İlk yazımızda ne dedik?
-‘Adil Düzen’ dedikçe Erbakan’ı anmak… ‘Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni’ demek ‘TEDAVİ REÇETESİ’ demektir; yani çağımızda ‘Sosyal Tufan’ seviyesine varan dinî-ilmî-iktisadî, idarî/siyasi sorunlarımızın tamamının tedavi reçetesidir.
‘GİZLİ DÜNYA DEVLETİ’ kitabındaki ilgili bölüm ile devam ediyoruz…
İNSAN DÜNYADA NASIL İMTİHAN OLUYOR?
Cenab-ı Hakk insanoğlunun bu dünyada, ona verdiği kıymetli meziyetlerden dolayı nasıl imtihan ediyor. “Kim 2 metreden daha yüksek atlarsa onu cennetime koyarım” veya “Kim 100 metreyi 15 saniyeden daha çabuk koşarsa onu cennete koyarım” diye mi imtihan ediyor? Haşa! Böyle bir imtihan çocukça bir imtihan olurdu. Eğer imtihan böyle yapılsaydı, hatta hayvanların pek çoğu insanlardan daha başarılı olur cennete girmeye hak kazanırlardı.
Bu imtihan nasıl oluyor? Bir insan iyi kötü müdür esasına göre yapılmaktadır. Yani bu imtihan en ulvi, en kıymetli, en yüksek bir gaye bakımından yapılmaktadır.
İyi İnsan Olmak Nasıl Mümkündür? Bir hadis-i şerifte, “Hayru’n-nas men yenfeu’n-nas” buyurulmaktadır. Yani “İnsanların hayırlısı insanlara faydası dokunandır.” İyilik kendi kendine olmaz, başkasına faydası dokunmakla olur. En büyük fayda, en büyük iyilik, herkesin, bütün insanların iyiliğini isteme ve bu yolda çalışmaktır. Yani bütün insanların dünyada da, ahirette de mesut olmalarını istemek ve bu yolda bütün gücüyle çalışmaktır.
Bundan dolayı, İslam dininin özü: “Hâliki tâzim, bütün mahlûkata Allah’ın kulları olduğu için şefkattir.” “Yaratılanı severiz Yaratan’dan ötürü!”
İslam dininin temeli iyiliktir. Sadece insanlara değil, bütün mahlûkata şefkat, bu arada çevreye, bütün nebatlara, hayvanlara şefkat İslam dininin temelini oluşturur. Bunun için Kur’an “Bismillahirrahmanirrahim” ile başlıyor. Yani Cenab-ı Hakk’ın Rahman ve Rahim ismi şerifleriyle başlıyor. Rahman demek; herkese, bütün mahlûkata şefkati olan, rahmeti olan, esirgeyen, bağışlayan demektir. Cenab-ı Hakk’ın sonsuz ismi şerifi vardır. Kur›an’da bunlardan 99 tanesi zikredilmiştir. Bunlara «Esmaü’l-Hüsnâ” denir. Bu mübarek isimlerin içerisinden başka sıfatların zikredilmeyip de Kur’an’a başlarken Rahman ve Rahim isimleriyle, sıfatlarıyla başlaması, İslam dininin temelinin iyilik olduğunu, şefkat olduğunu, merhamet ve rahmet olduğunu göstermektedir. Esasen “İslam” kelimesinin manası ise “silm” kökünden gelmektedir. Yani (iyilik, barış, kardeşlik, selamet, huzur) demektir. Ve yine Hz. Muhammed “Rahmeten Li’l-âlemin” olarak gönderilmiştir. Bütün esaslar İslam dininin temelinin iyilik olduğunu ve yeryüzündeki bütün insanların saadeti için gönderilmiş olduğunu göstermektedir.
İNSANLARIN İYİLİĞİ VE SAADETİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
Peki, “insanların iyiliği ve saadeti nasıl gerçekleşir?” Ki o yolda bütün gücümüzle çalışalım. İnsanlığın saadete erebilmesi için yeryüzünde; Yanlışın değil Doğrunun, / Çirkinin değil Güzelin, / Kötülüğün değil İyiliğin, / Zararlının değil Faydalının, / Zulmün değil Adaletin, hâkim olması gerekir. Cenab-ı Hakk insanlara bunları ayırt edebilme kabiliyeti verdiğine göre insanlar, iyi insan olabilmek için yeryüzünde yanlışın değil, doğrunun, kötülüğün değil iyiliğin, zararlının değil, faydalının, çirkinin değil güzelin, zulmün değil adaletin hâkim olması için bütün güçleriyle çalışmakla sorumludurlar.
Peki, hak olan, doğru olan, iyi ve güzel olan, faydalı olan, adil olan nedir? Cenab-ı Hakk’ın insanlara verdiği yukarıda zikredilen 4 meziyet ile insanlar her ne kadar doğruyu, iyiliği, güzeli, faydalıyı ve adil olanı ayırt edebilirlerse de bunların ideal şekillerini bütün insanlığa saadet getirecek olan hak ve adalet ölçülerini, akıllarıyla ortaya koyamazlar. Onun için Cenab-ı Hakk insanları adil sıfatından dolayı imtihan ederken kendisinin Rahman ve Rahim sıfatlarından dolayı da insanlara bu imtihanda muvaffak olabilmeleri için saadet yolunu da ayrıca göstermiştir, işte Peygamberler vasıtasıyla da din yani İslam bunun için gönderilmiştir.
(Devamı var; “İSLAM” NEDİR, “KUR’AN” NEDİR? ile devam edeceğiz.)