Fesübhanallah! Bu ülkedeki en büyük sorunlardan biri de “summun-bukmun-umyun yani onlar sağırlar-dilsizler-körler gibidirler” durumu ve bu durum bir türlü düzelmiyor…
Dört gün öncesinde (18.06.2020 Perşembe) bir yazar bir vesileyle bir yazı yazdı ve biz de gerekli SORULARIMIZI sorarak üç yazı yazdık; dördüncü gün aynı gazetede bir yazar daha aynı vesileyle bir yazı yazmaz mı?! FesüBhanallah dememiz işte ondan…
İlk yazar KARAR yazarı D. Mehmet Doğan ve yazısının başlığı da aynen şöyleydi:
“İslâm iktisadının içi doldurulabilir mi?” Yazı, Cumhurbaşkanımızın 12. Uluslararası İslâm Ekonomisi ve Finansı Konferansı’ndaki konuşması vesilesiyle yazılmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konferansta şöyle demişti: “Bu çarpık yapının alternatifinin insanı merkeze alan, emeği yücelten, haksız kazanca müsaade etmeyen İslâmî ekonomi ve finans modelidir. İnsani, ahlaki ve çevreci karakteri faizi ve sömürüyü reddeden yapısıyla İslâm iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır. Geleceğin dünyasında faize ve sömürüye dayalı mevcut ekonomik sistemin yerini risk paylaşımının esas olduğu katılımcılığa bırakacağına inanıyorum.” Yazarın o sorusu vesilesiyle sorular sorduk; okuyalım… “Bu yazar bu soruyu sorarken insanın derhal şu soruları sorası geliyor:
-Her halde bu yazar bu dünyada değil de başka bir dünyada ve Türkiye’de değil de başka bir ülkede yaşıyor; bugüne kadarki hayatında da başka bir ülkede yaşamış!
-Yarım yüzyıldan fazla bir zamandır yani 1960’lı yıllardan itibaren bu ülkede başlayan ve halen devam etmekte olan Millî Görüş Hareketi ve onun Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Düzen İnsanlık Anayasası, Adil Dünya Düzeni çalışmaları…
Yine 1960’lı yıllardan itibaren yazılan ve yayımlanan “İslamiyet ve Ekonomik Doktrinler, İslam’da Denge / PARA / Altın ve Gümüş, İslamiyet ve Günümüzün Meseleleri, Faizsiz Yeni Bir Banka Modeli, Alternatif Faizsiz Banka / Selem ve Kredileşme” kitapları…
Yine uygulama olarak, Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığındaki 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, O’nun kendi ifadesiyle, “Adil Düzen ve Adil Ekonomik Düzen’in sadece gölgesi mesabesinde” yapabildiği uygulamalarla Cumhuriyet tarihimizin matematiksel olarak en başarılı hükümeti olması uygulamalarından haberi yok mu?
Bizim 1967’den beri S.S. Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi ile o zamandan beri kurduğumuz kooperatiflerimizde yaptıklarımızı geçiyorum ve sayın yazara sitem olarak değil de sadece konunun anlaşılması açısından iki soru daha soruyorum:
Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız, 28 Şubat müdahalesi sonunda bu uygulamaları yapmaktan men edilip bütün malum engellemelere rağmen 11 (onbir) ayda Adil Düzen ve Adil Ekonomik Düzen’in sadece gölgesi mesabesinde bunları yapabildiyse; devamında desteklenseydi Adil Düzen ve Adil Ekonomik
Düzen’in aslını yapar mıydı?
Yarım yüzyıldır bütün bunlar yazılıyor ve de yapılıyorken; başta bugün bile hâlâ ““İslâm iktisadının içi doldurulabilir mi?” diye yazan yazar ile “bu konularla” ilgilenmesi ve yapılması gerekenleri yapması gereken ilgililer ve yetkililer neden ilgilenmiyorlar?!
İkinci yazar da KARAR yazarı Taha Akyol ve yazısının başında yazdıkları şöyle: “İslam elbette adaleti emreder. Buradan hareketle merhum Erbakan Adil Düzen kavramını üretmişti. Şimdi Saadet Partisi’nde bu kavramı pek duymuyoruz. Zaten Adil Düzen ufak bir kitapçıktı, üzerinde bilimsel araştırmalar, tartışmalar yapılmamıştı. / Ama siyasette çok etkili olmuştu. / Bugünkü iktidar da son 6-7 yıldır İslami kavramları siyasette sık sık kullanıyor. / Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri bu açıdan son derece önemlidir; ciddiyetle tahlil edilmelidir: ‘İnsanı merkeze alan, emeği yücelten, haksız kazanca müsaade etmeyen İslami ekonomi…’ / Siyaseten çoook güzel ama bu sözlerin hayattaki karşılığı, gerçeklikle ilişkisi nedir? / Mesela ‘emeği yücelten’ bir asgari ücret hesabı nasıl yapılabilir?! Sendikaların yeri nedir?! Maliyetlerde emeğin payı ne olmalıdır?! / Bu soruların cevabını bilmiyoruz. / Söylem güzel, gerçeklik ağır sorunlar yığını.” (KARAR, 21.06.2020 Pazar)
YAZARA ve ilgilenen herkese CEVAPLARIMIZ önceki 3 yazımızda; okumalılar…