Dört gündür dört yazı ile KARAR gazetesi yazarlarının yanlışlarını düzeltmeye, eksiklerini tamamlamaya çalışıyorken, bugün de gazetenin Genel Yayı Yönetmeni ve yazarı İbrahim Kiras da benzer konularda yazmaz mı; ‘olmasına olur da bu kadar ilgisizlik ve cahillik de olmaz ki’ diyorum ve mecburen bir yazı ile daha devam ediyorum...
Yazarın yazı başlığı şöyle: “Yerli, milli ve İslami”. “Yerli ve millî” kavramı son zamanlarda AK Parti cenahı tarafından kullanılıyor; o kısmına onlar cevap versinler...
Ama “millî” derken aynı zamanda “Millî Görüş hareketi” ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan önderliğinde “söylenen, yazılan” ve özellikle 54. Hükümet’in Başbakanı olarak “yaptıkları” da kastediliyorsa; başta sayın yazar olmak üzere, benzer şekilde düşünen herkese “hele bir dur/un bakalım” derim; karşımıza çıkın da görüşüp hesaplaşalım diyorum…
Hodri meydan…
Sayın yazar yazısının başında şunları yazmış: “Din ve millet dediğiniz zaman akan sular durur bizim ülkemizde. Onun için bazen bu değerler birtakım olumsuzlukları örtmek için de kullanılır maalesef. / Son zamanlarda işitmeye başladığımız ‘milli ekonomi’ ve ‘İslami ekonomi’ kavramlarının da başka bir işlevi yok.” Ve şöyle devam etmiş: “Ekonomide neredeyse en başından beri başlıca iki model var: Devletçilik ve piyasacılık. Dünyanın her tarafında ülkelerin uyguladığı ekonomi politikaları en katı devletçilikle en serbest piyasacılık arasındaki çizginin bir yerinde yer alıyor. Kimi diğerlerine göre daha devletçi, kimi daha piyasacı oluyor. Bu tercihleri de her ülkenin kendi sosyokültürel yapısına bağlı üretim-tüketim şartları ve ihtiyaçları belirliyor. Bir de içinde bulunulan konjonktür.”
Yazar burada kendi anlayışını özetlemiş; kendisi bu anlayışla yani “faizci ve sömürücü zalim dünya düzeni” ile yönetilen dünyadan memnun ise ona ne diyebiliriz ki?! Ama biz yarım yüzyıldan beri Millî Görüş, Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni diyoruz ve demeye devam edeceğiz; “üçüncü binyıl düzeni/sistemi/medeniyeti” bu temel esaslara göre kuruluncaya kadar da bu yönde çalışmaya devam edeceğiz… “Söylediklerimiz, yazdıklarımız, yaptıklarımız ve yapmaya çalıştıklarımız” ortada; internet ve diğer iletişim araçları icat edildiğinden beri de hiç kimsenin bunlara ulaşamama mazereti yoktur…
Gazetesindeki diğer iki yazar gibi “söyleyip yazdıklarımızdan ve yaptıklarımızdan habersiz” görünen -hem de ‘genel yayın yönetmeni’ olan- yazar yazısına devam etmiş: “Modern dönemde bazı aydınlarca dile getirilen ‘İslami ekonomi’ teriminin somut bir karşılığı yok. Çünkü İslam’ın başlı başına bir ekonomi modeli önerisi yok. (Tıpkı yine modern dönemde ortaya atılan ‘İslam devleti’ teriminin ihsas ettiği şekilde belirli bir siyasi sistem önerisinin de olmadığı gibi.) İslam’ın özgün bir dünya görüşü olarak hayatın her alanında olduğu gibi bu alanda da kendine ait birtakım temel değerleri, prensipleri ve ölçütleri var. Sömürünün önlenmesi, adaletin sağlanması, güçlünün zayıfı ezmesine yol açılmaması vs. gibi…”
Bu yazar, bu genel yayın yönetmeni ve benzerlerine farz olan şudur:
Önce bundan önce yazılan dört yazımızı dikkatlice ve altını çizerek okumak…
Sonra www.akevler.org sitemizdeki KİTAPLAR bölümünden özellikle İSLAM EKONOMİSİ ve İSLAM DEVLETİ ile ilgili kitaplarımızdan başlayarak derinlemesine okumalar yapmak; 21 yıldır her hafta yani 1070 haftadan beri yaptığımız ve yazdığımız kur’an ve ilim seminerleri notlarımızla birlikte (her hafta 10-15 sayfa olmak üzere)… Bu okumanın en başında ise İSLAM -DEVLET VE DÜNYA- DÜZENİ (büyük boy, iki cilt, 1200 sayfa) kitaplarımızdan başlamada büyük fayda var…
Daha sonra yarım yüzyıllık bütün akademik çalışmalarımız başta olmak üzere, her türlü “yazılanlar ve yapılanlar” kendilerine anlatılabilir ve gazetelerinde yazılabilir…
Bu vesileyle şunu da teklif ediyorum: KARAR gazetesi ve KARAR TV fırsat verirse, akademisyenlerimiz de dâhil bütün Adil Düzen Çalışanı arkadaşlarımızla, bunları oralarda yazmaya ve anlatmaya hazırız…
Selam ve sağlık dualarımızla, sağlıklı bir sistemde ulaşacağımız zamanlara inşallah…