Son Nebi Muhammet (A.S.) bir gün Mekkelileri meydanda toplanmaya çağırır. Bir bucak büyüklüğünde olan (1000 hane) Mekke’nin ileri gelenleri bu davete icabet ederler. Çünkü Muhammet aralarında emin ve saygı duyulan bir kimsedir.
Onlara hitap ederek, “Ben şimdi size bu dağın arkasında bir ordu geliyor, kentinizi işgal edecek, sizi kılıçtan geçirecek, gerekli hazırlıkları yapalım desem bana inanır mısınız? Hep birlikte gerekli tedbirleri almaya koyulur muyuz?” der. “Evet” diye cevap verirler. Bu cevap üzerine “Öyleyse şimdi size haber veriyorum, ben Allah’ın resulüyüm. Allah’ın bana bildirdiklerini sizlere aktarıyorum. O silahlı ordudan daha korkunç bir tehlike Mekke şehrini beklemektedir. Hep birlikte Allah’a ve O’nun inzal etmekte olduğu Kur’an’a kulak verelim ve kurtulalım.” diyerek sözlerini tamamlar.
Dinlemezler.
Ancak 23 sene sonra Mekke fethedildiği zaman dinlemek zorunda kalırlar.
*
Ben de şimdi size diyorum ki
“Şimdiye kadar size yalan bir şey söylememişimdir. Sizinle beraber yıllarca birlikte gelmekte olan tehlikelere karşı cihat yapmışızdır. Yaptığımız cihatlarda hep başarılar elde etmişizdir. Bugün bu başarıların tersine çevrileceği ve bütün yapılanların boşa çıkarılacağı günleri yaşıyoruz. Gerekli tedbirleri almazsak Nuh Peygamberin kavmi veya Firavunun ordusu gibi boğulup gideriz. Geçmişte söylediklerimize inanmıştınız. Şimdi devletimizin en üstün makamlarında yer alıyorsunuz. Devletimiz de dünya üzerinde siyasette başrolünü oynuyor.”
“Ben peygamber değilim. Bana Cebrail gelip bir şey öğretmiyor. Ama Allah’ın kitabı olan Kur’an elimizdedir. Onun bana söylediklerini sizlere aktarıyorum. Sizler de Kur’an üzerinde düşünmeye ve araştırmaya başlarsanız, Kur’an bana söylediklerinin fazlasını size de söyler. Kulaklarınızı tıkar, gözlerinizi kapatır, içlerinizi karartırsanız, deniz tufanından daha korkunç “sosyal tufanı” bekleyip görürsünüz.”
*
Tufana karşı neler yapILmaSI gerekir?
- Altın Vakfı kurmalısınız. Bu vakıf külçe halindeki altınları veya hurda altınları Cumhuriyet Altını olarak sikke haline getirir ve Merkez Bankası bu altınları Türk Lirası ile değiştirir. Değiştirirken değiştirme kuru arz ve talep kanunlarına göre tayin edilen bedelle yapılır. Bir günde alış-satış arasında fark olmaz.
- Böylece belirlenen altın bedeli, borçlanmalarda esas alınır. Ödemeler Türk Lirası üzerinden yapılır, borçlanmalar ise ALTIN bonosu üzerinden olur. Taraflar istedikleri para ile alışveriş veya borçlanmalar yapabilirler. Ancak borçlanmalarda hangi para ile alışveriş yapmış olurlarsa olsunlar, altın değeri üzerinden hesaplanarak Türk Lirası ile ödenir. Türkiye’de Türk Lirası cinsinden herhangi parayla ödeme konusunda hukuki zorlama yapılamaz.
- Yeterli sayıda “Genel Hizmet” (24 HİZMET) verecek bir kadroya sahip olan Hizmet ve Dayanışma Semt Kooperatiflerine devlet 10 veya 1000 dönüm yer ile ortak olur. Sanayi semtlerine 10 dönüm, Tarım semtlerine 1000 dönüm yer ile ortak olur. Kira payından %20’sini devlet arazi sahibi olarak, %20’sini de yerel yönetimler altyapı hizmetleri yaptıklarından dolayı alırlar. Projesi yapılır ve tek tip proje uygulanır. Proje bedeli arsa bedeli içinde kamuca karşılanır.
- Kurulmuş olan Semt Kooperatifine gerekli arsayı devlet bekletmeden tahsis eder. Böylece semtler oluşur, bütün ekonomik ve sosyal sorunlar ortaklık sitemi içerisinde çözülür. Kur’an’ın bildirdiği ve tarihin de tespit ettiği şekliyle işçilik sistemi sona erer ve ortaklık sistemi gelir. Bunu önleyecek güç yoktur.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: R. N. Erol, S. Akdemir, Ece Ferah