Bu yazı Fehmi Koru’nun 06.10.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/bir-kahvenin-hatiri-40-yil-mi-500-yil-midir-amerikali-tarihci-yavuzdan-hareketle-500-yil-diyor/
Geçenlerde yaptığım seminerde fetih ile duhulu incelemiştim. Fetih kapıyı kırmadan anahtar ile açılan kapıdan kente girmektir, duhul ise kapıyı kırarak zorla şehre girmektir diye yazmıştım. Malazgirt savunma savaşı idi ama onunla Anadolu’ya duhul edilmemiş fetih edilmişti. İstanbul savaşla alınmış ama duhul değil fetih muamelesi görmüştür. Osmanlılar hiçbir zaman duhul programını yapmamışlardır. Avrupalılar Türkiye’ye ve Bizans’a saldırmışlar Osmanlılar da savunmak amacı ile karşı koymuşlar böylece Viyana’ya kadar gidilmiştir.
Osmanlılar fethettikleri yerlerde halkı tamamen serbest bırakmışlar, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasında asla çekişme olmamıştır. Aksine Türkler çoban ve savaşçı halkı idi. Yerli halk ise tarımı ve sanayiyi bilen kimselerdi. İş bölümü yaparak Osmanlı İmparatorluğu’nu 600 sene yaşatmışlardır. Batılıların kışkırtması ile ayaklanan Rum ve Ermeniler sonunda Türkiye’yi terk etmek zorunda kalmışlardır. Hala Türkiye’de, İstanbul’da var olan Rum ve Ermeniler, Türkler tarafından saygınlık içinde karşılanmaktadır. Hala Türk ekonomisinin yüzde 80’e varan kısmı azınlıkların elindedir. Osmanlılar batıya, değişik ırk ve dinlerin bir arada yaşamasını öğretmişlerdir. İngiltere ve Rusya imparatorlukları Osmanlıları taklit ederek genişlemişlerdir.
Osmanlılar dünyaya yalnız demokrasiyi ve laikliği öğretmekle kalmamışlar, barutu, astronomiyi, denizciliği de öğretmişlerdir. Osmanlılar İslam uygarlığının çökme zamanına rastlamışlar. Uygarlıklar bin sene ömürlüdür, Osmanlılar son beş yüz yılın varisleridir, ömrünü tamamladığı için tarih sahnesine çekilmiştir. Bugünkü Batı Uygarlığı, İslam Uygarlığı ile Bizans İmparatorluğu sentezinden doğmuştur. Üçüncü bin yıl uygarlığı da İslam uygarlığı ile Batı Uygarlığı’nın sentezi ile doğacaktır. Bunun için biz Batı’yı öğrendiğimiz kadar İslamiyet’i de öğrenmeliyiz. Bunun için Akevler’in Bin Dil Üniversitesi projesine kulak verilmelidir.