İki Kez Ölmek
Mümin Suresi 12. Ayet:
قَالُوا رَبَّنَا أَمَتَّنَا اثْنَتَيْنِ وَأَحْيَيْتَنَا اثْنَتَيْنِ فَاعْتَرَفْنَا بِذُنُوبِنَا فَهَلْ إِلَى خُرُوجٍ مِنْ سَبِيلٍ
(Kafirler) Dediler ki: Rabbimiz bizi iki kez öldürdün ve iki kez hayat verdin ki suçlarımızı itiraf ettik de bir çıkış yolu var mıdır?
Saffat Suresi 59-60. Ayetler:
أَفَمَا نَحْنُ بِمَيِّتِينَ (58) إِلَّا مَوْتَتَنَا الْأُولَى وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ
Ki biz ölümlüler değiliz değil mi? (Mümin) O önceki ölümümüzden hariç ve biz azap edilenler değiliz.
Zümer Suresi 69. Ayet:
وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَصَعِقَ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَنْ شَاءَ اللَّهُ ثُمَّ نُفِخَ فِيهِ أُخْرَى فَإِذَا هُمْ قِيَامٌ يَنْظُرُونَ
Ve o sur geliştirilip genişletildi ki o göklerdeki ve o yeryüzündeki Allah’ın uygun gördüğünden başkası çarpıldı. Sonra tekrar geliştirildi ki o zaman onlar gözleyip duranlardır.
Bu ayetleri okuduğumda anladığım şudur: İnsanlar imanlarına göre iki türdür. İman edenler ve etmeyenler. Eğer bir kişi mümin ise öldükten sonra var olmaya devam etmektedir. Ve Sur olayı birinci kez meydana geldiğinde de ölmemektelerdir. Oysa bir kişi kafir ise Sur olayı gerçekleştiğinde de bir kez daha ölümü tatmaktadır. Yine kafir kişi de ilk ölümden sonra var olmaya devam etmektedir. Fakat bu varoluş acı verici azap olmaktadır. Bu durum bize öldükten sonra dirilişe kadar süre içinde de bir var oluşun bulunduğunu göstermektedir (Kabir hayatı. Her ne kadar kabirde olmasa da!). Eğer ilk ölümden sonra varoluş olmasaydı kafir kişi dirildiğinde iki kez öldüğünü bilemeyecektir ki bu nedenle ölüm sonrası varoluş olmak zorundadır. Zaten Mümin Suresi 47. Ayette de:
النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ
O ateş! Sabah ve akşam onun üzerine sunulurlar. Ve zamanın yeniden oluşturulup kurulduğu dönem Firavun ailesi o azabın daha şiddetlisine dâhil edilirler.
Burada da Firavun ve ekibi öldükten sonra kötü azap görmektedir ki azabın daha kötüsü ahirete bırakılmaktadır.
Casiye Suresi 22. Ayet:
أَمْ حَسِبَ الَّذِينَ اجْتَرَحُوا السَّيِّئَاتِ أَنْ نَجْعَلَهُمْ كَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَوَاءً مَحْيَاهُمْ وَمَمَاتُهُمْ سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ
Yoksa onlar ki o kötülük yarası açanlar, onların hayatlarını ve ölümlerini, onlar ki iman eden ve o düzeltici işler işleyenlerinki ile eşit gibi mi kılarız diye hesaplıyorlar? Verdikleri hüküm ne kötüdür!
Doğrusunu Allah bilir.