Reşat Nuri Erol
Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-8
4.04.2020
2763 Okunma, 4 Yorum

 

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-8

‘SOSYAL TUFAN’ hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

‘ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ‘ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve KORONA VİRÜS!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONA VİRÜS DÜZENİ!!!

(Bu yazı dizisindeki her yazı, birinci yazıdaki bu girizgâh ve devamıyla okunmalı…)

21 Mart 2020 tarihli ve “Virüs! (Kovid-19) vs. !!! / Kur’an bunlara karşı ne gİbİ tedbİrler almıştır? / Bİzİ İlgİlendİren budur, bİz bu tedbİrlerİ almalıyız” başlıklı çare ve çözümler içeren çalışmamızla devam edelim.

Doğal afetler vardır; bunların başında önce zelzele, sonra da bulaşıcı hastalıklar gelir. Ne zelzeleye ne de bulaşıcı hastalıklara çare bulunabilir. Bulaşıcı hastalığa aşı keşfedilir, ilacı bulunur ama mikrop veya virüs de bunlara çare bulur ve bulaşıcı olmaya devam eder. Bir zamanlar kene, başka zamanlarda kuş gribi, başka zamanlarda virüs (koronavirüs), kolera vs. gibi afetler görülür. Bunların görülmesini bizim engellememiz mümkün değildir. Anormal olan bunlardan çıkarları olanların yararlanmasıdır. Birinci olarak ilaç firmaları yararlanırlar. Hatta ilaç firmaları bu tür bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasını isterler, aşı ve ilaçlara karşı direnen mikrop ve virüslere yardımcı dahi olurlar, doğal afetleri istismar ederler...

Kur’an (Kur’an düzeni) bunlara karşı ne gibi tedbirler önermiştir; Kur’an ehli olarak bizi asıl ilgilendiren budur: Biz bu önerilere kulak vermeli ve tedbirler almalıyız. 

1- Önce karşılıksız para olan faiz parasının ortadan kalkması gerekir. Ancak karşılıklı parayı piyasada rayiç hale getirirseniz karşılıksız para kendiliğinden kalkar, yasaklamalarla kalkmaz. Kur’an karşılıklı (karşılığı olan) parayı Tedayün Ayetinde (Bakara, 282) yani Kur’an’daki en uzun ayetle tanımlar. Akevler Kooperatifleri bu tanıma uyarak 50 (elli) senedir “Demir-Çimentoyu” (DÇ) değer birimi olarak kullanır; şimdi de “Altın, Demir, Buğday ve Toprak Bonolarını” önermektedir. Buna dair pek çok akademik tezlerimiz ve kitaplarımız yazılmıştır. Sağlam para sağlam kandır; enflasyonlu para kan kanseridir. İnsanlığın önce bu sorunu çözmesi gerekir.

2- İkinci olarak bazı alanlar vardır ki serbest arz ve talep kanunları çalışmaz. Çıkar paralelliğinin sağlanmadığı yerde arz ve talep kanunları işlemez. Oralarda “vakıf İşletmeler” kurulur. Kur’an bunlara “sebİlullah” demektedir. Bunların başında silah sanayii, ilaç sanayii, su gibi kıt kaynaklı mamuller, enerji (petrol ve elektrik) gelir. Bunlar için “vakıf işletmeler” kurulur. İnsanlığın denetiminde olan bu işletmeler sınırlı hareket ederler. “Vakıf” kelimesi buradan gelir yani bazı işlemler o işletmelerde yapılmaz. İlaçları firmalar üretirler ancak “vakıf” satın alır, piyasaya satmaz. Vakıf ilaçları bir fiyatla satın alır ve aynı fiyatla satar. İlaçların fiyatları arz ve talep kanunlarına göre değişir. Alış-satış arasında fark olmaz. Stoklara göre artıp eksilir. İlaçlar ortak bütçeden doktorlara parasız verilir, doktorlar da hastalara parasız kullandırırlar. Böylece ilaç sömürüsü sona erer. Demek ki ikinci yapılacak iş Akevler’in elli yıldır önermiş olduğu “Ecza Vakfı”nın kurulmasıdır.

3- Koruma tababetİ üçüncü alınacak tedbirdir. Tabiplere hastayı tedavi ettikleri için ücret verilmez, tabiplere kişinin sağlığını korudukları için pay verilir. Herkesin bir doktoru olur. Doktorların da danışman uzmanları/mütehassısları bulunur. Kişi hasta olmadığı için doktoru genel hizmetten pay alır, hastalandığı zaman da ayrıca bir ücret istemeden onu tedavi eder. Uzmanlara danışarak ve onlardan yardım alarak tedavi eder. Emek dışındaki bütün masraflar ilgili vakıflarca karşılanır. Şimdi doktorlar bekliyor ki hasta gelsin! Bilinçaltında hastalıklardan birinde tedavi ediyor diğerinde yan tesirle hasta ediyor. Bugünkü tababet maalesef tabip ve eczacı işbirliğiyle ‘sağlık teşkilatı’ değil ‘hastalık teşkilatı’ haline geliyor. Bu nedenle bizde ‘şifa-haneler’ olarak adlandırılan sağlık evleri Batı’da “hasta-haneler” olarak adlandırılır. (DEVAMI VAR)

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
04.04.2020
07:24

MİLLÎ GAZETE

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-8

SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve KORONAVİRÜS!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!

(Bu yazı dizisindeki her yazı, birinci yazıdaki bu girizgâh ve devamıyla okunmalı…)

21 Mart 2020 tarihli ve “Virüs! (Kovid-19) vs. / Kur’an bunlara karşı ne gibi tedbirler almıştır? / Bizi ilgilendiren budur, biz bu tedbirleri almalıyız” başlıklı çare ve çözümler içeren çalışmamızla devam edelim.

Doğal afetler vardır; bunların başında önce zelzele, sonra da bulaşıcı hastalıklar gelir. Ne zelzeleye ne de bulaşıcı hastalıklara çare bulunabilir. Bulaşıcı hastalığa aşı keşfedilir, ilacı bulunur ama mikrop veya virüs de bunlara çare bulur ve bulaşıcı olmaya devam eder. Bir zamanlar kene, başka zamanlarda kuş gribi, başka zamanlarda virüs (koronavirüs), kolera vs. gibi afetler görülür. Bunların görülmesini bizim engellememiz mümkün değildir. Anormal olan bunlardan çıkarları olanların yararlanmasıdır. Birinci olarak ilaç firmaları yararlanırlar. Hatta ilaç firmaları bu tür bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasını isterler, aşı ve ilaçlara karşı direnen mikrop ve virüslere yardımcı dahi olurlar, doğal afetleri istismar ederler...

Kur’an (Kur’an düzeni) bunlara karşı ne gibi tedbirler önermiştir; Kur’an ehli olarak bizi asıl ilgilendiren budur: Biz bu önerilere kulak vermeli ve tedbirler almalıyız. 

1-Önce karşılıksız para olan faiz parasının ortadan kalkması gerekir. Ancak karşılıklı parayı piyasada rayiç hale getirirseniz karşılıksız para kendiliğinden kalkar, yasaklamalarla kalkmaz. Kur’an karşılıklı (karşılığı olan) parayı Tedayün ayetinde (Bakara, 282) yani Kur’an’daki en uzun ayetle tanımlar. Akevler Kooperatifleri bu tanıma uyarak 50 (elli) senedir “Demir-Çimentoyu” (DÇ) değer birimi olarak kullanır; şimdi de “Altın, Demir, Buğday ve Toprak Bonolarını” önermektedir. Buna dair pek çok akademik tezlerimiz ve kitaplarımız yazılmıştır. Sağlam para sağlam kandır; enflasyonlu para kan kanseridir. İnsanlığın önce bu sorunu çözmesi gerekir.

2-İkinci olarak bazı alanlar vardır ki serbest arz ve talep kanunları çalışmaz. Çıkar paralelliğinin sağlanmadığı yerde arz ve talep kanunları işlemez. Oralarda “vakıf işletmeler” kurulur. Kur’an bunlara “sebilullah” demektedir. Bunların başında silah sanayi, ilaç sanayi, su gibi kıt kaynaklı mamuller, enerji (petrol ve elektrik) gelir. Bunlar için “vakıf işletmeler” kurulur. İnsanlığın denetiminde olan bu işletmeler sınırlı hareket ederler. “Vakıf” kelimesi buradan gelir yani bazı işlemler o işletmelerde yapılmaz. İlaçları firmalar üretirler ancak “vakıf” satın alır, piyasaya satmaz. Vakıf ilaçları bir fiyatla satın alır ve aynı fiyatla satar. İlaçların fiyatları arz ve talep kanunlarına göre değişir. Alış-satış arasında fark olmaz. Stoklara göre artıp eksilir. İlaçlar ortak bütçeden doktorlara parasız verilir, doktorlar da hastalara parasız kullandırırlar. Böylece ilaç sömürüsü sona erer. Demek ki ikinci yapılacak iş Akevler’in elli yıldır önermiş olduğu “Ecza Vakfı”nın kurulmasıdır.

3-Koruma tababeti üçüncü alınacak tedbirdir. Tabiplere hastayı tedavi ettikleri için ücret verilmez, tabiplere kişinin sağlığını korudukları için pay verilir. Herkesin bir doktoru olur. Doktorların da danışman uzmanları/mütehassısları bulunur. Kişi hasta olmadığı için doktoru genel hizmetten pay alır, hastalandığı zaman da ayrıca bir ücret istemeden onu tedavi eder. Uzmanlara danışarak ve onlardan yardım alarak tedavi eder. Emek dışındaki bütün masraflar ilgili vakıflarca karşılanır. Şimdi doktorlar bekliyor ki hasta gelsin! Bilinçaltında hastalıklardan birinde tedavi ediyor diğerinde yan tesirle hasta ediyor. Bugünkü tababet maalesef tabip ve eczacı işbirliğiyle ‘sağlık teşkilatı’ değil ‘hastalık teşkilatı’ haline geliyor. Bu nedenle bizde ‘şifa-haneler’ olarak adlandırılan sağlık evleri Batı’da “hasta-haneler” olarak adlandırılır. (DEVAMI VAR.)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

04 Nisan 2020
Reşat Nuri Erol
04.04.2020
07:27


http://islammedeniyetivakfi.com/  


İSLAM MEDENİYETİ dergimiz yeni/den yayımlandı...

(HAKEMLİ AKADEMİK DERGİ olarak yayımlandı)

Dergiye yukarıdaki linklerden ulaşabilirsiniz... 
Tüm istediklerinize ulaştırabilirsiniz...
Selam ve sağlık dualarımızla...
İslam Medeniyeti Vakfı
Başkan Reşat EROL 

Not:

Bu çalışmamızı da daima değerlendirebilirsiniz; 

https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg



Reşat Nuri Erol
04.04.2020
07:28


1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1057

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1057. Hafta - 28 MART 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1057. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİZafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

BUGÜN NEREDEYIZ, NEREYE GIDIYORUZ?

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

‘Gizli Dünya Devleti’ dedikçe Erbakan’ı anmak-19

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-1

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-2

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-3

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-4

Reşat Nuri EROL

***

FURKAN SÛRESİ- 10. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

تَبَارَكَ الَّذِي نَزَّلَ الْفُرْقَانَ عَلَى عَبْدِهِ لِيَكُونَ لِلْعَالَمِينَ نَذِيرًا (1) الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيرًا (2) وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ وَلَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا يَمْلِكُونَ مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا (3)وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ هَذَا إِلَّا إِفْكٌ افْتَرَاهُ وَأَعَانَهُ عَلَيْهِ قَوْمٌ آخَرُونَ فَقَدْ جَاءُوا ظُلْمًا وَزُورًا (4) وَقَالُوا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلَى عَلَيْهِ بُكْرَةً وَأَصِيلًا (5) قُلْ أَنْزَلَهُ الَّذِي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ إِنَّهُ كَانَ غَفُورًا رَحِيمًا (6) وَقَالُوا مَا لِهَذَا الرَّسُولِ يَأْكُلُ الطَّعَامَ وَيَمْشِي فِي الْأَسْوَاقِ لَوْلَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيرًا (7) أَوْ يُلْقَى إِلَيْهِ كَنْزٌ أَوْ تَكُونُ لَهُ جَنَّةٌ يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَالَ الظَّالِمُونَ إِنْ تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَسْحُورًا (8) انْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا (9)تَبَارَكَ الَّذِي إِنْ شَاءَ جَعَلَ لَكَ خَيْرًا مِنْ ذَلِكَ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَيَجْعَلْ لَكَ قُصُورًا (10) بَلْ كَذَّبُوا بِالسَّاعَةِ وَأَعْتَدْنَا لِمَنْ كَذَّبَ بِالسَّاعَةِ سَعِيرًا (11) إِذَا رَأَتْهُمْ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ سَمِعُوا لَهَا تَغَيُّظًا وَزَفِيرًا (12) وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُورًا (13) لَا تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا وَادْعُوا ثُبُورًا كَثِيرًا (14) قُلْ أَذَلِكَ خَيْرٌ أَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ كَانَتْ لَهُمْ جَزَاءً وَمَصِيرًا (15) لَهُمْ فِيهَا مَا يَشَاءُونَ خَالِدِينَ كَانَ عَلَى رَبِّكَ وَعْدًا مَسْئُولًا (16) وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ فَيَقُولُ أَأَنْتُمْ أَضْلَلْتُمْ عِبَادِي هَؤُلَاءِ أَمْ هُمْ ضَلُّوا السَّبِيلَ (17) قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا كَانَ يَنْبَغِي لَنَا أَنْ نَتَّخِذَ مِنْ دُونِكَ مِنْ أَوْلِيَاءَ وَلَكِنْ مَتَّعْتَهُمْ وَآبَاءَهُمْ حَتَّى نَسُوا الذِّكْرَ وَكَانُوا قَوْمًا بُورًا (18) فَقَدْ كَذَّبُوكُمْ بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسْتَطِيعُونَ صَرْفًا وَلَا نَصْرًا وَمَنْ يَظْلِمْ مِنْكُمْ نُذِقْهُ عَذَابًا كَبِيرًا (19) وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا إِنَّهُمْ لَيَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَيَمْشُونَ فِي الْأَسْوَاقِ وَجَعَلْنَا بَعْضَكُمْ لِبَعْضٍ فِتْنَةً أَتَصْبِرُونَ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيرًا (20) وَقَالَ الَّذِينَ لَا يَرْجُونَ لِقَاءَنَا لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْنَا الْمَلَائِكَةُ أَوْ نَرَى رَبَّنَا لَقَدِ اسْتَكْبَرُوا فِي أَنْفُسِهِمْ وَعَتَوْا عُتُوًّا كَبِيرًا (21) يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلَائِكَةَ لَا بُشْرَى يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِمِينَ وَيَقُولُونَ حِجْرًا مَحْجُورًا (22) وَقَدِمْنَا إِلَى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاءً مَنْثُورًا (23) أَصْحَابُ الْجَنَّةِ يَوْمَئِذٍ خَيْرٌ مُسْتَقَرًّا وَأَحْسَنُ مَقِيلًا (24) وَيَوْمَ تَشَقَّقُ السَّمَاءُ بِالْغَمَامِ وَنُزِّلَ الْمَلَائِكَةُ تَنْزِيلًا (25) الْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ لِلرَّحْمَنِ وَكَانَ يَوْمًا عَلَى الْكَافِرِينَ عَسِيرًا (26) وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَالَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا (27) يَاوَيْلَتَا لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا (28) لَقَدْ أَضَلَّنِي عَنِ الذِّكْرِ بَعْدَ إِذْ جَاءَنِي وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِلْإِنْسَانِ خَذُولًا (29) وَقَالَ الرَّسُولُ يَارَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُورًا (30) وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوًّا مِنَ الْمُجْرِمِينَ وَكَفَى بِرَبِّكَ هَادِيًا وَنَصِيرًا (31) وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلَا نُزِّلَ عَلَيْهِ الْقُرْآنُ جُمْلَةً وَاحِدَةً كَذَلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهِ فُؤَادَكَ وَرَتَّلْنَاهُ تَرْتِيلًا (32) وَلَا يَأْتُونَكَ بِمَثَلٍ إِلَّا جِئْنَاكَ بِالْحَقِّ وَأَحْسَنَ تَفْسِيرًا (33) الَّذِينَ يُحْشَرُونَ عَلَى وُجُوهِهِمْ إِلَى جَهَنَّمَ أُولَئِكَ شَرٌّ مَكَانًا وَأَضَلُّ سَبِيلًا (34)وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَا مَعَهُ أَخَاهُ هَارُونَ وَزِيرًا (35) فَقُلْنَا اذْهَبَا إِلَى الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَدَمَّرْنَاهُمْ تَدْمِيرًا (36) وَقَوْمَ نُوحٍ لَمَّا كَذَّبُوا الرُّسُلَ أَغْرَقْنَاهُمْ وَجَعَلْنَاهُمْ لِلنَّاسِ آيَةً وَأَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ عَذَابًا أَلِيمًا (37) وَعَادًا وَثَمُودَ وَأَصْحَابَ الرَّسِّ وَقُرُونًا بَيْنَ ذَلِكَ كَثِيرًا (38) وَكُلًّا ضَرَبْنَا لَهُ الْأَمْثَالَ وَكُلًّا تَبَّرْنَا تَتْبِيرًا (39) وَلَقَدْ أَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّتِي أُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِ أَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَا بَلْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ نُشُورًا (40) وَإِذَا رَأَوْكَ إِنْ يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَذَا الَّذِي بَعَثَ اللَّهُ رَسُولًا (41) إِنْ كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنْ آلِهَتِنَا لَوْلَا أَنْ صَبَرْنَا عَلَيْهَا وَسَوْفَ يَعْلَمُونَ حِينَ يَرَوْنَ الْعَذَابَ مَنْ أَضَلُّ سَبِيلًا (42) أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا (43) أَمْ تَحْسَبُ أَنَّ أَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ أَوْ يَعْقِلُونَ إِنْ هُمْ إِلَّا كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ سَبِيلًا (44) أَلَمْ تَرَ إِلَى رَبِّكَ كَيْفَ مَدَّ الظِّلَّ وَلَوْ شَاءَ لَجَعَلَهُ سَاكِنًا ثُمَّ جَعَلْنَا الشَّمْسَ عَلَيْهِ دَلِيلًا (45) ثُمَّ قَبَضْنَاهُ إِلَيْنَا قَبْضًا يَسِيرًا (46) وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورًا (47) وَهُوَ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ بُشْرًا بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهِ وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً طَهُورًا (48) لِنُحْيِيَ بِهِ بَلْدَةً مَيْتًا وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا أَنْعَامًا وَأَنَاسِيَّ كَثِيرًا (49) وَلَقَدْ صَرَّفْنَاهُ بَيْنَهُمْ لِيَذَّكَّرُوا فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلَّا كُفُورًا (50) وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ نَذِيرًا (51) فَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَجَاهِدْهُمْ بِهِ جِهَادًا كَبِيرًا (52)

***

وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًا وَحِجْرًا مَحْجُورًا (53) وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ مِنَ الْمَاءِ بَشَرًا فَجَعَلَهُ نَسَبًا وَصِهْرًا وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيرًا (54) وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَنْفَعُهُمْ وَلَا يَضُرُّهُمْ وَكَانَ الْكَافِرُ عَلَى رَبِّهِ ظَهِيرًا (55) وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذِيرًا (56) قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِلَّا مَنْ شَاءَ أَنْ يَتَّخِذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلًا (57) وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذِي لَا يَمُوتُ وَسَبِّحْ بِحَمْدِهِ وَكَفَى بِهِ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيرًا (58) الَّذِي خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ الرَّحْمَنُ فَاسْأَلْ بِهِ خَبِيرًا (59)

***

وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ

Va HuVa elLaÜIy MaRaCa eLBaXRaYNı (Va HuVa elLaÜIy FaGaLa eLFaGLaYNı)

“Ve O bahreyn merc eden kimsedir.”

مرج hayvanların otlamak için serbest bırakıldığı yer, meradır.

مرجان mercan demektir. م enginliği, ر tekrarı, ج toplanmayı ifade eder.

Gölgenin meddinden sonra وَهُوَ getirmiştir. Üst üste وَهُوَ getirmiştir. Birinde leyl ve nehardan, diğerinde rüzgârdan söz etmiştir. İki وَهُوَ kullanmış ardından bir açıklama yapmış. Bundan sonra beşeri olaylardan bahsetmiş ve ona göre emir vermiştir.

Şimdi yine doğal olaydan bahsetmektedir. Bundan önceki وَ‘de yağmur yağdırıldığından bahsetmektedir. Burada ise o toplanan sulardan ve denizden söz etmektedir.

İnsan bedenindeki kan döngüsü benzeri su döngüsü vardır. Kan denizdir. Güneş ona enerji sağlamaktadır. Önce yağmurdan ve yağmurun yağışından, sonra denizden söz etmiştir. Çünkü denizlerin gayesi yağmurdur.

İnsanın kromozomlarından salsal olarak zincir halkası olarak bahsettikten sonra cinleri ateşten olan mâricden halk ettik demektedir (وَخَلَقَ الْجَانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍ Rahman 55/11). Moleküllerde elektronlar çekirdeklerin etrafında dizilmektedir ve insan böyle oluşmaktadır. Cinlerde elektronlar dağınık haldedir. Olasılık kuralları ile hareket ederler. Fizikçiler buna ‘Browning Hareket’ diyorlar. Denizlerde de canlılar bu şekilde dağılmışlardır. Moleküller böyle hareket ederler. İki cisim eğer birbirine temas ederse dağılma değerleri birleşir. Sıcak su soğur, soğuk su ısınır. Bu durumda güneşin çevresi ısınmalı ve kendisi soğumalıdır. Ama o öyle olmamaktadır. Güneş kendi dağılımını korumakta, çevresi de kendi dağılımını korumaktadır.

Şöyle özetleyebiliriz. Her dağılımın çan eğrileri vardır. İki ayrı çan eğrisi olan cisimler karışırlarsa sonunda ortak çan eğrisi meydana gelir ve birleşirler. Kâinat öyle düzenlenmektedir ki değişik çan eğrileri birbirleri ile karşılaştıkları halde birleşmesinler. Doğada böyle değişik çan eğrileri vardır. Tatlı sularla tuzlu sular döngü içinde yer alırlar, ne var ki bunlar birbirlerine karışmazlar.


...

DEVAMI VE TAMAMI

"SEMİNERLER"DE...




Reşat Nuri Erol
04.04.2020
14:06

Mustafa Rasi Uysal adlı okurunuzdan mesaj var

Gelen Kutusu
x

Milli Gazete Bildirim <posta@daktilo.com>

13:44 (18 dakika önce)
 
Alıcı: ben

Mustafa Rasi Uysal (mustafarasiuysal@hotmail.com) isimli bir ziyaretçimiz size Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-8 başlıklı yazınız ile ilgili aşağıdaki mesajı gönderdi:

TARIMDA KORUMA KALKANINA İHTİYAÇ VAR!

Küresel çapta pandemiye yol açan Yeni Tip Coronavirüs salgınının sebep olduğu global ölçekli panik atmosferinin, ülkemiz tarımında ve hammaddesi tarımda dayalı sanayide, menfi manada muhtemel bazı etkilere sebep olabileceği öngörülmektedir. Ülkemizde tarımsal yapının korunması, üretimin sürekliliği, gıda güvenliği, üretim ve tedarik zincirinin kırılmaması amacıyla, Tarım ve Orman Bakanlığı, bağlı ve ilgili kuruluşlar ve mahalli idarelerce, meslek erbaplarının istihdamının artırılması ve desteklenmesi yönünde muhtelif ihtiyaçlar bulunmaktadır.

Bu ihtiyacın varlığını destekleyecek kimi tespitleri ve verileri tensiplerinize ve takdirlerinize sunmak istiyorum. ŞÖYLE Kİ;

Yeni Coronavirüs (COVID-19) hastalığının küresel çapta pandemi yaptığı günümüzde, bu virüs salgınının acımasız sonuçlarının, sadece can kayıpları ile sınırlı kalmayıp, büyük ölçüde ekonomik, psikolojik, sosyolojik ve siyasal bağlamda muhtemel etkileri pekçok mahvilde tartışılmaktadır.

200 yıllık tarihinde, 2008 yılına kadar sadece 870 milyar dolar Merkez Bankası baz parası basan ABD, 2008 kriz yılında yaşanan global ölçekli krizde tüm bankacılık sistemi batma noktasına gelince, Amerikan Merkez Bankası (FED), takip eden birkaç yıl içerisinde 4 trilyon dolar civarında baz para basmıştır. Küresel çapta merkez bankalarının bastığı baz para ise 20 trilyon doları bulmuştu.

COVID-19 virüs salgınının çok kısa geçmişine karşın, ABD ekonomik sisteminde % 30 nispetinde bir daralmadan bahsedilebilmektedir. Ve hatta bu daralmanın % 50 seviyelerine ulaşacağı, yaşanacak büyük çaplı resesyon ile birlikte milyonlarca çalışanın işsiz kalacağı ve yine çok sayıda şirket iflaslarının yaşanacağı ifade edilmektedir. ABD virüs salgınının görüldüğü ilk günlerde 5 trilyon dolar Merkez bankası baz parası basmış, 13 trilyon dolarlık bir koruma paketi açıklamış, dahası sınırsız baz para basma imkanı getirmiştir. Dünya ekonomisinin lokomotif gücü olan Amerikan ekonomisindeki bu sarsıcı etkinin küresel bir dalga halinde yayılacağı ve dünya ekonomisinde bir domino etkisi yaratacağı dillendirilmektedir.

Küresel hane halkı borcu sadece son bir yılda 12 trilyon dolar artarak 47 trilyon dolar seviyesine yükselmiştir. Dünya ülkelerinin milli gelirlerinin toplamının 80 trilyon civarında olduğu göz önüne alındığında, küresel hane halkı borcunun milli gelir içerisindeki oranı % 43 iken, 2019 yılında bu oranın % 59’a çıkmış olduğu görülmektedir.

Virüs pandemisi öncelikle emeği ve dolayısıyla üretimi vurmuştur. Çünkü, üretimin temel faktörü olan emek evlere izole edilmiştir. Bunun doğal sonucu üretimin durması ya da ciddi seviyede azalmasıdır. Hiçbir ülkesel tedbir üretmeden tüketmeyi devam ettirebilecek bir mali bağışıklığa sahip olamaz.

Virüs salgınının ilk olarak görüldüğü Çin’de de benzer handikaplar yaşanmaktadır. Salgının bilahare görüldüğü İran, İtalya, Fransa ve Almanya potansiyel sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Bu ülkeler yanında pek çok ülke, ekonomik ve sosyal anlamda büyük çaplı koruma kalkanları geliştirmektedirler. Gelişmiş ülke ekonomileri kadar, gelişmekte olan ülke ekonomileri ve az gelişmiş ülkelerde de büyük bir endişe ve panik havası hüküm sürmektedir.

Hülasa, küresel bir panik ve korku yaşanmaktadır. Birikmiş ekonomik sorunların patlama aşamasındaki son temas noktası COVID-19 virüs salgını olmuştur. Dünya’da, “Küreselci” kavramı altında toplanan yeni bir ideolojik grup varlığı malum bir konudur. Küreselcilerin, 200 olan devlet sayısını 1000’e çıkartarak dijital dünya tabanlı “tek dünya/tek dil/tek kültür/tek din” projesi peşinde oldukları ifade edilmektedir. Avrupa ve ABD’de Kapitalistler ile Küreselciler arasında ciddi bir ideolojik mücadelenin varlığı artık bilinmektedir.

DEVLER LİGİNDE BU BÜYÜK ÇATIŞMA, REKABET VE MÜCADELE SÜRERKEN, JEOPOLİTİK OLARAK KİLİT BİR ÜLKE OLAN TÜRKİYE, EKONOMİK OLARAK TÜM ENERJİ KORDORLARININ KESİŞTİĞİ, TARIMSAL AÇIDAN KITA İKLİMİNE SAHİP, İNSAN DİNAMİKLERİ GÜÇLÜ, İNANÇ YAPISI OLARAK TA İSLAM DÜNYASININ “KALBİ” KONUMUNDA BİR ÜLKEDİR. BİR STRATEJİSTİN İFADE ETTİĞİ GİBİ; TÜRKİYE BU ASRIN MARKA DEĞERİ EN YÜKSEK ÜLKESİDİR. ÖYLE Kİ, “SELAMÜN ALEYKÜM” DİYEREK, RUSYA ÜZERİNDEN DOĞU TÜRKİSTAN’A, ORTADOĞU ÜZERİNDEN SAHRAALTI AFRİKA’NIN EM ÖBÜR UCUNA VE BALKANLARDAN AVRUPA’YA KADAR DÖRT BİR YANA UZANABİLECEK BİR POTANSİYELE SAHİPTİR.

191 milyar dolar sermayesiyle ABD’nin en büyük bankalarından biri olan Bank of America Corona virüsü nedeniyle ekonominin resesyona girdiğini ilan etti

Türkiye’de, bu pandemi salgından etkilenmiş ve etkilenmeye de devam etmektedir. Devlet otoritesi bir takım ekonomik koruma paketleri açıklarken, ülkesel endişe insan sağlığı ve ticari hayatın istikrarı üzerinde yoğunlaşmaktadır. Tarım sektörünün şimdi veya yakın gelecekte ne denli ve hangi ölçüde etkileneceği ve bunun muhtemel sonuçlarının ne olabileceği konusunda maalesef ciddi değerlendirmeler yapılmamaktadır.

Türkiye tarımının zaten bu pandemi öncesinde de nev-i şahsına münhasır sorunları bulunmaktaydı. Yaşanan virüs salgınının doğal olarak oluşturduğu ekonomik, psikolojik, ve sosyolojik manada panik havası, mevcut sorunları çeşitlendirerek ve derinleştirerek genel hayata müessir menfi etkiler yaratacaktır. Türkiye ekonomisini küresel gelişmelerden bağımsız düşünme imkanı maalesef bulunmamaktadır.

Burada üzerinde durulması gereken en mühim mesele, tarımda üretim ve tedarik zincirinin kırılması tehlikesidir. Bu çok stratejik ve öncelikli bir konudur, zira, TCMB enflasyon sepetinde % 24,5 nispetinde olan gıda ve alkolsüz ürünlerin payı, halkın enflasyon sepetinde % 80’leri bulmaktadır.

En stratejik sektörlerin gıda ve sağlık olduğu, güvenlik harcamaların ve enerjinin daha sonra geldiği gerçeği tüm dünyada kabul görmektedir. Dolayısıyla, halk sağlığını koruma önlemleri yanında gıda güvencesi ve gıda güvenliği için alınacak önlemler de aynı önem ve öncelikte olmalıdır. Bir başka ifadeyle tarladan sofraya gıda zinciri ve sürekliliğinin korunması büyük önem ve öncelik arzetmektedir.

Türkiye’de tarım kesiminde yaşayan stabil nüfus genellikle yaşlı olup, sosyal güvenlik gelirleri nedeniyle, tarımsal faaliyet beklentileri ve arzuları düşüktür. En düşük emekli aylığının 1.500 TL’ya çıkarılması ile birlikte, deyim yerindeyse “kefen parası cebinde olan” bu kesimin tarımsal üretim motivasyonu daha da düşecektir. Kırsal birimlerde yaşayan genç nüfusun ise, ekonomik manada zaten bir tatminsizlik sorunu varken, yaşanan pandemi nedeniyle, tarımsal üretim ve tedarik zincirinde meydana gelebilecek en küçük bir kırılma, telafisi asla mümkün olamayacak bir özgüven kaybı meydana getirecektir. Bu özgüven kaybının olağan sonuçları ise üretim azlığı, gıda arzında daralma, soğuk zincirin kırılması, ithalat baskısı, dışa bağımlılık, iç göç baskısı ve işsizliğin artması şeklinde tezahür edecektir.

COVID-19 virüsünden kaynaklanan ölümlerin coğrafi dağılımı Türkiye’de henüz açıklanmış olmamakla birlikte, dünya geneline bakıldığında, sanayi ve endüstriyel üretimin yoğunlaştığı kalabalık metropollerde ölüm oranlarının daha çok olduğu görülmektedir. Zira, kent hayatının ekonomik, psikolojik ve sosyolojik zorlukları bağışıklık sistemini adeta savunmasız hale getirmektedir. Basında yer alan “Belarus Virüsü Neden Takmıyor “ başlıklı makalelerde, Rusya'nın komşusu ve tarımla kendi geçimini sağlayan bir ülke olan Belarus’ta, Corona virüs (Covid-19) salgını başladıktan sonra ülkenin devlet başkanı Alexander Lukashenko insanları üretim yapmaya teşvik etmiştir. Lukashenko "Şimdi tam da çalışma zamanı. Tarlalar ve traktörler herkesi iyileştirir" diyerek halkını üretime yapmaya teşvik etmiştir.

Yeni Tip Korona Virüs (COVID-19) salgınının küresel manada büyük bir ekonomik yıkıma sebep olacağı uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Ekonomik zafiyet ise doğrudan sosyal hayatı tehdit edecektir. Ülkemizin bu menfi gelişmelerden en düşük seviyede etkilenmesi için toplum sağlığını koruma yanında tarım kesiminin de korunması büyük ehemmiyet arzetmektedir. Ülkemizin henüz bir tarım toplumu olması bize büyük artı sağlayacaktır ancak, üretim ve tedarik zincirinin korunması kaydıyla bu faydayı elde edebiliriz.

Ülkemizde virüs kaynaklı enfeksiyon vak’aları başladığında halkımızın önce marketlere hücum etmesi ve stoklama endişesinin temelinde gıda ihtiyacı ve bu ihtiyacın sürekliliği gerçeği yatmaktadır. Aynı şekilde, kolonya, antibakteriyel, maske gibi sıhhi malzemelere hücum edilmesi, sosyal mesafe kuralı ve izale yaşam mecburiyeti de sağlıklı yaşama ve her halükarda hayata tutunma güdüsü ve ihtiyacından ileri gelmektedir.

Gıda arzı ve tedarik zincirinin muhafazasına en çok ihtiyaç duyacağımız bugünlerde ve yakın gelecekte, halen 30 bin ziraat mühendisi, 8 bin veteriner hekim, 25 bin gıda mühendisi, binlerce veteriner sağlık teknisyeni ve ziraat teknisyeninin halen atama beklemesi, bu genç işgücünün atıl halde bekletilmesi, düşündürücü ve bir o kadar da üzüntü vericidir.

15 yıl aradan sonra, Ekim-2019 ayında üçüncüsü yapılan “Tarım Şurası” bile heyecanla beklenen istihdama vesile olamamıştır. Bakanlıkça, 2020 yılı mayıs ayında yapılacağı açıklanan atamalar ise sayıca çok kadük kalmıştır.

Tarım ve Orman Bakanlığı norm kadrolarında zikredilen unvanlarda % 50’ye yakın bir nispette personel açığı bulunmaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimizde ihtiyaç miktarı daha belirgin durumdadır.

Ülkemizde 35.000 civarında kırsal karakterde yerleşim yeri bulunmaktadır. İl ve ilçelerde yaşayan nüfusun genel nüfusa oranı sürekli olarak artmış, en son 2018 yılında il ve ilçelerde yaşayan nüfusun ülke nüfusuna oranı % 92,3 iken bu oran 2019 yılında % 92,8’ e yükselmiş bulunmaktadır. Kırsal birimlerden büyük metropollere olan göç her yıl daha da artmaktadır. Sadece, 2019 yılında İstanbul’un nüfusu bir önceki yıla göre 451.543 kişi artmıştır.

Kırsal birimlerden il ve ilçe merkezlerine olan nüfus hareketlerinin böyle devam etmesi durumunda, korkulur ki, tarımsal üretimle iştigal edebilecek dinamik bir nüfus kalmayacaktır. HİÇBİR ŞEYİN ARTIK ESKİSİ GİBİ OLMAYACAĞININ SÖYLENDİĞİ GÜNÜMÜZDE, ULUS DEVLETLER DAHA KORUMACI VE İÇE KAPANIK BİR EKONOMİ POLİTİKASI İZLEYECEKLERDİR. O TAKDİRDE PARANIZLA DAHİ GIDA MADDESİ TEMİN EDEMEME GİBİ BİR SORUN YAŞANMASI KUVVETLE MUHTEMELDİR. BU SEFER AÇLIK VE YETERSİZ BESLENME COVID-19 VİRÜSÜNDEN DAHA TEHLİKELİ BİR HAL ALARAK, SADECE 65 YAŞ ÜSTÜ İNSANLARIMIZI DEĞİL, TOPLUMUN TÜM KATMANLARINI TRAJEDİK BİR ŞEKİLDE ETKİLİYEBİLECEKTİR.

Ülkemiz tarımıyla ilgili bazı verileri paylaşmadan önce, malumaliniz olan, gıda arzının ne denli önem arzettiğine ilişkin bir takım verileri tekrar etmekte fayda mülahaza ediyorum. Şöyle ki;

 Dünya üzerinde 1 milyar civarında bir insan açlık sınırının altında bir beslenme standardında yaşam mücadelesi vermektedir.

 Yılda 11 milyon çocuk sadece açlık ve susuzluğa bağlı nedenlerle hayatını kaybetmektedir. Bir başka deyişle, her 3 saniyede 1 çocuk bu sebeple ölmektedir.

 Dünya nüfusunun yarısı, günlük 2 doların altında bir gelirle yaşamını idame ettirmek zorunda kalmaktadır.

 1830’lu yıllarda 1 milyar olan Dünya nüfusu, 1930 yılında 2 milyara, 1975 yılında 4 milyara, 2014 yılında 7,1 milyara, 2019 yılında ise 7,7 milyara ulaşmıştır. Nüfus artış projeksiyonlarına göre, 2050 yılında dünya nüfusunun 9,7 milyar olabileceği öngörülmektedir. Dünya nüfusunun ikiye katlanma için geçmesi gereken periyod giderek daralmaktadır.

 Dünya’da fert başına düşen tarımsal işletme büyüklüğü 1960 yılında 4,4 dekar iken, bu rakam 1990 yılında 2,7 dekara, günümüzde ise 1,7 dekar alana kadar gerilemiştir.

 Dünya’da tam olarak bir tarım alanı istilasından söz edilebilir. Öyle ki; gelişmiş ülkelerin satın aldığı ya da kiraladığı tarım alanlarının yekünü, Türkiye yüzölçümünün 2,5 katına, Türkiye tarım alanları varlığının ise 9,5 katını bulmaktadır.

 Türkiye nüfusu 1990-2015 döneminde % 39,4 nispetinde artarken, aynı dönemde tarım alanları % 14 azalmıştır. 1960 yılında 8,38 dekar olan kişi başına düşen tarım alanı, 1990 yılında 4,93 dekara, 2017 yılında ise 4,0 dekar alana kadar gerilemiştir.

 Dünya Ticaret Örgütü’nün raporuna göre, 41 ülke başka ülkelerde toprak kiralamakta veya satın almakta, 62 ülke ise topraklarını ikinci bir ülkeye kiraya vermekte veya satmaktadır.

 Türkiye’de, son 16 yılda tarım alanları 41 milyon 200 bin hektardan, 37 milyon 800 bin hektara gerilemiştir. Toplam yüzölçümü 3 milyon hektar olan Belçika, yine toplam yüzölçümü 4 milyon hektar olan Hollanda, yüzölçümü 78 milyon hektar olan Türkiye’den kat be kat daha fazla tarımsal gelir ve katma değer elde etmektedirler.

 Hollanda’nın tarım ürünü ihracatı 150 milyar dolar seviyesindedir.

 Türkiye’de, İl ve ilçelerde yaşayan nüfusun ülke nüfusuna oranı % 92,3 iken bu oran 2019 yılında % 92,8’ e yükselmiş bulunmaktadır. Kırsal nüfusun oranı % 7,2’ye gerilemiştir.

 ABD’nin 2010 yılında sadece mısır, buğday ve soya ihracatı 38,6 milyar dolarken, aynı yıl silah satışı 20,6 milyar dolardır. Dünya’nın süper gücü diye nitelendirilen ABD’de tarım sektörü halen en stratejik sektörler arasında gelmektedir.

“Birleşik Devletlerin yiyecek silahı, Arap petrol kartellerinin Petrol silahı ile boy ölçüşebilecek durumdadır.”

(Earl Bauer Butz, ABD Eski Tarım Bakanı, Dünya Gıda Konefaransı,1970, Roma)

“Eğer petrolü kontrol ederseniz ülkeyi kontrol edersiniz, gıdayı kontrol ederseniz insanları kontrol edersiniz.”

(Henry Kissinger, ABD Eski Dışişleri Bakanı, Ulusal Güvenlik Çalışma Muhtırası, 1974)

Gıda, pazarlık masasındaki en önemli araçlardan birisidir. İnsanların size güvenip dayanmalarının, size bağımlı olmalarının ve bu şekilde sizinle işbirliği yapmalarının yolunu arıyorsanız, onları gıdaya bağımlı hale getirmek, Bana kalırsa mükemmel bir yöntemdir.”

(Earl Bauer Butz, ABD Eski Tarım Bakanı, Ulusal Güvenlik Çalışma Muhtırası, 1974)

“Bir devlet için savunma ve yerli silah sanayi ne kadar önemliyse, tarım da o nispette önemlidir.”

(Bekir Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanı, Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi Araştırması ödül Töreni, İstanbul, 2019)

“Eğer milletimizin çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün Dünya yüzünde bulunmayacaktık.”

(M.K.Atatürk, Mart 1928)

Türkiye, gelişmiş batı ülkelerine nazaran göreceli olarak daha yüksek bir özgüvene sahiptir. Bunun temel nedeni, halen tarım toplumu olmamız ve kültürel ve inanç yapımızdan kaynaklanan sosyal dayanışma ve yardımlaşma meziyetimizdir. Dolayısıyla, Atatürk’ün 1928 yılında serdetmiş olduğu “Eğer milletimizin çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün Dünya yüzünde bulunmayacaktık.” sözü sadece o günün şartları için söylenmiş bir söz olmayıp, günümüze ve geleceğe şümul özelliktedir.

 Kırsal birimlerdeki genç nüfusun tarımsal motivasyonları artırılmalıdır.

 Kırsal nüfusun ekonomik, sosyal ve kültürel beklentilerini karşılayacak yapısal önlemler alınmalıdır.

 Kırsal nüfus stabilize edilmeli, tarımsal üretim sürdürülebilir hale getirilmelidir.

 Tersine göç teşvik edilmeli, kırsala dönen ailelere gelir güvencesi sağlanmalıdır.

 Tarımsal koordinasyonun sağlanması amacıyla, kırsal birimlerde “tarım ofisleri” kurularak, halen atama bekleyen tarım teknisyenleri ve tarım sağlıkçıları bu alanlarda istihdam edilmelidir.

Kırsal mahallelerde, üreticilerle Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatları arasında, teknik manada lüzumlu işbirliği ve koordinasyonu sağlayacak hiçbir idari birim bulunmamaktadır.

COVID-19 VİRÜSÜ HAYVANLARDAN İNSANLARA BULAŞABİLİR Mİ?!

(Kaynak: T.C.Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü COVID-19 (SARS-CoV2) Rehberi, 23 Mart 2020)

 Coronavirus’lar (CoV), soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Ağır Akut Solunum Sendromu (Severe Acute Respiratory Syndrome, SARS-CoV) gibi daha ciddi hastalıklara kadar çeşitli hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir.

 Coronavirus’lar zoonotik olup hayvanlardan bulaşarak insanlarda hastalık yapabilir. Detaylı araştırmalar sonucunda, SARS-CoV'un misk kedilerinden, MERS-CoV'un ise tek hörgüçlü develerden insanlara bulaştığı ortaya çıkmıştır. Henüz insanlara bulaşmamış olan ancak hayvanlarda saptanan birçok Coronavirus mevcuttur.

Coronavirüs’ler zootonik olup, hayvanlardan bulaşarak insanlarda hastalık yapabilir.

ÜRETEN GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN;

 Kırsal birimlerde “tarım ofisleri” ihdas edilerek, halen atama bekleyen ziraat mühendisleri, veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyenleri/teknikerleri, ziraat teknisyenleri/teknikerleri, Tarım ve Orman Bakanlığı himayesinde istihdam edilerek, kamu yayım ağına dahil edilmelidir.

 İstihdam yükü ve sorumluluğunu sadece Tarım ve Orman Bakanlığı’na atfedilmemeli, bunun yanında; 17 Bölge Birliği, 1625 Birim Kooperatifi, 186 hizmet bürosu ve şirketleri ve 907 bin 233 ortağı olan Tarım Kredi Kooperatifleri, nitelikli sayıda istihdam üstlenmelidir.

 İstihdam yükü ve sorumluluğunu sadece Tarım ve Orman Bakanlığı’na atfedilmemeli; 2,5 milyon ortağı olan 9 bin 917 adet tarımsal kalkınma kooperatifi, nitelikli sayıda istihdam üstlenmelidir.

 İl ve İlçe düzeyinde teşkilatları bulunan Ziraat Odaları, kuruluş mevzuatlarında yer alan “Oda Genel Sekreteri” görevlendirilmesi amacına uygun olarak; oda genel sekreterlerinin ziraat mühendisi, veteriner hekim, tekniker ve teknisyenlerinden görevlendirilmesi şeklinde nitelikli sayıda istihdam üstlenmelidir.

 Tarımsal Üretici Birlikleri nitelikli sayıda istihdam üstlenmelidir.

 Tarımsal Sanayi İşletmelerinde işlenmiş ürünün gıda güvenliği ile alakalı Gıda Mühendisi istihdamı ile sınırlı kalmayıp, ürünün bileşenindeki hammaddelerin birincil üretim kaynaklarının da gıda güvenliği tanımı içinde yer alacağı bir kontrol ve denetim mekanizması için, bu işletmelere belirli sayıda istihdam mecburiyeti getirilmelidir.

 Belediyelerde tarımsal kalkınma, veteriner hizmetleri ve çevre sağlığı birimlerinde belirli sayıda istihdam mecburiyeti getirilmelidir.

 Belde Belediyeleri dahil, bütün Belediyelerin uhdesinde “Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi ve Barınma Merkezi” kurulması yasal olarak mecburi kılınmalı, buralarda belirli sayıda veteriner hekim, veteriner sağlık teknisyeni/teknikeri ve zooteknist ziraat mühendisi istihdamı sağlanmalıdır.

 Büyük ölçekli tarım işletmelerine tarım danışmanı istihdam etme mecburiyeti getirilmelidir.

 Ticaret ve Sanayi Odaları ile Ticaret Borsaları bünyesinde istihdam imkanları geliştirilmelidir.

 Tarım Bankacılığı yapan finans kuruluşlarında, kredinin amacına uygun kullanımının sağlanması ve saha uygulamalarının kontrolü için, tarımsal kredi departmanlarında tarım teknisyeni ve tarım sağlıkçısı istihdamı sağlanmalıdır.

Birleşmiş Milletler’in yaptığı çalışmaya göre, Dünya genelinde, tarımsal amaçlı 750 binden fazla kooperatif ve 1milyardan fazla kooperatif bulunmaktadır. İstihdam açısından ise, kooperatifler 100 milyondan fazla kişiye iş imkanı sağlamaktadır. (www.turktarim.gov.tr)

Avrupa Birliği içerisinde, yaklaşık 250 bin civarında tarımsal amaçlı kooperatif ve yaklaşık 163 milyon kooperatif ortağı bulunmaktadır. Bu kooperatifler 5,4 milyon kişiye iş imkanı sağlamaktadır. (www.turktarim.gov.tr)

Dünya’da en çok tarımsal amaçlı kooperatifin olduğu 5 ülke; ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Japonya’dır. Almanya’da bütün zanaatkarların yüzde 60’ı, bütün perakendeci tacirlerin yüzde 75’i ile bütün fırıncı ve kasapların yüzde 90’ı kooperatif üyesidir. (www.turktarim.gov.tr)

 Dünya genelindeki tarımsal amaçlı kooperatiflerin sağladığı istihdam imkanlarına göre, Türkiye’de tarımsal amaçlı kooperatiflerin yaklaşık 1,5 milyon kişiye istihdam sağlaması gerekmektedir.

 Avrupa Birliği içerisinde mevcut tarımsal amaçlı kooperatiflerin sağladığı istihdam imkanlarına göre, Türkiye’de tarımsal amaçlı kooperatiflerin yaklaşık 250 bin kişiye istihdam sağlaması gerekmektedir.

“Açlık Virüsü” en az COVID-19 Virüsü kadar tehlikeli bir zararlıdır. ve bu virüs cinsiyet, yaş, din, dil ayrımı yapmadan herkesin mahvına yol açabilecek menem bir tehlikedir!

Sağlığımız elbette önemli ve öncelikli, ve fakat, aynı derecede önem ve ehemmiyete haiz olması hasebiyle;

 tarımsal özgüvenimizi korumak için,

 “açlık virüsünü” ülkemize sokmamak için,

 yeniden kendi kendine yeten bir tarım ülkesi olmak için,

 kırsal kesimin huzur ve refahı için,

 Güçlü Türkiye için;

Türkiye tarımında da bir koruma kalkanına ihtiyaç vardır.

İnsan sağlığıyla alakalı “Coronavirüs Bilim Kurulu” oluşturulması nasıl ki isabetli ve etkili olduysa, “Tarım Bilim Kurulu” da teşkil edilmelidir.

Tarımsal üretim, fabrikada bir mekanik parça üretmeye benzemez. Sanayi üretimindeki kayıplar vardiya yöntemiyle üretim artırılarak sonradan telafi edilebilir. Ancak, tarım sezonluktur, mevsimsel şartlara bağlıdır ve üretici motivasyonu bir kez bozulduğu zaman artık geriye dönüş mümkün olamaz.

Ülke Nüfusu

(Kişi) Yüzölçümü

(km²) GSYH

(Milyar $) Tarımsal İhracat Geliri

(Milyar $)

Hollanda 17.290.688 41.543 914,5 103,3

Belçika 11.562.784 30.689 532,0 50,0

Türkiye¹ 83.154.997 783.562 759.0 16,2

(¹) 2019 yılında açıklanan kişi başına GSYH geliri ile güncel ülke nüfusu çarpılarak elde edilmiştir.

Hollanda ve Belçika örneği yüzölçümlerinin küçük olması nedeniyle özellikle verilmiştir. Şöyle ki;

 Hollanda, yüzölçüm bakımından Türkiye’nin 19’da biri kadardır.

 Belçika, yüzölçüm bakımından Türkiye’nin 25’de biri kadardır.

 “sular ülkesi” olarak bilinen Hollanda nüfusunun % 21’i deniz seviyesinin altındaki bölgelerde yaşıyor.

 Ülke topraklarının % 26’sı deniz seviyesinin altındadır.

 Tarım alanlarının % 40’ı deniz seviyesinin altındadır.

 Dünyada çok küçük yer kaplasa da Hollanda, Dünya Ticaret Örgütü’nün verilerine göre dünyanın en çok ihracat yapan ülkeleri listesinde beşinci sırada ve uluslararası ticarette önemli bir yere sahiptir.

 Tarım ürünleri dış satımında, ABD’den sonra ikinci sırada yer almaktadır.

 860 dekar alanla Dünya’nın en büyük çiçek borsası Hollanda’da olup, yıllık cirosu 4,7 milyar avrodur.

Tarladan Sofraya üretim ve tedarik zincirinin kırılmaması için, gıda güvencesi ve gıda güvenliği için, kırsal birimlerde nüfus stabilitesi için, işsizlik baskısının azaltılması için, ulusal güvenliğimiz için tarım kesim mutlaka desteklenmelidir.

TÜRKİYE TARIMINI KORUMA KALKANINA ALMAK İÇİN TARIM TEKNİSYENİ VE TARIM SAĞLIKÇISI İSTİHDAMINI LÜTFEN SİZ DE DESTEKLEYİNİZ!..

Konunun, tarafınızca uygun görülecek mecralarda gündeme getirilmesini, milli sorumluluk duygusu ve vicdani hissiyatımla, aziz Milletimiz adına arz, talep ve istirham ediyorum. Saygılarımla.

Mustafa Rasi UYSAL

Ziraat Mühendisi

SAMSUN





Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 213 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 247 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 360 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 331 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 308 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 369 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 316 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 354 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 378 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 391 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 413 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 411 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 332 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 350 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 389 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 25
14.03.2024 331 Okunma
1 Yorum 14.03.2024 11:25
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 24
13.03.2024 342 Okunma
1 Yorum 13.03.2024 07:01
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 23
12.03.2024 344 Okunma
5 Yorum 12.03.2024 07:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 22
11.03.2024 343 Okunma
5 Yorum 11.03.2024 08:36
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 21
10.03.2024 355 Okunma
1 Yorum 10.03.2024 10:18
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 20
9.03.2024 376 Okunma
8 Yorum 09.03.2024 09:27
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 19
8.03.2024 401 Okunma
8 Yorum 08.03.2024 08:25
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 18
7.03.2024 391 Okunma
1 Yorum 07.03.2024 06:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 17
6.03.2024 369 Okunma
1 Yorum 06.03.2024 07:52
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 16
5.03.2024 331 Okunma
9 Yorum 05.03.2024 06:26
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 15
3.03.2024 358 Okunma
7 Yorum 03.03.2024 08:17
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 14
29.02.2024 347 Okunma
7 Yorum 29.02.2024 08:40
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 13
28.02.2024 323 Okunma
1 Yorum 28.02.2024 14:11
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 11
27.02.2024 339 Okunma
7 Yorum 27.02.2024 08:18
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 10
26.02.2024 394 Okunma
1 Yorum 26.02.2024 08:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 9
24.02.2024 332 Okunma
7 Yorum 24.02.2024 10:38
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 8
23.02.2024 325 Okunma
1 Yorum 23.02.2024 11:51
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 7
21.02.2024 391 Okunma
1 Yorum 21.02.2024 09:30
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 6
18.02.2024 452 Okunma
7 Yorum 18.02.2024 09:16
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 5
18.02.2024 370 Okunma
7 Yorum 18.02.2024 09:15
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 4
16.02.2024 367 Okunma
7 Yorum 16.02.2024 09:32
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 3
15.02.2024 366 Okunma
5 Yorum 15.02.2024 07:23
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 2
14.02.2024 419 Okunma
5 Yorum 14.02.2024 10:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 1
13.02.2024 540 Okunma
5 Yorum 13.02.2024 09:32
Reşat Nuri Erol
MehmetTekelioğlu; Bilge adam Nazif Satoğlu Hakka yürüdü
12.02.2024 300 Okunma
6 Yorum 12.02.2024 14:05
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-4
12.02.2024 315 Okunma
5 Yorum 12.02.2024 09:50
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-3
10.02.2024 319 Okunma
5 Yorum 10.02.2024 12:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-2
9.02.2024 360 Okunma
5 Yorum 09.02.2024 07:17
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-1
8.02.2024 343 Okunma
5 Yorum 08.02.2024 09:03
Reşat Nuri Erol
Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi!-4
7.02.2024 350 Okunma
5 Yorum 07.02.2024 12:06
Reşat Nuri Erol
Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi-3 “Seçim
5.02.2024 377 Okunma
5 Yorum 05.02.2024 08:56
Reşat Nuri Erol
Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi!-2
4.02.2024 390 Okunma
5 Yorum 04.02.2024 09:04
Reşat Nuri Erol
Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi-1
3.02.2024 488 Okunma
11 Yorum 03.02.2024 08:11
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 55
2.02.2024 350 Okunma
4 Yorum 03.02.2024 08:06
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 54
1.02.2024 428 Okunma
11 Yorum 01.02.2024 09:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 53
31.01.2024 438 Okunma
11 Yorum 31.01.2024 08:47
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 51
24.01.2024 428 Okunma
2 Yorum 28.01.2024 19:31
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 52
25.01.2024 384 Okunma
5 Yorum 28.01.2024 19:29
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 50
22.01.2024 366 Okunma
5 Yorum 22.01.2024 13:15
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 49
20.01.2024 361 Okunma
5 Yorum 21.01.2024 11:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 47
11.01.2024 386 Okunma
5 Yorum 12.01.2024 09:56
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 48
12.01.2024 442 Okunma
5 Yorum 12.01.2024 09:54
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 46
9.01.2024 407 Okunma
5 Yorum 09.01.2024 21:36
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 45
8.01.2024 350 Okunma
2 Yorum 08.01.2024 09:45
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 44
7.01.2024 408 Okunma
1 Yorum 07.01.2024 13:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 43
6.01.2024 399 Okunma
5 Yorum 06.01.2024 11:53
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 42
5.01.2024 329 Okunma
2 Yorum 06.01.2024 08:16
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 41
4.01.2024 392 Okunma
2 Yorum 04.01.2024 11:52
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 40
3.01.2024 389 Okunma
2 Yorum 04.01.2024 11:52
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 39
1.01.2024 474 Okunma
11 Yorum 01.01.2024 10:17
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 38
31.12.2023 484 Okunma
11 Yorum 31.12.2023 15:20
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 37
30.12.2023 510 Okunma
11 Yorum 30.12.2023 12:25
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 36
28.12.2023 398 Okunma
1 Yorum 28.12.2023 11:18
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 35
26.12.2023 502 Okunma
11 Yorum 26.12.2023 09:37
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 34
24.12.2023 508 Okunma
11 Yorum 24.12.2023 13:45
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 32
23.12.2023 432 Okunma
6 Yorum 23.12.2023 10:51
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 33
23.12.2023 405 Okunma
4 Yorum 23.12.2023 10:31
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 31
20.12.2023 503 Okunma
11 Yorum 20.12.2023 12:18
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 30
19.12.2023 433 Okunma
3 Yorum 19.12.2023 09:07
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 29
17.12.2023 501 Okunma
11 Yorum 17.12.2023 10:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 28
16.12.2023 519 Okunma
11 Yorum 16.12.2023 12:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 27
15.12.2023 465 Okunma
1 Yorum 15.12.2023 10:17
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 26
14.12.2023 635 Okunma
11 Yorum 14.12.2023 07:44
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 25
13.12.2023 594 Okunma
11 Yorum 13.12.2023 13:58
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 24
12.12.2023 571 Okunma
11 Yorum 12.12.2023 11:19
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 23
11.12.2023 607 Okunma
11 Yorum 11.12.2023 09:55
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 22
10.12.2023 602 Okunma
11 Yorum 10.12.2023 13:08
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 21
9.12.2023 684 Okunma
11 Yorum 09.12.2023 10:47
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 20
7.12.2023 608 Okunma
11 Yorum 07.12.2023 11:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 19
6.12.2023 641 Okunma
11 Yorum 06.12.2023 10:45
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 18
5.12.2023 522 Okunma
10 Yorum 05.12.2023 10:18
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 17
4.12.2023 604 Okunma
10 Yorum 04.12.2023 11:27
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 16
3.12.2023 663 Okunma
12 Yorum 03.12.2023 09:55
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 15
30.11.2023 696 Okunma
14 Yorum 30.11.2023 09:53
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 14
29.11.2023 659 Okunma
12 Yorum 29.11.2023 13:25
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 13
28.11.2023 783 Okunma
12 Yorum 28.11.2023 08:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 12
27.11.2023 618 Okunma
12 Yorum 27.11.2023 10:10
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 11
25.11.2023 689 Okunma
12 Yorum 25.11.2023 13:39
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 10
23.11.2023 768 Okunma
12 Yorum 23.11.2023 11:03
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 9
22.11.2023 625 Okunma
12 Yorum 22.11.2023 12:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 8
20.11.2023 704 Okunma
12 Yorum 20.11.2023 12:31
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 7
18.11.2023 680 Okunma
12 Yorum 18.11.2023 14:46
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 6
16.11.2023 712 Okunma
12 Yorum 16.11.2023 13:08
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 5
13.11.2023 952 Okunma
12 Yorum 13.11.2023 09:19
Reşat Nuri Erol
İstanbul - Kudüs (Gazze, Filistin, İsrail) - Mekke - 4
12.11.2023 733 Okunma
12 Yorum 12.11.2023 10:44