Bu yazı Fehmi Koru’nun 24.09.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/akli-zorlayan-bir-soru-televizyon-ekranini-nasil-catlatmis-olabilirim/
Fehmi Koru bir televizyon almış. Ekran çatlak çıkmış. Bütün çabalarına rağmen ekranı iade edip yenisini alamamış. Yenibosna’da benzer bir olay cereyan etmiş, Dr. Lütfi Hocaoğlu’nun bütün çabalarına rağmen hakemlere de gidildiği halde yenisi alınamamış ve ödenen para havaya gitmiştir.
Bir olay cereyan ettiği zaman çözümünün Adil Düzen’e göre İnsanlık Anayasası’nda olup olmadığına bakalım. Eğer varsa olayı normal kabul eder ve Adil Düzen Anayasası’nın gerçekleşmesi için çalışmaya hız veririz. Adil Düzen Anayasası’nda bu sorun şöyle çözülüyor:
Üretici ürettiği malı kooperatifin kontrolörlerinden birine kontrol ettirir. Kontrolörünü kendisi seçer. Kontrolör damgaladıktan veya kontrolün etiketi yapıştırıldıktan sonra mal ambara verilir. Üreticinin sorumluluğu burada biter. Bundan sonra bu malda meydana gelecek herhangi bir eksiklik artık kontrolörün dayanışması tarafından ödenir. Kontrolör kabul ettiği mal nispetinde payını alır ama bozuk çıkarsa kendi dayanışması ödeyeceği için sorumlu olur. Dayanışma onunla olan dayanışma anlaşmasını sona erdirir ve o kontrol yeni dayanışma bulamazsa artık kontrol yapamaz. Böylece denge sağlanmış olur.
Tüketici satın aldığı malı başka bir kontrolörün, daha doğrusu kendisinin kontrol hizmetlisi olarak seçtiği kimsenin kontrolünde bu malı açar. Eğer bozuksa bozuk raporu tanzim eder ve tüketiciye benzer mal yeniden verilir. Üretici kontrol isterse tüketici kontrolörün kontrolü yanlış yaptığını ileri sürerek hakemlere gider. Hakemlerden birisi bir kontrolör, diğerini diğer kontrolör seçer. Onlar da başhakemi seçerler. Başhakemin kararı kesindir, uygulanır. Hakemler aleyhine hakemlere gidilebilir. Hakemler davacıyı haklı görürlerse karar bozulmaz hakemlerin dayanışması tazmin eder.
Bizim anayasamızda böylece çözüm bulunmaktadır. İşçilik düzeninin içinde garanti, firmalar tarafından verilmektedir. Küçük firmalar bu tazmini yapamadıklarından dolayı çalışamamaktalar. Bunun böyle olması normaldir. Aksi olsa Kur’an düzeninden başka Adil Düzen olabilirdi. Olaylar hep ortaklık düzeninin lehine cereyan etmektedir.