Reşat Nuri Erol
Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi-26
24.04.2020
3680 Okunma, 5 Yorum

 

 Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi-26

‘SOSYAL TUFAN’ hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

‘ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ‘ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve KoronaVirüs!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!

KoronaVirüs vesilesiyle farklı değerlendirmeler yapılıyorken, biz ülkemiz ve dünya yani bütün insanlık açısından, yarım yüzyıllık birikim ve çalışmalarımız (Adil Düzen Çalışmaları) merkezli değerlendirmeler yaptık. 25 yazımızı geride bıraktık...

***

KoronaVirüs vesilesiyle yazılan ve içeriğinde hem “teşhis” hem de “tedavi” bulunan bu yazımızla 26 yazıyı geride bırakıyoruz. Evet, teşhis ve tedavi! Teşhisi sağlam ve sağlıklı yapmaz ya da yapamazsak, sağlam ve sağlıklı tedavi yapamayız dedik hep, şimdi de diyoruz…

İnsanlık meyve toplayıcılık döneminin ardından gelen avcılık dönemi sonrasına yani “tarım” dönemine çok zor geçebildi; “tufan” ile geçebildi, NUH TUFANI ile geçebildi…

İnsanlık şimdi de “tarım” döneminden hâlen yaşamakta olduğumuz sanayi ve sanayi ötesi döneme geçmek zorunda, geçiyor ama zor geçiyor ve/veya geçemiyor; bu yüzden hayatın dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî alanlarında sorunlar yaşıyor ve bu sorunları çözemiyor…

İnsanlık ister istemez (tav’an veya kerhen) geçecek yeni döneme geçecek ve bu geçiş tufanlı veya tufansız olacak diyoruz hep; hayatımızın dört alanını saran ve bizim bunların bütününü “SOSYAL TUFAN” olarak adlandırmamızla ya tufanlı veya tufansız olacak…

İnsanlığın özellikle son bir-iki yüzyılda yaşadığı dönemi biz “faizli işçilik dönemi” olarak adlandırıyoruz ve bundan sonra bir an önce geçmemiz gereken dönemi de “FAİZSİZ ORTAKLIK DÖNEMİ” olarak adlandırıyor ve son yıllarda bu alanda çalışıyoruz…

Akevler.org sitemizden bu çalışmalara ulaşabilir ve yararlanabilirsiniz…

***

Evet…

Faİzlİ İşçİlİk döneminden…

Faİzsİz ortaklık dönemine geçerken…

İnsanlık tufan sonrası ikinci büyük geçişi yaşayacaktır...

Bu geçişi tufanlı mı tufansız mı yaşayacağına kendisi karar verecektir, diyoruz…

Ne demek istediğimizi biraz daha açalım ve açıklayalım.

İnsanlık Nuh Peygamber döneminde köylere ve kentlere yerleşmeye başlamıştır...

İnsanlık meyve toplayıcılık ve avcılık dönemleri sonrasındaki “tarım dönemi” dediğimiz dönemi yaşamaya başlamıştır. Tufan sonrasında bu geçiş gerçekleştikten sonra, insanlar köyler ve/ya semtler halinde yaşarken yazı icat edildi ve kentleşme gerçekleşti...

Bugün ise bilgisayar icat edildi ve birkaç isimle isimlendirilen çağa geçtik...

O dönemde Nuh Tufanı ile insanlık yeni bir döneme, yeni bir çağa geçti…

Bugün ve bu dönemde de insanlar büyük bir değişim ve geçiş yaşıyor…

Alvin Tofler bu dönemlere “şok” diyor, biz “sosyal tufan” diyoruz…

Türkiye açısından konu ele alındığında şu durum açıkça görülmektedir. Eskiden köylerde yaşayanlar nüfusun yüzde seksenini teşkil ediyordu, şimdi köylerde yaşayanların oranı yüzde yirmiye kadar indi. Yani “işçilik sistemi” insanları köylerden kentlere taşıdı ve köyler boşaldı. Tarım ikinci plana düştü ve hormonlu sağlıksız bir besin yapısı hem ülkemizi hem de bütün dünyayı sarmış durumda. KoronaVirüs veya Kuş, Kene, Domuz, SARS isimli herhangi bir virüs, bu kadar etkili olabiliyorsa, bunun bilinen ve bilinmeyen pek çok sebebi var ama bize göre en önemli sebeplerini günlerden beri bu gazetenini bu sütununda yazıyoruz…

Evet…

Günlerdir “Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?” yazıyoruz…

KoronaVirüs teşhis ve tedavilerini yazmaya devam edeceğiz…

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
24.04.2020
08:41

MİLLÎ GAZETE

Ramazan ayında neler yapalım?

Bugün rahmet, mağfiret ve cehennemden azat günleri olan Ramazan ayının ilk günü.

Aynı zamanda hafta içinde işlenen günahlarımızın kefareti olan Cuma namazı da vardır.

Korona nedeniyle camilerin kapalı olması, Cuma’yı ve namazını yok sayamayız.

Cuma gününde yapmamız gerekenleri bugün de yaparız.

Banyomuzu yaparız, tırnaklarımızı keseriz, en güzel elbiselerimizi giyeriz, güzel kokularımızı süreriz ve tenimiz camimizden uzak olsa da gönlümüzü camimize ve cemaatine bağlı tutar ve öğle namazımızı kılarız.

Korona nedeniyle evlerimizde kalmayı esaret gibi görmeyelim.

Bir aylık itikâfa girmiş kabul edelim.

Yıllardır itikâfa girmeyen Müslümanlarımız var.

Bir günde yedi cami gezerek, yetmiş fotoğraf çekerek, vakit öldürmek yerine, “Evlerimizi kıble/mescit” yapalım. (Bak, Yunus süresi ayet 10/87.)

Bugün akşam namazından sonra ikişer rekâtlı olmak üzere, dört veya altı rekât namaz kılalım.

Mümkünse, ailenin tamamını çay içme esnasında bir araya getirelim ve evimizde olan tefsir, hadis veya ilmihal kitaplarından birini, her akşam topluca okuyup anlamaya çalışalım.

Yatsı namazından sonra teravih namazını da kılıp ardından vitir namazını da kılarak, sahurda kalkmak niyetiyle yatağımıza dualarla yatalım.

Erken yatarsak, sahura dinç olarak kalkarız.

Sahur vakti, gecenin son üçte birine denk gelir ki, tam teheccüd namazı kılma zamanıdır.

İkişer rekâtlı olarak dört, sekiz veya on iki rekât kılınır.

Namazın ardından geçmiş günahlarımızın afvı için Allah’tan istekte bulunmak için istiğfar yapalım.

Farz, vacip, sünnet ve nafile namazlarımızı kıldığımız zaman:

Sabah namazında 4 rekât, kuşluk namazında 4 rekât, öğle namazında 12 rekât, ikindi namazında 8 rekât, akşam namazında 5 rekât, ardından kıldığımız 4 rekât nafile, yatsı namazı, teravih namazı ve vitir namazıyla 33 rekât, teheccüd namazı 4 rekât kıldığımız zaman yetmiş dört rekât kılmış oluruz.

Bu 74 rekâtta, 74 defa ayağa kalkarak kıyama duruyoruz.

Yetmiş dört defa rükûa gidiyoruz.

148 defa secdeye gidiyoruz.

Böylece korona nedeniyle bu, “Evde kalma” günlerinde hareketsiz de kalmamış oluyoruz.

74 rekâtın rükûunda 222 defa “Sübhan’el-Aliyy’il-Azım” zikri yapıyoruz.

444 defa secdede “Sübhan’el-Aliyy’i-Azım” diyoruz.

Rabbimiz gerçek Müslüman’ı tarif ederken:

“Onlar, sabredenler, doğru olanlar, itaat edenler, infak edenler, seherlerde istiğfar edenlerdir” buyurur. (Al-i Imran süresi ayet 3/17)

Ayeti tekrar okuyalım.

Namaz kılıp, istiğfar yapanların diğer özelliklerini, sabredenler, doğru olanlar, İslam’ın bütün emir ve yasaklarına gönüllü itaat edenler, infak edenler ve seherlerde istiğfar edenler diyor.

Kıldığımız her namazın selamından sonra üç defa “Estağfirullah” demeye,

Yardımlaşmaya, zekât ve sadakalarımızı fazla fazla vermeye,

Yalan söylememeye,

İftira etmemeye,

Gıybet yapmamaya,

İslam’ın emir ve yasaklarının önüne hiçbir kurum veya kuruluşun emir ve yasaklarını geçirmemeye dikkat edeceğiz.

Ailecek sahur yemeğimizi yedikten sonra Ramazan hatmi için başladığınız Kur’an’ı okumaya başlayalım.

Ezanla beraber, sabah namazını kılalım.

Ardından yine Kur’an hatmine devam edelim.

Kuşluk vaktine kadar uyumak isteyenler uyusunlar.

Kuşluk vaktinde ikişer rekâtlı dört rekât namaz kılalım.

Komşularımızın halini bilenlerden olmamız gerekir.

Sevgili Peygamberimizin:

“Komşusu açken tok yatan hakiki mümin değildir” hadisine kulak verip yediğimizden yedirmeye çalışalım. (Hâkim, Birr 4/167, Taberani, Ebu Ya’ladan naklen, İbni Receb, Camiul ulum ve-l hıkem 2’inci hadis şerhi sayfa 48)

Gücümüzle orantılı olarak yardım elimizi, anne, baba ve akrabalardan başlayarak, komşulardan, mahalleden, şehrimizden, ülkemizden sonra dünyanın her tarafında ihtiyaç sahibi “ciğer taşıyan” her canlıya ulaştırmaya çalışalım.

Durumu iyi olan akraba, komşu ve arkadaşları da tatlı dille karşılıklı veya telefonla gönüllerini alalım.

Midemize açlık orucu tuttururken,

Gözümüze harama bakmama orucu,

Kulağımıza yalanı, gıybeti, iftirayı duymama orucu,

Ağzımıza da haramları içeri almama orucu tutturalım. Allah kabul etsin.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarMahmut Toptaş- Mesaj Gönder

24 Nisan 2020
Reşat Nuri Erol
24.04.2020
08:42

MİLLÎ GAZETE

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi-26

SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve Koronavirüs!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!

Koronavirüs vesilesiyle farklı değerlendirmeler yapılıyorken, biz ülkemiz ve dünya yani bütün insanlık açısından, yarım yüzyıllık birikim ve çalışmalarımız (Adil Düzen Çalışmaları) merkezli değerlendirmeler yaptık. 25 yazımızı geride bıraktık...

***

Koronavirüs vesilesiyle yazılan ve içeriğinde hem “teşhis” hem de “tedavi” bulunan bu yazımızla 26 yazıyı geride bırakıyoruz. Evet, teşhis ve tedavi! Teşhisi sağlam ve sağlıklı yapmaz ya da yapamazsak, sağlam ve sağlıklı tedavi yapamayız dedik hep, şimdi de diyoruz…

İnsanlık meyve toplayıcılık döneminin ardından gelen avcılık dönemi sonrasına yani “tarım” dönemine çok zor geçebildi; “tufan” ile geçebildi, NUH TUFANI ile geçebildi…

İnsanlık şimdi de “tarım” döneminden hâlen yaşamakta olduğumuz sanayi ve sanayi ötesi döneme geçmek zorunda, geçiyor ama zor geçiyor ve/veya geçemiyor; bu yüzden hayatın dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî alanlarında sorunlar yaşıyor ve bu sorunları çözemiyor…

İnsanlık ister istemez (tav’an veya kerhen) geçecek yeni döneme geçecek ve bu geçiş tufanlı veya tufansız olacak diyoruz hep; hayatımızın dört alanını saran ve bizim bunların bütününü “SOSYAL TUFAN” olarak adlandırmamızla ya tufanlı veya tufansız olacak…

İnsanlığın özellikle son bir iki yüzyılda yaşadığı dönemi biz “faizli işçilik dönemi” olarak adlandırıyoruz ve bundan sonra bir an önce geçmemiz gereken dönemi de “FAİZSİZ ORTAKLIK DÖNEMİ” olarak adlandırıyor ve son yıllarda bu alanda çalışıyoruz…

Akevler.org sitemizden bu çalışmalara ulaşabilir ve yararlanabilirsiniz…

***

Evet…

Faizli işçilik döneminden…

Faizsiz ortaklık dönemine geçerken…

İnsanlık tufan sonrası ikinci büyük geçişi yaşayacaktır...

Bu geçişi tufanlı mı tufansız mı yaşayacağına kendisi karar verecektir, diyoruz…

Ne demek istediğimizi biraz daha açalım ve açıklayalım.

İnsanlık Nuh Peygamber döneminde köylere ve kentlere yerleşmeye başlamıştır...

İnsanlık meyve toplayıcılık ve avcılık dönemleri sonrasındaki “tarım dönemi” dediğimiz dönemi yaşamaya başlamıştır. Tufan sonrasında bu geçiş gerçekleştikten sonra, insanlar köyler veya semtler halinde yaşarken yazı icat edildi ve kentleşme gerçekleşti...

Bugün ise bilgisayar icat edildi ve birkaç isimle isimlendirilen çağa geçtik...

O dönemde Nuh Tufanı ile insanlık yeni bir döneme, yeni bir çağa geçti…

Bugün ve bu dönemde de insanlar büyük bir değişim ve geçiş yaşıyor…

Alvin Tofler bu dönemlere “şok” diyor, biz “sosyal tufan” diyoruz…

Türkiye açısından konu ele alındığında şu durum açıkça görülmektedir. Eskiden köylerde yaşayanlar nüfusun yüzde seksenini teşkil ediyordu, şimdi köylerde yaşayanların oranı yüzde yirmiye kadar indi. Yani “işçilik sistemi” insanları köylerden kentlere taşıdı ve köyler boşaldı. Tarım ikinci plana düştü ve hormonlu sağlıksız bir besin yapısı hem ülkemizi hem de bütün dünyayı sarmış durumda. Koronavirüs veya Kuş, Kene, Domuz, SARS isimli herhangi bir virüs, bu kadar etkili olabiliyorsa, bunun bilinen ve bilinmeyen pek çok sebebi var ama bize göre en önemli sebeplerini günlerden beri bu gazetenin bu sütununda yazıyoruz…

Evet…

Günlerdir “Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?” yazıyoruz… Koronavirüs teşhis ve tedavilerini yazmaya devam edeceğiz…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

24 Nisan 2020
Reşat Nuri Erol
24.04.2020
08:42


1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1060

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1060. Hafta - 18 NİSAN 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1060. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİZafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

Korona virüs bahanesiyle intihara gidiliyor!

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-15

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-16

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-17

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-18

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-19

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-20

Reşat Nuri EROL

***

FURKAN SÛRESİ- 13. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

تَبَارَكَ الَّذِي نَزَّلَ الْفُرْقَانَ عَلَى عَبْدِهِ لِيَكُونَ لِلْعَالَمِينَ نَذِيرًا (1) الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيرًا (2) وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ وَلَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا يَمْلِكُونَ مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا (3)وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ هَذَا إِلَّا إِفْكٌ افْتَرَاهُ وَأَعَانَهُ عَلَيْهِ قَوْمٌ آخَرُونَ فَقَدْ جَاءُوا ظُلْمًا وَزُورًا (4) وَقَالُوا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلَى عَلَيْهِ بُكْرَةً وَأَصِيلًا (5) قُلْ أَنْزَلَهُ الَّذِي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ إِنَّهُ كَانَ غَفُورًا رَحِيمًا (6) وَقَالُوا مَا لِهَذَا الرَّسُولِ يَأْكُلُ الطَّعَامَ وَيَمْشِي فِي الْأَسْوَاقِ لَوْلَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيرًا (7) أَوْ يُلْقَى إِلَيْهِ كَنْزٌ أَوْ تَكُونُ لَهُ جَنَّةٌ يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَالَ الظَّالِمُونَ إِنْ تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَسْحُورًا (8) انْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا (9)تَبَارَكَ الَّذِي إِنْ شَاءَ جَعَلَ لَكَ خَيْرًا مِنْ ذَلِكَ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَيَجْعَلْ لَكَ قُصُورًا (10) بَلْ كَذَّبُوا بِالسَّاعَةِ وَأَعْتَدْنَا لِمَنْ كَذَّبَ بِالسَّاعَةِ سَعِيرًا (11) إِذَا رَأَتْهُمْ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ سَمِعُوا لَهَا تَغَيُّظًا وَزَفِيرًا (12) وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُورًا (13) لَا تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا وَادْعُوا ثُبُورًا كَثِيرًا (14) قُلْ أَذَلِكَ خَيْرٌ أَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ كَانَتْ لَهُمْ جَزَاءً وَمَصِيرًا (15) لَهُمْ فِيهَا مَا يَشَاءُونَ خَالِدِينَ كَانَ عَلَى رَبِّكَ وَعْدًا مَسْئُولًا (16) وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ فَيَقُولُ أَأَنْتُمْ أَضْلَلْتُمْ عِبَادِي هَؤُلَاءِ أَمْ هُمْ ضَلُّوا السَّبِيلَ (17) قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا كَانَ يَنْبَغِي لَنَا أَنْ نَتَّخِذَ مِنْ دُونِكَ مِنْ أَوْلِيَاءَ وَلَكِنْ مَتَّعْتَهُمْ وَآبَاءَهُمْ حَتَّى نَسُوا الذِّكْرَ وَكَانُوا قَوْمًا بُورًا (18) فَقَدْ كَذَّبُوكُمْ بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسْتَطِيعُونَ صَرْفًا وَلَا نَصْرًا وَمَنْ يَظْلِمْ مِنْكُمْ نُذِقْهُ عَذَابًا كَبِيرًا (19) وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا إِنَّهُمْ لَيَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَيَمْشُونَ فِي الْأَسْوَاقِ وَجَعَلْنَا بَعْضَكُمْ لِبَعْضٍ فِتْنَةً أَتَصْبِرُونَ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيرًا (20) وَقَالَ الَّذِينَ لَا يَرْجُونَ لِقَاءَنَا لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْنَا الْمَلَائِكَةُ أَوْ نَرَى رَبَّنَا لَقَدِ اسْتَكْبَرُوا فِي أَنْفُسِهِمْ وَعَتَوْا عُتُوًّا كَبِيرًا (21) يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلَائِكَةَ لَا بُشْرَى يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِمِينَ وَيَقُولُونَ حِجْرًا مَحْجُورًا (22) وَقَدِمْنَا إِلَى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاءً مَنْثُورًا (23) أَصْحَابُ الْجَنَّةِ يَوْمَئِذٍ خَيْرٌ مُسْتَقَرًّا وَأَحْسَنُ مَقِيلًا (24) وَيَوْمَ تَشَقَّقُ السَّمَاءُ بِالْغَمَامِ وَنُزِّلَ الْمَلَائِكَةُ تَنْزِيلًا (25) الْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ لِلرَّحْمَنِ وَكَانَ يَوْمًا عَلَى الْكَافِرِينَ عَسِيرًا (26) وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَالَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا (27) يَاوَيْلَتَا لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا (28) لَقَدْ أَضَلَّنِي عَنِ الذِّكْرِ بَعْدَ إِذْ جَاءَنِي وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِلْإِنْسَانِ خَذُولًا (29) وَقَالَ الرَّسُولُ يَارَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُورًا (30) وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوًّا مِنَ الْمُجْرِمِينَ وَكَفَى بِرَبِّكَ هَادِيًا وَنَصِيرًا (31) وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلَا نُزِّلَ عَلَيْهِ الْقُرْآنُ جُمْلَةً وَاحِدَةً كَذَلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهِ فُؤَادَكَ وَرَتَّلْنَاهُ تَرْتِيلًا (32) وَلَا يَأْتُونَكَ بِمَثَلٍ إِلَّا جِئْنَاكَ بِالْحَقِّ وَأَحْسَنَ تَفْسِيرًا (33) الَّذِينَ يُحْشَرُونَ عَلَى وُجُوهِهِمْ إِلَى جَهَنَّمَ أُولَئِكَ شَرٌّ مَكَانًا وَأَضَلُّ سَبِيلًا (34)وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَا مَعَهُ أَخَاهُ هَارُونَ وَزِيرًا (35) فَقُلْنَا اذْهَبَا إِلَى الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَدَمَّرْنَاهُمْ تَدْمِيرًا (36) وَقَوْمَ نُوحٍ لَمَّا كَذَّبُوا الرُّسُلَ أَغْرَقْنَاهُمْ وَجَعَلْنَاهُمْ لِلنَّاسِ آيَةً وَأَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ عَذَابًا أَلِيمًا (37) وَعَادًا وَثَمُودَ وَأَصْحَابَ الرَّسِّ وَقُرُونًا بَيْنَ ذَلِكَ كَثِيرًا (38) وَكُلًّا ضَرَبْنَا لَهُ الْأَمْثَالَ وَكُلًّا تَبَّرْنَا تَتْبِيرًا (39) وَلَقَدْ أَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّتِي أُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِ أَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَا بَلْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ نُشُورًا (40) وَإِذَا رَأَوْكَ إِنْ يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَذَا الَّذِي بَعَثَ اللَّهُ رَسُولًا (41) إِنْ كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنْ آلِهَتِنَا لَوْلَا أَنْ صَبَرْنَا عَلَيْهَا وَسَوْفَ يَعْلَمُونَ حِينَ يَرَوْنَ الْعَذَابَ مَنْ أَضَلُّ سَبِيلًا (42) أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا (43) أَمْ تَحْسَبُ أَنَّ أَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ أَوْ يَعْقِلُونَ إِنْ هُمْ إِلَّا كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ سَبِيلًا (44) أَلَمْ تَرَ إِلَى رَبِّكَ كَيْفَ مَدَّ الظِّلَّ وَلَوْ شَاءَ لَجَعَلَهُ سَاكِنًا ثُمَّ جَعَلْنَا الشَّمْسَ عَلَيْهِ دَلِيلًا (45) ثُمَّ قَبَضْنَاهُ إِلَيْنَا قَبْضًا يَسِيرًا (46) وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورًا (47) وَهُوَ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ بُشْرًا بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهِ وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً طَهُورًا (48) لِنُحْيِيَ بِهِ بَلْدَةً مَيْتًا وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا أَنْعَامًا وَأَنَاسِيَّ كَثِيرًا (49) وَلَقَدْ صَرَّفْنَاهُ بَيْنَهُمْ لِيَذَّكَّرُوا فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلَّا كُفُورًا (50) وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ نَذِيرًا (51) فَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَجَاهِدْهُمْ بِهِ جِهَادًا كَبِيرًا (52) وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًا وَحِجْرًا مَحْجُورًا (53) وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ مِنَ الْمَاءِ بَشَرًا فَجَعَلَهُ نَسَبًا وَصِهْرًا وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيرًا (54) وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَنْفَعُهُمْ وَلَا يَضُرُّهُمْ وَكَانَ الْكَافِرُ عَلَى رَبِّهِ ظَهِيرًا (55) وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذِيرًا (56) قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِلَّا مَنْ شَاءَ أَنْ يَتَّخِذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلًا (57) وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذِي لَا يَمُوتُ وَسَبِّحْ بِحَمْدِهِ وَكَفَى بِهِ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيرًا (58) الَّذِي خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ الرَّحْمَنُ فَاسْأَلْ بِهِ خَبِيرًا (59) وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اسْجُدُوا لِلرَّحْمَنِ قَالُوا وَمَا الرَّحْمَنُ أَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا وَزَادَهُمْ نُفُورًا (60) تَبَارَكَ الَّذِي جَعَلَ فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجًا وَقَمَرًا مُنِيرًا (61) وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ خِلْفَةً لِمَنْ أَرَادَ أَنْ يَذَّكَّرَ أَوْ أَرَادَ شُكُورًا (62) وَعِبَادُ الرَّحْمَنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ هَوْنًا وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا (63) وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا (64) وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا (65) إِنَّهَا سَاءَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا (66) وَالَّذِينَ إِذَا أَنْـفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا وَكَانَ بَيْنَ ذَلِكَ قَوَامًا (67) وَالَّذِينَ لَا يَدْعُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ وَلَا يَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ وَلَا يَزْنُونَ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ يَلْقَ أَثَامًا (68) يُضَاعَفْ لَهُ الْعَذَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَيَخْلُدْ فِيهِ مُهَانًا (69) إِلَّا مَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ عَمَلًا صَالِحًا فَأُولَئِكَ يُبَدِّلُ اللَّهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا (70) وَمَنْ تَابَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَإِنَّهُ يَتُوبُ إِلَى اللَّهِ مَتَابًا (71) وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا (72)

***

وَالَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ لَمْ يَخِرُّوا عَلَيْهَا صُمًّا وَعُمْيَانًا (73) وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا (74) أُولَئِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فِيهَا تَحِيَّةً وَسَلَامًا (75) خَالِدِينَ فِيهَا حَسُنَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا (76) قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا (77)

***

وَالَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا

Va elLaÜIyNa EiÜAv ÜukKıRUv (Va elLaÜIyNa EiÜAv FugGıLUv)

“Ve kendilerine tezkir edildiğinde … kimseler”

Surenin sonu bizim genel hizmetliler dediğimiz aynı zamanda kamu görevlisi olanları yani İslam devletindeki bürokrasiyi anlatır. Bunlar ikiye ayrılır. Biri iktidarda olanlar yani kamu yetkisini kullananlardır. Bunlar dört gruptur; ahlaki, ilmi, siyasi ve mesleki dayanışma ortaklıkları olarak anlatılmıştır; yani mabetler, medreseler/mektepler, kışlalar ve pazar yerlerinin olduğu alanlardır. Geçen derste görevliler, kamu yetkililerinin verdikleri görevleri yerine getiren bürokratlar anlatılmıştır. Bunlar ordu mensupları olan silahlı kuvvetler ve yargı mensupları olarak ifade edilmiştir. Yargı haklı ile haksızı tespit eder, silahlı güç ise yargı kararlarını yerine getirir. Bu sekiz sınıf onlardaki önemli özelliklere temas ederek anlatılır.

Bu seminer bu surenin son semineri olup sekiz kamu kurumundan son ikisini anlatır.

إِذَا gelmektedir, إِنْ gelmemektedir. O halde böyle bir görevli mevcut olacaktır. Onlar hatırlatmayacaklar, onlara hatırlatılacaktır, onlara anlatılacaktır.

ذُكِّرُوا meçhul gelmiştir. Kim anlatacak, kim hatırlatacak?

Kim olursa olsun.

“Onlar her söze kulak verirler ve en iyisine uyarlar.” (Zümer 39/18)

Burada إِذَا‘nın gelmesinden ve fiilin meçhul olmasından anlıyoruz ki halk hatırlatacak, halk tezkir edecektir.

Devlette öyle bir kurum olacaktır. Halkın görüşlerini ve yapılması gerekenleri bu kamu kuruluşuna anlatacaklardır. Kamu görevlileri de bunları dinlemek zorundadırlar. Bugünkü anayasalarda halka şikâyet ve ihbar hakkı tanınmıştır. Başvurulara en kısa zamanda cevap verme yükümlülüğü getirilmiştir.

Adil Düzen’e Göre İnsanlık Anayasasında 25 Genel Hizmetten biri de Takip’tir. Kişi bir dilekçe verdi mi muhasebeye girer ve görevliler arasında dolaşmaya başlar. Bu dolaşım muhasebe kayıtlarından takip edilebilir. Takip görevlileri müracaatları takip ederler. Evraktaki bürokratların çalışmalarını gözetlerler. Hizmetin yürümemesinin sebebi personelin ihmali ise bunu yargı takip eder. Ama aksamalar sistemden doğuyorsa işte burada görüşleri alırlar. Sorunların çözümlenmesi için sistemdeki değişimleri değerlendirirler. Kendileri halkın önerilerini değerlendirerek sistemdeki sorunları çözerler.

Muhasebede plan proje kısmında bu anlatılır. Halk ahlaki dayanışma sorumlularına ihtiyaçlarını, imkânlarını, çözüm yollarını önerir. Ahlaki dayanışma sorumluları da takip görevlilerine konuyu aktarırlar ve üzerinde durmalarını isterler. Bunun için kamu bütçesinden fon ayrılır.

Ortaklık düzeninde ücretli kamu görevlileri yoktur. Herkes ehliyetine göre kamu görevi yapma yetkisine sahiptir. Herkes kendi kendisini görevlendirir. İktidarda olanlar görevlilere emretmezler. Kendilerine bütçeden ayrılmış görev bonolarını hizmete ayırırlar. Kim önce talip olursa ona ihale etmiş olurlar. Sasaniler’de de böyle kamu senedinin adı “çek”tir. Araplar Ç harfini söyleyemedikleri için çekin adı fıkıhta “صك” olmuştur. Batılılar da “çek/cheque” şeklinde söylerler.

Biz buna “kamu bonosu” diyoruz; semtlerde “semt bonosu” denir.

Bucaklarda bucak bonosu, illerde il bonosu, ülkelerde ülke bonosu, insanlıkta ise insanlık bonosudur, altın bonodur.

Akevler’in bu insanlık bonosunu tanımlayıp her hafta ilan etmesi gerekir. Neden olduğunu bilmediğim sebeplerden dolayı bir türlü yapılmaz.

... ... ... 

VE EN SON BÖLÜM 

YORUM

Sure âlemlere yani tüm topluluklara nezir olmak üzere kamu görevlilerinden bahisle başlamıştır. Nihayetinde sekiz kamu görevlisini anlatır. Sonra insanlığın bunu tekzip edeceğini bildirir. Akıbetin ilerde لِزَام  olacağı ile sona erer.

Akevler’de bu çalışmalara 50 yıl önce başlanmıştır. Furkan çalışmaları yapılmıştır. Çalışmalara katılanlarda hemen başarı görülmüştür.

Kimileri çalışmaları terk edip Sermayenin oltalarına takılmışlardır. Şimdi oralarda çırpınıp dururlar. Bunun son örneği Güngören’dir.

Buna karşılık Akevler 50 senedir tekzip edenlere karşı direnmiş ve kendi yolunda çalışmaya devam etmiştir. Gerektiği kadar imkânları da Allah vermiştir, vermeye devam etmektedir. Akevler çalışmasının en büyük başarısı Kur’an’ın güncel yorumunu yapmak ve Kur’an’dan öğrendiklerini Akevler kooperatiflerinde uygulamaya çalışmak olmuştur.

Yenibosna’da ilmi çalışmalar, Yalova’da ameli çalışmalar devam etmektedir.

İzmir Akevler’de de yeni hamleler yapma hazırlığı vardır.

Üsküdar yeni kooperatif kurdu ve faaliyettedir.

Medhal kooperatiflere sahiptir ama Güngören darbesi ile bir sarsıntı geçirmiştir. Duamız Güngören Medhal’in yeniden faaliyete geçmesidir.

Ankara henüz kooperatifini kuramamıştır.

Tüm işaretler Yalova Ar-Ge merkezine yönelmektedir. Bu seminerleri takip edenler Yalova Ar-Ge merkezine kulak versinler. Gerek on bin ortaklı Ar-Ge merkezine gerekse Yenibosna çalışmalarına katılsınlar, paralarından çok bedenleri ile.

SURENIN HITAMINA ULAŞTIRAN RABBIMIZE HAMD OLSUN...

Öz Türkçe ile:

“‘Eğer yakarmanız olmasaydı Yetiştiricim size ne iş verecekti? Şimdi yalanlıyorsunuz. İleride yapışık olacaktır.’ De.”

Kur’an kelimeleri ile:

“Eğer duanız olmasa Rabbim size niye a’be etsin, fakat tekzib ettiniz sonra lizam olur diye kavlet”.

QuL MAv YaGBaEu BiKuM RabBIy LaVLAv DUuGAvEuKuM FaQaD KaüÜaBTuM Fa SaVFa YaKUvNu LiZAvMan

قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا (77)

İstanbul, Yenibosna; 18 NİSAN 2020

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yayına Hazırlayanlar: REŞAT NURİ EROL,

SÜLEYMAN AKDEMİR, TAYİBET ERZEN

resatnurierol@gmail.com (0532) 246 68 92

***

TAMAMI "SEMİNERLER"DE... 

VE'S-SELAM MEA'D-DUA... 




Reşat Nuri Erol
24.04.2020
08:43


http://islammedeniyetivakfi.com/  


İSLAM MEDENİYETİ dergimiz yeni/den yayımlandı...

(HAKEMLİ AKADEMİK DERGİ olarak yayımlandı)

Dergiye yukarıdaki linklerden ulaşabilirsiniz... 
Tüm istediklerinize ulaştırabilirsiniz...
Selam ve sağlık dualarımızla...
İslam Medeniyeti Vakfı
Başkan Reşat EROL 

***

Not:

Bu çalışmamızı da daima değerlendirebilirsiniz; 

(İSLAM MEDENİYETİ VAKFI - KUR'AN'I ANLAMA USULÜ ÇALIŞMALARI)

https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg


KUR'AN ÜZERİNDE ÇALIŞMANIN 

DAHA DA DEĞERLENDİĞİ GÜNLERDEYİZ

ALLAH KUR'ANI ANLAMA USULÜ ÜZERİNDE ÇALIŞMAYI

VE GEREĞİNİ YAPMAYI YANİ UYGULAMAYI CÜMLEMİZE NASİP EYLESİN...



Reşat Nuri Erol
24.04.2020
08:52

MAKALEYİ 

SESLİ OLARAK DA

DİNLEYEBİLİRSİNİZ...



Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi-26

SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve Koronavirüs!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!

Koronavirüs vesilesiyle farklı değerlendirmeler yapılıyorken, biz ülkemiz ve dünya yani bütün insanlık açısından, yarım yüzyıllık birikim ve çalışmalarımız (Adil Düzen Çalışmaları) merkezli değerlendirmeler yaptık. 25 yazımızı geride bıraktık...

***

Koronavirüs vesilesiyle yazılan ve içeriğinde hem “teşhis” hem de “tedavi” bulunan bu yazımızla 26 yazıyı geride bırakıyoruz. Evet, teşhis ve tedavi! Teşhisi sağlam ve sağlıklı yapmaz ya da yapamazsak, sağlam ve sağlıklı tedavi yapamayız dedik hep, şimdi de diyoruz…

İnsanlık meyve toplayıcılık döneminin ardından gelen avcılık dönemi sonrasına yani “tarım” dönemine çok zor geçebildi; “tufan” ile geçebildi, NUH TUFANI ile geçebildi…

İnsanlık şimdi de “tarım” döneminden hâlen yaşamakta olduğumuz sanayi ve sanayi ötesi döneme geçmek zorunda, geçiyor ama zor geçiyor ve/veya geçemiyor; bu yüzden hayatın dinî-ilmî-iktisadî-idarî/siyasî alanlarında sorunlar yaşıyor ve bu sorunları çözemiyor…

İnsanlık ister istemez (tav’an veya kerhen) geçecek yeni döneme geçecek ve bu geçiş tufanlı veya tufansız olacak diyoruz hep; hayatımızın dört alanını saran ve bizim bunların bütününü “SOSYAL TUFAN” olarak adlandırmamızla ya tufanlı veya tufansız olacak…

İnsanlığın özellikle son bir iki yüzyılda yaşadığı dönemi biz “faizli işçilik dönemi” olarak adlandırıyoruz ve bundan sonra bir an önce geçmemiz gereken dönemi de “FAİZSİZ ORTAKLIK DÖNEMİ” olarak adlandırıyor ve son yıllarda bu alanda çalışıyoruz…

Akevler.org sitemizden bu çalışmalara ulaşabilir ve yararlanabilirsiniz…

***

Evet…

Faizli işçilik döneminden…

Faizsiz ortaklık dönemine geçerken…

İnsanlık tufan sonrası ikinci büyük geçişi yaşayacaktır...

Bu geçişi tufanlı mı tufansız mı yaşayacağına kendisi karar verecektir, diyoruz…

Ne demek istediğimizi biraz daha açalım ve açıklayalım.

İnsanlık Nuh Peygamber döneminde köylere ve kentlere yerleşmeye başlamıştır...

İnsanlık meyve toplayıcılık ve avcılık dönemleri sonrasındaki “tarım dönemi” dediğimiz dönemi yaşamaya başlamıştır. Tufan sonrasında bu geçiş gerçekleştikten sonra, insanlar köyler veya semtler halinde yaşarken yazı icat edildi ve kentleşme gerçekleşti...

Bugün ise bilgisayar icat edildi ve birkaç isimle isimlendirilen çağa geçtik...

O dönemde Nuh Tufanı ile insanlık yeni bir döneme, yeni bir çağa geçti…

Bugün ve bu dönemde de insanlar büyük bir değişim ve geçiş yaşıyor…

Alvin Tofler bu dönemlere “şok” diyor, biz “sosyal tufan” diyoruz…

Türkiye açısından konu ele alındığında şu durum açıkça görülmektedir. Eskiden köylerde yaşayanlar nüfusun yüzde seksenini teşkil ediyordu, şimdi köylerde yaşayanların oranı yüzde yirmiye kadar indi. Yani “işçilik sistemi” insanları köylerden kentlere taşıdı ve köyler boşaldı. Tarım ikinci plana düştü ve hormonlu sağlıksız bir besin yapısı hem ülkemizi hem de bütün dünyayı sarmış durumda. Koronavirüs veya Kuş, Kene, Domuz, SARS isimli herhangi bir virüs, bu kadar etkili olabiliyorsa, bunun bilinen ve bilinmeyen pek çok sebebi var ama bize göre en önemli sebeplerini günlerden beri bu gazetenin bu sütununda yazıyoruz…

Evet…

Günlerdir “Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?” yazıyoruz… Koronavirüs teşhis ve tedavilerini yazmaya devam edeceğiz…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

24 Nisan 2020







Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 251 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 186 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 255 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 272 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 285 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 178 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1556 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 276 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 341 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 942 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 366 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 291 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 350 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 365 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 316 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 382 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 88 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 286 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 802 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 318 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 166 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 368 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 382 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 397 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 84 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 61 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 46 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 39 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 54 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 60 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 38 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 418 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 419 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 315 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 260 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 292 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 191 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 337 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1589 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 353 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 392 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 51 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 35 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 42 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 47 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 39 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 31 Okunma


© 2024 - Akevler