Reşat Nuri Erol
Cuma; innellahe ye’muru bi’l-adli ve’l-ihsani..-1
27.06.2020
2354 Okunma, 4 Yorum

 

Cuma; innellahe ye’muru bi’l-adli ve’l-ihsani..-1

Günlerdir, haftalardır, aylardır süren CoronaVirüs sonrası…

Bu yazının yazıldığı bugün CUMA

Ve birkaç günden beri camilerimizde hem beş vakit NAMAZ hem de CUMA NAMAZI kılınmaya başlandı…

‘Gerçek namaz, gerçek imam, gerçek cami, cemaat, cem olma, gerçek Cuma Namazı’ vs. konularını yazmam için bir ‘dizi yazı’ veya ‘kitap’ yazmam gerek ama yapmayacağım!

Sadece yarım yüzyıllık Adİl Düzen’ çalışmalarımızı ve ilgili yazı ile kitaplarımızı hatırlatmam yeterli olsun!

Zaten bu çalışmalar gerçek anlamda okunup anlaşıldığında, ‘gerçek namaz, gerçek imam, gerçek cami, gerçek cemaat, gerçek cem olma, gerçek Cuma Namazı’ vs. de anlaşılır…

Gerçekten bunların gerçekliğine ulaşmak isteyenlere www.akevler.org yayın sitemizi ve orada ilgilendikleri her konuda ‘site içi arama’ yapmalarını tavsiye ederim…

Bu yazımızda sadece Cuma hutbesinin en sonunda okunan Nahl Suresi (16) 90’ıncı ayetinin verdiği mesajlar üzerinde duralım; istifade edilmesi dua ve dileklerimizle…

Evet…

Cuma namazında hutbenin sonunda bir ayet okur imam efendi. Son zamanlarda bu okunan ayetin Türkçe meali de verilmeye başlandı diyanetin genelgesi ile.

“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl, 16/90)

Bu Ayet-i kerimenin ilk bölümünde, toplumun gelişmesini, huzurunu, barışını, devletin varlığını ve devamını sağlayan prensipler üzerinde durulmuş; ikinci bölümünde ise toplumu mahveden, huzurunu kaçıran, devleti ve yönetimi çökerten kötülükler yasaklanmıştır.

Birinci Bölüm: Yapılması Emredilen Hususlar

1- Adalet

Her şeyi yerli yerine koyup, ölçülü hareket etmek, hakkı yerine getirmek ve iman/tevhid anlamına da gelen adalet; dengesizliğin azgınlığın, haksızlığın ve zulmün zıddıdır. Adâlet kelimesinde, insaf, haklılık ve doğruluk, dürüstlük manaları da vardır.

Bu bakımdan adalet, terazinin dili gibi ifrat ve tefrit, aşırılık ve ihmalkârlık arasında bir birleştirme noktasını teşkil eder. Kâinatın nizamı adâletle ayakta durduğu gibi fert ve toplum hayatının nizamı, devletin devamı da ancak bununla tesis edilebilecektir.

Bu yüzden Hz. Peygamber, “Hüküm verirken adaletli olanlar, yönetimi altında bulunanlar hakkında; adil davrananlar, kıyamet gününde nurdan minberler üzerindedirler” buyurarak adaletin Allah nezdindeki değerine işaret etmiştir (Müslim, “İmâre”, 18).

Ziya Paşa der ki:

“Dursun kef-i hükmünde terâzû-yı adâlet,

Havfin var ise mahkeme-i rûz-i cezadan.”

“Eğer amellerin hesabının görülüp karşılığının verileceği kıyâmet günü mahkemesinden korkun varsa; herhangi bir konuda hüküm verirken adâlet terazisi hiç elinden düşmesin.”

Fudayl b. İyâz (r.h.) şöyle demiştir: “Bana, «Senin bir duan kabul edilecektir, her ne istersen onu dile!» diye bir haber gelse, ben bu dua hakkımı, hükümdarın âdil olması için kullanırım. Çünkü kendi iyiliğim için dua etsem, benim dirlik düzen içinde olmam münferit bir hâdisedir. Hâlbuki hükümdarların dirliği düzeni, bütün âlemin dirliği düzeni demektir.” (Attâr, Tezkiretü’l-Evliyâ, I, 120)

Sahip olduğumuz konum her ne olursa olsun, gücümüz nispetinde adaletli davranmak, adaletin sağlanması için gayret etmekle mükellefiz. Aile reisinden tutun da, devleti idare edenlere kadar, yönetim ve adalet dağıtma konumunda bulunan herkes, bu ayet-i kerimenin muhataplarıdır. (Maide,5/8; ayeti meal tefsiri ile okumanızı tavsiye ederim.) DEVAMI VAR…

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
27.06.2020
08:22

MİLLÎ GAZETE

https://www.milligazete.com.tr/makale/4929006/resat-nuri-erol/cuma-innellahe-yemuru-bil-adli-vel-ihsani-1

Cuma; innellahe ye’muru bi’l-adli ve’l-ihsani-1

Günlerdir, haftalardır, aylardır süren koronavirüs sonrası…

Bu yazının yazıldığı bugün CUMA…

Ve birkaç günden beri camilerimizde hem beş vakit NAMAZ hem de CUMA NAMAZI kılınmaya başlandı…

‘Gerçek namaz, gerçek imam, gerçek cami, cemaat, cem olma, gerçek Cuma namazı’ vs. konularını yazmam için bir ‘dizi yazı’ veya ‘kitap’ yazmam gerek ama yapmayacağım!

Sadece yarım yüzyıllık Adil Düzen çalışmalarımızı ve ilgili yazı ile kitaplarımızı hatırlatmam yeterli olsun!

Zaten bu çalışmalar gerçek anlamda okunup anlaşıldığında, ‘gerçek namaz, gerçek imam, gerçek cami, gerçek cemaat, gerçek cem olma, gerçek Cuma namazı’ vs. de anlaşılır…

Gerçekten bunların gerçekliğine ulaşmak isteyenlere www.akevler.org yayın sitemizi ve orada ilgilendikleri her konuda ‘site içi arama’ yapmalarını tavsiye ederim…

Bu yazımızda sadece Cuma hutbesinin en sonunda okunan Nahl Suresi (16) 90’ıncı ayetinin verdiği mesajlar üzerinde duralım; istifade edilmesi dua ve dileklerimizle…

Evet…

Cuma namazında hutbenin sonunda bir ayet okur imam efendi. Son zamanlarda bu okunan ayetin Türkçe meali de verilmeye başlandı Diyanet’in genelgesi ile.

“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl, 16/90)

Bu ayet-i kerimenin ilk bölümünde, toplumun gelişmesini, huzurunu, barışını, devletin varlığını ve devamını sağlayan prensipler üzerinde durulmuş; ikinci bölümünde ise toplumu mahveden, huzurunu kaçıran, devleti ve yönetimi çökerten kötülükler yasaklanmıştır.

Birinci Bölüm: Yapılması Emredilen Hususlar

1- Adalet

Her şeyi yerli yerine koyup, ölçülü hareket etmek, hakkı yerine getirmek ve iman/tevhit anlamına da gelen adalet; dengesizliğin azgınlığın, haksızlığın ve zulmün zıddıdır. Adalet kelimesinde, insaf, haklılık ve doğruluk, dürüstlük manaları da vardır.

Bu bakımdan adalet, terazinin dili gibi ifrat ve tefrit, aşırılık ve ihmalkârlık arasında bir birleştirme noktasını teşkil eder. Kâinatın nizamı adaletle ayakta durduğu gibi fert ve toplum hayatının nizamı, devletin devamı da ancak bununla tesis edilebilecektir.

Bu yüzden Hz. Peygamber, “Hüküm verirken adaletli olanlar, yönetimi altında bulunanlar hakkında; adil davrananlar, kıyamet gününde nurdan minberler üzerindedirler” buyurarak adaletin Allah nezdindeki değerine işaret etmiştir (Müslim, İmâre, 18).

Ziya Paşa der ki:

“Dursun kef-i hükmünde terâzû-yı adalet,

Havfin var ise mahkeme-i rûz-i cezadan.”

“Eğer amellerin hesabının görülüp karşılığının verileceği kıyamet günü mahkemesinden korkun varsa; herhangi bir konuda hüküm verirken adalet terazisi hiç elinden düşmesin.”

Fudayl b. İyâz (r.h.) şöyle demiştir: “Bana, ‘Senin bir duan kabul edilecektir, her ne istersen onu dile!’ diye bir haber gelse, ben bu dua hakkımı, hükümdarın âdil olması için kullanırım. Çünkü kendi iyiliğim için dua etsem, benim dirlik düzen içinde olmam münferit bir hâdisedir. Hâlbuki hükümdarların dirliği düzeni, bütün âlemin dirliği düzeni demektir.” (Attâr, Tezkiretü’l-Evliya, I, 120)

Sahip olduğumuz konum her ne olursa olsun, gücümüz nispetinde adaletli davranmak, adaletin sağlanması için gayret etmekle mükellefiz. Aile reisinden tutun da, devleti idare edenlere kadar, yönetim ve adalet dağıtma konumunda bulunan herkes, bu ayet-i kerimenin muhataplarıdır. (Maide, 5/8; ayeti meal tefsiri ile okumanızı tavsiye ederim.) DEVAMI VAR…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

27 Haziran 2020



Reşat Nuri Erol
27.06.2020
08:28


http://islammedeniyetivakfi.com/  



İSLAM MEDENİYETİ dergimiz yeni/den yayımlandı...

(HAKEMLİ AKADEMİK DERGİ olarak yayımlandı)

Dergiye yukarıdaki linklerden ulaşabilirsiniz... 
Tüm istediklerinize ulaştırabilirsiniz...
Selam ve sağlık dualarımızla...
İslam Medeniyeti Vakfı
Başkan Reşat EROL 

(Vakıf başkanının sunumu derginin 14-15. sayfalarındadır.) 

***

Not:

Bu çalışmamızı da daima değerlendirebilirsiniz; 

(İSLAM MEDENİYETİ VAKFI - KUR'AN'I ANLAMA USULÜ ÇALIŞMALARI)

https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg


KUR'AN ÜZERİNDE ÇALIŞMANIN 

DAHA DA DEĞERLENDİĞİ GÜNLERDEYİZ...

ALLAH, KUR'ANI ANLAMA USULÜ ÜZERİNDE ÇALIŞMAYI VE

GEREĞİNİ YAPMAYI YANİ UYGULAMAYI CÜMLEMİZE NASİP EYLESİN...




Reşat Nuri Erol
27.06.2020
08:41


Yorumlar

(1)
01

Maltepeli Arslan - Değerli Reşat Bey,

Malesef sizin anlattıklarınızı , sizden başka anlatan yok. Senelerdir teşkilat mensubuyum. Adil düzen hakkında bölgemizde 15 seneyi aşkın bir konferans , çalışma vb yapılmadı. Siz biliyorsunuz ama teşkilat mensuplarını sorun %80 i bu konulara malesef vakif değil. Dolayısı ile KARAR gazetesinin yazarının bilmememsi gayet normal. Bunu teşkilat üst yönetimne ilettiğimizde. Hiç kimse itibar etmiyor. Şu anki sıkıntımızda zaten Adil düzeni anlatmamamız.

Yanıtla.1Beğen.0Beğenme23 Haziran 10:00


Reşat Nuri Erol
27.06.2020
08:45

BUGÜN

CUMARTESİ YANİ 1070'inci SEMİNER GÜNÜ

YANİ

1069'uncu SEMİNERİ TEKRAR OKUMA GÜNÜ

...

1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1069

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1069. Hafta - 20 Haziran 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1069. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİZafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

NOT: BU HAFTA “YORUMA” YAZILMADI!

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Din ve Düzen, Medine ve Medeniyet kavramları

Ekonomik ve sosyal sorunlarımızı çözmek için…

Yeni normal’de yeniden daha neler olacak neler!

Yine “KoronaVirüs” ve biraz da başka şeyler…

Yazar ve herkes “bu konulara” neden ilgisiz! - 1

Reşat Nuri EROL

***

ŞUARA SÛRESİ- 9. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

طسم (1) تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ الْمُبِينِ (2) لَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ أَلَّا يَكُونُوا مُؤْمِنِينَ (3) إِنْ نَشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ آيَةً فَظَلَّتْ أَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِينَ (4) وَمَا يَأْتِيهِمْ مِنْ ذِكْرٍ مِنَ الرَّحْمَنِ مُحْدَثٍ إِلَّا كَانُوا عَنْهُ مُعْرِضِينَ (5) فَقَدْ كَذَّبُوا فَسَيَأْتِيهِمْ أَنْبَاءُ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ (6) أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَى الْأَرْضِ كَمْ أَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ (7) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (8) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (9) وَإِذْ نَادَى رَبُّكَ مُوسَى أَنِ ائْتِ الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ (10) قَوْمَ فِرْعَوْنَ أَلَا يَتَّقُونَ (11) قَالَ رَبِّ إِنِّي أَخَافُ أَنْ يُكَذِّبُونِ (12) وَيَضِيقُ صَدْرِي وَلَا يَنْطَلِقُ لِسَانِي فَأَرْسِلْ إِلَى هَارُونَ (13) وَلَهُمْ عَلَيَّ ذَنْبٌ فَأَخَافُ أَنْ يَقْتُلُونِ (14) قَالَ كَلَّا فَاذْهَبَا بِآيَاتِنَا إِنَّا مَعَكُمْ مُسْتَمِعُونَ (15) فَأْتِيَا فِرْعَوْنَ فَقُولَا إِنَّا رَسُولُ رَبِّ الْعَالَمِينَ (16) أَنْ أَرْسِلْ مَعَنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ (17) قَالَ أَلَمْ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدًا وَلَبِثْتَ فِينَا مِنْ عُمُرِكَ سِنِينَ (18) وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ الَّتِي فَعَلْتَ وَأَنْتَ مِنَ الْكَافِرِينَ (19) قَالَ فَعَلْتُهَا إِذًا إِذًا وَأَنَا مِنَ الضَّالِّينَ (20) فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكْمًا وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُرْسَلِينَ (21) وَتِلْكَ نِعْمَةٌ تَمُنُّهَا عَلَيَّ أَنْ عَبَّدْتَ بَنِي إِسْرَائِيلَ (22)  قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ الْعَالَمِينَ (23) قَالَ رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِنْ كُنْتُمْ مُوقِنِينَ (24) قَالَ لِمَنْ حَوْلَهُ أَلَا تَسْتَمِعُونَ (25) قَالَ رَبُّكُمْ وَرَبُّ آبَائِكُمُ الْأَوَّلِينَ (26) قَالَ إِنَّ رَسُولَكُمُ الَّذِي أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ لَمَجْنُونٌ (27) قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ (28) قَالَ لَئِنِ اتَّخَذْتَ إِلَهًا غَيْرِي لَأَجْعَلَنَّكَ مِنَ الْمَسْجُونِينَ (29) قَالَ أَوَلَوْ جِئْتُكَ بِشَيْءٍ مُبِينٍ (30) قَالَ فَأْتِ بِهِ إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ (31) فَأَلْقَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُبِينٌ (32) وَنَزَعَ يَدَهُ فَإِذَا هِيَ بَيْضَاءُ لِلنَّاظِرِينَ (33) قَالَ لِلْمَلَأِ حَوْلَهُ إِنَّ هَذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ (34) يُرِيدُ أَنْ يُخْرِجَكُمْ مِنْ أَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ (35) قَالُوا أَرْجِهْ وَأَخَاهُ وَابْعَثْ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ (36) يَأْتُوكَ بِكُلِّ سَحَّارٍ عَلِيمٍ (37) فَجُمِعَ السَّحَرَةُ لِمِيقَاتِ يَوْمٍ مَعْلُومٍ (38) وَقِيلَ لِلنَّاسِ هَلْ أَنْتُمْ مُجْتَمِعُونَ (39) لَعَلَّنَا نَتَّبِعُ السَّحَرَةَ إِنْ كَانُوا هُمُ الْغَالِبِينَ (40) فَلَمَّا جَاءَ السَّحَرَةُ قَالُوا لِفِرْعَوْنَ أَئِنَّ لَنَا لَأَجْرًا إِنْ كُنَّا نَحْنُ الْغَالِبِينَ (41) قَالَ نَعَمْ وَإِنَّكُمْ إِذًا لَمِنَ الْمُقَرَّبِينَ (42) قَالَ لَهُمْ مُوسَى أَلْقُوا مَا أَنْتُمْ مُلْقُونَ (43) فَأَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ إِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ (44) فَأَلْقَى مُوسَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ (45) فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ (46) قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ الْعَالَمِينَ (47) رَبِّ مُوسَى وَهَارُونَ (48) قَالَ آمَنْتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَسَوْفَ تَعْلَمُونَ لَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ أَجْمَعِينَ (49) قَالُوا لَا ضَيْرَ إِنَّا إِلَى رَبِّنَا مُنْقَلِبُونَ (50) إِنَّا نَطْمَعُ أَنْ يَغْفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَايَانَا أَنْ كُنَّا أَوَّلَ الْمُؤْمِنِينَ (51) وَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي إِنَّكُمْ مُتَّبَعُونَ (52) فَأَرْسَلَ فِرْعَوْنُ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ (53) إِنَّ هَؤُلَاءِ لَشِرْذِمَةٌ قَلِيلُونَ (54) وَإِنَّهُمْ لَنَا لَغَائِظُونَ (55) وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَاذِرُونَ (56) فَأَخْرَجْنَاهُمْ مِنْ جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ (57) وَكُنُوزٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ (58) كَذَلِكَ وَأَوْرَثْنَاهَا بَنِي إِسْرَائِيلَ (59) فَأَتْبَعُوهُمْ مُشْرِقِينَ (60) فَلَمَّا تَرَاءَى الْجَمْعَانِ قَالَ أَصْحَابُ مُوسَى إِنَّا لَمُدْرَكُونَ (61) قَالَ كَلَّا إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهْدِينِ (62) فَأَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَ فَانْفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظِيمِ (63) وَأَزْلَفْنَا ثَمَّ الْآخَرِينَ (64) وَأَنْجَيْنَا مُوسَى وَمَنْ مَعَهُ أَجْمَعِينَ (65) ثُمَّ أَغْرَقْنَا الْآخَرِينَ (66) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (67) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (68)وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ إِبْرَاهِيمَ (69) إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَا تَعْبُدُونَ (70) قَالُوا نَعْبُدُ أَصْنَامًا فَنَظَلُّ لَهَا عَاكِفِينَ (71) قَالَ هَلْ يَسْمَعُونَكُمْ إِذْ تَدْعُونَ (72) أَوْ يَنْفَعُونَكُمْ أَوْ يَضُرُّونَ (73) قَالُوا بَلْ وَجَدْنَا آبَاءَنَا كَذَلِكَ يَفْعَلُونَ (74) قَالَ أَفَرَأَيْتُمْ مَا كُنْتُمْ تَعْبُدُونَ (75) أَنْتُمْ وَآبَاؤُكُمُ الْأَقْدَمُونَ (76) فَإِنَّهُمْ عَدُوٌّ لِي إِلَّا رَبَّ الْعَالَمِينَ (77) الَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ (78) وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ (79) وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ (80) وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ (81) وَالَّذِي أَطْمَعُ أَنْ يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ (82) رَبِّ هَبْ لِي حُكْمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ (83) وَاجْعَلْ لِي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْآخِرِينَ (84) وَاجْعَلْنِي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعِيمِ (85) وَاغْفِرْ لِأَبِي إِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّالِّينَ (86) وَلَا تُخْزِنِي يَوْمَ يُبْعَثُونَ (87) يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ (88) إِلَّا مَنْ أَتَى اللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ (89) وَأُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ (90) وَبُرِّزَتِ الْجَحِيمُ لِلْغَاوِينَ (91)

***

وَقِيلَ لَهُمْ أَيْنَمَا كُنْتُمْ تَعْبُدُونَ (92) مِنْ دُونِ اللَّهِ هَلْ يَنْصُرُونَكُمْ أَوْ يَنْتَصِرُونَ (93) فَكُبْكِبُوا فِيهَا هُمْ وَالْغَاوُونَ (94) وَجُنُودُ إِبْلِيسَ أَجْمَعُونَ (95) قَالُوا وَهُمْ فِيهَا يَخْتَصِمُونَ (96) تَاللَّهِ إِنْ كُنَّا لَفِي ضَلَالٍ مُبِينٍ (97) إِذْ نُسَوِّيكُمْ بِرَبِّ الْعَالَمِينَ (98) وَمَا أَضَلَّنَا إِلَّا الْمُجْرِمُونَ (99) فَمَا لَنَا مِنْ شَافِعِينَ (100) وَلَا صَدِيقٍ حَمِيمٍ (101) فَلَوْ أَنَّ لَنَا كَرَّةً فَنَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ (102) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (103) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (104)

***

وَقِيلَ لَهُمْ

Va QİyLa LaHuM (Va FuGiLa LaHuM)

“Ve onlara kavl edildi”

قَوْل Birlikte bir iş yapan kimselere, belli bir sesle kumanda eden kimsenin adından gelişmiş bir kelimedir. Bu sesten kinaye olunur. Kelamdan farkı bağlayıcı olmasıdır. Türkçedeki “söz” kelimesi de böyledir. O halde burada “söyledi” olarak tercüme edilir. ق dayanma kuvvetidir, و beraberliği, ل tekrarı ifade eder.

İbrahim Peygamber, kavmine cehimin ibraz edildiği gruba yani suçlulara ibadet eder olduğunuz kimseler nerede diye sorulur diyor. Ahiret hayatını anlatmaya devam ediyor. İbraz edildikten sonra sorgulama devam ediyor demektir.

Yani yukarıdaki iki ayette, daha cennete gitmeden, cehenneme gitmeden soruşturma esnasında cehennem gösterilir ve cennet yaklaştırılır denmiş olur. Bu takdirde vermiş olduğumuz mana farklı bir şekil alır. Soruşturma esnasında gösterildiği için cehennemliklere ibraz edilir, cennete gideceklere izlaf edilir. Burada muhakemenin iki şekilde yapıldığı anlaşılmış olur.


---

DEVAMI VE TAMAMI

"SEMİNERLER"DE... 







Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-5; sürdürülebilir kalkınma modelidir...
24.04.2024 33 Okunma
1 Yorum 24.04.2024 07:28
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-4; Akevler ve kooperatiflerin özellikleri…
23.04.2024 248 Okunma
7 Yorum 23.04.2024 06:29
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-3; Kooperatif tasarruf ettirerek kazandırır
22.04.2024 239 Okunma
7 Yorum 22.04.2024 09:12
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 92 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-1; kısa tarihçe, tarif, özellik, öneriler
20.04.2024 294 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 07:04
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-2; özellikleri anlamaya devam edelim
20.04.2024 302 Okunma
8 Yorum 21.04.2024 07:05
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 270 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 245 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 269 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 281 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 295 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 184 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1563 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 279 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 349 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 949 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 377 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 294 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 289 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 358 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 376 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 323 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 396 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 96 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 292 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 809 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 324 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 177 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 388 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 391 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 406 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 91 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 43 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 64 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 40 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 429 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 426 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 317 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 265 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 295 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 200 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 342 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1592 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 358 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 401 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 53 Okunma


© 2024 - Akevler