Ana girizgâhımızı hatırlayarak başlayalım…
En başından beri öz ve özet olarak ne diyoruz?
SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…
ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…
Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve Koronavirüs!
Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!
Koronavirüs vesilesiyle farklı değerlendirmeler yapılıyorken, biz ülkemiz ve dünya yani bütün insanlık açısından, yarım yüzyıllık birikim ve çalışmalarımız Adil Düzen yani SİSTEM merkezli değerlendirmeler yaptık; 39 yazımızı geride bıraktık...
***
Bizim genel olarak bütün sorunlar olarak özetleyebileceğimiz 100 SORUN-100 ÇÖZÜM kitap çalışmamız, Adil Düzen ve Adil Ekonomik Düzen çalışmalarımızın en yoğun olarak Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile yapıldığı yıllarda hazırlandı…
Yine genel olarak Adil Düzen ve özel olarak Adil Ekonomik Düzen ve de daha da özel olarak Para ile Faizsiz Banka (iki ayrı kitap) kitaplarımız var; diğer kitaplarla birlikte ve özellikle de Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası çalışmamız var…
Şimdi de bu dönemde apaçık olarak bu virüs vesilesiyle görüyorsunuz ki (koronavirüs ve diğer önceki virüsler ile hayatın dinî-ilmî-iktsadî-idarî/siyasî alanlarında yaşananlar) günümüzde birçok sorunlara yol açıyor ve/veya açtırılıyor...
Biz de bu vesileyle “teşhis ve TEDAVİ reçeteleri” içeren bu yazı dizimizi yazıyoruz.
Bundan sonra yazacaklarım ve aktaracaklarım doğrudan geçen hafta yaptığımız DOLAR, ALTIN BONO VE KRİZE ÇÖZÜM başlıklı çalışmamızdan olacak.
***
Geçmişte cereyan etmiş olan olayları belirleyip gelecekte olacakları hesaplamak hayatın temelidir. Gelecekte olacakları böylece bildikten sonra ne yapacağımıza karar veririz ve ona göre hareket ederiz. Geçmiş yıllarda tarlamıza buğdayı ekmiş, bire on, bire yüz buğday almışızdır. Bu bilgi, birikim ve tecrübemize istinaden bu yıl da ekeriz ve sonbaharda bire on hatta yüz buğday alırız. Bu şekilde davranmazsak tarlamızı ekemeyiz ve yılsonunda aç kalırız.
Yılbaşından evvel bir varsayımda bulunmuş ve şayet dolar 6 lirayı bulmazsa, AK Parti’nin ekonomi politikası kısmen de olsa başarılı olur demiştik. Bu dönemde dolar 6 lirayı bulmamıştı; ancak aradan bir ay geçmeden 6 liraya ulaşmış ve şimdi de 7 lirayı geçmiştir!
Bundan dolayı varsayımımızda fazla yanılmış olmadık.
Eğer dolar artış hızını yavaşlatsaydı işlerin iyi gittiğine hükmederdik.
Ama bizim genel ekonomi bilgimize göre yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada ekonomik kriz kaçınılmazdır. Biz bilgimizi test etmek için bazı gözlemler yaparız. Bu gözlemlerin içinde Doların artması da yer alır. Dolar biraz daha yükselecek ve birden çökecektir. Dolar çöktüğü gibi dolara dayalı paralar da çökecektir. İnsanlık 1929’dakinden daha büyük krizlerle karşılaşacaktır.
1929 krizinde ne olmuştur?
Keynes’in tam istihdam teorisi sayesinde ve henüz tam istihdam sağlanmamış olması nedeniyle o dönemde kriz atlatılabilmiştir. Aslında kriz sadece Keynes’in teorisiyle değil, İkinci Dünya Savaşı’nın kerametiyle atlatılmıştır. Bugün tam istihdam sağlandığı gibi üçüncü bir dünya savaşı da çıkarılamıyor. Çıkarılsa veya çıkarılsa bile de derde deva olamaz...
O halde bu korkunç krize ve bizim hep hatırlattığımız üzere Sosyal Tufan seviyesinde bir sonuca doğru dünya sürüklenirken, buna karşı Sermaye’nin ve devletlerin bugün için herhangi bir çare buldukları söylenemez; zaten kendileri de söyleyemiyorlar...
Gelecek yazılarda Kur’an’ın ne dediğine bakacak ve devam edeceğiz…
Selam ve sağlık dualarımızla, sağlıklı bir sistemde ulaşacağımız zamanlara inşallah…