Koronavirüs günleri, pandemi günleri, Covid-19 günleri diyerek söze başladık ilk yazımıza yani uyarılarımıza başladık; daha önceki UYARILARIMIZA ilave olarak…
Bu günlerin asıl etkilerinin bir yıl sonraki TARIM MEVSİMİ sonrasında daha da belirginleşeceğini, sadece biz değil, akleden başka UYARICILAR da hatırlatıyor…
Elbette sadece tarım değil, bütün üretim alanlarında sorunlar yaşanacak…
Bu hatırlatmalardan sonra, UYARILARIMIZA kaldığımız yerden devam edelim…
***
Saadet Partisi Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Tekir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Faizsiz bir İslam finans sisteminin gerekliliği” çıkışı sonrasındaki değerlendirmeleri yani UYARILARI üzerinde durmaya devam ediyoruz...
TÜRKİYE POTANSİYELİNİ KULLANAMAYAN BİR ÜLKE KONUMUNDA
Tarım sektörünün stratejik olduğunun altını çizen Prof. Dr. Sabri Tekir, söz konusu UYARILARINA şöyle devam etti kaydetti: “Sadece normal zamanlarda değil, özellikle küresel krizler, salgınlar, savaşlar vb. durumlarda halkın zorunlu gıda ihtiyacının karşılanması bu sektörle sağlanabilir. Topografik olarak, iklim ve çeşit zenginliğine bağlı, dünyanın başlıca zengin üretim desenine sahip Türkiye, üzülerek belirtmemiz gerekiyor ki, tarımdaki potansiyel imkân ve gücünü kullanamayan bir ülke konumunda. Tarım sektöründe etkin örgütlenme bilincinin yeterli düzeyde gelişmemesi sonucu tarlada ucuz, pazarda pahalı ürünler ile karşılaşılmakta. Üstüne üstlük yeterli düzeyde kazanç sağlayamayan çiftçilerimiz nisbi olarak YÜKSEK FAİZLİ KREDİLERİN altında ezilmekte, gittikçe fakirleşmektedir.”
Tarım ve hayvancılık ürünleri, sebze ve meyve ihtiyaçları ile bunlara bağlı/bağımlı olan ve olmayan ürünlerin önemi, işte bu ‘koronavirüs günleri, pandemi günleri, Covid-19 günleri’ vesilesiyle daha da iyi anlaşılmaya başladı…
-Anlaşılmaya başlandı ama yeteri kadar anlaşıldı veya anlaşılıyor mu?
-Anlaşıldığı kadarıyla bile yapılması gerekenler yapılıyor mu?
Maalesef HAYIR!
***
YERLİ TOHUMUNUZ YOKSA AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA KALIRSINIZ
Prof. Dr. Sabri Tekir, UYARILARINA şöyle devam etti:
“Son zamanlarda yerli tohumlara önem veren teşebbüsler varsa da, şimdiye kadar uygulanan YANLIŞ TOHUM POLİTİKALARI ülke tarımını tohumda dışa bağımlı hale getirmiştir. Bu durum her geçen gün daha da artmaktadır. Niteliği ne olursa olsun, KÜRESEL BİR KRİZDE (mesela, koronavirüs krizi ve benzerlerinde / RNE) yeterli tohum bulunmaması halinde, Anadolu platosunda tarımsal faaliyet yapılamayacak duruma gelir. Bu da açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalmak anlamına geliyor. Tarımsal politikalarda istikrar sağlanmalı, çiftçi eğitimine yeterli önem verilmeli. HATALI TARIM (VE HAYVANCILIK / RNE) POLİTİKALARI nedeniyle köyden kente aşırı göç önlenmeli ve bu göçün getirdiği sorunlar çözümlenmelidir. Tarım Bakanlığı’nın ülkede tarım politikalarının dizaynında, yeni tarımsal teknolojiler üretiminde etkin hale getirilmeli, tarım (ve hayvancılık / RNE) politikaların yürütülmesinde üniversitelere sorumluluk ve yeni fonksiyonlar verilmelidir.”
Prof. Dr. Sabri Tekir, UYARILARINDAN aktaracaklarım bu kadar!
***
Bu vesileyle klasik UYARILARIMIZI bir kere daha hatırlatalım… Devlet, hükümet, bakanlıklar, belediyeler, bakanlıklar ve belediyelerdeki bürokratlar, yani var olan SİSTEM/DÜZEN içinde görevlerini yapması gerekenler görevlerini yapamıyorlarsa, iki şey üzerinde durulmalıdır. Birincisi, HALK olarak kendimiz KOOERATİF sistemi ile örgütlenmeli ve başımızın çaresine bakmalıyız… İkincisi ve daha da önemlisi, ADİL DÜZEN ve ADİL EKONOMİK DÜZEN için elimizden geleni yapmalı ve sistemi değiştirmeliyiz…
Sağlıklı bir sistem/düzen kuruluncaya kadar UYARILARIMIZA devam edeceğiz…