cesur bir âlim Hülagû’nun dâvetini kabul eder. Yanına bir deve, bir keçi ve bir horoz alarak Hülagû’nun çadırına varır. Hayvanları çadırın dışına bağlar ve huzura girer. Hülagû genci tepeden tırnağa süzer. Beklediği birisi olmadığını düşünerek: “Bana gönderecek birini bulamadılar mı?” der. Kadıhan gayet sakin bir sesle: “Görüşmek için iriyarı birini istiyorsan bir deve getirdim. Sakallı yaşlı birini istiyorsan bir keçi getirdim. Gür sesli birini istiyorsan bir horoz getirdim” der. Hülagû gencin sıradan birisi olmadığını anlar ve şöyle sorar: “Söyle bakalım delikanlı! Beni üzerinize salan şey nedir?” Kadıhan: “Efendim, seni bizim üzerimize salan şey bizim amellerimizdir. Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetlerini bilemedik. Esas gayemizi unutup makam, mal, mülk, para, şöhret peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık. Cenâb-ı Hak da bize verdiği nimetleri almak üzere seni üzerimize saldı!” Hülagû: “Peki, beni buradan kim gönderebilir?” diye sorar. Kadıhan: “O da bize bağlı! Ne zaman kendimize dönüp, kısa zamanda toparlanıp, Allah’ın nimetlerinin kıymetini bilir, zevk ve sefadan, israftan, zulümden ve birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek, işte o zaman sen buralarda duramazsın!” der. …

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
19.12.2016
10:26



Reşat Nuri Erol

Reşat Nuri Erol

19.12.2016

Kur’an ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve Halep!

Ya “KUR’AN VE İLİM” ya da “Eski hâl muhal; ya yeni hâl ya izmihlâl!” dedik ya, bundan önceki yazıda… Ne dersiniz; kaldığımız yerden devam edelim mi, meselenin daha da derinlemesine anlaşılması için biraz daha aynı minval üzere devam edelim mi..
 
“Bosna (Srebrenitsa) ve Kosova’dan yani Balkanlar’dan başlayan, Antep-Halep’te yani Irak-Suriye-Türkiye’de devam eden bir yazı yazacakken…” diyerek başlamıştım o yazıya… Öyle bir yazıyı artık yazamayacağım; çünkü faydası yok! Neden faydası yok Balkanlar’da yani Bosna ve Kosova’daki memleketlerimde soykırım ve katliamlar olurken çok yazdım, çok konuştum, çok çırpındım; Halep’teki sonuç ortada!!!
Şunu diyor ve yazıyordum; İstanbul, Ankara, Kayseri, Sivas’ın savunması Bosna ve Kosova’da başlar; siz Bosna ve Kosova için bir şeyler yaparken kendinizi savunuyorsunuz… Kayseri ve Sivas’ta o yıllarda yaptığım konuşmalarda dedim ve yazabildiğim gazetelerde de yazdım da ne oldu; Gaziantep’in az aşağısındaki şehit Halep kurtuldu mu!.
Böyle bir yazı ve/ya yazılar yazacaktım ama yazsam ne fayda, yazmasam ne fayda… 
İyisi mi KUR’AN’a, Kur’an ayetlerine sığınayım, hatırlatmalarımı oradan yapayım: “Ey iman edenler! Size ne oluyor da Allah yolunda seferber olun dendiğinde yere çakılıp kalıyorsunuz. Yoksa bu değersiz hayatı ahirete tercih mi ediyorsunuz Bilesiniz ki, dünyanın zevki ahirete göre çok azdır. Eğer seferber olmazsanız Allah size çok acı bir azap verir ve sizin yerinize başka bir kavim getirir, siz de O’na hiçbir zarar vermiş olmazsınız. Allah her şeye kadirdir... / Hafif olsun ağır olsun, seferber olun. Allah yolunda mallarınızla canlarınızla cihat edin. Eğer bilseniz, sizin için hayırlı olan da budur.” (KUR’AN; Tevbe, 9/38-39 ve 41. ayetler). Yorum yapmıyorum, herkes kendince yapsın… 
 
Ama şu hatırlatmayı yapmadan geçemeyeceğim: “Siz dünyaya hükmeden zalimlerin zalim düzeni yerine ‘ADİL DÜZEN’ için seferber oluncaya kadar…” diyeyim, YETER! 
Bosna ve Kosova ile başlar gibi yaptım, Irak ve Suriye ile devam eder gibi yapayım, HÜLAGÛ ile devam edeyim ve siz bunu bugünkü BAĞDAT ve HALEP gibi anlayın… 
Irak ve Suriye’de olanlar, Hülagû (1258) döneminde olanları hatırlatıyor, yani ibret alınamadığı için tarih tekerrür ediyor… Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Cengiz Han’ın torunu Hülagû, İlhanlı Devleti’nin kurucusu ağabeyi Mengü Kağan tarafından bölgeye gönderilir. Hülagû 1258 yılında Bağdat’a girer ve Abbasi halifesi Mutasım’ı Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Bağdat’ı yağmalar, katliamlara başlar. Kadın, kız, yaşlı, çoluk çocuk demeden iki yüz bin kişiyi katleder. Cami, hastane, medrese, saray, ne varsa hepsini yıkar, yok eder. Binlerce kitabı Dicle Nehri’ne attırır. Dicle Nehri günlerce kan ve mürekkep akıtır... Aynen günümüzde Irak ve Suriye’de olanlara benzer bir katliam… 
 
Hülagû bir gün Bağdat’ın dışında kurduğu karargâhında şehrin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini bildirir. Âlimleri bir korku sarar! Hülagû tarafından öldürülmek korkusuyla kimse en büyük âlim sırasında anılmak dahi istemez! Sakalı henüz çıkmamış Kadıhan adında genç ve cesur bir âlim Hülagû’nun davetini kabul eder. Yanına bir deve, bir keçi ve bir horoz alarak Hülagû’nun çadırına varır. Hayvanları çadırın dışına bağlar ve huzura girer. Hülagû genci tepeden tırnağa süzer. Beklediği birisi olmadığını düşünerek, “Bana gönderecek birini bulamadılar mı” der. Kadıhan gayet sakin bir sesle, “Görüşmek için iriyarı birini istiyorsan bir deve getirdim. Sakallı yaşlı birini istiyorsan bir keçi getirdim. Gür sesli birini istiyorsan bir horoz getirdim” der. Hülagû gencin sıradan birisi olmadığını anlar ve şöyle sorar: “Söyle bakalım delikanlı! Beni üzerinize salan şey nedir” Kadıhan: “Efendim, seni bizim üzerimize salan şey bizim amellerimizdir. Allah’ın bize verdiği nimetlerin kıymetlerini bilemedik. Esas gayemizi unutup makam, mal, mülk, para, şöhret peşine düştük. Zevk ve sefaya daldık. Cenâb-ı Hak da bize verdiği nimetleri almak üzere seni üzerimize saldı!” Hülagû, “Peki, beni buradan kim gönderebilir” diye sorar. Kadıhan, “O da bize bağlı! Ne zaman kendimize dönüp, kısa zamanda toparlanıp, Allah’ın nimetlerinin kıymetini bilir, zevk ve sefadan, israftan, zulümden ve birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek, işte o zaman sen buralarda duramazsın!” der.
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

TÜM YAZILARI
Reşat Nuri Erol
19.12.2016
10:27


http://www.milligazete.com.tr/kur%E2%80%99an_ayetleri_kadihan_hulag%C3%BB_ve_halep/resat_nuri_erol/kose_yazisi/32396







Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-17
21.11.2024 229 Okunma
1 Yorum 21.11.2024 07:50
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-16
20.11.2024 283 Okunma
1 Yorum 20.11.2024 09:13
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-15
19.11.2024 321 Okunma
1 Yorum 19.11.2024 10:14
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-14
18.11.2024 353 Okunma
1 Yorum 18.11.2024 08:15
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-13
17.11.2024 397 Okunma
1 Yorum 17.11.2024 10:10
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-12
16.11.2024 496 Okunma
1 Yorum 16.11.2024 09:03
Mete Firidin
Q Metni
14.11.2024 149 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-11
14.11.2024 417 Okunma
1 Yorum 14.11.2024 07:41
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet…-10
13.11.2024 455 Okunma
1 Yorum 13.11.2024 14:36
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 9
12.11.2024 440 Okunma
1 Yorum 12.11.2024 07:52
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 8
9.11.2024 397 Okunma
1 Yorum 09.11.2024 06:23
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 7
8.11.2024 470 Okunma
1 Yorum 08.11.2024 12:00
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 6
7.11.2024 429 Okunma
1 Yorum 07.11.2024 08:54
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 5
6.11.2024 462 Okunma
1 Yorum 06.11.2024 11:50
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 4
5.11.2024 402 Okunma
1 Yorum 05.11.2024 04:42
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 3
4.11.2024 492 Okunma
1 Yorum 04.11.2024 11:31
Özer Ataç
Abartı
4.11.2024 1232 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Yol ve Yolsuzluk
3.11.2024 144 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 2
3.11.2024 452 Okunma
1 Yorum 03.11.2024 07:50
Reşat Nuri Erol
Yeni anayasa, yeni sistem, yeni medeniyet… - 1
2.11.2024 421 Okunma
1 Yorum 02.11.2024 10:21
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 10
31.10.2024 560 Okunma
1 Yorum 31.10.2024 09:44
Bahaeddin Sağlam
İnsanları Yanıltanlar
29.10.2024 79 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 9
29.10.2024 473 Okunma
1 Yorum 29.10.2024 10:49
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 8
28.10.2024 480 Okunma
1 Yorum 28.10.2024 12:08
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 7
27.10.2024 530 Okunma
1 Yorum 27.10.2024 08:51
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 6
26.10.2024 552 Okunma
1 Yorum 26.10.2024 14:13
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 5
23.10.2024 524 Okunma
1 Yorum 23.10.2024 11:12
Özer Ataç
Sahib
21.10.2024 1314 Okunma
Mete Firidin
SWE Kökü
21.10.2024 339 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 4
21.10.2024 494 Okunma
1 Yorum 21.10.2024 09:48
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 3
20.10.2024 516 Okunma
1 Yorum 20.10.2024 07:17
Bahaeddin Sağlam
Acemi Doktor Prof. Dr. Mustafa Öztürk
19.10.2024 115 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Cevher Kelimesinin Etimolojisi
19.10.2024 108 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Yusuf’un Rüyası
19.10.2024 109 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 2
19.10.2024 562 Okunma
1 Yorum 19.10.2024 08:23
Reşat Nuri Erol
Cahid Baltacı - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 1
18.10.2024 608 Okunma
1 Yorum 18.10.2024 14:14
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
SOSYAL ÇÜRÜME BAŞLANGICI OLARAK KÜFÜRLÜ KONUŞMA
18.10.2024 227 Okunma
Reşat Nuri Erol
Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-4
17.10.2024 530 Okunma
1 Yorum 17.10.2024 17:11
Reşat Nuri Erol
Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-3
16.10.2024 473 Okunma
1 Yorum 16.10.2024 10:06
Reşat Nuri Erol
Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-2
15.10.2024 537 Okunma
1 Yorum 15.10.2024 12:31
Reşat Nuri Erol
Anayasa, İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni-1
14.10.2024 575 Okunma
1 Yorum 14.10.2024 11:21
Reşat Nuri Erol
Recai Kutan - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 2
13.10.2024 572 Okunma
1 Yorum 13.10.2024 10:06
Reşat Nuri Erol
Recai Kutan - İnna lillahi ve inna ileyhi raciun - 1
11.10.2024 531 Okunma
1 Yorum 11.10.2024 09:31
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-31
10.10.2024 499 Okunma
1 Yorum 13.10.2024 09:52
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-30
9.10.2024 576 Okunma
1 Yorum 09.10.2024 09:14
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-29
8.10.2024 511 Okunma
1 Yorum 08.10.2024 08:15
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-28
6.10.2024 512 Okunma
1 Yorum 06.10.2024 10:57
Özer Ataç
Son Fırsat -6-
6.10.2024 1370 Okunma
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-27
4.10.2024 638 Okunma
6 Yorum 04.10.2024 09:15
Reşat Nuri Erol
İnnalillahi ve innaileyhi raciun; Rabia Hocahanım-26
3.10.2024 578 Okunma
1 Yorum 03.10.2024 11:39


© 2024 - Akevler