Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu;Vakıflara dokunmak, zihinlere kilit vurmak
24.01.2020
2622 Okunma, 0 Yorum

 

Vakıflara dokunmak, zihinlere kilit vurmak, vurulan kilidi kırmak…

 

Mehmet Tekelioğlu

mtekeli35@gmail.com

 

Bir önceki yazıda, Kadir Has Üniversitesinin “Türkiye’nin Eğilimleri” adlı kamuoyu araştırmasından söz etmiş ve “Bu araştırmada daha detaylı ele alınmayı hak eden pek çok nokta var. Belki haftaya…” diye eklemiştim.

Önünüzdeki bu yazı için çalışırken, sosyal medya, Şehir Üniversitesinin kurucu vakfı olan Bilim ve Sanat Vakfı’na kayyum atanmasını eleştiren iletilerle adeta yıkılıyordu. Gözüm ister istemez Kadir Has Üniversitesinin araştırmasındaki kayyum başlığına takıldı.

Sorulardan biri “31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra bazı il ve ilçe belediye başkanlıklarının görevden alınarak, yerlerine vekâleten kayyum atanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeydi. Araştırmaya katılanların ancak %23’ü kayyum atamalarını olumlu buluyor, katılanlardan Ak Partili olanların ise yine ancak %33’ü olumlu buluyor. Yerlerine kayyum atanan belediye başkanlarının seçime katılmasına izin veren de sonra görevden alan da aynı organ denilebileceğine göre nasıl izah edeceğiz şimdi dünyaya bu garabeti…

Sizin de aklınıza geldi mi ‘acaba Şehir Üniversitesine ve Bilim ve Sanat Vakfına kayyum atanması, araştırma kapsamında sorulmuş olsaydı, nasıl karşılanırdı’ diye?

Hiç şüphe yok ki Şehir Üniversitesine ve Bilim ve Sanat Vakfına el konulması makul bir sebebe dayanmıyor. Sadece Ahmet Davutoğlu’nun kuruculardan birisi olması da husumeti izaha yetmiyor. Anlaşılan bu güzide kurumlarla ilişkisi olanların, Vakfın faaliyetlerine katılanların, üniversitede ders veren ve ders alanların kayyum severlere hizmet etmediği, hatta etmeyeceği kanaati var bir yerlerde. Evrensel ilkelere ve bu toprakların değerlerine bağlılıktan başka derdi olmayanların karşı karşıya kaldığı muamele, sadece onlar için değil hepimizin geleceği için tehlikeler barındırıyor. Bu tavır doğru değil. Her vakıf senedinde yazılı değildir belki, ama bilinen bir şey var. Vakıf senedine riayet etmeyenlerin de akıbeti hoş değil.  

İşin acı bir yanı daha var, var da isterseniz şu soruya cevap arayarak devam edelim. “Ağaca balta vurmuşlar, sapı bendendir demiş” diye bir ifade kondursam şuraya ne dersiniz? “Sapı bendendir” hala geçerli mi?

Sosyal medyadaki haklı tepkileri ve içinde dernek, vakıf, platform bulunan tepki sahiplerini görünce akl-ı selimin önünde sonunda galip geleceğini düşünüyor insan. Keşke Birlik Vakfı da bu haksızlık karşısında ses verseydi diye geçti aklımdan.  Birlik Vakfı İzmir Şube Başkanı Nazmi Kalyoncu ile yazıştık önce, daha sonra da konuşma ihtiyacı duydum. Onun da bu durumdan çok rahatsız olduğunu gördüm. Genel Merkezin bu yanlış uygulamaya itiraz etmesini bekliyordu. Nazmi Bey yıllardır Bilim ve Sanat Vakfı benzeri bir kuruluşu İzmir’de hayata geçirmenin hayallerini kurardı. Şu sıralar bunu Birlik Vakfı bünyesinde yapmaya gayret ediyordu. Acaba şevki kırılmış mıdır?

Kalb-i selime ulaşmanın yolu haksızlık karşısında susmamaktan geçiyor. Akl-ı selimden, zevk-i selimden, kalb-i selimden mahrum olanlar ebediyen hükmedecek değiller ya…

Bilim ve Sanat Vakfına yapılan muamele ve toplumun her kesiminden yükselen reaksiyon, “ben yaptım, oldu” tavrının yanlışlığını ve “her şey sandık değildir, sivil toplumun sesine de kulak vermek gerekir” diyenlerin haklılığını bir kere daha göstermiş oluyor.

Saydığım bu üç hassadan mahrum olanlara bir örnek gördüm. Bilim ve Sanat Vakfına kayyum atanmasını savunurken şöyle diyor Cumhurbaşkanı Danışmanlarından biri: “Bu hukuki süreci keyfiyet olarak tanımlayanlar eğer kasıtla bunu yapmıyorlarsa en hafif ifadeyle bilgisizce davranıyorlar.” Adeta “bir cinayet işledik, şimdi cenazeyi defnedeceğiz, ne var bunda?” der gibi bir hal. Sosyal medyada bu mütalaayı yerden yere vuranlar çok. Bir şey daha: Birisi bu arkadaşın eline bir lügat tutuştursa da “keyfiyet” ile “keyfilik” arasındaki farkı anlatsa olmaz mı? Daha keyfiyet kelimesinin ne anlama geldiğini bilmeyen hukukçu kisvesine sahip birisi var karşımızda. Sadece bu “keyfiyet” bile onun mütalaalarının ne kadar temelsiz olduğunu izaha yeter. Böyle danışmanlarla çalışıyorsa Cumhurbaşkanının vay haline…

Bu aralar anket üstüne anketle karşılaşıyoruz. Hem Kadir Has Üniversitesinin yukarda bahsettiğim çalışmasında, hem de bir yakınımın naklettiği kadarıyla Metropoll araştırma şirketinin yayınladığı son araştırmada “yeni partilere ihtiyaç var mı” sorusu önemli yüzdelere ulaşıyor. Ancak bu soruyu asıl Gelecek Partisinden sonra Ali Babacan’ın partisinin de kurulmasını takiben sormak gerekiyor.

Sanırım yeni partilere ihtiyacın en önemli sebebi Türkiye’de demokrasinin içinde bulunduğu zaaftır. Zayıflayan bir demokraside hesap vermeye hazır yönetimler bulmak zordur. Ancak otoriter anlayışın baskın olduğu idarelerde Bilim ve Sanat Vakfına yapılanlara benzer zorbalıklar cereyan eder. Demokrasinin zayıfladığını söylemek acı ama bir gerçek. Üstelik zayıf demokrasi zayıf ekonomi de demek oluyor.

Ağustos 2018’de, bunu The Economist’in demokrasi indeksi tablosuna referansla da yazmıştım. Şöyle: “Özgürlükler ve demokrasi ile ekonomik durum at başı gider mi diyorduk? İşte size mukayeseli özgürlükler tablosu. Türkiye 100’üncü sırada.  The Economist’in demokrasi indeksinde çok daha fazla detay var.”

Bunları hatırlamamın sebebi The Economist’in güncel demokrasi indeksinden bahseden Mahfi Eğilmez’in yazısı… Şöyle diyor yazarımız İngiliz Dergisinin raporundan bahsederken:

“Rapora göre melez yönetim sistemine sahip olan Türkiye, 2019 yılında değerlendirmeye alınan 167 ülke arasında 4,09 puanla 110’uncu sırada yer alıyor ve otokratik rejime sahip ülkelere çok yaklaşmış bulunuyor. Avrupa’da yer alan 21 ülke arasında son sırada bulunan ve melez sisteme sahip tek ülke konumunda olan Türkiye, bir sıra üstünde yer alan Yunanistan’dan (7,43 puan) 3,34 puan düşük bir reytinge sahip görünüyor. 2006 yılında aynı yöntemlerle yapılan ölçümlere göre, o tarihte de melez sisteme sahip olan Türkiye, 165 ülke arasında 5,70 puanla 88’inci sırada bulunuyordu. Buna göre Türkiye son 14 yılda hızlı bir demokrasi kaybı yaşamış görünüyor.” 

Mahfi Eğilmez aynı yazıda Freedom House tarafından yayınlanan incelemeden de söz ediyor ve şunları yazıyor:

“Türkiye, 2019 yılında değerlendirmeye alınan 209 ülke (195 ülke ve 14 bölge) arasında 164’üncü sırada bulunuyor. Türkiye, 2019 yılında siyasal haklar açısından 5/7, sivil özgürlükler açısından 6/7 ve toplamda 5,5/7 puanla özgür olmayan ülkeler kategorisinde yer alıyor. 41 Avrupa ülkesi arasında özgür olmayan tek ülke konumundaki Türkiye, demokrasi alanında geriye giden 50 ülke arasında görünüyor.”

Mustafa Aydın’ın koordinatörlüğünde yürütülen Türkiye’nin Eğilimleri araştırmasında da “Türkiye’de demokrasi zayıflamaktadır” diyenlerin oranı %31 dolaylarında.

Aslında ben bu yazıya demokrasimizi nasıl daha güçlü kılabiliriz sorusu etrafında başlamak niyetindeydim ama yanlışları saymaktan doğruları dillendirmeyi geriye bırakmak zorunda kaldım. Yöntem olarak da anketlerdeki AB sorularını öne çıkarmak istiyordum. Yine de bakalım mı bu sonuçlara… AB üyeliği yolunda yol alabilmiş olsaydık muhtemelen bugün şikâyetçi olduğumuz demokrasi sorunları önümüze çıkmayacaktı.

Kadir Has Üniversitesinin araştırmasında AB üyeliğine destek %51 gibi hayli yüksek bir oranda çıkmış. Eser Karakaş’ın yazısından anlıyoruz ki Metropoll de araştırmasında benzer bir sonuca ulaşmış, %53.7. İnsanlar hala AB’nin demokrasi sorunları, dolayısıyla ekonomik sorunlar için çare olacağına dair kanaatlerini koruyorlar. Ancak mevcut yönetimin bu yolda adımlar atmasını beklemek neredeyse hayal gibi.

Anketlerin söylediği çok şey var daha. Ama bu yazı zaten yeterince uzun oldu.

Vakıflara dokunanların zihinlere kilit vurmaya kalkması da yakındır.

Kilitleri kırmak hiç de zor olmayacak. Umudu korumak lazım. Önümüzdeki günler iyiliklere gebe.

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 250 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Ahmet Mermer ( Sosyolog )
BİR FİLMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
17.04.2024 186 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 254 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 271 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 284 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER-2
14.04.2024 178 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1556 Okunma
Reşat Nuri Erol
2024 seçimlerine emekliler damgasını vurdu!
14.04.2024 276 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 340 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024 942 Okunma
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 365 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 6
10.04.2024 291 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 5
9.04.2024 282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 4
8.04.2024 350 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 3
7.04.2024 365 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 316 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 382 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 88 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 7
1.04.2024 286 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 802 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 318 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
SİNAN OĞAN KADAR OLABİLMEK
27.03.2024 166 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 368 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 382 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 397 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 84 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 61 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 46 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 39 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 54 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 60 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 38 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 418 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 419 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 29
20.03.2024 315 Okunma
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YENİDEN HATA PARTİSİ
18.03.2024 260 Okunma
Hilal Çekmen
ADİL DÜZEN AÇISINDAN KENTSEL DÖNÜŞÜMDE TEMEL İLKELER
17.03.2024 291 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Oruç ile İlgili Beş Kavram
17.03.2024 191 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 337 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 1589 Okunma
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 353 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 392 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 51 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 35 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 42 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 47 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 39 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 31 Okunma


© 2024 - Akevler