Bir yazar, Haber Türk’ten Serdar Turgut, koronavirüs günlerinin başlangıcından beri, mahsur kaldığı ABD’den yazıyor dizi yazısını ve bugün 29’uncu yazısı yayımlandı.
Yazının başlığı ve başlangıcı şöyle: “Sıcak Bölge’den panik notları-29”.
Yazının sadece baş tarafını okuyalım: “Size yemin ediyorum, son günlerde Amerika’da olan biteni izledikçe insanlıktan umudumu iyice kaybetmeye başladım. Gerçi salgın öncesinde de insanlığa yönelik büyük umutlar taşıdığım filan söylenemez. Bu toplumda davranışlarıyla göze çarpan bazı kişilere de insan denilecekse o zaman düzgün yaşamaya, düzgün davranmaya çalışanlara özel önem verenlere insan dışında başka isim verilmesi gerekebilecek.”
Neredeyse yüz yıldır dünyaya hükmeden ABD’de durum sözün özü olarak böyle…
Bir yazar olarak ben de, 32 yazı ve “Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?” ana başlığımla, meselenin artık Sosyal Tufan seviyesinde düşünülmesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorum; hayatımızın dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî sorunlarını kastederek…
29’uncu yazımdan sonra, son üç yazıda, şimdilik yapılması gerekenleri yazdım…
Evet… “Virüs dünya düzeni mi?” yoksa“Adil Dünya Düzeni mi?”; artık bir an önce bunun kararını verip gereğini derhal yapmamız gereken günlerde yaşıyoruz. Ve’s-selam…
***
Osmanlı Devleti çöküp tamamen yıkıldığından beri ‘zalim dünya düzeni’ var…
ABD ile Çin arasında bir Virüs Savaşı söz konusu ve nereye varacağı belli değil…
ABD’den önce İngiltere yani Büyük Britanya da 1839-42 ve 1857 iki kez cereyan eden ve Çin’in ağır şekilde yenilgiye uğratıldığı iki Afyon Savaşı oldu, Çin perişan edildi…
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında ‘zalim dünya düzeni’ kuruldu…
İşte o ‘düzen’ iflas ettiği için bugünlerde kendini revize etme çabasında ama nafile…
Bizim Sermaye dediğimiz çağımızın Firavun’u güç tarafından kurulup yönetilen bu ‘düzen’ yani ‘faizli işçilik düzeni’ iflas etmiş durumda, can havliyle dünyaya saldırmakta…
Dünya yani bütün insanlık bu durumda acil olarak uyanıp Adil Dünya Düzeni yani ‘faizsiz ortaklık düzeni’ için yapılması gerekenleri yapmalı; yazılarımızda anlatıldığı üzere…
Meselenin özü ve özeti budur, artık bu yönde yapılması gerekenler yapılmalı; yoksa…
***
Bugün söze ABD’deki bir yazar ile başladım ve onun 29 yazısından söz ettim…
Türkiye’deki bir yazar, Yeni Akit’ten Prof. Dr. Maranki, adeta bizim dizi yazılarımız benzeri olarak, felaketin/musibetin boyutlarını her yazısında yazıyor… Bugünkü (1 Mayıs Cuma) “Artık normal hayata dönmek istemiyorum!” başlıklı yazısı da, hem içerik hem de sonundaki uyarı, davet veya tehdit de, bugüne kadar yazdıklarının adeta özeti…
Sözü işte o yazara bırakıyorum:
“Yıllardır konuşuyoruz, yazıyoruz, televizyon programları yapıyoruz, 15’i sağlık alanında 20 kitap yazdık ve dediklerimiz hep çıktı ama kimseye doğruları anlatamadık!
Turgut Özal döneminde dinleyen bir iki bakan öldürüldü! Necmettin Erbakan da dinledi gereğini, yapalım dedi ve 26 gün sonra görevden indirildi!
Sonra öyle bir döneme girdik ki köprüler, barajlar, yollar, tüneller, havaalanları, 3,5G, 4,5G, 5G ile uzay teknolojisine eriştik!?
Beyin fonksiyonlarımız mankurtlaştırıldığı için bizi gören de dinleyen de olmadı!
Dünyanın, Türkiye’nin insanlığın bağışıklığını düşürdüler!
Bir anda koca koca adalet sarayları ve şehir hastaneleri kuruldu; neden bu kadar suçlu var ve 100 kişinin 98’inin neden hastalanıp da ilaç kullanıyor diye kimse sorgulamadı!
Türkiye’de ölümlerin %40’ının kalp damar dolaşımdan, %20’sinin kanserden olduğunu ve her sene arttığını kimse yazmaya cesaret edemedi! Sanki birileri gerçek sebeplerin üstünü örtüyordu! İnsanımızın bağışıklığı düşürüldüğü gerçeği koronavirüs ile ortaya çıktı!” (DEVAMI VAR.)