Evet…
-Yine koronavirüs…
-Maalesef yine koronavirüs…
-49 yazıdan sonra da yine koronavirüs…
-Aslında sonra yazılanlarda da koronavirüs var!
(Millî Gazete’deki 49 adet “Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?” ana başlıklı yazılarımdaki maksadı anlamayan, anlayamayan veya anlamak istemeyen birkaç kişi, her seferinde gerçek ismini yazmadan veya yazamadan, gazetedeki köşe yazımın altına güya ‘yorum/lar’ yazdılar! Onlara o 49 yazıdan sonra tek cevabım var; olanlardan, yapılanlardan, yasaklardan ve hepsinden daha önemlisi koronavirüs vesilesiyle daha da zalimleşen zalim dünya düzeninden memnun musunuz, ADİL DÜNYA DÜZENİ istemiyor musunuz?!)
***
O 49 yazıyı neden yazdım ve neden durdum?!.
-49 yazıdan sonra kendi kendime, ‘Hele bir DUR!’ dedim ama korona devam ediyor!
-65 yaş sınırlaması veya yasaklaması ve diğer saçmalıklar maalesef devam ediyor!
-24 saatlik hayatımızın her anında koronavirüs uygulama ve yasaklamaları var!
-Güya yeniden normale döndük ama ‘yeni normal’de anormallikler pek çok!
(Son olarak bu yazımdan önce yazdığım “Yeni normal’de yeniden daha neler olacak neler!” başlıklı yazımda da ifade ettim ve devamında aynı konuda bir yazı daha yazacaktım ama yukarıda da ifade ettiğim gerekçelerle vazgeçtim! Yine koronavirüs yazısı yazmak zorunda kaldım! Adımız REŞAD, bir görevimiz de İRŞAD ya; yine o görevimi yerine getirmeye çalışacağım, derin gaflet uykularında uyumaya devam edenleri uyarabilmek için…)
***
Uyarılara geçelim… Ama bundan sonra yazacaklarımın daha iyi anlaşılması için bundan önce bu köşede yazılan 09.06.2020 tarihli ve “ABD’de olanlar, kapitalizm, Adil Düzen ve …” başlıklı yazı ile birlikte okunmasını tavsiye ediyorum… O yazıdaki görüşler, Adil Düzen çalışanı, tıp doktoru ve bilgisayar mühendisi olan Dr. Lütfi Hocaoğlu’na aitti ve ABD’deki son olaylar üzerine bu değerlendirmeleri yapmıştı; istifadenize sunmuştum…
Kendisinin tıp doktoru olarak bendenize benzer koronavirüs ile ilgili görüşleri var; onlardan daha önce defalarca söz etmiştim, onların da tekrar tekrar ve özellikle ilgililer ve yetkililer tarafından okunmasını tavsiye ediyorum; elbette gerekenleri yapmak üzere…
Tıp doktoru ve büyük bir hastane yöneticisi Dr. Lütfi Hocaoğlu, Ahmet Hakan’ın “Vaka sayısı artarken” başlıklı yazısına kısa bir yorum yazmış; okuyalım…
“Çok korkmaya gerek yok (koronavirüsten)
Türkiye’nin merkezi İstanbul’dur. Her ne kadar başkent Ankara olsa da hayat İstanbul’da döner. Hayat nasıl dönüyorsa hastalıklar da İstanbul’da döner.
Covid-19 İstanbul’da yayıldı ve hızlı bir şekilde geçirildi. Henüz antikor testleri çalışması yapılmadığı için gerçek geçirilme oranlarını bilmiyoruz. O oranlar açıklanınca ortaya çıkacak. Çok kimse farkında olmadan geçirdi. Ancak şehirlerarası seyahat yasağı hastalığın İstanbul dışına yayılmasını önledi. Yasak kalkınca hastalık Anadolu’ya yayılmaya başladı. Şimdi Anadolu’da göreceğiz hastalığı.
İlk ataktan anlıyoruz ki o kadar kötü seyretmiyor Türkiye’de Covid-19. Hastane kapasitesi de yeterli. Hastalığa karşı aşı da bulunacak değil. Bulunsa bile ne kadar etkili ve ne kadar güvenli olacağı da belli değil. Kesin tedavi eden bir ilaç da yok. Kaldı ki, belki de bu tür salgınları yıllar boyunca belli dönemlerde yaşadık ve aslında bu şekilde atlattık. Sadece kamuoyunun haberi yoktu. Hastanelere bu tablolarla çok hastanın geldiği dönemler oldu ama adını koyamıyorduk. Viralenfeksiyon diyorduk. Covid-19 (tekel sömürü sermayesi tarafından) reklâm edildi. Kamuoyu oluşturuldu. Böylece panik havası estirildi.
Bu yüzden çok korkmaya gerek yok, her şey olması gereken seyrinde ilerliyor bence.”