1900-1933 arası İslâm âleminin çöküşü ile geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış ve inkılâplarla İslâm düşmanlığı en yüksek seviyeye çıkmıştır. Mustafa Kemal inkılâpları tamamladı. Bundan sonra muasır medeniyetin fevkine çıkacağız, elimizde tuttuğumuz meşale müsbet ilimdir demesiyle de İslâm düşmanlığı duraklama dönemine girmiştir.
1933-1967 arasında duraklama devri olmuştur. İnönü ve arkadaşları demokrasiye geçmişlerdir. Demokrat Parti İslâm düşmanlığı yapmamış, din lehine de hiçbir şey yapmamışlardır. Sadece rey almak için bazı tavizler verilmiştir. Duraklama dönemidir.
1967-2000 arasında İslâmî faaliyetler başladı. Akevler kuruldu, Risale-i Nur Cemaati vakıflar kurdu. İlâhiyat Fakülteleri ve Yüksek İslâm Enstitüleri açıldı. Anadolu holdingleri doğdu. Ne var ki bunların hepsi Batı dünyasının faizli merkezi sistemine göre oluştu. Şeriata göre kurulan kuruluşlar yoktu. Akevler buna göre hareket etmiştir ama şartların müsait olamaması ve kendilerinin de yeterli bilgilerinin olmaması nedeniyle gelişilemedi.
2000-2033 Böylece yirminci yüzyıl tamamlanmış odu. Şimdi Adil Düzene göre ilmî, siyasî, iktisadî ve dinî hamleler yapılacaktır. AK Parti 2000 yıllarının başında kuruldu, 2002’de iktidar oldu, on senedir iktidardır. Akevler’de ilmî çalışmalar yapılmaktadır. Bu dönemde İslâmî kuruluşlar Adil Düzene göre kurulacaktır.
Geçmişte insanlığı önce dinler idare etti. Sonra hanedanlardan oluşan siyasiler idare etti. Şimdi karşılıksız paranın kâşifi sermaye idare ediyor. Bunlar merhale idi ve gelip geçti. Bundan sonra ilim idare edecektir, âlimler değil ilim idare edecektir. Âlimler çözümleri ortaya koyacaklar. Din adamları, siyaset adamları ve iş adamları bunlardan istediklerini, projelerden istediklerini alıp kendi iradeleri ve yorumları ile uygulayacaklardır. Herkes kendi görevini yapacaktır.
Din adamları nelerin yapılması gerektiğine karar verirler.
İlim adamları ne yapılacağına karar verirler.
İş adamları kimin yapacağına karar verirler.
Siyaset ise bölüşmeyi sağlar, ürünlerin adil dağılmasının bekçiliğini yapar.
Yüz kişilik ilim adamları cemaati oluşacak, bunlar III. binyılın fıkhını meydana getirecekler. Bu âlimler Kur’an Arapçası ile İslâmiyet’i öğrenecekler, Matematikle günümüzün sorunlarını öğrenecekler, içtihat yaparak çözümleri üretecekler. Fıkıh yapacaklar. Sonra muhasebe ile örnek işletmeleri kuracaklardır. Bunlar bu çalışmalarda para kazanmayacaklar ama ilim kazanacaklardır. Kendileri geçinecek kadar imkâna sahip olacaklardır.
Bu yüz kişi arasında yetişenlerin bir kısmı ilmî çalışmalara devam edeceklerdir. Bir kısmı din adamı hüviyeti ile ilmin ortaya koyduklarını halka ulaştıracaklar, onlara anlatacaklardır. Halkı ilmin sonuçlarını göstererek inandıracaklardır. Halk onların söylediklerini örneklerde bulacaktır.
Sonra yine o yüz âlimden birileri çıkacak ve işletmeler kuracak. O işletmeler örnek işletmeler değil, para kazanan ve oradakileri zengin eden işletmelerdir. Bunların ilmi artmaz ama varlıkları artar, imkânları artar ve bu imkânlarla insanlığı Adil Düzene kavuşturmuş olurlar.
Bu yüz âlimden bir kısımları çıkıp Adil Düzen Partisi’ni kuracaklardır. Bunlar yönetimi ele alıp insanlığın güvenliğini sağlayacaklardır. İnsanlık barış ve huzur içinde olacaktır. Düzeni bozanlar müminler tarafından sindirilecektir.
Bu iş için ne kadar zamana ihtiyacımız var derseniz. On yıl ilim yapmamız için gereklidir. Yani yüz müçtehit âlim on sene içinde yetişecektir ve yıl 2023 olacaktır. On yıl da ekonomik, siyasî ve dinî kurumların kurulması, ürün elde edilmesi için gerekecektir. 2033’de insanlık Adil Düzen yönetimine hiç olmazsa Türkiye’de kavuşmuş olacaktır. İnşaallah.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92