Şubat ayında Erbakan’ı anmak, anlamak, gereğini yapmak ve bunu sadece Şubat ayına münhasır kılmaksızın 12 aya yaymak yani Necmettin Erbakan Hoca gibi hep çalışmak.
Ve… Mart ayında da Erbakan’ı anmaya, anlamaya, gereğini yapmaya devam…
İlk yazımızda ne dedik? -ADİL DÜZEN dedikçe ERBAKAN’ı anmak…
ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜNYA DÜZENİ demek TEDAVİ REÇETESİ demektir; yani çağımızda SOSYAL TUFAN seviyesine varan dinî-ilmî-iktisadî, idarî/siyasi sorunlarımızın tamamının tedavi reçetesidir.
GİZLİ DÜNYA DEVLETİ kitabındaki “İnsanlık Tarihi ve Bugünkü Dünya Hak-Batıl Mücadelesi, Bugünkü Dünyanın Anatomisi” bölümü ile devam…
Evet, kaldığımız yerden devam ediyoruz…
***
“İNSAN NİÇİN YARATILDI?
İnsanın bütün diğer yaratılanlardan, nebatlardan ve hayvanlardan üstün olmasının temelinde Cenab-ı Hakk’ın ona verdiği dört önemli meziyet bulunmaktadır.
Bunlar, insana verilen;
1. Doğru ile Yanlışı (Bu meziyetten ilimler doğmuştur)
2. Güzel ile Çirkini-İyi ile Kötüyü (Bu meziyetten dinler doğmuştur.)
3. Faydalı ile Zararlıyı (Bu meziyetten ekonomi doğmuştur.)
4. Adalet ile Zulmü (Bu meziyetten siyaset ve hukuk doğmuştur.) ayırabilme meziyetleridir. Diğer mahlûkatta bu kıymetli meziyetler yoktur.
Bunun için bir insan bu meziyetleri ne derece süratle ve isabetle kullanabilirse o insana o derecede akıllı diyoruz.
Bir insan bu 4 temel meziyete ve akla sahip olunca o insanda iman olur. İnsanı yücelten işte bunlardır: Akıl, iman ve 4 temel meziyet.
Eğer İnsan gibi mükemmel bir mahlûk yaratılmasaydı bu Rabbimizin sonsuz Kemal sıfatına uygun düşmezdi. Çünkü birçok güzellikler yaratılmış ama bunu gören, sezen yok. Bu bir eksiklik olurdu. Ondan dolayı, insanın yaratılması Yüce Rabbimizin sonsuz Kemal sıfatının bir gereğidir.
***
İNSAN BU DÜNYADA NEDEN İMTİHAN EDİLİYOR?
Rabbimizin Kemal sıfatıyla birlikte bir de Âdil sıfatı var. İşte bundan dolayı; yani mahlûkatın bir çeşidi olan insanoğluna diğer mahlûklardan farklı olarak bu kıymetli meziyetler emanet edilip verilince Adalet gereği insanoğlunun imtihan edilmesi gerekmiştir.
Nitekim bir insanın çok kıymetli ve paha biçilmez bir pırlantası olsa bunu uzak bir yerdeki bir kimseye göndermesi gerekse, ‘Ahmet! Kilerde bir taş var, al bunu falanca yerde filanca kimseye götür ver’ diyemez. Taş paha biçilmez değerde olduğu için, uzun uzun düşünür, araştırır, en uygun bir kimseyi bulur. Ona uzun uzun tembihatta bulunur: ‘Bu taş çok kıymetlidir, paha biçilmez kıymettedir. Bunu gözünden ayırmayacaksın, yatarken karşına koyacaksın, üstündeki ipek örtüyü açmayacaksın vs…’ Eğer Ahmet bu tembihatları dikkat eder, emaneti gönderilmesi icap eden yere sağlam olarak ulaştırırsa ona aferin denir ve bir mükâfat verilir. Yok, eğer bütün bu tembihata rağmen taşı kaybeder veya çaldırırsa o zaman da Ahmet’e çok büyük bir ceza verilmesi zaruri olur. Çünkü Adalet böyle gerektirir.
İşte onun için bu kıymetli meziyetlerin kendisine verilmesi dolayısıyla insanoğlu, ‘Rabbimiz Adil olduğundan’ imtihan edilmek mecburiyetindedir.
Biz dünya hayatına, bu imtihan için geliyoruz. İmtihan oluyor ve gidiyoruz. Cenab-ı Hak bu imtihanda hepimize yüz aklığı ve muvaffakiyet versin inşallah. Âmin...” (Devamı var.)
Evet… Erbakan’ı anmaya devam ediyoruz ya; Necmettin Erbakan’ı bir de ADİL DÜNYA DÜZENİ dedikçe anmamız gerekmekte: Hocamızı ADİL DÜNYA DÜZENİ’ni GERÇEKLEŞTİREREK analım, anlayalım ve gereğini yapalım... Ve’s-SELAM/BARIŞ…