Bu yazı Fehmi Koru’nun 16.10.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/adalet-hukuk-yargiclar-anayasa-mahkemesi-ve-yargi-denildiginde-hatirladiklarim/
60 yıllık hayatımda Türkiye’nin sorunları ile zihnen meşgul oldum. Birçok sorunda devlet ile karşı karşıya geldim. Tespit ettiğim husus şuydu: Türkiye’de yargı çalışmıyordu. Askerler de halka zulüm yapıyordu. Ne var ki hâkimler büyük bir cesaret ve fedakârlıkla adil davranıyorlardı. Askerler de hâkimlerin kararlarına hepsi saygı gösteriyorlardı. Rüşvet alan bir hâkime rastlamadım. Haklı olduğunu gören bir askerin zulüm yaptığına da rastlamadım.
Hukukun çalışmaması, askerlerin hukuk dışı davranmak zorunda kalması, onların kötü olmasından değil; düzenin bozuk olmasından ileri gelmektedir. İmparatorluk yaşlanmış 500 sene evvelki hukuk düzeni bugünkü sorunları çözmüyordu. Batıdan aktarılan hukuk düzeninin kendisi zaten adil değildi. Adil olsa bile yabancı bir düzendi. Ülkemizin törelerine ve hayat anlayışlarına uygun değildi. Bütün sıkıntı buradan doğuyor.
Biz bunu 1960’larda keşfettik ve Akevler’i kurduk. Sonra Milli Görüş partilerini kurduk. Gerek hâkimler gerekse askerler bize karşı adil davrandıklarından uzun mücadele sonunda buraya kadar geldik. Çalışmalarımız büyük sonuçlar vermiştir ve varlığımız devam etmektedir. Dünyayı uyarma bakımından Adil Düzen etkili olmuştur. Bir örnek gösteremediğimizden dolayı Adil Düzen’i ülkemize ve insanlığa anlatma imkânını elde etmiş değiliz.
Türkiye’nin çözmesi gereken iki sorunu vardır. Sorunlardan biri asker-sivil dengesidir. Askerler zaman zaman sivil yönetime müdahale etmek zorunda kalmışlardır. Ne var ki bu müdahale Türkiye’yi yalnız yaşatmamış aynı zamanda Türkiye’nin ileriye gitmesini sağlamıştır. İstiklal Savaşı askerlerin müdahalesi ile yapılmıştır. Çok partili sistem askerlerin müdahalesi ile gelmiştir. Bugünkü anayasamız askerlerin müdahalesi ile oluşmuştur. Diğer taraftan bütün bu müdahalelerde hep yargı güçlenmiş ve daha etkili hale gelmiştir. Ancak bu askeri müdahaleler ekonomi bakımından Türkiye’yi hep sıkıntılara sokmuştur. Anayasamızın eksik olan bu maddelerini değiştirmemiz için ordu sivil arasında tam bir iş bölümü olmalı, ordu sivillere siviller de orduya karışmamalı.
İkinci sorun ise yargı sorunudur. Güçlü ordumuz olduğu gibi güçlü ve adil hâkimlerimiz de vardır. Sadece bu hâkimlerin hakemlerle beraber çalışmalarını sağlamamız gerekmektedir. Bunun için çok büyük gayrete gerek yok, sadece usulü muhakeme kanununda küçük bir madde değişimine ihtiyaç vardır. Sözleşmelerde aksine kayıt yoksa bugün mahkemelere gidilmektedir. Yani hâkimler asıldır. Sözleşmelerde kayıt varsa hâkemlere gidilmektedir. Bu madde değişecek hâkemlere gitme asıl yapılacak. Hakemlere gitme kayıt olmadığı zaman gerçekleşecektir.
Bu iki sorunu çözdüğümüzde Türkiye üçüncü bin yıla hazırlanmış olacaktır.