Bu yazı Fehmi Koru’nun 10.09.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/yeni-donemin-ozelliklerini-en-iyi-anlayan-mhp-ve-lideri-en-az-anlayan-ise/
Millet ittifakında Fatih Erbakan yoktur, Temel Karamollaoğlu yoktur, Davutoğlu yoktur, Babacan’ın olup olmayacağı şüpheli. Cumhur ittifakının oyu %50’den fazladır. Birinci turda seçilmiştir. Üç senede millet ittifakının toparlanıp %50’yi geçmesi imkânsız. O zaman Erdoğan’ın seçilmesinde herhangi bir tereddüt yoktur. O halde muhalefetin çırpınması, olmayacak dualara amin demesi neden?
Bu amini dedirten Sermaye’dir. AK Parti’yi kötü duruma sokup istediğini yaptırma çabasındadır. Muhalefetin yapacağı tek siyaset vardır. Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’dır onu düşürecekler ve Sermaye’nin gücünü, etkisini sıfırlayacaklar. Önce ekonomik bakımdan da bağımsız bir ülke haline gelmeliyiz. Muhalefet daha ileri anayasaya, ortaklık anayasasına zorlanmalıdır. Bu yönde herhangi bir kıpırdama yoktur.
Sermaye bugünkü durumunu korumaktadır çünkü biliyor ki Türkiye ekonomik bakımdan uçuruma gidiyor. Zamanla dünya krize giderken Türkiye de krize gidecek cumhuriyetin akıbeti Osmanlıların akıbeti olacaktır. Erdoğan bunu görmüyor, hala Adil Düzen’den, Akevler’den uzak durmaya devam ediyor. Ordu da Milli Güvenlik kurulunda bu konuyu ele alamıyor. Asıl sorun budur. Bu gidişle Cumhuriyet’in sonu Sevr’in ihyası olacaktır.
Biz halk olarak hazırlıklı olmalıyız. Böyle bir durumla karşılaşırsak Mustafa Kemal’in dediği gibi vazifeye atılmak için içinde bunduğumuz şartları düşünmeyeceğiz. O zaman dünya da krize girecek ve biz cephede değil ekonomi ile savaşacağız. Ortaklık düzeni ile açlığı yenecek ve ikinci cumhuriyetimizi kuracağız.
Erdoğan’ın elinde iki imkan var. Ya Kur’an’la bir olur, Türkiye’yi ve insanlığı uçurumun kenarından kurtarır, kendisi de kurtulur. Ya da uçuruma Türkiye’yi ve dünyayı götürür. Ya da Türkiye ve dünya Erdoğansız kurulur. Söylediklerim yanlış mı? Birileri çıksın benimle bunları tartışsın. Yanlış düşünüyorsam doğrusunu bulayım.
Erdoğan Firavun kadar insaflı olmalı, bizim karşımıza sahirleri ile çıkmalı. Bize kulaklarını tıkamak, Hakk’a kulaklarını tıkamaktır. Biz yanlış söylemiş olabiliriz. Ancak doğru söyleyen başkalarının söylediklerini doğru olduğu ancak bizim söylediğimiz yanlış ile anlaşılır. Yanlışla karşılaştırılmayan doğrunun doğruluğu bilinemez.