Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020
5095 Okunma, 4 Yorum

Köyümde hayvanlar beslenir. Bunların içinde bir çift öküz vardır ve 360 gün diğer ineklerle diğer hayvanlarla beraber beslenirler.

Bütün bu hayvanlar bizim Artvin Borçka’daki köyümüzün şartlarında ancak 4 ay dışarıda otlarlar, 8 ay ahırda beslenirler, yazın köylülerimizin kuruttukları ot ve yaprakları yerler. Köylüler, kurutulan gıdalar besin olarak yetmediği için ormana giderler. İki üç metre kalınlığındaki karı eşeleyip kaldırırlar, karayemiş ve mercan otu yeşil yapraklarını toplarlar. Sonra yarım saatlik mesafeden sırtlarıyla getirip yedirirler.

Bu kadar zahmetle beslenen bir çift öküzün tek marifeti tarlaların sürülmesidir ve başka hiçbir işte kullanılmazlar.

*

İlkbahar ekim zamanıdır.

Bu zaman 2 hafta veya 3 hafta sürer. Bu tarihten erken ekin ekemezsiniz çünkü tarlalar çamurdur. Öküzler sapanı çekemezler. Geç kalınırsa bu sefer tarlalar kurur ve yine sürülemez. 15 gün için 365 gün öküzlere hizmet edilir.

Günü geldiğinde ailelerin eğer öküzü yoksa tarla sürülmemiş kalır ve o yıl ekin ekmemiş olurlar. Başka gelirleri de olmadığı için aç kalırlar.

Kimse öküzünü başkasına kullandırmaz veya kullandıramaz.

Çünkü o kısa zaman süresinde ancak kendisine yeter.

*

Şimdi siz virüs (koronavirüs) sebebiyle bugünlerde dışarıya çıkmayı yasaklarsanız, insanların iş yapmalarını engellerseniz, özellikle çiftçilerin tarım yapmasına mani olursanız, insanları ölüme terk etmiş olursunuz.

Eğer bunu bir köye yaparsanız, diğer köyler o köye yardım eder de yaşarlar.

Ama bütün köylerde bu yasağı uygularsanız, ihracat ve ithalat da yoksa bir yıl içinde bir milletin topluca intihar etmesine sebep olmuş olursunuz.

*

Bugün Sermaye koronavirüs ile bu işi yapmaktadır.

Nisan ayındayız ve bütün Anadolu’da bir yıllık üretim bu aylarda planlanır.

Dünyada da çok farklı olduğunu sanmıyorum.

Eskiden bir kimse tarlasını ekmediği zaman kendisi aç kalıyordu.

Şimdi ise tarlayı ekmeyenlerle beraber tüm insanlar aç kalmaktadır.

Bu şekildeki uygulamalarla veya sözde tedbirlerle insanlık intihar etmektedir.

*

Bir bakanlık herhangi bir konuda başarısız olunca hükümet başarısızlığı o bakana fatura eder ve onu görevden alır.

Böylece halk yeni bakanlarla yeni çareler aramaya başlar ve başarıya ulaşılır.

Virüste uygulanan yanlış siyaset sebebiyle Türkiye ölüme gitmektedir.

Yalova’da hatta yaşadığım beldede virüs hastalığı görülmediği halde bizim işlerimiz aksamaktadır. Alınan tedbirler de hiçbir işe yaramamaktadır.

*

Bugün virüsle iki bakan savaşmaktadır.

Bu bakanlar virüsü önleyemedikleri gibi Türk ekonomisi de felç olmuştur.

İçişleri Bakanı ve Sağlık Bakanı istifa etmelidir.

Bunların siyasetinden başka siyaseti takip edecek bakanlar gelmelidir.

Belki bu bakanların gitmesiyle virüsten daha çok ölü verebiliriz ama gelecek yıllarda çatışmaların hatta toplu intiharların önüne geçmiş oluruz.

*

Savaşı düşünün; savaşta insanlar ölür.

İnsanlar ölecek diye içinde bulunduğumuz savaştan kaçamayız.

Kaçarsak düşman gelir hepimizi öldürür.

Virüsten korkup tarlayı ekmezsek açlıktan hepimiz perişan oluruz hatta ölürüz.

*

Bu muhakememde bir eksiklik veya sakatlık var mıdır?

92 yaşındayım, olabilir, belki yanlış düşünmüş olabilirim.

Eğer öyle değilse, bunamamışsam, bir yaşlınız olarak size tavsiye ediyorum.

Muhterem iki bakana tavsiye ediyorum: ‘Şimdilik başarısızız, görevlerimize ara veriyoruz’ deyip hem kendilerini hem de milleti kurtarsınlar hatta Dünyayı kurtarsınlar.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: R. N. Erol, S. Akdemir, Ece Ferah

 


YorumcuYorum
Turgay Çoruhlu
14.04.2020
01:05

Yalova’da hatta yaşadığım beldede virüs hastalığı görülmediği halde bizim işlerimiz aksamaktadır. 

Çınarçık ve Teşvikiye'de vakalar var. Sahil kesiminde köyiçine göre daha fazla vaka var. Tüm ülkede yoğun bakım üniteleri dolu iken ve başka hastalar kabul edilmezken sokağa çıkma yasağına karşı çıkmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu önlemin doğru olmadığının bilimsel kanıt(lar)ı varsa bunu savunabiliriz. Hasta olduğu halde karantinaya girmek yerine Rize ye memleketine giden, havaalanında karantinaya girmemek için polisle çatışan hacılar gibi aklını kullan-a-mayanların çokça olduğu ülkemizde tüm dünyanın takip ettiği yöntemlerin dışına çıkmak göz göre göre ölüme davetiye çıkarmaktır.

Hüseyin Kayahan
14.04.2020
11:06

SALGINLAR ve PROJEKSİYONLAR

Bu salgın, dünyanın gördüğü ne ilk salgın ne de son salgın olacak. Ne yapılması, nasıl yapılması konusunda her kafadan bir ses çıkıyor, her devlet başka taktiklere baş vuruyor. Hiç tedbir almayanından, her türlü kısıtlamayı uygulayana kadar yelpaze epey geniş. En doğrusunu kim biliyor? Daha doğrusu en doğru var mıdır? Bu felsefenin de, ilmin de konusu olan, doğru nedir, nasıldır sorusudur. Tek doğru var mıdır yoksa doğruya mümkün olduğu kadar yakın olan birden çok yol mu vardır?

İlimde kesinlik, kat’iyet yoktur, her şey belli bir tolerans ihitva eder. Yani ilmimiz, eski tabiirle “zannîdir”. En optimum çözüm aranır. Fizibiliteler bunun için yapılır.

Şimdi ne yapmak lazımdır? Herkes Bakanlara, Cumhurbaşkanına, iktidara, muhalefete, halka kızıyor, bağırıyor, çağırıyor. Sorarsanız sadece kendisininki doğru.

Bizim için tek doğru vardır; o da, “icma”dır. Üzerinde icma olmamış her fikir sadece görüştür/içtihattır. Bunun dışında doğru yoktur. Velev ki, 4x2=4 olsun. Dördün doğru olduğu ne hesap makinesinin göstermesiyle ne ölçüyle ne tartıyla iddia edilebilir. Dördün doğru sonuç olduğu; üzerinde tüm matematikçilerin ittifakı yani icması ile bilinir. Doğrunun başka miyarı, ölçüsü, başka otoritesi, başka uzmanı yoktur. Öyleyse bu virüs konusundaki tüm görüşler de öyledir. Tüm teklifler görüştür, doğruya yakındır ama kesin doğru o değildir. Ne zaman tüm ilim adamları alınacak tedbirler konusunda aynı görüşe gelirler, o zaman o görüş doğru görüş olur.

Dr. Lütfi Hocaoğlu’ndan (kendisi de bu virüse yakalanmış ve tedavi olarak atlatmıştır) öğrendiğim bir kural var. Böyle virüsler ve mikroplar topluluğun en az üçte ikisine (2/3, %70) bulaşmadıkça salgın durmazmış. Bu %70’lik grup, hastalığı ya hiç farkına varmadan, ya ayakta hafif bir şekilde ya klinikte normal ya yatakta ya da yoğun bakımda geçirecek ve bağışık hale gelecektir. Bu arada elbette kayıplar da verilecektir. Bu kadar yüksek bir orana ulaşıldıktan sonra konaklayacağı yer bulamadığından virüs ortadan çekilecektir. Bundan sonra mevsimsel hastalıklar sınıfına girecek ve her sene belli insanları enfekte edecek ve onlar da basit tedavilerle atlatacaktır.

 Şimdi biz ne yapmalıyız? Şöyle ir projeksiyon yapmalıyız. Türkiye nüfusu 80 milyondur. Bunun %70’i yaklaşık 60 milyon demektir. Biz bu bulaşma ve bağışıklık (iyileşme) oluşturma süresini 1 yıl olarak planlayabilir miyiz? Bunu nasıl bileceğiz? Her ay 6 milyon insan enfekte olsa; bunların üçte biri ayakta geçirecektir, üçte biri evinde iyileşse, üçte birin üçte ikisi klinik odalarında iyileşse, kalanlar da yoğun bakım hastası olsa bu mümkün olur mu? Ortama tedavi ve iyileşme süresinin de 15 gün olduğunu kabul edelim. Bu projeksiyonda kliniğe yatması geren insan sayısı 2 milyon olduğuna göre, ayda iki kere dolup boşalacağını öngördüğümüze göre bize 1 milyon klinik yatağı gerekecektir. Yoğun bakım gerekecek hasta sayısı da bunun yarısı, yani 250.000 yatak olur. Bu kadar yoğun bakım ve klinik yatağımız, bunlara yetecek tıbbî personelimiz yoktur. Öyleyse ilk aklımıza gelen, çözüm bu virüsü 2 yıl içinde topluluğa yaymak olur. O zaman yoğun bakım yatak ihtiyacımız 125.000’e, klinik yatak ihtiyacımız da 500.000’e iner. Bu biraz daha makul gibi değil mi? İki yıl içinde de kapasitelerimizi sürekli arttırma imkanımız vardır.

İşte yapılması gereken buna benzer bir düzenlemedir. Ne %100 sokağa çıkma yasağı ne hiçbir tedbir almama çözümdür. Hiç tedbir almazsanız, ani bir hasta patlaması olur ve yatak yeter ne ilaç yeter ne de doktor. Katı bir izolasyon ve dışarı çıkmama halinde de tüm iş hayatı durur, hiçbir ürün üretilemez. Belki gıda stoklarımız bir müddet yeter ama sonrası toplu açlıktan ve yetersiz beslenmeden doğacak diğer hastalıklarda ölüm demektir.

Matematiği bilenler, tıbbı ve tarımı bilenler, gelin kafa veriniz ve ortak bir projeksiyon ortaya çıkarınız. İşte o bizim topluluğumuzun bugünkü doğrusu olur.

Saygılarımla.

H. Kayahan

Reşat Nuri Erol
14.04.2020
14:34


SABAH TURGAY ÇORUHLU'NUN YORUMUNU OKUMUŞTUM...

AZ ÖNCE HÜSEYİN KAYAHAN'IN BUGÜNKÜ YAZISINI OKUMASINI TAVSİYE ETMEYİ DÜŞÜNDÜM VE BUNU YAZAYIM DEDİM;

MEĞER HÜSEYİN KAYAHAN YAZIYI BURAYA YORUM OLARAK KOYMUŞ...

AKIL İÇİN YOL BİR İMİŞ DERLER ATALAR...

SELAM VE DUA...

REŞAD


Ece Ferah
29.04.2020
02:01

Tebrik ederim Hüseyin Kayahan yorumunuz cok yerinde olmuş. Burada sunduğunuz çözüm de çok yerindedir.

Emeğinize sağlık, fikrinize sağlık...  





Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-72
25.11.2025 355 Okunma
1 Yorum 25.11.2025 08:04
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-71
24.11.2025 731 Okunma
1 Yorum 24.11.2025 10:16
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-70
22.11.2025 821 Okunma
1 Yorum 22.11.2025 11:52
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-69
21.11.2025 860 Okunma
1 Yorum 21.11.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-68
20.11.2025 893 Okunma
1 Yorum 20.11.2025 07:49
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-67
19.11.2025 877 Okunma
1 Yorum 19.11.2025 13:04
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-66
18.11.2025 841 Okunma
1 Yorum 18.11.2025 08:41
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-65
16.11.2025 853 Okunma
1 Yorum 16.11.2025 07:46
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-64
15.11.2025 912 Okunma
1 Yorum 15.11.2025 10:15
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-63
13.11.2025 1035 Okunma
1 Yorum 13.11.2025 09:26
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-62
12.11.2025 1097 Okunma
1 Yorum 12.11.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-61
10.11.2025 841 Okunma
1 Yorum 10.11.2025 11:13
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-60
9.11.2025 917 Okunma
1 Yorum 09.11.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-59
8.11.2025 753 Okunma
1 Yorum 08.11.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-58
7.11.2025 934 Okunma
1 Yorum 07.11.2025 11:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-57
6.11.2025 911 Okunma
1 Yorum 06.11.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-56
5.11.2025 895 Okunma
1 Yorum 05.11.2025 11:53
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-55
4.11.2025 969 Okunma
1 Yorum 04.11.2025 10:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-54
3.11.2025 1126 Okunma
1 Yorum 03.11.2025 11:07
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-53
2.11.2025 1179 Okunma
1 Yorum 02.11.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-52
1.11.2025 1054 Okunma
1 Yorum 01.11.2025 11:15
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-51
31.10.2025 1227 Okunma
1 Yorum 31.10.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-50
29.10.2025 3747 Okunma
1 Yorum 29.10.2025 07:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-49
28.10.2025 1379 Okunma
1 Yorum 28.10.2025 07:45
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-48
26.10.2025 1275 Okunma
1 Yorum 26.10.2025 09:12
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-47
25.10.2025 1707 Okunma
1 Yorum 25.10.2025 07:55
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-46
24.10.2025 1298 Okunma
1 Yorum 24.10.2025 09:52
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-45
23.10.2025 1407 Okunma
1 Yorum 23.10.2025 19:58
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-44
22.10.2025 1660 Okunma
1 Yorum 22.10.2025 09:43
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-43
21.10.2025 1472 Okunma
1 Yorum 21.10.2025 08:33
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-42
19.10.2025 1546 Okunma
1 Yorum 19.10.2025 11:11
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-41
18.10.2025 1756 Okunma
1 Yorum 18.10.2025 09:27
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-40
17.10.2025 1671 Okunma
1 Yorum 17.10.2025 10:43
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-39
16.10.2025 1708 Okunma
1 Yorum 16.10.2025 09:27
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-38
15.10.2025 1774 Okunma
1 Yorum 15.10.2025 11:16
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-37
14.10.2025 1697 Okunma
1 Yorum 14.10.2025 10:48
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-36
12.10.2025 1530 Okunma
1 Yorum 12.10.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-35
11.10.2025 1624 Okunma
1 Yorum 11.10.2025 09:38
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-34
10.10.2025 1514 Okunma
1 Yorum 10.10.2025 09:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-33
9.10.2025 1659 Okunma
1 Yorum 09.10.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-32
8.10.2025 1481 Okunma
1 Yorum 08.10.2025 12:21
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-31
7.10.2025 1558 Okunma
1 Yorum 07.10.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-30
6.10.2025 1409 Okunma
2 Yorum 06.10.2025 07:17
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-29
5.10.2025 1500 Okunma
1 Yorum 05.10.2025 10:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-28
4.10.2025 1418 Okunma
1 Yorum 04.10.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-27
3.10.2025 1751 Okunma
1 Yorum 03.10.2025 11:41
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-26
2.10.2025 1865 Okunma
1 Yorum 02.10.2025 15:47
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-24
28.09.2025 1542 Okunma
1 Yorum 28.09.2025 04:56
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-23
27.09.2025 1591 Okunma
1 Yorum 27.09.2025 12:16
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-21
24.09.2025 1705 Okunma
2 Yorum 24.09.2025 11:43


© 2025 - Akevler