SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…
ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…
Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve KORONAVİRÜS!
Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONA VİRÜS DÜZENİ!
(Bu yazı dizisindeki her yazı, birinci yazıdaki bu girizgâh ve devamıyla okunmalı…)
Evet…
Önemine binaen birinci yazıdaki girizgâhın tamamı dikkatle bir daha okunmalı…
Sonra…
Sonrasında kaldığımız yerden devam ediyoruz…
***
Evet…
Koronavirüs vesilesiyle yazdıklarımızla devam ediyoruz…
Sermaye dünya devletlerini kamplara ayırır ve onları savaştırır. Bunu yaparken iki tarafı da doları (hem de hiçbir karşılığı olmayan faizli dolar!) ile destekler. En sonunda galip gelecek olandan desteğini çeker, mağlup olanı doları ile galip yapar, taraflar Sermaye’nin emrine girer.
Biri, Sermaye sayesinde galip geldiği için onun emrindedir.
Diğeri de, mağlup olduğu için onun emrindedir.
Sermaye bu savaşları çoğu zaman silahlı çatışma ile yapmaz, ekonomik çatışmalar ve seçim oyunlar ile yapar.
Bir de biyolojik saldırılarla, mesela virüslerle yapar.
Sermaye (yani çağımızdaki faizci firavunvari sömürü sermayesi) ne yapar?
Önce virüsü laboratuarlarda üretir, ilacını da keşfeder ve hatta ilacını da hazırlar.
Sonra seçtiği hedeflerde virüsü aşılar ve bire on katarak abartır.
Yeryüzü yani bütün dünya paniğe kapılır.
Kimse teşhis yapmaz, yapamaz veya yaptırılmaz.
Sermaye’nin laboratuarlarında pozitifleri üretilir.
Başka hastalıklardan ölenler de bu virüse fatura edilir.
Sermaye şimdi bu oyunu oynamış olabilir, şimdi de Çin’e saldırmaktadır.
Çin ABD’ye teslim olacaktır. Üçüncü dünya savaşının senaryoları hazırlanmıştır. Çin’i Rusya ile birleştirip Batı dünyasına saldırtabilir, AB ile birleştirip ABD’ye saldırtabilir. Sermaye’nin doların gücünü kullanarak ülkeleri birbirlerine kırdırma gücü ve sanatı vardır.
Sermaye Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nda bunu yapmış, sonra barış getirmiştir.
Sermaye bugün o şansa yani ilahlı dünya savaşını gerçekleştirme gücüne sahip değildir. Yeryüzünde tam istihdam sağlanmış, yeni fabrikalara işçi kalmamıştır. Savaşla kendi fabrikalarını mı tahrip edecektir? Yeni işçileri nerede bulacaktır ki yatırımlar devam etsin…
***
Dünya, bizim SOSYAL TUFAN dediğimiz ikinci Nuh tufanına gebedir.
Belki de yine bir gemi halkı bundan sonra insanlığı kurtarıp yaşatacaktır.
Virüs Çin’de çıkmışsa orada kalmayacaktır yahut yeni virüsler çıkacaktır.
Tüm dünya, bütün beşeriyet yani insanlık olarak birleşip bu virüsü yenmeliyiz.
İşte… Bütün bu çalışmalar ve yazılan yazılar bunun için yapılıp yazılmaktadır...
Biz diyoruz ki: Bu yazdıklarımız bize ait değildir, yarım yüzyıldır müspet ilimlere istinat ederek sürdürmekte olduğumuz Kur’an çalışmalarımızda Kur’an’ın bize söyledikleridir. Kur’an’ın bize söylediklerini size aktarıyorum. Kur’an zor bir şey söylemez. Kur’an’ın doğru söylediğini hemen anlarsınız; anlar ve uygularsınız felaha yani kurtuluşa erersiniz…
Kur’an’ın söylediklerine kulak vermeyenlerin akıbetine insanlık tarihi şahittir.
(Kaldığımız yerden devam edelim ve kurtuluş reçetelerine odaklanalım, inşallah…)