Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
Tasavvuf Adına Ne Yapmalı? (MESAJLAR'dan Pasajlar)
15.04.2010
8863 Okunma, 2 Yorum

 

 

TASAVVUF ADINA NE YAPMALI?

 

SERIAT VE TASAVVUFUN GERCEGI HAKKINDAKI IZAHLARIMIZDAN SONRA, TASAVVUF ADINA OZEL OLARAK HERHANGI BIR IZAHTA BULUNMAK GEREKTIGINI DUSUNMUYORUM. BILAKIS, KUR’AN VE SUNNETIN DERUNI GERCEGINI, ESAS MAKSADINI YAKALAMAYA CALISMAK VE ONA TABI OLMAK GERCEK ISLAM TASAVVUFUDUR.

 

MUTLAK VE YEGANE GERCEK OLAN TEK BIR SEY VARDIR, ONA DA ALLAHIN MURADINI KAVRAMAYA VE ONA TABI OLMAYA CALISMAKLA ULASILIR! ANCAK IMAN ETMIS OLAN AKILLAR SELIM AKIL OLABILIR AMA IMAN ETMIS OLMAK YETERLI DEGIL, TAKVA SAHIBI OLMAK GEREKLIDIR. “HÜDEN LİL-MÜTTAKÎN” SIRRI BURADA YATAR.

 

SELIM OLAN AKILLARIN VARACAGI YER TEKDIR, O DA ALLAHIN MURADIDIR. AMA NE YAZIK KI, BUTUN AKILLARIN O NOKTAYA VARMASI MUMKUN DEGILDIR! ZIRA, IMAN VE ILIM SAHIBI INSANLARIN BILE BUNDAN (AKL-I SELIM SAHIBI OLMAKTAN) NE KADAR UZAKTA OLDUKLARINI COK DEFALAR MUSAHEDE ETTIK, COK YAKIN DOSTLARIMIZDAN DAHI BUNU GORDUK! BU YUZDEN, ALLAH HUKUKU OLAN ISLAM HUKUKUNA (AMA BUNUN EN SIHHATLI VE MAKUL VERSIYONUNA KI, O DA ZULCENAHEYN OLUNARAK ORTAYA KONULABILIR) INSANLARIN -TAKVA SAHIBI OLANLARI MUSTESNA- COGUNUN VARABILMESI –KANIMCA- PEK MUMKUN GOZUKMEMEKTEDIR. ZATEN DUNYA HAYATININ IMTIHAN OLMASI SIRRI DA BURADA YATMAKTADIR.

 

INSANI EN IYI VE EN GUZEL YETISTIREN SEYLER HAYATIN ICINDE YASADIGI VE BASINA GELEN HADISELERDIR. AYNEN FIKIHTA OLDUGU GIBI, TASAVVUFTA DA, BIZ, HAYATIN ICINDEN TASAVVUFU ESAS ALMISIZDIR. YASADIGIMIZ VE YASAYACAGIMIZ HADISELER VE BUNLARA KARSI ISLAMDAN OGRENEREK TAKINACAGIMIZ TAVIRLARIMIZIN TOPLAMI BIZIM SEYR-I SULUKUMUZU OLUSTURACAKTIR. YANI, YASADIGIMIZ HAYATIMIZ BIZZAT BIZIM SEYR-I SULUKUMUZ OLACAKTIR. RABBIMIZIN HAYATTA ONUMUZE CIKARACAGI HER TURLU HADISEYE KARSI -EDEPLE VE SABIRLA- TAKINACAGIMIZ TAVIRLARIMIZ EGITIMIMIZDE TAKIP EDECEGIMIZ SIRAYI OLUSTURACAK VE BELIRLEYECEKTIR.

 

MESAJLAR’dan

 

 


YorumcuYorum
Mete Firidin
07.04.2010
12:15

(Bir bid’at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Allah’ın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar. Bununla birlikte onlardan iman edenlere ecirlerini verdik, onlardan birçoğu fasık olanlardır.

Büyük Şirk

Büyük şirkte iki çeşittir: açık ve görünür; kapalı ve örtülü.

Açık büyük şirk, Allah’la birlikte bir ilaha -ki bu güneş ve ay gibi bir gök cismi, put ve taş gibi cansız bir varlık, buzağı ve inek gibi bir hayvan, kendilerinin tanrı olduğunu iddia eden veya onlar için bu tür iddiada bulunulan ve bazı insanların da tasdik ettiği -Firavun gibi- ibadet etmektir. Mesih, Meryem oğlu İsa’ya, bizce bilinmeyen cin, şeytan ve melek gibi mahlukata ibadet edenler de bu cümledendir. Çeşitli milletlerde onlara tapan kullar buluna gelmiştir.

Gizli büyük şirk: Bunu çoğu insan bilmez. Ölülere ve makamat sahibi kabirlere dua etmek, onlardan yardım dilemek, hastalara şifa, zorlukların giderilmesi, darda kalanlara yardım elinin uzatılması, düşmana karşı yardım gibi ihtiyaçların giderilmesini onlardan istemektir. Ki bunlara; ancak Allah’ın gücü yeter. Onların zarar ve yarar verdiklerine inanmaları da böyledir. İbnü’l-Kayyım’ın dediği gibi dünya şirkinin aslı budur. Bu şirkin gizli olmasının iki nedeni vardır:

a- İnsanlar yaptıkları bu duayı, yardım dilemeyi ibadet olarak isimlendirmiyorlar. İbadeti sadece rükuya, secdeye, namaz ve oruca hasrediyorlar. Gerçek olan şu ki, daha önce de açıkladığımız üzre, ibadetin ruhu duadır. Bir hadiste şöyle buyurulur: Dua ibadettir.

b- Onlar, bizim kendilerine dua ettiklerimizin, yardım dilediklerimizin bir ilah ya da rab olduklarına inanmıyoruz, diyorlar. Tersine, bizim gibi yaratık olduklarına inanıyoruz, ancak onlar, bizimle Allah arasında aracıdırlar, katında bize şefaat edicidirler, diyorlar.

Bu, Allah’ı (c.c.) bilmemekten dolayıdır. O’nu zorba bir hükümdar, müstebid bir yönetici gibi kendisine ancak aracı ve şefaatçılarla ulaşılabileceğini sanmalarından dolayıdır. Bu, eskiden müşriklerin de kapıldığı bir vehimdir. Tanrı ve putları hakkında şöyle diyorlardı: “Onlara, bizi Allah’a yaklaştırsın diye ibadet ediyoruz” (Zümer, 3) “Onlar, Allah’ı bırakarak kendilerine fayda da zarar da vermeyen putlara ibadet ederler; bunlar Allah katında bizim şefaatçılarımızdır derler.”(Yunus, 18)Hiç bir zaman tanrılarının ve putlarının yarattığına, rızık verdiğine, dirilttiğine, öldürdüğüne inanmadılar. Allah şöyle buyurur: “Ey Muhammed! And olsun ki, onlara, gökleri ve yeri kim yarattı, diye sorsan, onları güçlü olan, her şeyi bilen yaratmıştır, derler.” (Zuhruf, 9) “De ki, gökten ve yerden size rızık veren kimdir? Kulak ve gözlerin sahibi kimdir? Diriyi ölüden çıkaran, ölüyü de diriden çıkaran kimdir? Her işi düzenleyen kimdir? Allah’tır, diyecekler. O zaman O’na karşı gelmekten sakınmaz mısınız? de. (Yunus, 31).Allah katındaki bu inançlarıyla, Allah’ın göklerin ve yerin yaratıcısı, rızık veren, her şeyi yöneten, dirilten ve öldüren olduğu; putların ise sadece Allah katından şefaatçi ve aracı oldukları inancıyla birlikte; Kur’an onları şirkle nitelendirmiş, müşrik olarak isimlendirmiştir. Şirkten dönünceye, Lailahe illallah deyinceye kadar, öldürülmelerini emretmiştir. Kim bunu derse, İslâm‘ın hakkı dışında kanı ve malı korunmuş olur. Allah Teâlâ, aracı ve şefaatçiden müstağnidir. O, kuluna şah damarından daha yakındır.Şöyle buyurmaktadır: “Kullarım, sana beni sorarlarsa; bilsinler ki, ben onlara yakınım.”(Bakara, 186) “Rabbiniz, bana kulluk edin ki, size karşılığını vereyim, buyurmuştur. ” (Mümin, 60)

Girmek isteyen herkese Allah’ın kapısı açıktır. Ne kapıcısı vardır ne de örtüsü

Ahmet Yücel
20.10.2015
01:26

Haberiniz olsun ki, muhakkak Allah Teâlâ'nın velîleri için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır. Yûnus 62

Ey o bütün iyman edenler! Allahtan korkun ve sadıklarla beraber olun.    Tevbe 119

"Benim veli kuluma düşmanlık edene ben harp ilan ederim. Kulum Bana, üzerine farz kıldığım şeylerden daha sevimli hiçbir şeyle yaklaşamaz. Kulum farzlardan sonra nafilelerle yaklaşmaya devam ederse ben onu severim. Ben onu sevince de onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı, düşünen aklı ve konuşan dili olurum." (Buhari Rikak 38)
Kudsi hadis

Benim ümmetimin velileri, Ben-i İsrail peygamberleri derecesindedir.  Hadis-i şerif

Her asırda benim ümmetimden sabikun (önde gelenler) vardır ki, bunlara büdela ve sıddıkun ıtlak olunur (söylenir). Haklarındaki inayet ve merhameti ilahiye o kadar boldur ki, sizler o sayede yer ve içersiniz. Yer yüzü halkı için vukuu tasavvur olunan bela ve musibetler onlarla kaldırılır. Hadis-i Şerif
 

Ayet ve hadislerden anlaşıldığı gibi Allah dostları haktır ve kıymetlidir.

Eğer bir tarikatın başında bir Allah dostu varsa, o tarikat şeriattan kıl payı taviz vermez, hak bir tarikattır.

Şeriatın emirleri cisimle yaşanır, abdest, namaz, oruç vb. hep cisimle yaşanır. Tarikat ise ruhadır. Yaşantısını, davranışlarını, ahlakını peygamber ahlakına benzetmeyi hedefler. Zühd, vera, takva, güzel ahlak tarikatta hedeflenen yaşantıdır.

Peygamber efendimiz: ''Hiç kimse ibadetiyle Cennete giremez buyurduklarında, ashap, siz de mi ya Resullallah, diye sordular. Peygamberimiz, evet bende, fakat beni Allah'ın rahmeti kuşatmıştır.' buyurmuşlardır.

Bu anlamda Cennete girmek için Allah'ın rahmetini celb etmek gereklidir, bunun için de ahlak güzelliği, peygamber efendimizin ahlakını örnek alıp yaşamak gereklidir.

İmamı Azam hazretleri, Caferi Sadık hazretlerine bağlandıktan iki sene sonra, ''Son iki senem olmasaydı, bu Numan helak olmuştu.'' sözünü söylemiştir.

Yunus Emre hazretleri de:

''Çokları gittiler mürşit arayı,

Arayanlar buldu derde devayı,

Bin sefer okusan akla karayı,

Bir mürşide varmazsan olmaz.'' diyerek bu yolun önemini vurgulamışlardır.

Ayrıca:

''ŞERİAT TARİKAT YOLDUR VARANA,

HAKİKAT, MARİFET ANDAN İÇERU.'' buyurmuşlardır.


Tarikata karşı çıkanlar: ''Allah ile kul arasına kimse giremez.'' diyorlar.

Böyle yaklaşılırsa, Allah ile kul arasına peygamberler ve getirdikleri kitaplar girmiyor mu, diyenler olacaktır.

Bir mürşitin öğreticiliğine, şeriat ve ahlakı birlikte tavsiye edişine karşı çıkıyorlar.

Bir başka alim, bir şeyler öğrettiğinde, bir mürşit gibi bağlanıyorlar.


Hem mürşitler Allah ile kul arasına girmiş olmuyorlar, senin için gıyabında dua ediyorlar. Annem,babam benim için dua ederken, bir Allah dostu da benim için dua etse kötü mü olur? Allah'ı görmedikleri halde bazı Müslümanların,mürşitlerin Allah ile kul arasına girdiğini söylemeleri abestir.

Mürşitlerden yardımı, himmeti dualarıdır.

''Arşa, kürse, levhe sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım.'' buyuruyor. Allah, Allah dostlarının kalbine sığmış ise, Allah dostları Allah'tan bir nefes ayrı değilse, niçin onlardan yardım, dua istemeyelim?

Mehmed Zahid kotku hazretleri: ''Allah'ın dostlarını yaratmasındaki hikmet, ümmetler bunlardan yardım alarak, o melundan korunsunlar diyedir, onlardan yardımlarını istemezsek, kabahat tamamıyla bizim olur.'' buyurmuşlardır.

Tarikattın en önemli nimeti de tevazu, mahviyettir. Benlikten kurtulmaktır. Tüm mahlukatı kendinden üstün görmektir.

''YARATILMIŞI SEVERİZ YARADANDAN ÖTÜRÜ.'' Yunus Emre

Mevlana hazretleri: ''Ben kul oldum, kul oldum, kul oldum. Her kes hür olduğuna sevinir, ben kul olduğuma sevinirim.'' sözünü, Şems hazretlerinin terbiyesinden geçtikten sonra söylemiştir.

Yüksek ilmi olduğu halde, İmamı Azam'a, Mevlana'ya mürşit gerekmiş ise, bugün için Allah dostlarına ve tarikatlara daha çok gerek vardır. Peygamber Efendimiz, İbadetle Cennete girilemeyeceğini vurguladığına göre, Allah'ın rahmetini cezb etmek için nefis terbiyesine, güzel ahlakı yaşamaya gayret etmeye ihtiyacımız vardır.

''Allah'ın ipine sıkı sarılınız.'' ayetinin bir manası da sevgidir. Allah'ı, Habibini, Ashabını, yolunu, bu Hak yola tabi olarak gelen Allah dostlarını sevmek gereklidir. Ashab, peygamber efendimizden canlı canlı gördü ve onda gördüklerini, ahlakını yaşamaya büyük önem verdi.

Bugün de Peygamber efendimizin bir sünnetini bile terk etmeden yaşayan Allah dostlarını görerek, sohbetlerinde bulunarak, onları taklit etmeye çalışmak, kısaca hak bir tarikatı yaşamaya gayret etmek, bazı Müslümanlarca neden İslam dışı olarak vurgulanmak isteniyor? Anlamıyorum, bir anlayan varsa söylesin.





Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Müslüman Aile İçin Ahlaki Anayasa - 2
16.06.2025 557 Okunma
1 Yorum 16.06.2025 09:57
Reşat Nuri Erol
Müslüman Aile İçin Ahlaki Anayasa - 1
15.06.2025 551 Okunma
1 Yorum 15.06.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-4
14.06.2025 680 Okunma
1 Yorum 14.06.2025 16:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-3
12.06.2025 694 Okunma
1 Yorum 12.06.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-2
10.06.2025 779 Okunma
1 Yorum 10.06.2025 09:24
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-1
3.06.2025 670 Okunma
1 Yorum 03.06.2025 09:33
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-14
31.05.2025 725 Okunma
1 Yorum 31.05.2025 07:06
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-13
30.05.2025 751 Okunma
1 Yorum 30.05.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-12
29.05.2025 728 Okunma
1 Yorum 29.05.2025 06:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-11
28.05.2025 688 Okunma
1 Yorum 28.05.2025 12:02
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-10
27.05.2025 840 Okunma
1 Yorum 27.05.2025 06:50
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-9
25.05.2025 730 Okunma
1 Yorum 25.05.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-8
24.05.2025 727 Okunma
1 Yorum 24.05.2025 05:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-7
23.05.2025 777 Okunma
1 Yorum 23.05.2025 07:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-6
22.05.2025 716 Okunma
1 Yorum 22.05.2025 07:01
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-5
21.05.2025 766 Okunma
1 Yorum 21.05.2025 10:24
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-4
20.05.2025 803 Okunma
1 Yorum 20.05.2025 11:22
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-3
18.05.2025 781 Okunma
1 Yorum 18.05.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
17.05.2025 832 Okunma
1 Yorum 17.05.2025 09:25
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-1
15.05.2025 854 Okunma
1 Yorum 15.05.2025 09:01
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-5
13.05.2025 727 Okunma
1 Yorum 13.05.2025 07:16
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-4
12.05.2025 783 Okunma
1 Yorum 12.05.2025 08:43
Mete Firidin
Cehennem Etimoloji
1.04.2025 1146 Okunma
5 Yorum 11.05.2025 18:20
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-3
11.05.2025 758 Okunma
1 Yorum 11.05.2025 06:47
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatif- / İsmail Hakkı Satoğlu-2
9.05.2025 744 Okunma
1 Yorum 09.05.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi / İsmail Hakkı
7.05.2025 746 Okunma
1 Yorum 07.05.2025 13:55
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-3
6.05.2025 857 Okunma
1 Yorum 06.05.2025 07:58
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-2
5.05.2025 906 Okunma
1 Yorum 05.05.2025 08:42
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi hafızası Nazif Satoğlu… - 1
4.05.2025 747 Okunma
1 Yorum 04.05.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-8
3.05.2025 842 Okunma
1 Yorum 03.05.2025 10:21
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-7
2.05.2025 972 Okunma
1 Yorum 02.05.2025 07:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-6
30.04.2025 792 Okunma
1 Yorum 30.04.2025 09:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-5
29.04.2025 749 Okunma
1 Yorum 29.04.2025 11:19
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-4
28.04.2025 837 Okunma
1 Yorum 28.04.2025 09:34
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-3
27.04.2025 818 Okunma
1 Yorum 27.04.2025 10:59
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
26.04.2025 798 Okunma
1 Yorum 26.04.2025 09:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-14
24.04.2025 737 Okunma
1 Yorum 24.04.2025 15:21
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-13
23.04.2025 665 Okunma
1 Yorum 23.04.2025 10:04
Mete Firidin
Rum Suresi ve Yeryüzünün En Alçak veya Daha Alçağı
6.06.2024 1405 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 13:31
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
22.04.2025 737 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 11:29
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-11
20.04.2025 734 Okunma
1 Yorum 20.04.2025 06:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-10
19.04.2025 786 Okunma
1 Yorum 19.04.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-9
18.04.2025 827 Okunma
1 Yorum 18.04.2025 07:39
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-8
17.04.2025 792 Okunma
1 Yorum 17.04.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-7
16.04.2025 890 Okunma
1 Yorum 16.04.2025 11:10
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-6
15.04.2025 828 Okunma
3 Yorum 15.04.2025 07:20
Lütfi Hocaoğlu
Dokuz Ayetin Günümüzdeki Anlamı
6.08.2022 1840 Okunma
2 Yorum 15.04.2025 05:25
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-5
14.04.2025 1044 Okunma
1 Yorum 14.04.2025 07:47
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-4
13.04.2025 777 Okunma
1 Yorum 13.04.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-3
12.04.2025 775 Okunma
2 Yorum 12.04.2025 10:09


© 2025 - Akevler