‘Geçmiş olsun İzmir, Allah korusun Türkiye’ - 4
MİLLÎ GAZETE ile başlayıp devam edeceğiz bugün de; aynen ilk yazılarımızda yaptığımız gibi; bunun önemli bir sebebi var: Millî Gazete’nin bugünkü yazarlarının yazıları...
Millî Gazete’de bugün (3 Kasım) 10 yazarımızın yazısı var, bunların 5 tanesi doğrudan, 2 tanesi dolaylı olarak yazılan DEPREM yani yazarlarımızın bu konuya verdikleri önem yazısı…
1) Deprem ve inşa, Hüseyin Akın 2) ‘Geçmiş olsun İzmir, Allah korusun Türkiye’, Reşat Nuri Erol 3) Hayy hattı ile fay hattı, Mahmut Toptaş 4) Deprem, Burak Kıllıoğlu 5) Ömrümüz bina yıkıp yapmakla geçecek, Abdülkadir Özkan. Ve 6) Hırsız mütemadiyen çalmakla kaimdir, İshak Koç 7) Hiç mi geçmişe bakmayız, ders almayız?, Remzi Çayır.
Millî Gazete’deki “Hayy hattı ile fay hattı” başlıklı Mahmut Toptaş hocamızın yazısındaki bence de çok önemli olan bazı hatırlatmalarıyla devam edelim…
“Deprem konusunda değerli ilim adamlarımız, hemen her gün televizyonlar aracılığıyla insanlarımızı bilgilendiriyorlar. Fay hatlarının yönlerini, olabilecek şiddetlerini ve durumlara göre yıkımlarından haber veriyorlar. Tedbir alınması konusunda da evlerde, okullarda, dairelerde, işyerlerinde neler yapılması gerektiğini anlatıyorlar. Ama ihmal edilen bir konu var ki asıl tehlikeyi o konu oluşturuyor. İnsanın eğitiminin ihmali, her konuda ihmal doğuruyor. Bütün kurumlardaki şikâyetlerin temelinde insanımızın eğitimindeki ihmal vardır. Depreme dayanıklı adam yetiştirilmiyor. “Bu gün git yarın gel” diyen memur, üniversite bitirmiş, müdür olmuş ama lisede, fakültede “adam olma” dersi olmadığından adam olamamış. Aynı adalet terazisiyle adamına göre karar veren adalet dağıtıcısı da adam olmamıştır. Adalet, sağlık, huzur, güvenlik, denklik görevlilerinin hepsi insan olarak dünyaya gelmişler ama eğitim yoluyla bazıları, Hayy hattından çıkarılmışlar ve aldığı diplomayla bir yerlere gelenler, kasasını kısa yoldan doldurmanın telaşına kapılınca otuz katlı binanın imarına izin belgesindeki evraklardan daha fazla gelecek paraya bakarsa o bina yıkılacak demektir. Müteahhit, ihaleyi aldığı kuruma açıktan para ödüyorsa onu ne ile kapayacak? Çimentodan, demirden kısarak karşılayacak. (…) Mühendis ne yapsın? İnşaat fakültesini bitirmiş, zar zor bir iş bulmuş, işe başlamış ve ilk işinde, “Buraya on katlı bina yapılamaz” raporu versin de görelim bakalım. Müteahhit onu derhal kapı dışarı atar. Başkan, fen işlerine, “Ruhsatı verin” desin de müdür vermesin bakalım neler olur. Hepsinin temelinde müdürün, memurun, müteahhidin, mühendisin, işçinin, alanın, satanın, yapanın, ruhsat verenin, başkanın birlikte okudukları okulda, “Paranın haramı, helalı olmaz”, “Hedefe varmak için her şey serbest” mantığı yatar. İnsanımızın düzelmesi için Hayy hattından ayrılmamak gerekir. “Hayy” Allah celle celalühün el Esma’ül-Husna’sından biridir. Hepimize can/hayat verendir. Hayvanlara, ağaçlara, otlara denizlere, yıldızlara yaratılan her şeyi yaratanın çizdiği Sırat-ı Müstekıym diye adlandırdığı Hayy hattından yürümemiz gerekir. Her Müslüman dininin adamıdır ama din eğitimi alanlarımız da nasıl ki bilginlerimiz, fay hattı hakkında bilgiler verdikleri ve insanlarımızı aydınlattıkları gibi, hocalarımız da, Hayy hattı hakkında da bilgilendirmek, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların, yoluna davet edenlerin nerelerden nasıl sarsıntılara sebep olduğunu açıklamaları gerekir. Haram şehvet hattının getireceği sarsıntıları önceden anlatmak lazım. Faiz, zina, rüşvet, gasp, hırsızlık, hortumculuk gibi haram servetin nerelerden hangi kanallardan gelmekte olduğunu ve bu dünyada vereceği zararın şiddetini bildirdikten sonra ahiretteki cezalarını da anlatmalılar ve tedbirleri de her yerde öğretmek için gayret göstermeleri gerekir.”
Önceki yazıma, bir dönem çok yakın çalışma arkadaşım olan okuyucum şu yorumu yazdı: “Deprem denince utanıyorum. Daha pek çok toplumsal işlerimizle ilgili 83 milyon nüfusumuza rağmen ne yazık ki işlerimiz çok kötü. Yunanistan'a 20 km, Bayraklı'ya 80 km mesafede bir deprem oluyor, onlardan 2 kişi, bizden 80 kişi ölüyor. Bu utanılmayacak bir şey değilse nedir?” (İsmi bende mahfuz, isminin sadece baş harfleri şöyle; H. D.)
Saadet Partisi İzmir İl 7. Kongresi geçen gün (1 Kasım Pazar) gerçekleştirildi, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da katıldı ve deprem uyarısı yaparak, “Depreme hazırlıklı olmak mecburiyetindeyiz. Şehirlerimiz deprem riskine göre inşa edilmeli” dedi.