Bu yazı Fehmi Koru’nun 12.09.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/bir-12-eylul-gunu-butun-12-eyluller-uzerinden-gunumuzu-dusunuyorum/
Sermaye’nin bir usulü vardır. Devletleri birbirleriyle savaştırır. Mağlup olanı galip getirir, ikisini birden emrine alır. Devletler içinde halkı ikiye böler, birbirine düşman yapar. Onları savaştırır. Mağlup olanı galip getirir, ikisini yaşatır ve dünyayı yönetir.
Ülke içinde de halkı ikiye böler, birbirine düşman eder, siyasette galip geleni mağlup eder, ülkelerin iç işlerini böyle elinde tutar.
Sermaye 1900’lere kadar dinler arası çatışma üzerinde durdu. Müslümanların Hristiyanlara düşman olmadığını görünce dünyayı dinsizleştirmek ve sosyalizm-kapitalizm olarak bölmeye çalıştı. İkinci Cihan Savaşı’nda Türkiye’yi dinsizleştirmek ve onu taşeron olarak kullanmak istedi. Hristiyanları Anadolu’dan uzaklaştırarak Türkiye’ye tam hakim olmak, içeride İsrail’in bir vilayeti haline getirmek istedi.
Sermaye Osmanlı’yı yıktı, Osmanlı paşalarına Anadolu’yu disizleştirme talimatı verdi. Bu durum 1960’a kadar devam etti. 1960 müdahalesinde askerler Türkiye’ye çok partili demokrasiyi getirdiler. Yalan mı? 61 Anayasası’nı onlar yapmadı. Sermaye darbe yapmak istedi. Cemal Gürsel’in komutanlığında Cevdet Sunay ve İnönü’nün askeri dehaları ile darbe müdahaleye dönüştü. Menderes’i kurtaramadı. Demokrat Parti orduyu CİA’ya teslim etti. Eğer bir ihanet varsa DP’nin ihaneti vardır. 27 Mayıs DP’nin eseridir. Millet Partisi’ni o kapatmıştı. Kırşehir’i o ilçe yaptı.
1971’de ordu Nihat Erim’i başbakan yaparak müdahale seviyesine bile çıkmadan Sermaye’nin darbesi atlatılmıştı.
1981’de darbe hazırlığını anlayan Evren’in kendisi darbe yapmış ve ülkeyi yıkılmaktan kurtarmıştı. Evren milliyetçilerle Müslümanları aynı hapishanelere doldurmuş, Türkeş ile Erbakan’ı aynı yere göndermişti. Evren Mili Görüşçüleri beraat ettirmiş, İzmir milletvekili adaylarını başbakan yapmış, Kur’an kursları ile ülkeyi doldurmuş, İmam Hatip okullarını makbul okullar haline getirmiş ve meslek okullarına üniversite yollarını açmıştı. İslam enstitülerini fakültelere çevirmiş, İSEDAK’ı kurmuş ve değişmez başkanı olmuştu.
Türkiye’nin nüfusunun çoğu azınlık iken Mustafa Kemal bu oranı %5’lere indirmişti. Bin yıllık Türkiye tarihinde Anadolu’nun gerçekten İslamlaşması onun zamanında olmuştu. Evren de orduyu İslam ile barıştırmıştı. Bugün AK Parti tepelerde ise Evren’in siyaseti sayesindedir.
Bütün bunları yapan, Kur’an’a hizmet siyasetidir. 12 Eylül Türkiye tarihinde ordunun tekrar İslam’a dönmesidir. Yeniden üçüncü bin yıl uygarlığına başlamasıdır. Mustafa Kemal ve Evren kişi olarak belki cehennemde olurlar, onu bilemem ama Türkiye ve İslamiyet ise onların zamanında büyük başarılara ulaşmıştır. Allah’ın bize ihsanıdır. Onlara kızıp da bu büyük başarıları inkar etmek nankörlüktür.
Evren’in ölümünde Akit’te yazı yazdım. Akit basmadı. Direndim, Karahasanoğlu sağ olsun bastırdı. Görüşüm değişmemiştir.