Reşat Nuri Erol
Ayasofya, ‘medeniyet’ ve ‘İslam Medeniyeti’ - 3
23.07.2020
2421 Okunma, 5 Yorum

 

Ayasofya, ‘medeniyet’ ve ‘İslam Medeniyeti’ - 3

Ayasofya meselesini farklı şekilde değerlendirmeye devam ediyor ve diyorum ki;

-İstanbul fethedildiğinde dünyada yeni bir çağ başladı, Ayasofya onun sembolü oldu.

-Çağımız dünyası da yeni bir çağa, yeni bir sisteme, yeni bir düzene muhtaç hale geldi.

-Bu konuda yarım yüzyıldan beri sistem/düzen çalışmaları yapanlar olarak uyarıyoruz.

-Ayasofya meselesinin bir de bu boyutu vardır ve bize göre en önemli boyutu da budur.

Evet, böyle demiş, uyarımızı yapmıştık; bu uyarımızı tekrar hatırlayıp devam edelim.

Geçen yazıda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, küresel eşitsizlikle mücadele için uluslararası düzenin yenilenmesi gerektiğini ifade ettiği haberi değerlendirdik...

Bu yazımızda -öncelikle- “Her türlü değişime açığız, inatlaşmaya gitmeyeceğiz” diyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini değerlendirmiş olacağız…

Millî Gazete, Cumhurbaşkanlığı sisteminin iki yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili haberi yukarıdaki manşetle duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz yaptık en doğrusu bu gibi inatlaşmaya gitmeyeceğiz” dediğini de en başta yazdı. Uygulanırsa, bu sözler çok ama çok önemli sözler.

Ayasofya meselesini bizim bakış açımıza göre değerlendirdiğimizde, önceki yazımızda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, ‘küresel eşİtsİzlİkle mücadele İçİn uluslararası düzenİn yenİlenmesİ gerektİğİnİ’ ifade ettiği sözlerinden sonra, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bu sözleri çok önemlidir.

Bütün bunların önemine vurgu yapmış olarak devam edelim…

Evet… Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi İki Yıllık Değerlendirme Toplantısı” yapıldı. Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni sistemin verdiği imkânlarla eksiklerimizi hızla tamamlayıp aksaklıkları düzeltebiliriz. Yönetim sistemimizi değiştirirken siyasetten sosyal düzeltmelere kadar pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanması kaçınılmazdır." dedikten sonra, sözlerine şöyle devam etmiş: “Biz yaptık, en doğrusu bu gibi bir inatlaşmaya gitmeyeceğiz. Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de siyasetimiz de açıktır.”

Bu söylenenler çok önemli olduğu gibi şu sözler de önemli

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 200 yılı bulan demokrasi arayışlarımızda doğrudan millet iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformu...

“Hayatımızın hiçbir döneminde milletimize karşı durmayı aklımıza getirmedik.

“Türkiye, yeni sistemle bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı refleksler verebilme imkânına kavuştu.

“Yeni sistemin verdiği imkânlarla eksiklerimizi hızla tamamlayıp aksaklıkları düzeltebiliriz. Yönetim sistemimizi değiştirirken siyasetten sosyal düzeltmelere kadar pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanması kaçınılmazdır...

“Yeni isimlere görev vermekten çekinmedik...

“Reform, icraat ve değişim temelli anlayışla yolumuza devam edeceğiz...

“Bazı bakanlıkları isimleriyle muhafaza edip bazı bakanlıkları birleştirdik...

“Bakanlık sayısını 35'ten 16'ya indirdik... Cumhurbaşkanı yardımcısı atadık...

“Salgın döneminde dijitalleşmenin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır...

“Son iki yılda Cumhurbaşkanı olarak kendi imzamızla çıkardığımız 64 kararname ve 2 bin 755 karar ile milletimize kesintisiz hizmet sunduk...

“Salgın dönemi dâhil 180 günlük icraat programlarında planladığımız 2 bin 384 ana eylemin yüzde 93'ünü tamamladık...”

Demek ki istendiğinde çok şeyler yapılabiliyor; bir de bizim dediklerimiz yapılsa…

Evet…

Ayasofya meselesini farklı şekilde değerlendirmeye devam; biz, ‘ADİL bİr sİstem/düzen’ kuruluncaya kadar UYARILARIMIZA devam edeceğİz

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
23.07.2020
06:14

MİLLÎ GAZETE

https://www.milligazete.com.tr/makale/5040938/resat-nuri-erol/ayasofya-medeniyet-ve-islam-medeniyeti-3

Ayasofya, ‘medeniyet’ ve ‘İslam Medeniyeti’ – 3

Ayasofya meselesini farklı şekilde değerlendirmeye devam ediyor ve diyorum ki;

-İstanbul fethedildiğinde dünyada yeni bir çağ başladı, Ayasofya onun sembolü oldu.

-Çağımız dünyası da yeni bir çağa, yeni bir sisteme, yeni bir düzene muhtaç hale geldi.

-Bu konuda yarım yüzyıldan beri sistem/düzen çalışmaları yapanlar olarak uyarıyoruz.

-Ayasofya meselesinin bir de bu boyutu vardır ve bize göre en önemli boyutu da budur.

Evet, böyle demiş, uyarımızı yapmıştık; bu uyarımızı tekrar hatırlayıp devam edelim.

Geçen yazıda, BM Genel Sekreteri AntonioGuterres, küresel eşitsizlikle mücadele için uluslararası düzenin yenilenmesi gerektiğini ifade ettiği haberi değerlendirdik...

Bu yazımızda -öncelikle- “Her türlü değişime açığız, inatlaşmaya gitmeyeceğiz” diyen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini değerlendirmiş olacağız…

Millî Gazete, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin iki yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili haberi yukarıdaki manşetle duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz yaptık en doğrusu bu gibi inatlaşmaya gitmeyeceğiz” dediğini de en başta yazdı. Uygulanırsa, bu sözler çok ama çok önemli sözler.

Ayasofya meselesini bizim bakış açımıza göre değerlendirdiğimizde, önceki yazımızda BM Genel Sekreteri AntonioGuterres’in, ‘küresel eşitsizlikle mücadele için uluslararası düzenin yenilenmesi gerektiğini’ ifade ettiği sözlerinden sonra, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın bu sözleri çok önemlidir.

Bütün bunların önemine vurgu yapmış olarak devam edelim…

Evet… Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi İki Yıllık Değerlendirme Toplantısı” yapıldı. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni sistemin verdiği imkânlarla eksiklerimizi hızla tamamlayıp aksaklıkları düzeltebiliriz. Yönetim sistemimizi değiştirirken siyasetten sosyal düzeltmelere kadar pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanması kaçınılmazdır” dedikten sonra, sözlerine şöyle devam etmiş: “Biz yaptık, en doğrusu bu gibi bir inatlaşmaya gitmeyeceğiz. Daha iyisini, daha efdalini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüz de siyasetimiz de açıktır.”

Bu söylenenler çok önemli olduğu gibi şu sözler de önemli…

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, 200 yılı bulan demokrasi arayışlarımızda doğrudan millet iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformu...

“Hayatımızın hiçbir döneminde milletimize karşı durmayı aklımıza getirmedik.

“Türkiye, yeni sistemle bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı refleksler verebilme imkânına kavuştu.

“Yeni sistemin verdiği imkânlarla eksiklerimizi hızla tamamlayıp aksaklıkları düzeltebiliriz. Yönetim sistemimizi değiştirirken siyasetten sosyal düzeltmelere kadar pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanması kaçınılmazdır...

“Yeni isimlere görev vermekten çekinmedik...

“Reform, icraat ve değişim temelli anlayışla yolumuza devam edeceğiz...

“Bazı bakanlıkları isimleriyle muhafaza edip bazı bakanlıkları birleştirdik...

“Bakanlık sayısını 35’ten 16’ya indirdik... Cumhurbaşkanı yardımcısı atadık...

“Salgın döneminde dijitalleşmenin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır...

“Son iki yılda Cumhurbaşkanı olarak kendi imzamızla çıkardığımız 64 kararname ve 2 bin 755 karar ile milletimize kesintisiz hizmet sunduk...

“Salgın dönemi dâhil 180 günlük icraat programlarında planladığımız 2 bin 384 ana eylemin yüzde 93’ünü tamamladık...”

Demek ki istendiğinde çok şeyler yapılabiliyor; bir de bizim dediklerimiz yapılsa…

Evet…

Ayasofya meselesini farklı şekilde değerlendirmeye devam; biz, ‘ADİL bir sistem/düzen’ kuruluncaya kadar UYARILARIMIZA devam edeceğiz…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

23 Temmuz 2020


Reşat Nuri Erol
23.07.2020
06:15


1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1073

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1073. Hafta - 18 Temmuz 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1073. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİZafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

NOT: BU HAFTA “YORUM” YAZILAMADI!

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Ekonomik ve sosyal tufan adım adım geliyor - 5

Ayasofya hayırlı olsun; başka neler yapılmalı?-1

Ayasofya hayırlı olsun; başka neler yapılmalı?-2

Ayasofya hayırlı olsun; başka neler yapılmalı?-3

Ayasofya hayırlı olsun; başka neler yapılmalı?-4

Reşat Nuri EROL

***

ŞUARA SÛRESİ- 13. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

طسم (1) تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ الْمُبِينِ (2) لَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ أَلَّا يَكُونُوا مُؤْمِنِينَ (3) إِنْ نَشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ آيَةً فَظَلَّتْ أَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِينَ (4) وَمَا يَأْتِيهِمْ مِنْ ذِكْرٍ مِنَ الرَّحْمَنِ مُحْدَثٍ إِلَّا كَانُوا عَنْهُ مُعْرِضِينَ (5) فَقَدْ كَذَّبُوا فَسَيَأْتِيهِمْ أَنْبَاءُ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ (6) أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَى الْأَرْضِ كَمْ أَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ (7) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (8) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (9) وَإِذْ نَادَى رَبُّكَ مُوسَى أَنِ ائْتِ الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ (10) قَوْمَ فِرْعَوْنَ أَلَا يَتَّقُونَ (11) قَالَ رَبِّ إِنِّي أَخَافُ أَنْ يُكَذِّبُونِ (12) وَيَضِيقُ صَدْرِي وَلَا يَنْطَلِقُ لِسَانِي فَأَرْسِلْ إِلَى هَارُونَ (13) وَلَهُمْ عَلَيَّ ذَنْبٌ فَأَخَافُ أَنْ يَقْتُلُونِ (14) قَالَ كَلَّا فَاذْهَبَا بِآيَاتِنَا إِنَّا مَعَكُمْ مُسْتَمِعُونَ (15) فَأْتِيَا فِرْعَوْنَ فَقُولَا إِنَّا رَسُولُ رَبِّ الْعَالَمِينَ (16) أَنْ أَرْسِلْ مَعَنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ (17) قَالَ أَلَمْ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدًا وَلَبِثْتَ فِينَا مِنْ عُمُرِكَ سِنِينَ (18) وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ الَّتِي فَعَلْتَ وَأَنْتَ مِنَ الْكَافِرِينَ (19) قَالَ فَعَلْتُهَا إِذًا إِذًا وَأَنَا مِنَ الضَّالِّينَ (20) فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكْمًا وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُرْسَلِينَ (21) وَتِلْكَ نِعْمَةٌ تَمُنُّهَا عَلَيَّ أَنْ عَبَّدْتَ بَنِي إِسْرَائِيلَ (22)  قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ الْعَالَمِينَ (23) قَالَ رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِنْ كُنْتُمْ مُوقِنِينَ (24) قَالَ لِمَنْ حَوْلَهُ أَلَا تَسْتَمِعُونَ (25) قَالَ رَبُّكُمْ وَرَبُّ آبَائِكُمُ الْأَوَّلِينَ (26) قَالَ إِنَّ رَسُولَكُمُ الَّذِي أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ لَمَجْنُونٌ (27) قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ (28) قَالَ لَئِنِ اتَّخَذْتَ إِلَهًا غَيْرِي لَأَجْعَلَنَّكَ مِنَ الْمَسْجُونِينَ (29) قَالَ أَوَلَوْ جِئْتُكَ بِشَيْءٍ مُبِينٍ (30) قَالَ فَأْتِ بِهِ إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ (31) فَأَلْقَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُبِينٌ (32) وَنَزَعَ يَدَهُ فَإِذَا هِيَ بَيْضَاءُ لِلنَّاظِرِينَ (33) قَالَ لِلْمَلَأِ حَوْلَهُ إِنَّ هَذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ (34) يُرِيدُ أَنْ يُخْرِجَكُمْ مِنْ أَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ (35) قَالُوا أَرْجِهْ وَأَخَاهُ وَابْعَثْ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ (36) يَأْتُوكَ بِكُلِّ سَحَّارٍ عَلِيمٍ (37) فَجُمِعَ السَّحَرَةُ لِمِيقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ (38) وَقِيلَ لِلنَّاسِ هَلْ أَنْتُمْ مُجْتَمِعُونَ (39) لَعَلَّنَا نَتَّبِعُ السَّحَرَةَ إِنْ كَانُوا هُمُ الْغَالِبِينَ (40) فَلَمَّا جَاءَ السَّحَرَةُ قَالُوا لِفِرْعَوْنَ أَئِنَّ لَنَا لَأَجْرًا إِنْ كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ (41) قَالَ نَعَمْ وَإِنَّكُمْ إِذًا لَمِنَ الْمُقَرَّبِينَ (42) قَالَ لَهُمْ مُوسَى أَلْقُوا مَا أَنْتُمْ مُلْقُونَ (43) فَأَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ إِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ (44) فَأَلْقَى مُوسَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ (45) فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ (46) قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ الْعَالَمِينَ (47) رَبِّ مُوسَى وَهَارُونَ (48) قَالَ آمَنْتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَسَوْفَ تَعْلَمُونَ لَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ أَجْمَعِينَ (49) قَالُوا لَا ضَيْرَ إِنَّا إِلَى رَبِّنَا مُنْقَلِبُونَ (50) إِنَّا نَطْمَعُ أَنْ يَغْفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَايَانَا أَنْ كُنَّا أَوَّلَ الْمُؤْمِنِينَ (51) وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي إِنَّكُمْ مُتَّبَعُونَ (52) فَأَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ (53) إِنَّ هَؤُلَاءِ لَشِرْذِمَةٌ قَلِيلُونَ (54) وَإِنَّهُمْ لَنَا لَغَائِظُونَ (55) وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَاذِرُونَ (56) فَأَخْرَجْنَاهُمْ مِنْ جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ (57) وَكُنُوزٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ (58) كَذَلِكَ وَأَوْرَثْنَاهَا بَنِي إِسْرَائِيلَ (59) فَأَتْبَعُوهُمْ مُشْرِقِينَ (60) فَلَمَّا تَرَاءَى الْجَمْعَانِ قَالَ أَصْحَابُ مُوسَى إِنَّا لَمُدْرَكُونَ (61) قَالَ كَلَّا إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهْدِينِ (62) فَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَ فَانْفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظِيمِ (63) وَأَزْلَفْنَا ثَمَّ الْآخَرِينَ (64) وَأَنْجَيْنَا مُوسَى وَمَنْ مَعَهُ أَجْمَعِينَ (65) ثُمَّ أَغْرَقْنَا الْآخَرِينَ (66) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (67) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (68)وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ إِبْرَاهِيمَ (69) إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَا تَعْبُدُونَ (70) قَالُوا نَعْبُدُ أَصْنَامًا فَنَظَلُّ لَهَا عَاكِفِينَ (71) قَالَ هَلْ يَسْمَعُونَكُمْ إِذْ تَدْعُونَ (72) أَوْ يَنْفَعُونَكُمْ أَوْ يَضُرُّونَ (73) قَالُوا بَلْ وَجَدْنَا آبَاءَنَا كَذَلِكَ يَفْعَلُونَ (74) قَالَ أَفَرَأَيْتُمْ مَا كُنْتُمْ تَعْبُدُونَ (75) أَنْتُمْ وَآبَاؤُكُمُ الْأَقْدَمُونَ (76) فَإِنَّهُمْ عَدُوٌّ لِي إِلَّا رَبَّ الْعَالَمِينَ (77) الَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ (78) وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ (79) وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ (80) وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ (81) وَالَّذِي أَطْمَعُ أَنْ يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ (82) رَبِّ هَبْ لِي حُكْمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ (83) وَاجْعَلْ لِي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْآخِرِينَ (84) وَاجْعَلْنِي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعِيمِ (85) وَاغْفِرْ لِأَبِي إِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّالِّينَ (86) وَلَا تُخْزِنِي يَوْمَ يُبْعَثُونَ (87) يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ (88) إِلَّا مَنْ أَتَى اللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ (89) وَأُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ (90) وَبُرِّزَتِ الْجَحِيمُ لِلْغَاوِينَ (91) وَقِيلَ لَهُمْ أَيْنَمَا كُنْتُمْ تَعْبُدُونَ (92) مِنْ دُونِ اللَّهِ هَلْ يَنْصُرُونَكُمْ أَوْ يَنْتَصِرُونَ (93) فَكُبْكِبُوا فِيهَا هُمْ وَالْغَاوُونَ (94) وَجُنُودُ إِبْلِيسَ أَجْمَعُونَ (95) قَالُوا وَهُمْ فِيهَا يَخْتَصِمُونَ (96) تَاللَّهِ إِنْ كُنَّا لَفِي ضَلَالٍ مُبِينٍ (97) إِذْ نُسَوِّيكُمْ بِرَبِّ الْعَالَمِينَ (98) وَمَا أَضَلَّنَا إِلَّا الْمُجْرِمُونَ (99) فَمَا لَنَا مِنْ شَافِعِينَ (100) وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٍ (101) فَلَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ (102) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (103) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (104)كَذَّبَتْ قَوْمُ نُوحٍ الْمُرْسَلِينَ (105) إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ نُوحٌ أَلَا تَتَّقُونَ (106) إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ (107) فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ (108) وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ (109) فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ (110) قَالُوا أَنُؤْمِنُ لَكَ وَاتَّبَعَكَ الْأَرْذَلُونَ (111) قَالَ وَمَا عِلْمِي بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ (112) إِنْ حِسَابُهُمْ إِلَّا عَلَى رَبِّي لَوْ تَشْعُرُونَ (113) وَمَا أَنَا بِطَارِدِ الْمُؤْمِنِينَ (114) إِنْ أَنَا إِلَّا نَذِيرٌ مُبِينٌ (115) قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ يَانُوحُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمَرْجُومِينَ (116) قَالَ رَبِّ إِنَّ قَوْمِي كَذَّبُونِ (117) فَافْتَحْ بَيْنِي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّنِي وَمَنْ مَعِيَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ (118) فَأَنْجَيْنَاهُ وَمَنْ مَعَهُ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ (119) ثُمَّ أَغْرَقْنَا بَعْدُ الْبَاقِينَ (120) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (121) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (122) كَذَّبَتْ عَادٌ الْمُرْسَلِينَ (123) إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ هُودٌ أَلَا تَتَّقُونَ (124) إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ (125) فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ (126) وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ (127) أَتَبْنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ آيَةً تَعْبَثُونَ (128) وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمْ تَخْلُدُونَ (129) وَإِذَا بَطَشْتُمْ بَطَشْتُمْ جَبَّارِينَ (130) فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ (131) وَاتَّقُوا الَّذِي أَمَدَّكُمْ بِمَا تَعْلَمُونَ (132) أَمَدَّكُمْ بِأَنْعَامٍ وَبَنِينَ (133) وَجَنَّاتٍ وَعُيُونٍ (134) إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ (135) قَالُوا سَوَاءٌ عَلَيْنَا أَوَعَظْتَ أَمْ لَمْ تَكُنْ مِنَ الْوَاعِظِينَ (136) إِنْ هَذَا إِلَّا خُلُقُ الْأَوَّلِينَ (137) وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ (138) فَكَذَّبُوهُ فَأَهْلَكْنَاهُمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (139) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (140)كَذَّبَتْ ثَمُودُ الْمُرْسَلِينَ (141) إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ صَالِحٌ أَلَا تَتَّقُونَ (142) إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ (143) فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ (144) وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ (145) أَتُتْرَكُونَ فِي مَا هَاهُنَا آمِنِينَ (146) فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ (147) وَزُرُوعٍ وَنَخْلٍ طَلْعُهَا هَضِيمٌ (148) وَتَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا فَارِهِينَ (149) فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ (150) وَلَا تُطِيعُوا أَمْرَ الْمُسْرِفِينَ (151) الَّذِينَ يُفْسِدُونَ فِي الْأَرْضِ وَلَا يُصْلِحُونَ (152) قَالُوا إِنَّمَا أَنْتَ مِنَ الْمُسَحَّرِينَ (153) مَا أَنْتَ إِلَّا بَشَرٌ مِثْلُنَا فَأْتِ بِآيَةٍ إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ (154) قَالَ هَذِهِ نَاقَةٌ لَهَا شِرْبٌ وَلَكُمْ شِرْبُ يَوْمٍ مَعْلُومٍ (155) وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوءٍ فَيَأْخُذَكُمْ عَذَابُ يَوْمٍ عَظِيمٍ (156) فَعَقَرُوهَا فَأَصْبَحُوا نَادِمِينَ (157) فَأَخَذَهُمُ الْعَذَابُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (158) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (159)

***

كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ الْمُرْسَلِينَ (160) إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ لُوطٌ أَلَا تَتَّقُونَ (161) إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ (162) فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ (163) وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ (164) أَتَأْتُونَ الذُّكْرَانَ مِنَ الْعَالَمِينَ (165) وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ بَلْ أَنْتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ (166) قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ يَالُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمُخْرَجِينَ (167) قَالَ إِنِّي لِعَمَلِكُمْ مِنَ الْقَالِينَ (168) رَبِّ نَجِّنِي وَأَهْلِي مِمَّا يَعْمَلُونَ (169) فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ (170) إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ (171) ثُمَّ دَمَّرْنَا الْآخَرِينَ (172) وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ مَطَرًا فَسَاءَ مَطَرُ الْمُنْذَرِينَ (173) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (174) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (175)

***

كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ الْمُرْسَلِينَ (160)

KaüÜaBaT QaVMu LUvOin eLMuRSaLİyNa (FagGaLaT FaGLu FuGLiN eLMuFGaLİyNa)

“Lut’un kavmi mürselleri tekzip etti.”

كِذْب kumaşın boyanmasında kullanılan bir çeşit boya, kumaşın hakiki yapısını saklar. Madenlerin altınla kaplanmasına da “kizb” denir. Kişinin içini saklayarak inanmadığı şeyi söylemesi kizbdir. Arapçada yalanla yanlış aynı kelime ile ifade edilir. Ama kizb bildiklerinin ve inandıklarının aksine konuşmaktır. ك oluşmayı, ذ işareti, ب geçidi gösterir.

لِيَاط sıva harcı demektir. Mastar olarak yapıştırmak, sıvamak anlamlarına gelir. لوط Kuran’da 27, لوذ 1 defa geçmektedir. Toplam 28 (22*7) eder. ل belirliliği, و beraberliği, ط kabullenmeyi ifade eder.

رِسْل Saçak demektir. Salmak fiiline dönüşmüştür. “Haber saldı” da olduğu gibi bir kimseye bir adamı göndererek ona haber ulaştırmaya irsal denir. عَلَى harfi ceri ile kullanıldığı zaman irsal askeri birlikleri göndermek anlamına gelir. رسل Kur’an’da 513, ردد 59 defa geçer. Toplam 572 (22*11*13) eder. ر tekrarı, س mekânda diziyi yani sıralanmayı, ل belirliliği ifade eder.

1. Neden Musa, İbrahim ve Nuh’ta bölümlerin başında, cümleler وَ ile başladığı halde burada وَ ile başlamamıştır?

- Geçmişteki uygarlıklar aslında dört tanedir. Bunlar tarih sırasıyla Nuh, İbrahim, Musa ve Kur’an Uygarlıklarıdır. Nuh uygarlığı içerisinde asırlar boyunca değişmeler olmuş, bu bin yıl içinde uygarlığın değişimleri de uygarlığın aşamaları olarak anlatılmıştır. Hud, Salih, Lut ve Şuayb peygamberler bu uygarlıkların aşamaları olarak anlatılır. Bize göre aynı uygarlıkların anlatımı olduğu ve farklı uygarlıklar olmadığı için وَ harfini kullanmaz.

2. Önceki ayetlerde Firavun, Âd ve Semud kavimlerinden bahsederken kavimlerin isimleriyle onları zikrederken burada ise Lut’un kavminin ismini zikretmemiştir, Lut’un kavmi demiştir. Neden?

- Nuh zamanından önce henüz ulus oluşmamıştır. Ulus ilk olarak Nuh zamanında oluşmuştur. Ama bir tane ulus olduğu için adı henüz yoktur. Nuh kavminde yöneticiler Sümerlerdi. Dolayısıyla Nuh uygarlığının yazısı Sümercedir. Âd Kavmi Sümer kavmine karşı direnerek iktidarı ele geçiren kavimdir. Böylece yeni bir ulus daha oluşmuştur. Hud zamanında iki ulus oluşmuş oldu. Bunlar Semud ve Âd kavimleridir. Sonra Sümerler Âd kavmine karşı mücadele veriyor, ikinci kez iktidar oluyor ve Salih Peygamber olarak geliyor. Lut zamanında ise üçüncü bir ulus oluşmamış, eski ulus iktidarı ele almıştır. Dolayısıyla Lut’un kavmi kendi başına bir ulus değil, iki ulusun beraberliğidir.

3. Musa kıssasında Musa’nın kavmi demiyor da Firavunun kavmi diyor. Ayrıca kardeşleri Musa da demiyor. Neden?

- Çünkü Musa Mısırlı değil, Mısırlıların köle saydığı topluluklardandır. Mısır’da aristokratik olmayanların isimlerini yazmak ayıp sayılırdı. Bundan dolayı Musa’nın adı geçmez, Yusuf’un da adı geçmez. Firavun ve onun kavmi denir. Kavim denince yalnızca aristokratlar anlaşılırdı, diğerleri kavimden sayılmazdı. Roma’da ve Atina’da da böyledir. Bu sebeple Firavunun kavmi diyor.

4. Buradaki الْمُرْسَلِينَ kelimesi kurallı erkek çoğuldur. Bunlar kimlerdir?

- Nuh peygamberden önce gelen peygamberler aynı mürseller grubundandır. Bir kavme değil bütün insanlığa gelmişlerdir. Burada Nuh ve Nuh’tan sonra gelen peygamberleri tekzip ediyorlar. Bugünkü insanlar da bir peygamberi değil bütün peygamberleri tekzip ediyorlar. Başka anlamıyla mürselliği tekzip ediyorlar. Çünkü bütün mürseller İslam uygarlığını, barış uygarlığını, ortaklık uygarlığını insanlara tanıtmak için gönderilmişlerdir. Peygamberlere iki şekilde karşı çıkılıyor. Birinde peygamberin peygamber olmadığı iddia ediliyor. Diğerinde ise peygamberlik müessesesini inkâr ediyorlar. Bugünkü inkâr da peygamberliğin inkârı şeklindedir.

YORUM

Lut kavminin yaptıkları bugünkü bakış açışıyla değerlendirildiğinde nasıl görülür?

- Topluluklar insan gibi doğarlar, gelişirler, yaşlanırlar ve çökerler. İnsandaki hastalıklar gibi topluluklarda da periyodik hastalıklar vardır. Başlangıçta halk yoksuldur, çalışkandır, üretim tüketimden fazladır ve topluluk durmadan büyümekte ve gelişmektedir. Belli bir süre sonra topluluklar refaha kavuşurlar, zenginleşirler ve üretim tüketimden fazla olmaya başlar. Fazla olan ürünleri nereye harcayacaklarını bilemezler ve sefahate dalmaya başlarlar. Normal hayat yerine yeni hayat ararlar. Belli bir dönemde bu anormallik durumu cinsel ilişkilere kadar kayar. Önce evlilik dışı ilişkiler ortaya çıkar. Sonra bununla da yetinmezler, eşcinsellik ortaya çıkar. İşte Lut dönemi bu döneme rastlar.

Bugün de özellikle Avrupa’da zina ve fuhuş dönemi geçirilmiş, eşcinsellik dönemine gelinmiştir. Bu husus yasallaştırılmaya başlanmıştır. Erkeklerin birbirleriyle ve kadınların birbirleriyle evlenmeleri meşru sayılmaya başlanmıştır.

İsa Peygamber havarilere ‘Sana zina yapmayacaksın dediler, ben de derim ki eğer harama gözün kayacaksa o gözünü oy da cehennemde ebedi yanmasını önle’ diyor. Bu derece önemle evlilik dışı ilişkileri yasaklamış olmasına rağmen, kilise evlenmeyi ve boşanmayı zorlaştırdığı için önce evlilik dışı ilişkiler, sonra da eşcinsellik yayılmaya başlamıştır.

Bu sureyi okuduğumuzda bugünkü uygarlığın hastalıklarını iyice ilmen tespit etmemiz gerekir ve Kur’an’ı da öyle yorumlamalıyız.

Öz Türkçe ile:

“Lut’un ulusu ulakları yalanladı.”

Kur’an kelimeleri ile:

“Lut’un kavmi mürselleri tekzip etti.”

KaüÜaBaT QaVMu LUvOin eLMuRSaLİyNa

كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ الْمُرْسَلِينَ (160)

***

 DEVAMI VE TAMAMI

"SEMİNERLER"DE...




Reşat Nuri Erol
23.07.2020
06:17



http://islammedeniyetivakfi.com/  



İSLAM MEDENİYETİ dergimiz yeni/den yayımlandı...

(HAKEMLİ AKADEMİK DERGİ olarak yayımlandı)

Dergiye yukarıdaki linklerden ulaşabilirsiniz... 
Tüm istediklerinize ulaştırabilirsiniz...
Selam ve sağlık dualarımızla...
İslam Medeniyeti Vakfı
Başkan Reşat EROL 

(Vakıf başkanının sunumu derginin 14-15. sayfalarındadır.) 

***

Not:

Bu çalışmamızı da daima değerlendirebilirsiniz; 

(İSLAM MEDENİYETİ VAKFI - KUR'AN'I ANLAMA USULÜ ÇALIŞMALARI)

https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg


KUR'AN ÜZERİNDE ÇALIŞMANIN 

DAHA DA DEĞERLENDİĞİ GÜNLERDEYİZ...

ALLAH, KUR'ANI ANLAMA USULÜ ÜZERİNDE ÇALIŞMAYI VE

GEREĞİNİ YAPMAYI YANİ UYGULAMAYI CÜMLEMİZE NASİP EYLESİN...



Reşat Nuri Erol
23.07.2020
11:04


https://qoshe.com/yazar/resat-nuri-erol/5363



Reşat Nuri Erol
07.09.2020
07:48


http://www.bncmedyahaber.com/haber-ayasofya-hayirli-olsun-baska-neler-yapilmali-yazi-dizisi--3--5288.html


17 Temmuz 2020 - Cuma 12:58
 
Ayasofya Hayırlı Olsun; Başka Neler Yapılmalı? Yazı Dizisi -3-
bncmedyahaber.com yazarlarımızdan Reşat Nuri Erol "Ayasofya Hayırlı Olsun; Başka Neler Yapılmalı? Yazı Dizisi 3'te.. "Bize göre; "-Ayasofya, bunların da ötesinde… -Ayasofya, yeni bir çağın ihtiyacı olan inkılapların sembolü olmalı… -Ayasofya, sadece dini ibadetler yönü ile değil, yeni ve bu çağa özgü olarak özgün bir medrese olmalı ve çağımızın sorunlarına çözümler üretmeli… -Ayasofya, çağımızın dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî sorunlarını çözüme kavuşturan “yeni bir sistem/düzen/medeniyet” yani “ortaklık sistemi” merkezi olmalı… diyerek gelecekte Ayasofya'nın işlevlerinin ne olması gerektiğini birbir sıraladı işte o yazı;
- Haberi
Ayasofya Hayırlı Olsun; Başka Neler Yapılmalı? Yazı Dizisi -3-





Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-5; sürdürülebilir kalkınma modelidir...
24.04.2024 208 Okunma
1 Yorum 24.04.2024 07:28
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-4; Akevler ve kooperatiflerin özellikleri…
23.04.2024 262 Okunma
7 Yorum 23.04.2024 06:29
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-3; Kooperatif tasarruf ettirerek kazandırır
22.04.2024 255 Okunma
7 Yorum 22.04.2024 09:12
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 105 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-1; kısa tarihçe, tarif, özellik, öneriler
20.04.2024 304 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 07:04
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-2; özellikleri anlamaya devam edelim
20.04.2024 307 Okunma
8 Yorum 21.04.2024 07:05
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 275 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 248 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 273 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 284 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 298 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 184 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1563 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 356 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 954 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 388 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 296 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 292 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 364 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 378 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 323 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 396 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 97 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 296 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 813 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 325 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 177 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 389 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 394 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 407 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 91 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 43 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 64 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 40 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 429 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 427 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 318 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 265 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 295 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 204 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 343 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1593 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 358 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 401 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 53 Okunma


© 2024 - Akevler