Mete Firidin
Min ma Terake ve Ma Terake
16.02.2014
6361 Okunma, 1 Yorum

Min ma Terake ve Ma Terake

 

Bir önceki “Miras ve Kelale Ayetleri” adlı makalede Nisa 7, 11, 12. Ayetlerde geçen “mimma terake ve ma terake” kelimelerinin farklı anlamlar içerdiğini öne sürmüş ve haşin bir saldırıya uğramıştım.

Benim söylemek istediğim şuydu: Terake kelimesinin Türkçe karşılığı “kalandır”. Birçok mealde bunu terk edilen, bırakılan olarak çevirmişlerdir. Bu çeviri yanlıştır. Çünkü ayette matematiksel bir orandan bahsedilmektedir. Biz Türkçede oran hesabını yaparken “kalan” sözcüğünü kullanırız.

Ma terake ifadesi ise “kalan şey” anlamındadır. Bu ayetlerde ise matematiksel bir orandan bahsedildiğinden “kalan oran” anlamındadır.

Mimma terake ifadesi min +  ma terake dir. Mim harfi cerinin birçok özelliği vardır.

Ama bütün arkadaşlara göre mimma terake ile ma terake aynı anlamdadır.

Arkadaşlar kendilerini ne kadar zorlasalar da mimma terake ile ma terake aynı değildir.

Yazılış olarak farklıdır. Birinin başında mim harfi ceri vardır.

Hiçbir optik okuyucu mimma terakeyi ve ma terakeyi aynı olarak okumaz.

Sizde ikisinin farklı olduğunu gözünüzle görürsünüz, kulağınızla duyarsınız.

Hiçbir bilgisayar araması yaptığınızda mimma ve ma’yı aynı algılamaz.

Kısacası ortada gerçek olan bir fark vardır.

Allah her yaptığı hikmetli olan değil midir?

Mimma’yı ve ma’yı gereksiz yere mi farklı kullanmıştır?

Ya da mecburen mi böyle kullanmıştır?

Allah bir şeye mecbur kalır mı?

Bu O’nun sonsuz hikmetine aykırı olmaz mı?

 

Peki sizce bu mimma terake ve ma terake arasında olması gereken fark nedir?

Ayetlerden de anlaşıldığına göre bence mimma terake miras kalan oranın 1/1 ‘ini yani toplam kalanı, %100’ünü ifade etmektedir.

Neden? Karineleri nelerdir?

  1. Nisa 7. Ayette kalan miras için “mimma terake” kullanılıyor. Eğer ma terake denmiş olsaydı. Hangi kalan sorusunu sormak zorunda kalırdık. Ya da babadan kalan tarladan hisse alabilir mi? Yoksa paradan hisse alabilir mi? Gibi sorular ortaya çıkabilirdi. Ama ayette mimma terake dendiği için bütün kalandan yani toplam her çeşit kalandan hisseleri vardır denmektedir.
  2. Dikkat ederseniz ayetlerde mimma terake geçen yerlerde hemen sonrasında borç ve vasiyetten sonra olan mimma terake deniyor. Bu da şunu belirtmek içindir. Mesela babadan kalan malın önce borç ve vasiyet kısmını verin. Sonra toplam kalanı aranızda paylaştırın denmektedir.
  3. Ma terake ise Nisa 11 de çocuklar ve Nisa 12 de ölen karınızdan size kalan için kullanılıyor. Nisa 11 deki çocuk payı toplamdan verilirse oran biri geçiyor. Çünkü bunun için ma terake kullanılmış yani “arta kalandan” verilecek oranı belirtiyor.

Nisa 12 de ma terake kullanılıyor. Çünkü ölen kadının anne – babasına da miras payı ayrılıyor. Arta kalanın yarısı kocasına veriliyor.

 

Aşağıda verilen ayetleri tetkik edebilirsiniz.

Nisa suresi 7. Ayet:

لِلرِّجَالِ نَصِيبٌ مِمَّا تَرَكَ الْوَالِدَانِ وَالْأَقْرَبُونَ وَلِلنِّسَاءِ نَصِيبٌ مِمَّا تَرَكَ الْوَالِدَانِ وَالْأَقْرَبُونَ مِمَّا قَلَّ مِنْهُ أَوْ كَثُرَ نَصِيبًا مَفْرُوضًا

Lir ricâli nasîbun mimmâ terakel vâlidâni vel akrabûne, ve lin nisâi nasîbun mimmâ terakel vâlidâni vel akrabûne mimmâ kalle minhu ev kesur(kesura). Nasîben mefrûdâ(mefrûdan).

Ana-baba ve yakınlardan kalandan (toplamından) erkeklere bir pay vardır; ana-baba ve yakınlardan kalandan (toplamından) kadınlara da bir pay vardır. Gerek azından, gerek çoğundan belli bir hisse ayrılmıştır.[7]

 

Nisa 11:

يُوصِيكُمُ اللَّهُ فِي أَوْلَادِكُمْ لِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الْأُنْثَيَيْنِ فَإِنْ كُنَّ نِسَاءً فَوْقَ اثْنَتَيْنِ فَلَهُنَّ ثُلُثَا مَا تَرَكَ وَإِنْ كَانَتْ وَاحِدَةً فَلَهَا النِّصْفُ وَلِأَبَوَيْهِ لِكُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا السُّدُسُ مِمَّا تَرَكَ إِنْ كَانَ لَهُ وَلَدٌ فَإِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُ وَلَدٌ وَوَرِثَهُ أَبَوَاهُ فَلِأُمِّهِ الثُّلُثُ فَإِنْ كَانَ لَهُ إِخْوَةٌ فَلِأُمِّهِ السُّدُسُ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِي بِهَا أَوْ دَيْنٍ آبَاؤُكُمْ وَأَبْنَاؤُكُمْ لَا تَدْرُونَ أَيُّهُمْ أَقْرَبُ لَكُمْ نَفْعًا فَرِيضَةً مِنَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلِيمًا حَكِيمًا (11)

Yûsîkumullâhu fî evlâdikum liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni), fe in kunne nisâen fevkasneteyni fe lehunne sulusâ mâ terak(terake), ve in kânet vâhideten fe lehân nısf(nısfu). Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehû ebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu), fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin). Âbâukum ve ebnâukum, lâ tedrûne eyyuhum akrabu lekum nef’â(nef’en), farîdaten minallâh(minallâhi). İnnallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen).

Allah çocuklarınız hakkında, erkeğe iki dişinin hissesi kadar tavsiye eder. Eğer kadınlar ikinin üstünde ise, arta kalanın üçte ikisi onlarındır; şayet bir ise yarısı onundur. Ana babadan her birine, ölenin çocuğu varsa yaptığı vasiyetten veya borcundan sonra kalan toplamın altıda biri, çocuğu yoksa, anası babası ona varis olur, anasına üçte bir düşer. Kardeşleri varsa, altıda biri annesinindir; babalarınız ve oğullarınızdan menfaatçe hangisinin size daha yakın olduğunu siz bilmezsiniz. Bunlar Allah tarafından tespit edilmiştir. Doğrusu Allah bilendir, Hakim olandır.[11]

 

Nisa 12:

وَلَكُمْ نِصْفُ مَا تَرَكَ أَزْوَاجُكُمْ إِنْ لَمْ يَكُنْ لَهُنَّ وَلَدٌ فَإِنْ كَانَ لَهُنَّ وَلَدٌ فَلَكُمُ الرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْنَ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصِينَ بِهَا أَوْ دَيْنٍ وَلَهُنَّ الرُّبُعُ مِمَّا تَرَكْتُمْ إِنْ لَمْ يَكُنْ لَكُمْ وَلَدٌ فَإِنْ كَانَ لَكُمْ وَلَدٌ فَلَهُنَّ الثُّمُنُ مِمَّا تَرَكْتُمْ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ تُوصُونَ بِهَا أَوْ دَيْنٍ وَإِنْ كَانَ رَجُلٌ يُورَثُ كَلَالَةً أَوِ امْرَأَةٌ وَلَهُ أَخٌ أَوْ أُخْتٌ فَلِكُلِّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا السُّدُسُ فَإِنْ كَانُوا أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ فَهُمْ شُرَكَاءُ فِي الثُّلُثِ مِنْ بَعْدِ وَصِيَّةٍ يُوصَى بِهَا أَوْ دَيْنٍ غَيْرَ مُضَارٍّ وَصِيَّةً مِنَ اللَّهِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَلِيمٌ (12)

Ve lekum nısfu mâ terake ezvâcukum in lem yekun lehunne veled(veledun), fe in kâne lehunne veledun fe lekumur rubuu mimmâ terakne min ba’di vasıyyetin yûsîne bihâ ev deyn(deynin). Ve lehunner rubuu mimmâ teraktum in lem yekun lekum veled(veledun), fe in kâne lekum veledun fe lehunnes sumunu mimmâ teraktum min ba’di vasıyyetin tûsûne bihâ ev deyn(deynin). Ve in kâne raculun yûrasu kelâleten ev imraetun ve lehû ahun ev uhtun fe li kulli vâhidin min humâs sudus(sudusu), fe in kânû eksera min zâlike fe hum şurakâu fîs sulusi min ba’di vasiyyetin yûsâ bihâ ev deynin gayra mudârr(mudârrin), vasıyyeten minallâh(minallâhi). Vallâhu alîmun halîm(halîmun).

Kadınlarınızın çocukları yoksa arta kalanın yarısı sizindir (Burada kadının anne-babası, borcu ve vasiyeti olabileceği anlaşılmaktadır. Bunlar ödendikten sonra kalanın yarısı kocasınadır.), çocukları varsa, toplam kalanın ettikleri vasiyetten veya borçtan arta kalanın dörtte biri sizindir. Sizin çocuğunuz yoksa ettiğiniz vasiyet veya borç çıktıktan sonra toplam kalanın dörtte biri karılarınızındır; çocuğunuz varsa, toplam kalanın sekizde biri onlarındır. Eğer bir adam veya kadın kellaleten (uzak mirascı, yeğen gibi kan bağı olan) mirasçı yapılan olursa ve adamın erkek veya kız kardeşi varsa, ikisinden her birine edilen vasiyetten veya borçtan arta kalanın altıda biri düşer; ikiden çoksalar, üçte birine, zarara uğratılmaksızın ortak olurlar. Bunlar Allah tarafından tavsiye edilmiştir. Allah bilendir. Halim’dir[12].

 

Nisa 176:

يَسْتَفْتُونَكَ قُلِ اللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِي الْكَلَالَةِ إِنِ امْرُؤٌ هَلَكَ لَيْسَ لَهُ وَلَدٌ وَلَهُ أُخْتٌ فَلَهَا نِصْفُ مَا تَرَكَ وَهُوَ يَرِثُهَا إِنْ لَمْ يَكُنْ لَهَا وَلَدٌ فَإِنْ كَانَتَا اثْنَتَيْنِ فَلَهُمَا الثُّلُثَانِ مِمَّا تَرَكَ وَإِنْ كَانُوا إِخْوَةً رِجَالًا وَنِسَاءً فَلِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الْأُنْثَيَيْنِ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ أَنْ تَضِلُّوا وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (176)

Yesteftûneke. Kulillâhu yuftîkum fîl kelâleh(kelâleti). İnimruun heleke leyse lehû veled(veledun), ve lehû uhtun fe lehâ nısfu mâ terak(terake), ve huve yerisuhâ in lem yekun lehâ veled(veledun). Fe in kânetesneteyni fe lehumâs sulusâni mimmâ terak(terake). Ve in kânû ıhveten ricâlen ve nisâen fe liz zekeri mislu hazzıl unseyeyn(unseyeyni). Yubeyyinullâhu lekum en tadıllû vallâhu bi kulli şey’in alîm(alîmun).

Senden fetva isterler, de ki: «Allah size ikinci dereceden mirasçılar hakkında fetva veriyor: «Şayet çocuğu olmayıp bir kız kardeşi bulunan kimse ölürse, arta kalanın (annesine, borç ve vasiyetten sonra arta kalan) yarısı kız kardeşe kalır. Fakat kız kardeşinin çocuğu yoksa kendisi, ona tamamen varis olur (annesine, borç ve vasiyetten sonra kalanın tamamına). Eğer iki kız kardeş kalmışsa, toplam kalanın üçte ikisi onlaradır (borç ve vasiyetten sonra kalanın 2/3’ü iki kız kardeşe kalır. Diğer 1/3 anneye ve diğer akrabalara kalır). Eğer mirasçılar erkek ve kadın kardeşlerse, erkeğe, iki dişinin hissesi kadar vardır. Doğru yoldan saparsınız diye Allah size açıklıyor.» Allah her şeyi bilir.[176]

 

“İyi de kardeşim bizim 1400 yıllık gramer kitaplarımızda min harfi cerinin toplam kalanı ifade edeceğine dair bir bilgi yoktur”. Diyeceksiniz!

Bende diyeceğim ki “Belki de vardır”.

 

Yukarıda ma terake: Arta kalan.

Demiştim.

 

Mimma terake ise Min + ma terake : dan + kalan şey.

Arkadaşlar mimma terake yi de “arta kalan dan” olarak çevirmişlerdi. Bu çeviri doğrudur. Fakat yetersizdir.

Neden?

Çünkü aşağıda verdiğim örneklerden de anlaşılacağı gibi Min harfi ceri “den, dan anlamı verirken, den, dan anlamı verdiği şeyinde toplamını, bütünlüğünü ifade eder.

Örnekler:

Yukarıdaki ayette “putlardan olan pisliklerden kaçının “ denmektedir.

“Min putlar” deniyor. Bu ayeti asla “Bazı, bir kısım putlardan olarak” anlayamayız. Görüldüğü gibi burada Min tanımlanan putların tümünü yani %100’ nü ifade etmektedir. Min kullanılmış ve Min külli yani hepsinden denmemiştir. Kulli kelimesine ihtiyaç duyulmamıştır.

 

 

Yukarıdaki ayette de “ min Cuma günü” denmiştir. Yine min külli Cuma günü denmemiştir. Eğer çok iyi gramer bilen arkadaşların fetvasına uysaydık. Hayatımızda 1-2 kez Cuma namazına gitmekle farzdan kurtulmuş olurduk.

 

Yukarıdaki ayette “Allah ifsad edenin islah edenden farkını bilir” deniyor. Burada da “min elmüslihi” deniyor. Bütün farklarını mı biliyor? Bazı farklarını mı biliyor?

 

Yukarıdaki ayette ise “ onlardan hiç kimseyi hissediyor musun” diye çevrilmiştir. Ayette “mine ehadin” deniyor. Anlam size göre “ onların birinden” ama çeviri yaparken “ onlardan hiçbirinden” diyerek %100 oranını ifade ediyorsunuz.

Yukarıdaki çeviri “Bize hiç müjdeleyici gelmedi” . Arapçası: ma: olumsuzluk ması, caena: bize gelir, min beşirin: müjdeleyiciden . Bize hiç müjdeleyici gelmedi. Müjdeleyicilerden %100’ü gelmedi.

Bazı zalimlerden mi. Yoksa hepsinden mi uzak değil?

 

Kadir gecesi bin ayın hepsinden mi hayırlı? Yoksa bazılarından daha mı hayırlı? “Min elfi şehrinden” hayırlı yani hepsinden hayırlı.

Sanırım anlayabildiniz.

Gramerin de tam doğrusunu Allah bilir. Siz bilemesiniz. Ancak Allahın size verdiği kadarını bilebilirsiniz.

Bütün övgüler Allahın dır.

 

 


YorumcuYorum
Nusret Karaca
16.02.2014
15:54

Elinize sağlık hocam....





Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-16
17.09.2025 552 Okunma
1 Yorum 17.09.2025 05:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-15
16.09.2025 652 Okunma
1 Yorum 16.09.2025 08:54
Süleyman Baş
Rum (Roma) Suresindeki Bilinmeyen Mucize
20.06.2025 605 Okunma
3 Yorum 15.09.2025 14:32
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-14
14.09.2025 656 Okunma
1 Yorum 14.09.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-13
13.09.2025 607 Okunma
1 Yorum 13.09.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-12
12.09.2025 618 Okunma
1 Yorum 12.09.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-11
11.09.2025 665 Okunma
1 Yorum 11.09.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-10
10.09.2025 795 Okunma
1 Yorum 10.09.2025 10:07
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-9
9.09.2025 679 Okunma
1 Yorum 09.09.2025 08:09
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-8
8.09.2025 657 Okunma
2 Yorum 08.09.2025 09:46
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-7
7.09.2025 653 Okunma
1 Yorum 07.09.2025 08:51
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-6
6.09.2025 688 Okunma
1 Yorum 06.09.2025 10:12
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-5
5.09.2025 749 Okunma
1 Yorum 05.09.2025 05:34
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-4
4.09.2025 744 Okunma
1 Yorum 04.09.2025 09:56
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-3
2.09.2025 814 Okunma
1 Yorum 02.09.2025 09:03
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-2
1.09.2025 850 Okunma
1 Yorum 01.09.2025 10:10
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-1
31.08.2025 899 Okunma
1 Yorum 31.08.2025 07:33
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-3
30.08.2025 789 Okunma
1 Yorum 30.08.2025 10:17
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-2
29.08.2025 848 Okunma
1 Yorum 29.08.2025 09:20
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-1
28.08.2025 892 Okunma
1 Yorum 28.08.2025 08:27
Reşat Nuri Erol
Nebahat Koru’nun vefatı bizleri yine hüzünlendirdi
27.08.2025 805 Okunma
1 Yorum 27.08.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-18
26.08.2025 1012 Okunma
2 Yorum 26.08.2025 08:51
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-17
25.08.2025 897 Okunma
1 Yorum 25.08.2025 10:19
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim haftalık seminerlerimiz devam ediyor
24.08.2025 861 Okunma
1 Yorum 24.08.2025 10:29
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-16
23.08.2025 1080 Okunma
1 Yorum 23.08.2025 09:21
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-15
22.08.2025 923 Okunma
1 Yorum 22.08.2025 10:15
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-14
21.08.2025 891 Okunma
1 Yorum 21.08.2025 08:47
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-13
20.08.2025 990 Okunma
1 Yorum 20.08.2025 05:15
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-12
19.08.2025 1054 Okunma
1 Yorum 19.08.2025 05:56
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-11
17.08.2025 1054 Okunma
1 Yorum 17.08.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-10
16.08.2025 868 Okunma
1 Yorum 16.08.2025 08:43
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-9
15.08.2025 1095 Okunma
1 Yorum 15.08.2025 11:37
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-8
14.08.2025 981 Okunma
1 Yorum 14.08.2025 10:57
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-7
13.08.2025 1088 Okunma
1 Yorum 13.08.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-5
11.08.2025 1142 Okunma
1 Yorum 11.08.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-4
10.08.2025 1101 Okunma
1 Yorum 10.08.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-3
10.08.2025 1000 Okunma
1 Yorum 10.08.2025 09:35
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-2
10.08.2025 1067 Okunma
1 Yorum 10.08.2025 08:48
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-1
7.08.2025 1179 Okunma
1 Yorum 07.08.2025 10:36
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-5
6.08.2025 1040 Okunma
1 Yorum 06.08.2025 05:15
Özer Ataç
RİSK ve GÜVEN/lik 8
4.08.2025 1759 Okunma
1 Yorum 05.08.2025 04:51
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-4
4.08.2025 998 Okunma
1 Yorum 04.08.2025 11:46
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-3
3.08.2025 1169 Okunma
1 Yorum 03.08.2025 06:15
Özer Ataç
RİSK ve GÜVEN/ lik 6
7.07.2025 1353 Okunma
2 Yorum 02.08.2025 12:26
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-2
2.08.2025 1154 Okunma
1 Yorum 02.08.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-1
31.07.2025 1163 Okunma
1 Yorum 31.07.2025 08:12
Reşat Nuri Erol
‘Erbakan Olsa Yumruğunu Masaya Vururdu’-8
30.07.2025 995 Okunma
1 Yorum 30.07.2025 11:02
Reşat Nuri Erol
‘Erbakan Olsa Yumruğunu Masaya Vururdu’-7
29.07.2025 1133 Okunma
1 Yorum 29.07.2025 10:37
Reşat Nuri Erol
‘Erbakan Olsa Yumruğunu Masaya Vururdu’-6
28.07.2025 1038 Okunma
1 Yorum 28.07.2025 09:51
Reşat Nuri Erol
Ekmek Partisi-1
5.12.2009 3851 Okunma
1 Yorum 27.07.2025 13:10


© 2025 - Akevler