Bu yazı Fehmi Koru’nun 10.10.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/ertugrul-ozkoke-tesekkur-borcluyum-o-gorevimi-bu-yaziyla-yerine-getiriyorum/
1950’den bu yana dünyada büyük değişiklikler olmuştur. Bundan 50 sene evvel ABD’de zenciler insan bile kabul edilmiyordu. Onlarla aynı mahallede oturmazlar, aynı okulda okumazlar, aynı otobüse binmezler, aynı lokantada yemek yemezlerdi. Amerikan halkının zencilerden nefret ettiklerini ve onların bir arada yaşamalarının mümkün olmadığını basın, yayın durmadan telkin ediyordu.
Gerçek ise böyle değildi. Gerçek, Sermaye’nin iki halkı birbirine düşman göstererek aralarında çatışmanın olduğunu, kendileri iktidarda olmazsa birbirlerini yiyeceklerini ileri sürmesiydi. İktidar da kendisini barışın temsilcisi gösteriyordu.
1960’ta başlayan Türkiye’nin dünyayı uyarması, Humeyni’nin bu uyarılara katılması, Gorbaçov’un büyük hamleleri dünyayı değiştirdi. Müslüman bir zencinin oğlunu devlet başkanı yaptı. Bugün artık ABD’de beyaz-siyah sorunu yoktur. Sermaye’nin uydurduğu sorun piyasadan çekilip gitmiştir. Bu ABD’de çok büyük bir inkılaptır. Bu gençlerde de değişimler yapmış, eski ırkçı anlayış yerini bugün gençlerde boşluğa bırakmıştır. Henüz yeni bir yol bulunmamıştır.
Türkiye’de İslam Âleminde ve Avrupa’da da büyük değişmeler olmuştur. Şiddetli din aleyhtarlığı hâkim iken, ordular dinsizlikte öncülük yaparken üniversiteler ve basın yayın tüm düşüncelerini ve çabalarını ilahi kaynaklara karşı yönlendirirken, 1960’ta Türkiye’de başlayan askeri inkılap dünyaya yayılmış ve bugün artık ilahi kaynaklara düşmanlık yapılamaz hale gelmiştir. Gülen Cemaati gibi cemaatler tün dünyada yayılmış ve İslam Âlemi bağımsızlıklar kazanmıştır. Bununla beraber gençler yine boşta kalmışlardır. İslam düşmanı gençler kalmayınca İslam dostu gençler de gevşemişler ve eski heyecan ve zevki alamamış durumdalar. Yalnız Türkiye’de değil dünyada gençlerin bunalım döneminde oldukları bir gerçektir. Gerek Türkiye gerek dünya gençlerine heyecan verebilmemiz için onlara ilahi kaynakları anlatmamız ve ahlaksızlıkla, ilkellikle savaşa sokmamız gerekmektedir. 50 seneden beri Akevler’in, Milli Görüş’ün yaptığı çaba bundan ibarettir. İnlemekle hasta iyileşmez. Onu tedavi etmek lazım.