Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020
3759 Okunma, 4 Yorum

Köyümde hayvanlar beslenir. Bunların içinde bir çift öküz vardır ve 360 gün diğer ineklerle diğer hayvanlarla beraber beslenirler.

Bütün bu hayvanlar bizim Artvin Borçka’daki köyümüzün şartlarında ancak 4 ay dışarıda otlarlar, 8 ay ahırda beslenirler, yazın köylülerimizin kuruttukları ot ve yaprakları yerler. Köylüler, kurutulan gıdalar besin olarak yetmediği için ormana giderler. İki üç metre kalınlığındaki karı eşeleyip kaldırırlar, karayemiş ve mercan otu yeşil yapraklarını toplarlar. Sonra yarım saatlik mesafeden sırtlarıyla getirip yedirirler.

Bu kadar zahmetle beslenen bir çift öküzün tek marifeti tarlaların sürülmesidir ve başka hiçbir işte kullanılmazlar.

*

İlkbahar ekim zamanıdır.

Bu zaman 2 hafta veya 3 hafta sürer. Bu tarihten erken ekin ekemezsiniz çünkü tarlalar çamurdur. Öküzler sapanı çekemezler. Geç kalınırsa bu sefer tarlalar kurur ve yine sürülemez. 15 gün için 365 gün öküzlere hizmet edilir.

Günü geldiğinde ailelerin eğer öküzü yoksa tarla sürülmemiş kalır ve o yıl ekin ekmemiş olurlar. Başka gelirleri de olmadığı için aç kalırlar.

Kimse öküzünü başkasına kullandırmaz veya kullandıramaz.

Çünkü o kısa zaman süresinde ancak kendisine yeter.

*

Şimdi siz virüs (koronavirüs) sebebiyle bugünlerde dışarıya çıkmayı yasaklarsanız, insanların iş yapmalarını engellerseniz, özellikle çiftçilerin tarım yapmasına mani olursanız, insanları ölüme terk etmiş olursunuz.

Eğer bunu bir köye yaparsanız, diğer köyler o köye yardım eder de yaşarlar.

Ama bütün köylerde bu yasağı uygularsanız, ihracat ve ithalat da yoksa bir yıl içinde bir milletin topluca intihar etmesine sebep olmuş olursunuz.

*

Bugün Sermaye koronavirüs ile bu işi yapmaktadır.

Nisan ayındayız ve bütün Anadolu’da bir yıllık üretim bu aylarda planlanır.

Dünyada da çok farklı olduğunu sanmıyorum.

Eskiden bir kimse tarlasını ekmediği zaman kendisi aç kalıyordu.

Şimdi ise tarlayı ekmeyenlerle beraber tüm insanlar aç kalmaktadır.

Bu şekildeki uygulamalarla veya sözde tedbirlerle insanlık intihar etmektedir.

*

Bir bakanlık herhangi bir konuda başarısız olunca hükümet başarısızlığı o bakana fatura eder ve onu görevden alır.

Böylece halk yeni bakanlarla yeni çareler aramaya başlar ve başarıya ulaşılır.

Virüste uygulanan yanlış siyaset sebebiyle Türkiye ölüme gitmektedir.

Yalova’da hatta yaşadığım beldede virüs hastalığı görülmediği halde bizim işlerimiz aksamaktadır. Alınan tedbirler de hiçbir işe yaramamaktadır.

*

Bugün virüsle iki bakan savaşmaktadır.

Bu bakanlar virüsü önleyemedikleri gibi Türk ekonomisi de felç olmuştur.

İçişleri Bakanı ve Sağlık Bakanı istifa etmelidir.

Bunların siyasetinden başka siyaseti takip edecek bakanlar gelmelidir.

Belki bu bakanların gitmesiyle virüsten daha çok ölü verebiliriz ama gelecek yıllarda çatışmaların hatta toplu intiharların önüne geçmiş oluruz.

*

Savaşı düşünün; savaşta insanlar ölür.

İnsanlar ölecek diye içinde bulunduğumuz savaştan kaçamayız.

Kaçarsak düşman gelir hepimizi öldürür.

Virüsten korkup tarlayı ekmezsek açlıktan hepimiz perişan oluruz hatta ölürüz.

*

Bu muhakememde bir eksiklik veya sakatlık var mıdır?

92 yaşındayım, olabilir, belki yanlış düşünmüş olabilirim.

Eğer öyle değilse, bunamamışsam, bir yaşlınız olarak size tavsiye ediyorum.

Muhterem iki bakana tavsiye ediyorum: ‘Şimdilik başarısızız, görevlerimize ara veriyoruz’ deyip hem kendilerini hem de milleti kurtarsınlar hatta Dünyayı kurtarsınlar.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: R. N. Erol, S. Akdemir, Ece Ferah

 


YorumcuYorum
Turgay Çoruhlu
14.04.2020
01:05

Yalova’da hatta yaşadığım beldede virüs hastalığı görülmediği halde bizim işlerimiz aksamaktadır. 

Çınarçık ve Teşvikiye'de vakalar var. Sahil kesiminde köyiçine göre daha fazla vaka var. Tüm ülkede yoğun bakım üniteleri dolu iken ve başka hastalar kabul edilmezken sokağa çıkma yasağına karşı çıkmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu önlemin doğru olmadığının bilimsel kanıt(lar)ı varsa bunu savunabiliriz. Hasta olduğu halde karantinaya girmek yerine Rize ye memleketine giden, havaalanında karantinaya girmemek için polisle çatışan hacılar gibi aklını kullan-a-mayanların çokça olduğu ülkemizde tüm dünyanın takip ettiği yöntemlerin dışına çıkmak göz göre göre ölüme davetiye çıkarmaktır.

Hüseyin Kayahan
14.04.2020
11:06

SALGINLAR ve PROJEKSİYONLAR

Bu salgın, dünyanın gördüğü ne ilk salgın ne de son salgın olacak. Ne yapılması, nasıl yapılması konusunda her kafadan bir ses çıkıyor, her devlet başka taktiklere baş vuruyor. Hiç tedbir almayanından, her türlü kısıtlamayı uygulayana kadar yelpaze epey geniş. En doğrusunu kim biliyor? Daha doğrusu en doğru var mıdır? Bu felsefenin de, ilmin de konusu olan, doğru nedir, nasıldır sorusudur. Tek doğru var mıdır yoksa doğruya mümkün olduğu kadar yakın olan birden çok yol mu vardır?

İlimde kesinlik, kat’iyet yoktur, her şey belli bir tolerans ihitva eder. Yani ilmimiz, eski tabiirle “zannîdir”. En optimum çözüm aranır. Fizibiliteler bunun için yapılır.

Şimdi ne yapmak lazımdır? Herkes Bakanlara, Cumhurbaşkanına, iktidara, muhalefete, halka kızıyor, bağırıyor, çağırıyor. Sorarsanız sadece kendisininki doğru.

Bizim için tek doğru vardır; o da, “icma”dır. Üzerinde icma olmamış her fikir sadece görüştür/içtihattır. Bunun dışında doğru yoktur. Velev ki, 4x2=4 olsun. Dördün doğru olduğu ne hesap makinesinin göstermesiyle ne ölçüyle ne tartıyla iddia edilebilir. Dördün doğru sonuç olduğu; üzerinde tüm matematikçilerin ittifakı yani icması ile bilinir. Doğrunun başka miyarı, ölçüsü, başka otoritesi, başka uzmanı yoktur. Öyleyse bu virüs konusundaki tüm görüşler de öyledir. Tüm teklifler görüştür, doğruya yakındır ama kesin doğru o değildir. Ne zaman tüm ilim adamları alınacak tedbirler konusunda aynı görüşe gelirler, o zaman o görüş doğru görüş olur.

Dr. Lütfi Hocaoğlu’ndan (kendisi de bu virüse yakalanmış ve tedavi olarak atlatmıştır) öğrendiğim bir kural var. Böyle virüsler ve mikroplar topluluğun en az üçte ikisine (2/3, %70) bulaşmadıkça salgın durmazmış. Bu %70’lik grup, hastalığı ya hiç farkına varmadan, ya ayakta hafif bir şekilde ya klinikte normal ya yatakta ya da yoğun bakımda geçirecek ve bağışık hale gelecektir. Bu arada elbette kayıplar da verilecektir. Bu kadar yüksek bir orana ulaşıldıktan sonra konaklayacağı yer bulamadığından virüs ortadan çekilecektir. Bundan sonra mevsimsel hastalıklar sınıfına girecek ve her sene belli insanları enfekte edecek ve onlar da basit tedavilerle atlatacaktır.

 Şimdi biz ne yapmalıyız? Şöyle ir projeksiyon yapmalıyız. Türkiye nüfusu 80 milyondur. Bunun %70’i yaklaşık 60 milyon demektir. Biz bu bulaşma ve bağışıklık (iyileşme) oluşturma süresini 1 yıl olarak planlayabilir miyiz? Bunu nasıl bileceğiz? Her ay 6 milyon insan enfekte olsa; bunların üçte biri ayakta geçirecektir, üçte biri evinde iyileşse, üçte birin üçte ikisi klinik odalarında iyileşse, kalanlar da yoğun bakım hastası olsa bu mümkün olur mu? Ortama tedavi ve iyileşme süresinin de 15 gün olduğunu kabul edelim. Bu projeksiyonda kliniğe yatması geren insan sayısı 2 milyon olduğuna göre, ayda iki kere dolup boşalacağını öngördüğümüze göre bize 1 milyon klinik yatağı gerekecektir. Yoğun bakım gerekecek hasta sayısı da bunun yarısı, yani 250.000 yatak olur. Bu kadar yoğun bakım ve klinik yatağımız, bunlara yetecek tıbbî personelimiz yoktur. Öyleyse ilk aklımıza gelen, çözüm bu virüsü 2 yıl içinde topluluğa yaymak olur. O zaman yoğun bakım yatak ihtiyacımız 125.000’e, klinik yatak ihtiyacımız da 500.000’e iner. Bu biraz daha makul gibi değil mi? İki yıl içinde de kapasitelerimizi sürekli arttırma imkanımız vardır.

İşte yapılması gereken buna benzer bir düzenlemedir. Ne %100 sokağa çıkma yasağı ne hiçbir tedbir almama çözümdür. Hiç tedbir almazsanız, ani bir hasta patlaması olur ve yatak yeter ne ilaç yeter ne de doktor. Katı bir izolasyon ve dışarı çıkmama halinde de tüm iş hayatı durur, hiçbir ürün üretilemez. Belki gıda stoklarımız bir müddet yeter ama sonrası toplu açlıktan ve yetersiz beslenmeden doğacak diğer hastalıklarda ölüm demektir.

Matematiği bilenler, tıbbı ve tarımı bilenler, gelin kafa veriniz ve ortak bir projeksiyon ortaya çıkarınız. İşte o bizim topluluğumuzun bugünkü doğrusu olur.

Saygılarımla.

H. Kayahan

Reşat Nuri Erol
14.04.2020
14:34


SABAH TURGAY ÇORUHLU'NUN YORUMUNU OKUMUŞTUM...

AZ ÖNCE HÜSEYİN KAYAHAN'IN BUGÜNKÜ YAZISINI OKUMASINI TAVSİYE ETMEYİ DÜŞÜNDÜM VE BUNU YAZAYIM DEDİM;

MEĞER HÜSEYİN KAYAHAN YAZIYI BURAYA YORUM OLARAK KOYMUŞ...

AKIL İÇİN YOL BİR İMİŞ DERLER ATALAR...

SELAM VE DUA...

REŞAD


Ece Ferah
29.04.2020
02:01

Tebrik ederim Hüseyin Kayahan yorumunuz cok yerinde olmuş. Burada sunduğunuz çözüm de çok yerindedir.

Emeğinize sağlık, fikrinize sağlık...  





Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 35 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 14 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 26 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 18 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 11 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 19 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 21 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 6 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 28 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 29 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 19 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 17 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 19 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 21 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 13 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 15 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 28 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 20 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 16 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 24 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 16 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 21 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 23 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 22 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 24 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 22 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 21 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 37 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 2386 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 2481 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2061 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 1796 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 1709 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 1734 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 2757 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 1766 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 2414 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 1624 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 1587 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 1570 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 1576 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 1809 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 1780 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 1958 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 2592 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 2396 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 1850 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 2361 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 1572 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2249 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 2370 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 2376 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 2347 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 2249 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 1520 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 1408 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 1591 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 1618 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 1641 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 1712 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2162 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 1772 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 1942 Okunma
Süleyman Karagülle
MECRALAR
27.03.2021 1731 Okunma
Süleyman Karagülle
YALANCI LİDERLER YAZISI
25.03.2021 1789 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR FARKLARI
24.03.2021 1742 Okunma
Süleyman Karagülle
FESAT
24.03.2021 1676 Okunma
Süleyman Karagülle
MUTLU OLMAK
22.03.2021 2210 Okunma
Süleyman Karagülle
SAVAŞ VE SİYASET
21.03.2021 1797 Okunma
Süleyman Karagülle
BEYHUDE
21.03.2021 1755 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAM ÂLEMİ
20.03.2021 1551 Okunma
Süleyman Karagülle
NEDEN TEKERRÜR
20.03.2021 1672 Okunma
Süleyman Karagülle
KİM KARAR VERİYOR?
20.03.2021 1668 Okunma
Süleyman Karagülle
YANLIŞ HESAP
17.03.2021 1862 Okunma
Süleyman Karagülle
PALAS
17.03.2021 1662 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAM ÂLEMİ
17.03.2021 1473 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETLERİN REKLAMI
17.03.2021 1524 Okunma
Süleyman Karagülle
SAVAŞLAR
15.03.2021 1668 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
14.03.2021 1468 Okunma
Süleyman Karagülle
İNGİLTERE
13.03.2021 1984 Okunma
Süleyman Karagülle
AK PARTİ İKTİDARI
11.03.2021 1559 Okunma
Süleyman Karagülle
BARIŞIN KURALI
10.03.2021 1826 Okunma
Süleyman Karagülle
SERMAYE TAKTİĞİ
9.03.2021 2160 Okunma
Süleyman Karagülle
CİNAYETLER
8.03.2021 1828 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAMİ HAREKETLER
7.03.2021 1725 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİATA GÖRE
7.03.2021 1709 Okunma
Süleyman Karagülle
DENGE
5.03.2021 1833 Okunma
Süleyman Karagülle
YAPILANLAR, SÖYLENENLER
4.03.2021 1791 Okunma
Süleyman Karagülle
REFORMLAR
3.03.2021 1903 Okunma
Süleyman Karagülle
CEMAL KAŞIKÇI
2.03.2021 1998 Okunma
Süleyman Karagülle
GAZ ODASI
1.03.2021 1752 Okunma
Süleyman Karagülle
TÜRKİYE’NİN YERİ
28.02.2021 1895 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
28.02.2021 2172 Okunma
1 Yorum 28.02.2021 11:03
Süleyman Karagülle
AŞI OLMAK
27.02.2021 1747 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİATIN HÜKMÜ
26.02.2021 1734 Okunma
Süleyman Karagülle
İKTİDARDA VERASET
25.02.2021 1853 Okunma
Süleyman Karagülle
ZAFER
25.02.2021 1545 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA
23.02.2021 1570 Okunma
Süleyman Karagülle
TÜRKİYE’DE SEÇİMLER
22.02.2021 1661 Okunma