Büyük Kudüs Mitingi vesilesiyle KUDÜS yazılarımıza devam edelim…
Önce Kudüs konusunda, yine böyle bir vesileyle, iki yıl önce bu köşede yazdığım altı yazımın başlıklarını hatırlayalım ki ne demek istediğim sadece başlıklardan bile anlaşılsın:
1. Kudüs sorunu sadece Kudüs’ün sorunu değildir (09.12.2017)
2. Kudüs teslim alınır mı; önceki gibi ve yeniden… (10.12.2017)
3. Kudüs’ten sonra; sıra Mekke ve Medine’de mi? (11.12.2017)
4. ‘Kudüs: Şimdi ne olacak?’ diyen danışman ve… (12.12.2017)
5. Kudüs için asıl yapılması gereken ve teferruat… (15.12.2017)
6. Erdoğan: “Kudüs giderse Kâbe ve İstanbul gider” (17.12.2017)
Ve Saadet Partisi tarafından düzenlenen Büyük Kudüs Mitingi de muhteşem bir katılımla gerçekleştirildi, yankısı ve etkisi de Kudüs’ün de ötesine dünyaya ulaşır, inşallah…
Büyük Kudüs Mitingi’nde, “Filistin için yapılması gerekenler bellidir” diyen Karamollaoğlu, Filistin mücadelesi için kısa ve uzun vadede yapılması gereken çözüm önerilerini sıraladı. Bu öneriler ve Kudüs ile ilgili diğer meseleler üzerinde durmaya devam…
Kudüs için kısa vadede yapılması gerekenler: “-Derhal İslam ülkeleri İsrail ile olan her türlü diplomatik ilişkilerini kesmelidir. -Ciddi ekonomik, diplomatik ve siyasi yaptırımlar devreye sokulmalıdır. -D-8’ler başta olmak üzere içinde yer aldığımız bütün ulusal ve bölgesel kuruluşlar harekete geçirilmelidir. -Hukuka ve evrensel değerlere inanan bütün küresel kuruluşların bu zorbalığa karşı tek yürek halinde hareket etmesi sağlanmalıdır. -Güney Amerika’dan Asya’ya, Filistin’e küresel bir destek platformu oluşturulmalıdır. -İslam ülkelerinin hava ve kara sahaları İsrail ile ilgili her türlü askeri uçuşa ve tatbikata kapatılmalıdır. -İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir Filistin Barış Gücü oluşturulmalıdır. -Bu askeri güç, caydırıcı bir askeri teçhizat ile donatılmalıdır. -Bu barış gücü, Filistinlilerin can ve mal güvenliğini korumak için Gazze’ye konuşlandırılmalıdır.”
Kudüs için vadede yapılması gerekenler: “-İslam ülkeleri olarak birbirimizle uğraşmayı bırakmalıyız. -Sahip olduğumuz imkânları birbirimizi yok etmek için değil, birbirimizi desteklemek için kullanmalıyız. -Coğrafyamız üzerinde oynanan sömürgeleştirme politikalarına ve entrikalara karşı ortak stratejiler üretmeliyiz. -Katma değer üreten savunma sanayisine ve teknolojiye ayak uydurmalıyız. -Ekonomik ve teknolojik kalkınma, her İslâm ülkesinin en öncelikli meselesi olmalıdır. -Ekonomik, teknolojik, siyasi ve askeri alanlarda ortak ve güçlü müesseseler oluşturmalıyız. -Aramızdaki ticareti güçlendirmeli, bu ticareti kendi para birimlerimiz üzerinde gerçekleştirmeliyiz. -İslam Ülkeleri Savunma İşbirliği Teşkilatı’nı mutlaka kurmalıyız. -Kaynaklarımızı doğru ve yerinde kullanmalıyız. -Yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi, ailelerin, hanedanların, sultanların, sarayların, bazı çevrelerin değil, ülkelerimizin sanayileşmesi, kalkınması ve zenginleşmesi için harcamalıyız.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediklerini okuyalım: “Sayın Genel Başkan Karamollaoğlu’nu dikkatle dinledim. Herkesin dikkatle dinlemesi ve konuşmadan yola çıkarak gerekenin yapılması elzem olan bir konuşmaydı. Kudüs, Osmanlı Devleti boyunca bütün dinlerin özgürce yaşadığı bir yerdi. Biz Müslümanlar için Kudüs kutsaldır, ilk kıblemizdir. Kudüs barış şehri olmalıdır. Yahudiler Haçlı zihniyetine karşı Müslümanlarla beraber savaşmıştı. Selahaddin Eyyubi’nin özgürleştirdiği Kudüs’e Müslümanlarla beraber Yahudiler de döndü. Bu Müslümanların barışa verdiği önemdir ve Müslümanların başarısıdır. Bugün çağımızın Haçlı zihniyeti ile karşı karşıyayız. 1092 yılında Müslümanlara yönelik yapılan katliam yeniden yapılmak isteniyor. İşte ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı sözde barış anlaşması yeni Haçlı seferidir. Biz yeniden bu Haçlı seferini boşa çıkaracağız. Herkesi kucaklayarak, kutuplaşmaya imkân vermeden bunu yapacağız. Emperyalizme, egemen devletlere karşı bütün mazlum halkların birleşmesi bizim ahdimizdir.” (DEVAMI VAR.)
Şubat yani Erbakan Hocamızı anma ayındayız ya; Necmettin Erbakan’ı bir de bu yönü ile anmamız gerekmekte, Kudüs de Adil Düzen’in gerekliliğini hatırlatıyor…