Reşat Nuri Erol
FAİZ ile geçen nice yıllar, TOKİ-Diyanet ve…-7
21.01.2020
3815 Okunma, 4 Yorum

FAİZ ile geçen nice yıllar, TOKİ-Diyanet ve…-7

2019 da bitti, hayırlısıyla 2020 başladı” dedim; geçmiş 10-20 yıl, gelecek 10 yıllar var; geçen 100 yıl - gelecek 100 yıl var dedim! Şahsen yani kişi olarak, ülke olarak ve insanlık olarak muhasebeler yapmalıyız… “Hâsibû enfüseküm kable en tuhâsebû / hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz” hadisini hatırlayasım ve hatırlatasım geldi; geçen yıl ve geçen nice 10 yıllar için… Bu konuda nice yazılar yazdım; dünya ve ahiret hayatımıza faydalı olsun diye… Bugünkü yazı başlığı ile birlikte, yazının bu bölümünü ve bunda sonra yazacaklarımı -daha doğrusu hatırlatacaklarımı- Recep Tayyip Erdoğan okursa; çok şey hatırlayacaktır…

‘Tedavi reçetelerini’ hatırlattık. Türkiye için “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN”, Dünya için “ADİL ORTAKLIK DÜNYA DÜZENİ, ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” tedavi reçetelerini hatırlattık. Bugün de ‘teşhislerle’ devam edelim ve hatırlanması gereken kadarını hatırlayalım… Günlerdir daha yazımızın başlığında ne dedik, neyi hatırlattık? -FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek; dünyadaki ve ahiretteki gelecek! Daha yazımızın baş tarafında anlaşılması gereken ne dedik?

Geçmekte olan yıllar, bitmekte olan ömür ve ahirette verilecek hesaplar… Hâsibû enfüseküm kable en tuhâsebûhatırlatmasını yapmamın derin sebebi bu. Başta Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili herkes çok şey hatırlayacaktır. Özellikle henüz İstanbul BB Başkanı olduğu birinci yılda yani henüz her şeyin başlangıcında, belediye paralarını repoya yani faize yatırmaması gerektiğini, Adil Düzen Çalışanı en yakın akademisyen arkadaşımla hatırlattığımızı, Recep Tayyip Erdoğan hatırlamalı… O zamandan beri başlayıp bugüne kadar onlarca yıldan beri “İstanbul belediye yönetiminde” ve “Ankara devlet yönetiminde” uygulanan “FAİZLİ SİSTEM” sonunda geldiğimiz durumu; en başta Recep Tayyip Erdoğan, sonra istisnasız herkes düşünmeli… -Devletimiz maalesef işte bu borç batağında ve faiz sarmalında… -Devletimiz bu durumda da vatandaşımız ne âlemde… -Faize ve borca bulaşmayan aile veya kişi?!. -Bu gidişat en sonunda nereye vardı? FAİZ-DİYANET-TOKİ-EV tartışmalarına… Üstad’a sordum, cevap verdi: “TOKİ’nin faizli kredisinin helal olup olmadığını soranlar oluyor. 1960’lı yıllardan beri yaptığım ve bilinen açıklamamı kısaca tekrar edeyim. Faiz emek karşılığı olmayan kazançtır. Bakkala/fırına gidip ekmek aldığınız zaman ödeme yaptığınızda üçte bir kadar faiz ödersiniz. Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile ‘Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen’ çalışmalarımızı yaptığımızda, kendisi bunun hesabını yaptı, bu çalışmanın sonucunu bütün dünyaya duyurdu; aradan kırk seneden fazla geçti, hala bu hesaba itiraz eden çıkmadı. Partisini kapattılar, kendisini hapishaneye koydular ama hesabına kimse itiraz etmedi. Faiz almak kadar faiz vermek de haramdır. Bankaya gitmez de parayı sandıkta tutarsanız yine faiz ödemiş olursunuz. Kâğıt para borç belgesidir. Enflasyon faiz bakımdır yine faizi ödersiniz. Hangi bankaya yatırırsanız yatırın, TL yatırdığınızda enflasyon kadar zarar edersiniz veya faiz kadar kar edersiniz. Tamı tamına eşit olamayacağı için ardaki fark faizdir; fazla ise faiz veriyorsunuz, az ise faiz alıyorsunuz. Emeksiz veya rizikosuz kazanç faizdir. Paraya para kazandırmak da faizdir. Paranın malı kazandırması kârdır. Mevcut düzende yaşayabilmemiz için -zaruret olsun olmasın- her türlü kazanç meşrudur. Allah bize batıl düzende hakkı yaşamayı eğil hak düzenini kurmayı emreder. İslam düzeninde faiz Müslümanlar arasında haramdır. Müslim olmayanların faiz alıp vermeleri onlara haram değildir. Haram olan müslim olmamaktır. Biz düzeni şimdilik değiştiremeyeceğimize göre aramızda faizli işlemleri yapmalıyız. Bunun için önce akitlerimizin yani sözleşmelerimizin sağlam olması gerekir. Türk Lirası ile sadece günlük ödemeler yapmak meşrudur, Türk Lirasının günlük değeri bilinmektedir, altın gramla değeri bilinmektedir. ‘Altın Bonosu’ ile ödeme yapmamız gerekir.

Faizsiz ortaklık işletmeleri kuruluncaya kadar, faizli düzende çalışma yapıp günlük ve yıllık yaşamamızı sürdürmeliyiz. Birikimlerimizi faizsiz ortaklık düzeninde yapmalıyız. Bunun için “Hizmet ve Dayanışma Kooperatifleri” kurarak orada “Faizsiz Ortaklık İşletmelerini” kurmalıyız. Ortaklık işletmelerini geliştirdikçe, faizli işçilik düzenindeki işletmelerimizi tasfiye edip faizsiz ortaklık işletmelerine geçmeliyiz.” Bugünlük de bu kadar!

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
21.01.2020
06:22

MİLLÎ GAZETE

Faiz ile geçen nice yıllar, TOKİ-Diyanet ve… (7)

“2019 da bitti, hayırlısıyla 2020 başladı” dedim; geçmiş 10-20 yıl, gelecek 10 yıllar var; geçen 100 yıl - gelecek 100 yıl var dedim! Şahsen yani kişi olarak, ülke olarak ve insanlık olarak muhasebeler yapmalıyız… “Hâsibûenfüsekümkable en tuhâsebû / hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz” hadisini hatırlayasım ve hatırlatasım geldi; geçen yıl ve geçen nice 10 yıllar için… Bu konuda nice yazılar yazdım; dünya ve ahiret hayatımıza faydalı olsun diye… Bugünkü yazı başlığı ile birlikte, yazının bu bölümünü ve bundan sonra yazacaklarımı -daha doğrusu hatırlatacaklarımı- Recep Tayyip Erdoğan okursa; çok şey hatırlayacaktır…

‘Tedavi reçetelerini’ hatırlattık. Türkiye için “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN”, Dünya için “ADİL ORTAKLIK DÜNYA DÜZENİ, ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” tedavi reçetelerini hatırlattık. Bugün de ‘teşhislerle’ devam edelim ve hatırlanması gereken kadarını hatırlayalım… Günlerdir daha yazımızın başlığında ne dedik, neyi hatırlattık? -FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek; dünyadaki ve ahiretteki gelecek! Daha yazımızın baş tarafında anlaşılması gereken ne dedik?

Geçmekte olan yıllar, bitmekte olan ömür ve ahirette verilecek hesaplar… “Hâsibûenfüsekümkable en tuhâsebû” hatırlatmasını yapmamın derin sebebi bu. Başta Recep Tayyip Erdoğan ve ilgili herkes çok şey hatırlayacaktır. Özellikle henüz İstanbul BB Başkanı olduğu birinci yılda yani henüz her şeyin başlangıcında, belediye paralarını repoya yani faize yatırmaması gerektiğini, Adil Düzen Çalışanı en yakın akademisyen arkadaşımla hatırlattığımızı, Recep Tayyip Erdoğan hatırlamalı… O zamandan beri başlayıp bugüne kadar onlarca yıldan beri “İstanbul belediye yönetiminde” ve “Ankara devlet yönetiminde” uygulanan “FAİZLİ SİSTEM” sonunda geldiğimiz durumu; en başta Recep Tayyip Erdoğan, sonra istisnasız herkes düşünmeli… -Devletimiz maalesef işte bu borç batağında ve faiz sarmalında… -Devletimiz bu durumda da, vatandaşımız ne âlemde… -Faize ve borca bulaşmayan aile veya kişi?!. -Bu gidişat en sonunda nereye vardı? FAİZ-DİYANET-TOKİ-EV tartışmalarına… Üstad’a sordum, cevap verdi: “TOKİ’nin faizli kredisinin helal olup olmadığını soranlar oluyor. 1960’lı yıllardan beri yaptığım ve bilinen açıklamamı kısaca tekrar edeyim. Faiz emek karşılığı olmayan kazançtır. Bakkala/fırına gidip ekmek aldığınız zaman ödeme yaptığınızda üçte bir kadar faiz ödersiniz. Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile ‘Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen’ çalışmalarımızı yaptığımızda, kendisi bunun hesabını yaptı, bu çalışmanın sonucunu bütün dünyaya duyurdu; aradan kırk seneden fazla geçti, hâlâ bu hesaba itiraz eden çıkmadı. Partisini kapattılar, kendisini hapishaneye koydular ama hesabına kimse itiraz etmedi. Faiz almak kadar faiz vermek de haramdır. Bankaya gitmez de parayı sandıkta tutarsanız yine faiz ödemiş olursunuz. Kâğıt para borç belgesidir. Enflasyon faiz bakımdır yine faizi ödersiniz. Hangi bankaya yatırırsanız yatırın, TL yatırdığınızda enflasyon kadar zarar edersiniz veya faiz kadar kâr edersiniz. Tamı tamına eşit olamayacağı için ardaki fark faizdir; fazla ise faiz veriyorsunuz, az ise faiz alıyorsunuz. Emeksiz veya rizikosuz kazanç faizdir. Paraya para kazandırmak da faizdir. Paranın malı kazandırması kârdır. Mevcut düzende yaşayabilmemiz için -zaruret olsun olmasın- her türlü kazanç meşrudur. Allah bize batıl düzende hakkı yaşamayı eğil hak düzenini kurmayı emreder. İslam düzeninde faiz Müslümanlar arasında haramdır. Müslim olmayanların faiz alıp vermeleri onlara haram değildir. Haram olan müslim olmamaktır. Biz düzeni şimdilik değiştiremeyeceğimize göre aramızda faizli işlemleri yapmalıyız. Bunun için önce akitlerimizin yani sözleşmelerimizin sağlam olması gerekir. Türk Lirası ile sadece günlük ödemeler yapmak meşrudur, Türk Lirası’nın günlük değeri bilinmektedir, altın gramla değeri bilinmektedir. ‘Altın Bonosu’ ile ödeme yapmamız gerekir.

Faizsiz ortaklık işletmeleri kuruluncaya kadar, faizli düzende çalışma yapıp günlük ve yıllık yaşamamızı sürdürmeliyiz. Birikimlerimizi faizsiz ortaklık düzeninde yapmalıyız. Bunun için “Hizmet ve Dayanışma Kooperatifleri” kurarak orada “Faizsiz Ortaklık İşletmelerini” kurmalıyız. Ortaklık işletmelerini geliştirdikçe, faizli işçilik düzenindeki işletmelerimizi tasfiye edip faizsiz ortaklık işletmelerine geçmeliyiz.” Bugünlük de bu kadar!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

21 Ocak 2020
Reşat Nuri Erol
21.01.2020
06:25


https://www.milligazete.com.tr/www.milligazete.com.tr › yazar › resat-nuri-erol

Reşat Nuri Erol - Milli Gazete

FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek – 6. 18.01.20 - “2019 da bitti, hayırlısıyla 2020 başladı” demiştim önceki bir yazımın en sonunda; bir de geçmiş ...
https://www.biyografya.com/www.biyografya.com › biyografi

Reşat Nuri Erol - Biyografya

Reşat Nuri Erol. Araştırmacı, Yazar. Doğum. 00 Şubat, 1950 · Kosova. Eğitim. Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Riyad Üniversitesi Arap Dili ...
https://www.gazeteoku.com/www.gazeteoku.com › resat-nuri-erol › tumyazilari

Reşat Nuri Erol Yazıları | Milli Gazete - Gazete Oku

18 Oca 2019 - Reşat Nuri Erol ait köşe yazılarını buradan takip edin.
http://www.akevler.org/www.akevler.org › CokYor › Resat-Nuri-Erol › Kapak

Reşat Nuri Erol Çok Yorumlanan Makaleler - Akevler

AKEVLER MAKALELER. Akevler Makalelerin diğer yayın kuruluşlarından temel farkı makale sorumlusunun veya yönetim kurulunun hakem kararı olmadan ...
https://qoshe.com/qoshe.com › yazar › resat-nuri-erol

Reşat Nuri Erol köşe yazıları - QOSHE

FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek – 6. “2019 da bitti, hayırlısıyla 2020 başladı” demiştim önceki bir yazımın en sonunda; bir de geçmiş 10-20 yıl var, ...

En çok okunan haberler

Kur’an ve ilim olmadan olmaz; nitekim olmuyor-1
Milli Gazete·22 saat önce
"REŞAT NURİ EROL" için diğer sonuçlar

Web sonuçları

Reşat Nuri Erol
21.01.2020
06:27


1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1047

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1047. Hafta - 18 OCAK 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1047. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ, Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

İRAN VE TÜRKİYE NE YAPMALI?

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek - 1

FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek - 2

FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek - 3

FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek - 4

MILLÎ GAZETE ile geçen yıllar ve gelecek… -5

FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek - 6

Reşat Nuri EROL

***

NUR SÛRESİ- 16. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

سُورَةٌ أَنْزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا وَأَنْزَلْنَا فِيهَا آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (1) الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِائَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُمْ بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ (2) الزَّانِي لَا يَنْكِحُ إِلَّا زَانِيَةً أَوْ مُشْرِكَةً وَالزَّانِيَةُ لَا يَنْكِحُهَا إِلَّا زَانٍ أَوْ مُشْرِكٌ وَحُرِّمَ ذَلِكَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ (3) وَالَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَأْتُوا بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَاجْلِدُوهُمْ ثَمَانِينَ جَلْدَةً وَلَا تَقْبَلُوا لَهُمْ شَهَادَةً أَبَدًا وَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ (4) إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ (5) وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُمْ شُهَدَاءُ إِلَّا أَنْفُسُهُمْ فَشَهَادَةُ أَحَدِهِمْ أَرْبَعُ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ (6) وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ (7) وَيَدْرَأُ عَنْهَا الْعَذَابَ أَنْ تَشْهَدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ (8) وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ (9) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ حَكِيمٌ (10) إِنَّ الَّذِينَ جَاءُوا بِالْإِفْكِ عُصْبَةٌ مِنْكُمْ لَا تَحْسَبُوهُ شَرًّا لَكُمْ بَلْ هُوَ خَيْرٌ لَكُمْ لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ مَا اكْتَسَبَ مِنَ الْإِثْمِ وَالَّذِي تَوَلَّى كِبْرَهُ مِنْهُمْ لَهُ عَذَابٌ عَظِيمٌ (11) لَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ ظَنَّ الْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بِأَنْفُسِهِمْ خَيْرًا وَقَالُوا هَذَا إِفْكٌ مُبِينٌ (12) لَوْلَا جَاءُوا عَلَيْهِ بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَإِذْ لَمْ يَأْتُوا بِالشُّهَدَاءِ فَأُولَئِكَ عِنْدَ اللَّهِ هُمُ الْكَاذِبُونَ (13) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ لَمَسَّكُمْ فِي مَا أَفَضْتُمْ فِيهِ عَذَابٌ عَظِيمٌ (14) إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُمْ مَا لَيْسَ لَكُمْ بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِنْدَ اللَّهِ عَظِيمٌ (15) وَلَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ قُلْتُمْ مَا يَكُونُ لَنَا أَنْ نَتَكَلَّمَ بِهَذَا سُبْحَانَكَ هَذَا بُهْتَانٌ عَظِيمٌ (16) يَعِظُكُمُ اللَّهُ أَنْ تَعُودُوا لِمِثْلِهِ أَبَدًا إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ (17) وَيُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ (18) إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ (19) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ (20) يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ وَمَنْ يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَكِنَّ اللَّهَ يُزَكِّي مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (21) وَلَا يَأْتَلِ أُولُو الْفَضْلِ مِنْكُمْ وَالسَّعَةِ أَنْ يُؤْتُوا أُولِي الْقُرْبَى وَالْمَسَاكِينَ وَالْمُهَاجِرِينَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلْيَعْفُوا وَلْيَصْفَحُوا أَلَا تُحِبُّونَ أَنْ يَغْفِرَ اللَّهُ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ (22) إِنَّ الَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ لُعِنُوا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ (23) يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ (24) يَوْمَئِذٍ يُوَفِّيهِمُ اللَّهُ دِينَهُمُ الْحَقَّ وَيَعْلَمُونَ أَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ الْمُبِينُ (25) الْخَبِيثَاتُ لِلْخَبِيثِينَ وَالْخَبِيثُونَ لِلْخَبِيثَاتِ وَالطَّيِّبَاتُ لِلطَّيِّبِينَ وَالطَّيِّبُونَ لِلطَّيِّبَاتِ أُولَئِكَ مُبَرَّءُونَ مِمَّا يَقُولُونَ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ (26) يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتَّى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلَى أَهْلِهَا ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (27) فَإِنْ لَمْ تَجِدُوا فِيهَا أَحَدًا فَلَا تَدْخُلُوهَا حَتَّى يُؤْذَنَ لَكُمْ وَإِنْ قِيلَ لَكُمُ ارْجِعُوا فَارْجِعُوا هُوَ أَزْكَى لَكُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيمٌ (28) لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَنْ تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ مَسْكُونَةٍ فِيهَا مَتَاعٌ لَكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا تَكْتُمُونَ (29) قُلْ لِلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَهُمْ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَ (30) وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ آبَائِهِنَّ أَوْ آبَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي أَخَوَاتِهِنَّ أَوْ نِسَائِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ التَّابِعِينَ غَيْرِ أُولِي الْإِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ أَوِ الطِّفْلِ الَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلَى عَوْرَاتِ النِّسَاءِ وَلَا يَضْرِبْنَ بِأَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفِينَ مِنْ زِينَتِهِنَّ وَتُوبُوا إِلَى اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَا الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ (31) وَأَنْكِحُوا الْأَيَامَى مِنْكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ إِنْ يَكُونُوا فُقَرَاءَ يُغْنِهِمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ (32) وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذِينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتَّى يُغْنِيَهُمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَالَّذِينَ يَبْتَغُونَ الْكِتَابَ مِمَّا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ فَكَاتِبُوهُمْ إِنْ عَلِمْتُمْ فِيهِمْ خَيْرًا وَآتُوهُمْ مِنْ مَالِ اللَّهِ الَّذِي آتَاكُمْ وَلَا تُكْرِهُوا فَتَيَاتِكُمْ عَلَى الْبِغَاءِ إِنْ أَرَدْنَ تَحَصُّنًا لِتَبْتَغُوا عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَنْ يُكْرِهْهُنَّ فَإِنَّ اللَّهَ مِنْ بَعْدِ إِكْرَاهِهِنَّ غَفُورٌ رَحِيمٌ (33) وَلَقَدْ أَنْزَلْنَا إِلَيْكُمْ آيَاتٍ مُبَيِّنَاتٍ وَمَثَلًا مِنَ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ (34) اللَّهُ نُورُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (35) فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ (36) رِجَالٌ لَا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ (37) لِيَجْزِيَهُمُ اللَّهُ أَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَزِيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهِ وَاللَّهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ (38) وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَعْمَالُهُمْ كَسَرَابٍ بِقِيعَةٍ يَحْسَبُهُ الظَّمْآنُ مَاءً حَتَّى إِذَا جَاءَهُ لَمْ يَجِدْهُ شَيْئًا وَوَجَدَ اللَّهَ عِنْدَهُ فَوَفَّاهُ حِسَابَهُ وَاللَّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ (39) أَوْ كَظُلُمَاتٍ فِي بَحْرٍ لُجِّيٍّ يَغْشَاهُ مَوْجٌ مِنْ فَوْقِهِ مَوْجٌ مِنْ فَوْقِهِ سَحَابٌ ظُلُمَاتٌ بَعْضُهَا فَوْقَ بَعْضٍ إِذَا أَخْرَجَ يَدَهُ لَمْ يَكَدْ يَرَاهَا وَمَنْ لَمْ يَجْعَلِ اللَّهُ لَهُ نُورًا فَمَا لَهُ مِنْ نُورٍ (40) أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالطَّيْرُ صَافَّاتٍ كُلٌّ قَدْ عَلِمَ صَلَاتَهُ وَتَسْبِيحَهُ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ (41) وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَإِلَى اللَّهِ الْمَصِيرُ (42) أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُزْجِي سَحَابًا ثُمَّ يُؤَلِّفُ بَيْنَهُ ثُمَّ يَجْعَلُهُ رُكَامًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِهِ وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ جِبَالٍ فِيهَا مِنْ بَرَدٍ فَيُصِيبُ بِهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَصْرِفُهُ عَنْ مَنْ يَشَاءُ يَكَادُ سَنَا بَرْقِهِ يَذْهَبُ بِالْأَبْصَارِ (43) يُقَلِّبُ اللَّهُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَعِبْرَةً لِأُولِي الْأَبْصَارِ (44) وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِنْ مَاءٍ فَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَى بَطْنِهِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَى رِجْلَيْنِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَى أَرْبَعٍ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاءُ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (45) لَقَدْ أَنْزَلْنَا آيَاتٍ مُبَيِّنَاتٍ وَاللَّهُ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ (46) وَيَقُولُونَ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالرَّسُولِ وَأَطَعْنَا ثُمَّ يَتَوَلَّى فَرِيقٌ مِنْهُمْ مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ وَمَا أُولَئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ (47) وَإِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ إِذَا فَرِيقٌ مِنْهُمْ مُعْرِضُونَ (48) وَإِنْ يَكُنْ لَهُمُ الْحَقُّ يَأْتُوا إِلَيْهِ مُذْعِنِينَ (49) أَفِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ أَمِ ارْتَابُوا أَمْ يَخَافُونَ أَنْ يَحِيفَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ وَرَسُولُهُ بَلْ أُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ (50) إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَنْ يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ (51) وَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَخْشَ اللَّهَ وَيَتَّقْهِ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ (52) وَأَقْسَمُوا بِاللَّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لَئِنْ أَمَرْتَهُمْ لَيَخْرُجُنَّ قُلْ لَا تُقْسِمُوا طَاعَةٌ مَعْرُوفَةٌ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ (53) قُلْ أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَإِنَّمَا عَلَيْهِ مَا حُمِّلَ وَعَلَيْكُمْ مَا حُمِّلْتُمْ وَإِنْ تُطِيعُوهُ تَهْتَدُوا وَمَا عَلَى الرَّسُولِ إِلَّا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ (54) وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ (55) وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ (56) لَا تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مُعْجِزِينَ فِي الْأَرْضِ وَمَأْوَاهُمُ النَّارُ وَلَبِئْسَ الْمَصِيرُ (57) يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِيَسْتَأْذِنْكُمُ الَّذِينَ مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ وَالَّذِينَ لَمْ يَبْلُغُوا الْحُلُمَ مِنْكُمْ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ مِنْ قَبْلِ صَلَاةِ الْفَجْرِ وَحِينَ تَضَعُونَ ثِيَابَكُمْ مِنَ الظَّهِيرَةِ وَمِنْ بَعْدِ صَلَاةِ الْعِشَاءِ ثَلَاثُ عَوْرَاتٍ لَكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ وَلَا عَلَيْهِمْ جُنَاحٌ بَعْدَهُنَّ طَوَّافُونَ عَلَيْكُمْ بَعْضُكُمْ عَلَى بَعْضٍ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ (58) وَإِذَا بَلَغَ الْأَطْفَالُ مِنْكُمُ الْحُلُمَ فَلْيَسْتَأْذِنُوا كَمَا اسْتَأْذَنَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ (59) وَالْقَوَاعِدُ مِنَ النِّسَاءِ اللَّاتِي لَا يَرْجُونَ نِكَاحًا فَلَيْسَ عَلَيْهِنَّ جُنَاحٌ أَنْ يَضَعْنَ ثِيَابَهُنَّ غَيْرَ مُتَبَرِّجَاتٍ بِزِينَةٍ وَأَنْ يَسْتَعْفِفْنَ خَيْرٌ لَهُنَّ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (60) لَيْسَ عَلَى الْأَعْمَى حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْأَعْرَجِ وَلَا عَلَى أَنْفُسِكُمْ أَنْ تَأْكُلُوا مِنْ بُيُوتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ آبَائِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أُمَّهَاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ إِخْوَانِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَخَوَاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَعْمَامِكُمْ أَوْ بُيُوتِ عَمَّاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَخْوَالِكُمْ أَوْ بُيُوتِ خَالَاتِكُمْ أَوْ مَا مَلَكْتُمْ مَفَاتِحَهُ أَوْ صَدِيقِكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَنْ تَأْكُلُوا جَمِيعًا أَوْ أَشْتَاتًا فَإِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلَى أَنْفُسِكُمْ تَحِيَّةً مِنْ عِنْدِ اللَّهِ مُبَارَكَةً طَيِّبَةً كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ (61)

***

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ آمَنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَإِذَا كَانُوا مَعَهُ عَلَى أَمْرٍ جَامِعٍ لَمْ يَذْهَبُوا حَتَّى يَسْتَأْذِنُوهُ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَأْذِنُونَكَ أُولَئِكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ فَإِذَا اسْتَأْذَنُوكَ لِبَعْضِ شَأْنِهِمْ فَأْذَنْ لِمَنْ شِئْتَ مِنْهُمْ وَاسْتَغْفِرْ لَهُمُ اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ (62) لَا تَجْعَلُوا دُعَاءَ الرَّسُولِ بَيْنَكُمْ كَدُعَاءِ بَعْضِكُمْ بَعْضًا قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الَّذِينَ يَتَسَلَّلُونَ مِنْكُمْ لِوَاذًا فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَنْ تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ (63) أَلَا إِنَّ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ قَدْ يَعْلَمُ مَا أَنْتُمْ عَلَيْهِ وَيَوْمَ يُرْجَعُونَ إِلَيْهِ فَيُنَبِّئُهُمْ بِمَا عَمِلُوا وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (64)

***

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ

EinNa Mav eLMuEMiNUvNa (EinNa Mav eLMuFGıLUvNa)

“Müminler yalnız”

Sure zina yasağı ile başladı ve aile hayatını, neseben akrabalıkları, kişilerin birbirlerinden nasıl izin isteyeceklerini anlattı. Sonunda yargı ile sona erdirdi. Yargı dediğimiz zaman yalnız hâkimler anlaşılmamalıdır. Tüm genel güvenlik yargıdır. Yargının ne olduğunu kavrayabilmek için devlet yapısını bilmek gerekir. Devletin meclisi vardır, ilmî dayanışmanın temsilcilerinden oluşur. Dayanışma sorumluları ilmî şura oluşturur. Ayrıca meclistekiler ahlaki, mesleki ve siyasi şura kurarlar. Bunlar meclislerdir. Halkı temsil ederler. Allah’ın yeryüzündeki halifesinin sorumlusudurlar. Bunlar şeriatı ortaya koyarlar. Yasalar yaparlar. Bütün halk teavün şirketleri şeklinde organize olur. Mesleki dayanışma sorumluları yürütmeyi oluşturur. Herkes kendi içtihadı ile yasaları yorumlar ve uygular. Yorumlama yetkisi uygulayanlara aittir. Herkes kendisi yetkilidir, sorumlu olan da kendisidir. Herkes şeriata uymakla yükümlüdür. Kimse başkasının emrinde değildir.

Yasama ve yürütme yaşamak için gerekli düzenlemeleri yapmaktadır.

İnsanlık 50.000 sene evvel devlet aşamasına gelmeden bunlarla yaşadı. Bundan 5000 sene evvel şeriatın güvencesi sağlandı.

Herkes kendi içtihadı ile hareket eder. Ancak içtihatlar arasındaki farklardan dolayı çatışma ortaya çıkar. İşte bunu gidermek için hakemlerden oluşan yargı ortaya çıkar ve yargı kararlarını uygulayacak yönetim kendisini gösterir. Kişiler hakemlerden oluşan yargıya giderler ve hakem kararlarına herkes kendi rızası ile uyar. Hakem kararlarına uymayanlara karşı silahlı güç ortaya çıkar, iç ve dış güvenliği sağlar.

Bugün emniyet genel müdürlüğü var, iç güvenliği sağlar. İman kökünden gelir.

Millî müdafaa var, dış savunmayı sağlar.

Bu görevi insanlık tarihinde bazı kabileler yapardı. Sonra paralı askerlere bırakıldı. İslamiyet ise insanları ikiye ayırdı. İsteyenler bedel ödeyerek asker olmazlar ama bunların yönetimde görevleri yoktur, komutan olmazlar, mülki başkan olmazlar. İsteyenler sıra ile genel güveni sağlarlar. İşte bunlar mümindirler, güveni sağlayanlar demektir. Allah ve resulüne iman etmek demek topluluğun ve yürütmenin güvenini sağlamak demektir.


...

DEVAMI VE TAMAMI "SEMİNERLER"DE...




Reşat Nuri Erol
21.01.2020
10:00


https://www.milligazete.com.tr/www.milligazete.com.tr › yazar › resat-nuri-erol

Reşat Nuri Erol - Milli Gazete

FAİZ ile geçen nice yıllar, 10 yıllar ve gelecek – 6. 18.01.20 - “2019 da bitti, hayırlısıyla 2020 başladı” demiştim önceki bir yazımın en sonunda; bir de geçmiş ...
https://www.biyografya.com/www.biyografya.com › biyografi

Reşat Nuri Erol - Biyografya

Reşat Nuri Erol. Araştırmacı, Yazar. Doğum. 00 Şubat, 1950 · Kosova. Eğitim. Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Riyad Üniversitesi Arap Dili ...

En çok okunan haberler

Faiz ile geçen nice yıllar, TOKİ-Diyanet ve… (7)
Milli Gazete·5 saat önce
"REŞAT NURİ EROL" için diğer sonuçlar

Web sonuçları

https://www.gazeteoku.com/www.gazeteoku.com › resat-nuri-erol › tumyazilari

Reşat Nuri Erol Yazıları | Milli Gazete - Gazete Oku

18 Oca 2019 - Reşat Nuri Erol ait köşe yazılarını buradan takip edin.








Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-13
3.07.2025 547 Okunma
1 Yorum 03.07.2025 07:29
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-12
2.07.2025 583 Okunma
1 Yorum 02.07.2025 11:32
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-11
1.07.2025 621 Okunma
1 Yorum 01.07.2025 09:28
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-10
29.06.2025 696 Okunma
1 Yorum 29.06.2025 11:37
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-9
28.06.2025 739 Okunma
Özer Ataç
RİSK ve GÜVEN/lik 5
27.06.2025 676 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Asıl Beka Sorunumuz Kur'an'ı Anlamamaktır
26.06.2025 78 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-8
26.06.2025 792 Okunma
1 Yorum 26.06.2025 09:01
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-7
24.06.2025 731 Okunma
1 Yorum 24.06.2025 05:58
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-6
23.06.2025 742 Okunma
1 Yorum 23.06.2025 06:27
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-5
22.06.2025 709 Okunma
1 Yorum 22.06.2025 08:18
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-4
21.06.2025 753 Okunma
Süleyman Baş
Rum (Roma) Suresindeki Bilinmeyen Mucize
20.06.2025 166 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-3
19.06.2025 888 Okunma
1 Yorum 19.06.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-2
18.06.2025 1026 Okunma
1 Yorum 18.06.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-1
17.06.2025 1100 Okunma
1 Yorum 17.06.2025 09:26
Reşat Nuri Erol
Müslüman Aile İçin Ahlaki Anayasa - 2
16.06.2025 861 Okunma
1 Yorum 16.06.2025 09:57
Reşat Nuri Erol
Müslüman Aile İçin Ahlaki Anayasa - 1
15.06.2025 895 Okunma
1 Yorum 15.06.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-4
14.06.2025 937 Okunma
1 Yorum 14.06.2025 16:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-3
12.06.2025 918 Okunma
1 Yorum 12.06.2025 09:44
Süleyman Baş
İşin İçyüzünü Bilme İlmi: Ledün
10.06.2025 207 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-2
10.06.2025 919 Okunma
1 Yorum 10.06.2025 09:24
Özer Ataç
Risk ve Güven/lik - 4
8.06.2025 1679 Okunma
Süleyman Baş
Altın Oran: İlahi Kod Mu, Uydurma Mı?
7.06.2025 204 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-1
3.06.2025 820 Okunma
1 Yorum 03.06.2025 09:33
Süleyman Baş
20/07/1969 1.54.01’de Ne Oldu?
2.06.2025 241 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-14
31.05.2025 859 Okunma
1 Yorum 31.05.2025 07:06
Bahaeddin Sağlam
Müsteşriklerin Kur’an Hakkındaki İthamları
30.05.2025 224 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-13
30.05.2025 852 Okunma
1 Yorum 30.05.2025 09:30
Süleyman Baş
İbrahim (A.S) Gece Gökyüzüne Bakınca Ne Gördü?
29.05.2025 230 Okunma
Mete Firidin
Kuran'ı Kerim Etimolojik Meal
29.05.2025 304 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-12
29.05.2025 849 Okunma
1 Yorum 29.05.2025 06:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-11
28.05.2025 803 Okunma
1 Yorum 28.05.2025 12:02
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-10
27.05.2025 933 Okunma
1 Yorum 27.05.2025 06:50
Süleyman Baş
Güneş Ne Kadar Sıcak Demir Ne Zaman Erir, Kuran Biliyor
25.05.2025 271 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-9
25.05.2025 826 Okunma
1 Yorum 25.05.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-8
24.05.2025 868 Okunma
1 Yorum 24.05.2025 05:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-7
23.05.2025 885 Okunma
1 Yorum 23.05.2025 07:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-6
22.05.2025 824 Okunma
1 Yorum 22.05.2025 07:01
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-5
21.05.2025 901 Okunma
1 Yorum 21.05.2025 10:24
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-4
20.05.2025 943 Okunma
1 Yorum 20.05.2025 11:22
Süleyman Baş
Tıklayıcıda Tıklandığı Zaman…
19.05.2025 402 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-3
18.05.2025 889 Okunma
1 Yorum 18.05.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
17.05.2025 934 Okunma
1 Yorum 17.05.2025 09:25
Süleyman Baş
Allah Gölgeyi Nasıl Uzatıyor?
15.05.2025 477 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-1
15.05.2025 993 Okunma
1 Yorum 15.05.2025 09:01
Süleyman Baş
Titanic'in Batışı Eyfel'in Boyu: Kuran'la İlgisi Ne?
13.05.2025 308 Okunma
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-5
13.05.2025 854 Okunma
1 Yorum 13.05.2025 07:16
Süleyman Baş
Kuran Mescid-i Haram-Aksa Arası Mesafeyi Nasıl Biliyor?
12.05.2025 413 Okunma
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-4
12.05.2025 931 Okunma
1 Yorum 12.05.2025 08:43


© 2025 - Akevler