Reşat Nuri Erol
Yeni Bir Dünya; Barış, Adalet ve Merhamet - 1
24.12.2019
3103 Okunma, 3 Yorum

Yeni Bir Dünya; Barış, Adalet ve Merhamet - 1

28. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, “Yeni Bir Dünya için: Barış, Adalet ve Merhamet” temasıyla, 28 yıl sonra, 14-15 Aralık’ta, İstanbul’da değil de Ankara’da yapıldı. Oradaydım.. İzlenimlerimi ve değerlendirmelerimi yazsam birkaç yazı olur! Detaylar her gün Millî Gazete’de yayımlandı. Ben sadece “Sonuç Bildirgesi” ile yetineyim!

SONUÇ BİLDİRGESİ Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından 28.’si düzenlenen “Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi”, 14-15 Aralık 2019 tarihlerinde “Yeni Bir Dünya İçin Barış, Adalet ve Merhamet” temasıyla Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından “İslam Birliği”ni tesis için başlatılan kongreye bu yıl 63 ülkeden 127 delegasyon iştirak etmiştir. Kongrede, günümüz dünyasının yaşadığı sorunlar ve krizler değerlendirilmiş, çözümlerin temelinde “Barış, Adalet ve Merhamet” konularının vazgeçilmez olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca Bangsamoro Hükümetinin katılımı ile gerçekleştirilen Sağlık Çalıştayı’nda önemli istişareler gerçekleştirilmiş, projeler değerlendirilmiştir. İki gün boyunca yapılan oturumlarda öne çıkan görüş ve öneriler aşağıda belirtilmiştir:

  1. Barış, adalet ve merhametten yoksun mevcut dünya düzeni, insanlığa saadet getirmediği gibi, gelinen noktada büyük bir insanlık krizine sebep olmuştur. Yaşanmakta olan insanlık krizi, dünyanın farklı bölgelerinde ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel boyutlarıyla küresel bir mahiyet kazanmıştır. Bu sebeple hak ve adalet temelli yeni bir dünya kurulması kaçınılmazdır. Bugün özelde İslam dünyası genelde bütün dünya zulümlerin, savaşların, çatışmaların, insan hakları ihlâllerinin, cinayetlerin, terör ve şiddetin, ekonomik sıkıntıların, cehaletin ve geri kalmışlığın yaşandığı zorlu bir süreçten geçmektedir.
  2. İhtilaf ve görüş ayrılıkları derinleştirilerek Müslüman topluluklar üzerinde yapılan siyasal mühendislikle, coğrafyamızda kutuplaşmalarla bilinçler yaralanmakta, ihtiras, öfke ve kinle çatışmalar sürekli kılınmaktadır. Çatışmacı ve güce dayalı politikalar ile ayrımcılık ve düşmanlıklar körüklenmekte, barış imkânı ortadan kaldırılmak istenmektedir.
  3. Bugün yaklaşık sekiz milyar insanın yaşadığı dünyamızda bir milyar insan aç yatmakta, altı saniyede bir çocuk sağlıksız beslenme ve ilaçsızlıktan ölmektedir. Yüzbinlerce yaşlı, kadın ve çocuk evinden, yurdundan uzakta, tanımadığı, bilmediği sokaklarda hayata tutunmaya çabalamaktadır. Oyun oynama çağında olan çocukların cesetleri Akdeniz sahillerine vurmaktadır.
  4. İslam Coğrafyası Filistin’den Keşmir’e, Somali’den Afganistan’a, Libya’dan Doğu Türkistan’a kadar acı, zulüm ve gözyaşı içerisindedir. Uydurma gerekçelerle Müslüman ülkelere yapılan müdahaleler milyonlarca insanın katledilmesine, yüz binlerce insanın sakat kalmasına sebep olmuştur. Batıda yaşayan Müslümanlar ise büyük bir baskı ve ötekileştirme ile karşı karşıyadır.
  5. Büyük bir umutla başlayan “Arap Baharı”nın, çatışma ve kargaşaya dönüştürülmesi, bilhassa Suriye ve Yemen krizi ile birlikte uluslararası ölçekte bir trajediye sebep olmuştur. Bu süreç aynı zamanda geleneksel dinî/tarihî yapıların, bilimsel ve kültürel mirasın tahrip edilmesine ve yağmalanmasına neden olmuş, toplumlarda büyük korku ve umutsuzluklar meydana getirmiştir.
  6. Faize dayalı küresel ekonomik sistem, gelir dağılımı adaletsizliğinden beslenmekte ve nüfus ve yüzölçümü itibariyle dünyanın beşte birine, dünya hammadde ihracatının % 40’ına, enerji kaynaklarının ise % 70’ine sahip olan İslam Dünyasının zenginliklerini sömürmektedir.
  7. Yaşadığımız sorunların müsebbibi, yalnızca İslam coğrafyası üzerinde emelleri olanlar değildir. İslam ümmeti olarak bizler de yaşadığımız problemler için öz eleştiri yapmalıyız. Allah’ın emrettiği birliğin, İslam kardeşliğinin önüne maalesef mezhep, meşrep, ırk ve coğrafi mensubiyetler konulmaktadır. Kalkınma yolunda daha etkin işbirliği yapmak varken, Müslüman ülkelerin dünya üretimindeki payının % 5, dış ticaret toplamı içindeki payının % 8, kendi aralarında yaptığı ticaretin oranının ise, % 15 düzeyinde kalması düşündürücüdür.

(Devamı var; sonuç bildirgesinin diğer maddeleri gelecek yazıda.)

Yeni Bir Dünya; Barış, Adalet ve Merhamet - 1

28. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, “Yeni Bir Dünya için: Barış, Adalet ve Merhamet” temasıyla, 28 yıl sonra, 14-15 Aralık’ta, İstanbul’da değil de Ankara’da yapıldı. Oradaydım.. İzlenimlerimi ve değerlendirmelerimi yazsam birkaç yazı olur! Detaylar her gün Millî Gazete’de yayımlandı. Ben sadece “Sonuç Bildirgesi” ile yetineyim!

SONUÇ BİLDİRGESİ Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından 28.’si düzenlenen “Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi”, 14-15 Aralık 2019 tarihlerinde “Yeni Bir Dünya İçin Barış, Adalet ve Merhamet” temasıyla Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından “İslam Birliği”ni tesis için başlatılan kongreye bu yıl 63 ülkeden 127 delegasyon iştirak etmiştir. Kongrede, günümüz dünyasının yaşadığı sorunlar ve krizler değerlendirilmiş, çözümlerin temelinde “Barış, Adalet ve Merhamet” konularının vazgeçilmez olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca Bangsamoro Hükümetinin katılımı ile gerçekleştirilen Sağlık Çalıştayı’nda önemli istişareler gerçekleştirilmiş, projeler değerlendirilmiştir. İki gün boyunca yapılan oturumlarda öne çıkan görüş ve öneriler aşağıda belirtilmiştir:

1.      Barış, adalet ve merhametten yoksun mevcut dünya düzeni, insanlığa saadet getirmediği gibi, gelinen noktada büyük bir insanlık krizine sebep olmuştur. Yaşanmakta olan insanlık krizi, dünyanın farklı bölgelerinde ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel boyutlarıyla küresel bir mahiyet kazanmıştır. Bu sebeple hak ve adalet temelli yeni bir dünya kurulması kaçınılmazdır. Bugün özelde İslam dünyası genelde bütün dünya zulümlerin, savaşların, çatışmaların, insan hakları ihlâllerinin, cinayetlerin, terör ve şiddetin, ekonomik sıkıntıların, cehaletin ve geri kalmışlığın yaşandığı zorlu bir süreçten geçmektedir.

2.      İhtilaf ve görüş ayrılıkları derinleştirilerek Müslüman topluluklar üzerinde yapılan siyasal mühendislikle, coğrafyamızda kutuplaşmalarla bilinçler yaralanmakta, ihtiras, öfke ve kinle çatışmalar sürekli kılınmaktadır. Çatışmacı ve güce dayalı politikalar ile ayrımcılık ve düşmanlıklar körüklenmekte, barış imkânı ortadan kaldırılmak istenmektedir.

3.      Bugün yaklaşık sekiz milyar insanın yaşadığı dünyamızda bir milyar insan aç yatmakta, altı saniyede bir çocuk sağlıksız beslenme ve ilaçsızlıktan ölmektedir. Yüzbinlerce yaşlı, kadın ve çocuk evinden, yurdundan uzakta, tanımadığı, bilmediği sokaklarda hayata tutunmaya çabalamaktadır. Oyun oynama çağında olan çocukların cesetleri Akdeniz sahillerine vurmaktadır.

4.      İslam Coğrafyası Filistin’den Keşmir’e, Somali’den Afganistan’a, Libya’dan Doğu Türkistan’a kadar acı, zulüm ve gözyaşı içerisindedir. Uydurma gerekçelerle Müslüman ülkelere yapılan müdahaleler milyonlarca insanın katledilmesine, yüz binlerce insanın sakat kalmasına sebep olmuştur. Batıda yaşayan Müslümanlar ise büyük bir baskı ve ötekileştirme ile karşı karşıyadır.

5.      Büyük bir umutla başlayan “Arap Baharı”nın, çatışma ve kargaşaya dönüştürülmesi, bilhassa Suriye ve Yemen krizi ile birlikte uluslararası ölçekte bir trajediye sebep olmuştur. Bu süreç aynı zamanda geleneksel dinî/tarihî yapıların, bilimsel ve kültürel mirasın tahrip edilmesine ve yağmalanmasına neden olmuş, toplumlarda büyük korku ve umutsuzluklar meydana getirmiştir.

6.      Faize dayalı küresel ekonomik sistem, gelir dağılımı adaletsizliğinden beslenmekte ve nüfus ve yüzölçümü itibariyle dünyanın beşte birine, dünya hammadde ihracatının % 40’ına, enerji kaynaklarının ise % 70’ine sahip olan İslam Dünyasının zenginliklerini sömürmektedir.

7.      Yaşadığımız sorunların müsebbibi, yalnızca İslam coğrafyası üzerinde emelleri olanlar değildir. İslam ümmeti olarak bizler de yaşadığımız problemler için öz eleştiri yapmalıyız. Allah’ın emrettiği birliğin, İslam kardeşliğinin önüne maalesef mezhep, meşrep, ırk ve coğrafi mensubiyetler konulmaktadır. Kalkınma yolunda daha etkin işbirliği yapmak varken, Müslüman ülkelerin dünya üretimindeki payının % 5, dış ticaret toplamı içindeki payının % 8, kendi aralarında yaptığı ticaretin oranının ise, % 15 düzeyinde kalması düşündürücüdür.

(Devamı var; sonuç bildirgesinin diğer maddeleri gelecek yazıda.)

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
24.12.2019
08:45

MİLLÎ GAZETE

Yeni Bir Dünya; Barış, Adalet ve Merhamet-1

28. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi, “Yeni Bir Dünya İçin: Barış, Adalet ve Merhamet” temasıyla, 28 yıl sonra, 14-15 Aralık’ta, İstanbul’da değil de Ankara’da yapıldı. Oradaydım. İzlenimlerimi ve değerlendirmelerimi yazsam birkaç yazı olur! Detaylar her gün Millî Gazete’de yayımlandı. Ben sadece “Sonuç Bildirgesi” ile yetineyim!

SONUÇ BİLDİRGESİ Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından 28’incisi düzenlenen “Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi”, 14-15 Aralık 2019 tarihlerinde “Yeni Bir Dünya İçin Barış, Adalet ve Merhamet” temasıyla Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından “İslam Birliği”ni tesis için başlatılan kongreye bu yıl 63 ülkeden 127 delegasyon iştirak etmiştir. Kongrede, günümüz dünyasının yaşadığı sorunlar ve krizler değerlendirilmiş, çözümlerin temelinde “Barış, Adalet ve Merhamet” konularının vazgeçilmez olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca Bangsamoro Hükümeti’nin katılımı ile gerçekleştirilen Sağlık Çalıştayı’nda önemli istişareler gerçekleştirilmiş, projeler değerlendirilmiştir. İki gün boyunca yapılan oturumlarda öne çıkan görüş ve öneriler aşağıda belirtilmiştir:

Barış, adalet ve merhametten yoksun mevcut dünya düzeni, insanlığa saadet getirmediği gibi, gelinen noktada büyük bir insanlık krizine sebep olmuştur. Yaşanmakta olan insanlık krizi, dünyanın farklı bölgelerinde ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel boyutlarıyla küresel bir mahiyet kazanmıştır. Bu sebeple hak ve adalet temelli yeni bir dünya kurulması kaçınılmazdır. Bugün özelde İslam dünyası genelde bütün dünya zulümlerin, savaşların, çatışmaların, insan hakları ihlâllerinin, cinayetlerin, terör ve şiddetin, ekonomik sıkıntıların, cehaletin ve geri kalmışlığın yaşandığı zorlu bir süreçten geçmektedir.

İhtilaf ve görüş ayrılıkları derinleştirilerek Müslüman topluluklar üzerinde yapılan siyasal mühendislikle, coğrafyamızda kutuplaşmalarla bilinçler yaralanmakta, ihtiras, öfke ve kinle çatışmalar sürekli kılınmaktadır. Çatışmacı ve güce dayalı politikalar ile ayrımcılık ve düşmanlıklar körüklenmekte, barış imkânı ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Bugün yaklaşık sekiz milyar insanın yaşadığı dünyamızda bir milyar insan aç yatmakta, altı saniyede bir çocuk sağlıksız beslenme ve ilaçsızlıktan ölmektedir. Yüzbinlerce yaşlı, kadın ve çocuk evinden, yurdundan uzakta, tanımadığı, bilmediği sokaklarda hayata tutunmaya çabalamaktadır. Oyun oynama çağında olan çocukların cesetleri Akdeniz sahillerine vurmaktadır.

İslam coğrafyası Filistin’den Keşmir’e, Somali’den Afganistan’a, Libya’dan Doğu Türkistan’a kadar acı, zulüm ve gözyaşı içerisindedir. Uydurma gerekçelerle Müslüman ülkelere yapılan müdahaleler milyonlarca insanın katledilmesine, yüz binlerce insanın sakat kalmasına sebep olmuştur. Batıda yaşayan Müslümanlar ise büyük bir baskı ve ötekileştirme ile karşı karşıyadır.

Büyük bir umutla başlayan “Arap Baharı”nın, çatışma ve kargaşaya dönüştürülmesi, bilhassa Suriye ve Yemen krizi ile birlikte uluslararası ölçekte bir trajediye sebep olmuştur. Bu süreç aynı zamanda geleneksel dinî/tarihî yapıların, bilimsel ve kültürel mirasın tahrip edilmesine ve yağmalanmasına neden olmuş, toplumlarda büyük korku ve umutsuzluklar meydana getirmiştir.

Faize dayalı küresel ekonomik sistem, gelir dağılımı adaletsizliğinden beslenmekte ve nüfus ve yüzölçümü itibariyle dünyanın beşte birine, dünya hammadde ihracatının %40’ına, enerji kaynaklarının ise %70’ine sahip olan İslam dünyasının zenginliklerini sömürmektedir.

Yaşadığımız sorunların müsebbibi, yalnızca İslam coğrafyası üzerinde emelleri olanlar değildir. İslam ümmeti olarak bizler de yaşadığımız problemler için öz eleştiri yapmalıyız. Allah’ın emrettiği birliğin, İslam kardeşliğinin önüne maalesef mezhep, meşrep, ırk ve coğrafi mensubiyetler konulmaktadır. Kalkınma yolunda daha etkin işbirliği yapmak varken, Müslüman ülkelerin dünya üretimindeki payının %5, dış ticaret toplamı içindeki payının %8, kendi aralarında yaptığı ticaretin oranının ise, %15 düzeyinde kalması düşündürücüdür.

(Devamı var; sonuç bildirgesinin diğer maddeleri gelecek yazıda.)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

24 Aralık 2019
Reşat Nuri Erol
24.12.2019
08:46


https://qoshe.com/yazar/resat-nuri-erol/5363



Reşat Nuri Erol
24.12.2019
08:47


1967...1968...1969...AKEVLER 53 YILDIR ÇALIŞIYOR...2017...2018...2019

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1043

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1043. Hafta - 21 Aralık 2019 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1043. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİZafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

Dersler ve yorumlar seminer notlarında…

Süleyman Karagülle bu hafta ayrıca yorum yazmadı!

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Kur’an’dan başkasını rehber edinmek; AB vs’yi

Erdoğan; geçmiş - gelecek ve ADİL DÜZEN - 1

Erdoğan; geçmiş - gelecek ve ADİL DÜZEN - 2

Erdoğan; geçmiş - gelecek ve ADİL DÜZEN - 3

Erdoğan; geçmiş - gelecek ve ADİL DÜZEN - 4

Reşat Nuri EROL

***

NUR SÛRESİ- 12. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

سُورَةٌ أَنْزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا وَأَنْزَلْنَا فِيهَا آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (1) الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِائَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُمْ بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ (2) الزَّانِي لَا يَنْكِحُ إِلَّا زَانِيَةً أَوْ مُشْرِكَةً وَالزَّانِيَةُ لَا يَنْكِحُهَا إِلَّا زَانٍ أَوْ مُشْرِكٌ وَحُرِّمَ ذَلِكَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ (3) وَالَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَأْتُوا بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَاجْلِدُوهُمْ ثَمَانِينَ جَلْدَةً وَلَا تَقْبَلُوا لَهُمْ شَهَادَةً أَبَدًا وَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ (4) إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ (5) وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُمْ شُهَدَاءُ إِلَّا أَنْفُسُهُمْ فَشَهَادَةُ أَحَدِهِمْ أَرْبَعُ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ (6) وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ (7) وَيَدْرَأُ عَنْهَا الْعَذَابَ أَنْ تَشْهَدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ (8) وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ (9) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ حَكِيمٌ (10) إِنَّ الَّذِينَ جَاءُوا بِالْإِفْكِ عُصْبَةٌ مِنْكُمْ لَا تَحْسَبُوهُ شَرًّا لَكُمْ بَلْ هُوَ خَيْرٌ لَكُمْ لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ مَا اكْتَسَبَ مِنَ الْإِثْمِ وَالَّذِي تَوَلَّى كِبْرَهُ مِنْهُمْ لَهُ عَذَابٌ عَظِيمٌ (11) لَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ ظَنَّ الْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بِأَنْفُسِهِمْ خَيْرًا وَقَالُوا هَذَا إِفْكٌ مُبِينٌ (12) لَوْلَا جَاءُوا عَلَيْهِ بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَإِذْ لَمْ يَأْتُوا بِالشُّهَدَاءِ فَأُولَئِكَ عِنْدَ اللَّهِ هُمُ الْكَاذِبُونَ (13) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ لَمَسَّكُمْ فِي مَا أَفَضْتُمْ فِيهِ عَذَابٌ عَظِيمٌ (14) إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُمْ مَا لَيْسَ لَكُمْ بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِنْدَ اللَّهِ عَظِيمٌ (15) وَلَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ قُلْتُمْ مَا يَكُونُ لَنَا أَنْ نَتَكَلَّمَ بِهَذَا سُبْحَانَكَ هَذَا بُهْتَانٌ عَظِيمٌ (16) يَعِظُكُمُ اللَّهُ أَنْ تَعُودُوا لِمِثْلِهِ أَبَدًا إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ (17) وَيُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ (18) إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ (19) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ (20) يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ وَمَنْ يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَكِنَّ اللَّهَ يُزَكِّي مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (21) وَلَا يَأْتَلِ أُولُو الْفَضْلِ مِنْكُمْ وَالسَّعَةِ أَنْ يُؤْتُوا أُولِي الْقُرْبَى وَالْمَسَاكِينَ وَالْمُهَاجِرِينَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلْيَعْفُوا وَلْيَصْفَحُوا أَلَا تُحِبُّونَ أَنْ يَغْفِرَ اللَّهُ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ (22) إِنَّ الَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ لُعِنُوا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ (23) يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ (24) يَوْمَئِذٍ يُوَفِّيهِمُ اللَّهُ دِينَهُمُ الْحَقَّ وَيَعْلَمُونَ أَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ الْمُبِينُ (25) الْخَبِيثَاتُ لِلْخَبِيثِينَ وَالْخَبِيثُونَ لِلْخَبِيثَاتِ وَالطَّيِّبَاتُ لِلطَّيِّبِينَ وَالطَّيِّبُونَ لِلطَّيِّبَاتِ أُولَئِكَ مُبَرَّءُونَ مِمَّا يَقُولُونَ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ (26) يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتَّى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلَى أَهْلِهَا ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (27) فَإِنْ لَمْ تَجِدُوا فِيهَا أَحَدًا فَلَا تَدْخُلُوهَا حَتَّى يُؤْذَنَ لَكُمْ وَإِنْ قِيلَ لَكُمُ ارْجِعُوا فَارْجِعُوا هُوَ أَزْكَى لَكُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيمٌ (28) لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَنْ تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ مَسْكُونَةٍ فِيهَا مَتَاعٌ لَكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا تَكْتُمُونَ (29) قُلْ لِلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَهُمْ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَ (30) وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ آبَائِهِنَّ أَوْ آبَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي أَخَوَاتِهِنَّ أَوْ نِسَائِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ التَّابِعِينَ غَيْرِ أُولِي الْإِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ أَوِ الطِّفْلِ الَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلَى عَوْرَاتِ النِّسَاءِ وَلَا يَضْرِبْنَ بِأَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفِينَ مِنْ زِينَتِهِنَّ وَتُوبُوا إِلَى اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَا الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ (31) وَأَنْكِحُوا الْأَيَامَى مِنْكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ إِنْ يَكُونُوا فُقَرَاءَ يُغْنِهِمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ (32) وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذِينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتَّى يُغْنِيَهُمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَالَّذِينَ يَبْتَغُونَ الْكِتَابَ مِمَّا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ فَكَاتِبُوهُمْ إِنْ عَلِمْتُمْ فِيهِمْ خَيْرًا وَآتُوهُمْ مِنْ مَالِ اللَّهِ الَّذِي آتَاكُمْ وَلَا تُكْرِهُوا فَتَيَاتِكُمْ عَلَى الْبِغَاءِ إِنْ أَرَدْنَ تَحَصُّنًا لِتَبْتَغُوا عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَنْ يُكْرِهْهُنَّ فَإِنَّ اللَّهَ مِنْ بَعْدِ إِكْرَاهِهِنَّ غَفُورٌ رَحِيمٌ (33) وَلَقَدْ أَنْزَلْنَا إِلَيْكُمْ آيَاتٍ مُبَيِّنَاتٍ وَمَثَلًا مِنَ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ (34) اللَّهُ نُورُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (35) فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ (36) رِجَالٌ لَا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ (37) لِيَجْزِيَهُمُ اللَّهُ أَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَزِيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهِ وَاللَّهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ (38) وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَعْمَالُهُمْ كَسَرَابٍ بِقِيعَةٍ يَحْسَبُهُ الظَّمْآنُ مَاءً حَتَّى إِذَا جَاءَهُ لَمْ يَجِدْهُ شَيْئًا وَوَجَدَ اللَّهَ عِنْدَهُ فَوَفَّاهُ حِسَابَهُ وَاللَّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ (39) أَوْ كَظُلُمَاتٍ فِي بَحْرٍ لُجِّيٍّ يَغْشَاهُ مَوْجٌ مِنْ فَوْقِهِ مَوْجٌ مِنْ فَوْقِهِ سَحَابٌ ظُلُمَاتٌ بَعْضُهَا فَوْقَ بَعْضٍ إِذَا أَخْرَجَ يَدَهُ لَمْ يَكَدْ يَرَاهَا وَمَنْ لَمْ يَجْعَلِ اللَّهُ لَهُ نُورًا فَمَا لَهُ مِنْ نُورٍ (40) أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالطَّيْرُ صَافَّاتٍ كُلٌّ قَدْ عَلِمَ صَلَاتَهُ وَتَسْبِيحَهُ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ (41) وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَإِلَى اللَّهِ الْمَصِيرُ (42) أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُزْجِي سَحَابًا ثُمَّ يُؤَلِّفُ بَيْنَهُ ثُمَّ يَجْعَلُهُ رُكَامًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِهِ وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاءِ مِنْ جِبَالٍ فِيهَا مِنْ بَرَدٍ فَيُصِيبُ بِهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَصْرِفُهُ عَنْ مَنْ يَشَاءُ يَكَادُ سَنَا بَرْقِهِ يَذْهَبُ بِالْأَبْصَارِ (43) يُقَلِّبُ اللَّهُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَعِبْرَةً لِأُولِي الْأَبْصَارِ (44) وَاللَّهُ خَلَقَ كُلَّ دَابَّةٍ مِنْ مَاءٍ فَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَى بَطْنِهِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَى رِجْلَيْنِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْشِي عَلَى أَرْبَعٍ يَخْلُقُ اللَّهُ مَا يَشَاءُ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ (45) لَقَدْ أَنْزَلْنَا آيَاتٍ مُبَيِّنَاتٍ وَاللَّهُ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ (46)

***

وَيَقُولُونَ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالرَّسُولِ وَأَطَعْنَا ثُمَّ يَتَوَلَّى فَرِيقٌ مِنْهُمْ مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ وَمَا أُولَئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ (47) وَإِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ إِذَا فَرِيقٌ مِنْهُمْ مُعْرِضُونَ (48) وَإِنْ يَكُنْ لَهُمُ الْحَقُّ يَأْتُوا إِلَيْهِ مُذْعِنِينَ (49) أَفِي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ أَمِ ارْتَابُوا أَمْ يَخَافُونَ أَنْ يَحِيفَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ وَرَسُولُهُ بَلْ أُولَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ (50) إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَنْ يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَأُولَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ (51) وَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَخْشَ اللَّهَ وَيَتَّقْهِ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ (52)

***

وَيَقُولُونَ

Va YaQUvLuNa (VaYaFGaLUvNa)

“Ve kavl ediyorlar”

Fatiha’da insanları üç gruba ayırmıştı; inam olunanlar, mağdubun aleyhim olanlar ve dallinler. Bakara’da bunları anlatmıştı, muttakilerden sonra kâfirleri ve münafıkları zikretmişti.

Burada da aynı usulü takip ediyor. Apartmanlarda yaşayanlardan, önce Allah’ı zikredenleri anlatmış sonra küfreden kimselerden bahsetmiş. Araya أَلَمْ تَرَ getirerek üçüncü binyılda bunların ortaya çıkacağını bildirmiştir. Şimdi de Bakara’da olduğu gibi burada münafıkları anlatmaktadır. Orada nâsdan “iman ettik” diyenler vardır, onlar iman etmemişlerdir şeklinde beyanda bulunmuştur. Burada ise doğrudan “derler” diyor وَ harfı ile atfediyor.

Üçüncü binyılın özelliği olarak kimse Allah’ı inkâr etmeyecek, herkes onaylayacak. Yirminci yüzyıl tarih olmuştur. Dinlere karşı girişilen savaş sonunda artık Marksistler bile Tanrı’ya karşı savaş açmaktan vazgeçmişlerdir. Bu asrın sonunda zannediyorum insanlık Kur’an düzenini anlayacak, bütün ilahi kitapların aynı şeyleri söylediğini kabul edeceklerdir. O sebeple burada مِنَ النَّاسِ يَقُولُونَ denmemektedir.

Bizim yorumları kabul etmeyenler güçleri yetiyorsa başka açıklamalar getirsinler.

Belki onlar daha doğru açıklama getirirler.

...








Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-1; kısa tarihçe, tarif, özellik, öneriler
20.04.2024 232 Okunma
1 Yorum 20.04.2024 14:37
Reşat Nuri Erol
Kooperatif-2; özellikleri anlamaya devam edelim
20.04.2024 157 Okunma
1 Yorum 20.04.2024 14:27
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ çalışması
18.04.2024 252 Okunma
1 Yorum 18.04.2024 09:47
Reşat Nuri Erol
‘Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol’
17.04.2024 255 Okunma
1 Yorum 17.04.2024 10:08
Reşat Nuri Erol
“Yeni Bir Anayasa” ve anayasa seminerlerimiz
16.04.2024 273 Okunma
1 Yorum 16.04.2024 08:29
Reşat Nuri Erol
Seçim, seçim sonrası ve İsrail’de savaş sirenleri!
15.04.2024 286 Okunma
1 Yorum 15.04.2024 08:56
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?
10.04.2024 368 Okunma
1 Yorum 14.04.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Türkiye, Araplar, İslâm âlemi bayram yaptı mı?-2
11.04.2024 342 Okunma
1 Yorum 13.04.2024 07:52
Ahmet Yücel
EMEKLİ ÖĞRETMENDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
3.04.2024 88 Okunma
2 Yorum 05.04.2024 23:45
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 2
4.04.2024 316 Okunma
1 Yorum 04.04.2024 09:25
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası acilen yapılması gerekenler… - 1
3.04.2024 384 Okunma
1 Yorum 03.04.2024 10:18
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 6
28.03.2024 318 Okunma
1 Yorum 28.03.2024 05:54
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 5
26.03.2024 368 Okunma
7 Yorum 26.03.2024 09:06
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 4
25.03.2024 384 Okunma
1 Yorum 25.03.2024 09:00
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 3
24.03.2024 397 Okunma
1 Yorum 24.03.2024 05:49
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” iş birliği - 2
23.03.2024 418 Okunma
1 Yorum 23.03.2024 10:16
Reşat Nuri Erol
Seçim sonrası “Belediye-Kooperatif” işbirliği - 1
21.03.2024 419 Okunma
7 Yorum 21.03.2024 09:35
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 28
17.03.2024 337 Okunma
7 Yorum 17.03.2024 07:53
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 27
16.03.2024 353 Okunma
5 Yorum 16.03.2024 11:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 26
15.03.2024 392 Okunma
5 Yorum 15.03.2024 09:14
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 25
14.03.2024 335 Okunma
1 Yorum 14.03.2024 11:25
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 24
13.03.2024 352 Okunma
1 Yorum 13.03.2024 07:01
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 23
12.03.2024 349 Okunma
5 Yorum 12.03.2024 07:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 22
11.03.2024 351 Okunma
5 Yorum 11.03.2024 08:36
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 21
10.03.2024 357 Okunma
1 Yorum 10.03.2024 10:18
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 20
9.03.2024 379 Okunma
8 Yorum 09.03.2024 09:27
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 19
8.03.2024 405 Okunma
8 Yorum 08.03.2024 08:25
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 18
7.03.2024 398 Okunma
1 Yorum 07.03.2024 06:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 17
6.03.2024 371 Okunma
1 Yorum 06.03.2024 07:52
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 16
5.03.2024 336 Okunma
9 Yorum 05.03.2024 06:26
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 15
3.03.2024 370 Okunma
7 Yorum 03.03.2024 08:17
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 14
29.02.2024 355 Okunma
7 Yorum 29.02.2024 08:40
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 13
28.02.2024 331 Okunma
1 Yorum 28.02.2024 14:11
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 11
27.02.2024 343 Okunma
7 Yorum 27.02.2024 08:18
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 10
26.02.2024 399 Okunma
1 Yorum 26.02.2024 08:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 9
24.02.2024 336 Okunma
7 Yorum 24.02.2024 10:38
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 8
23.02.2024 327 Okunma
1 Yorum 23.02.2024 11:51
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 7
21.02.2024 401 Okunma
1 Yorum 21.02.2024 09:30
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 6
18.02.2024 466 Okunma
7 Yorum 18.02.2024 09:16
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 5
18.02.2024 373 Okunma
7 Yorum 18.02.2024 09:15
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 4
16.02.2024 369 Okunma
7 Yorum 16.02.2024 09:32
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 3
15.02.2024 370 Okunma
5 Yorum 15.02.2024 07:23
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 2
14.02.2024 425 Okunma
5 Yorum 14.02.2024 10:57
Reşat Nuri Erol
Seçim; Millî Görüş Adil Düzen Belediyeciliği - 1
13.02.2024 549 Okunma
5 Yorum 13.02.2024 09:32
Reşat Nuri Erol
MehmetTekelioğlu; Bilge adam Nazif Satoğlu Hakka yürüdü
12.02.2024 303 Okunma
6 Yorum 12.02.2024 14:05
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-4
12.02.2024 319 Okunma
5 Yorum 12.02.2024 09:50
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-3
10.02.2024 324 Okunma
5 Yorum 10.02.2024 12:10
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-2
9.02.2024 382 Okunma
5 Yorum 09.02.2024 07:17
Reşat Nuri Erol
Seçim; Depremler ve Kalkınma Kooperatifleri-1
8.02.2024 360 Okunma
5 Yorum 08.02.2024 09:03
Reşat Nuri Erol
Seçim; ‘Emekliler Partisi’ en büyük parti gibi!-4
7.02.2024 377 Okunma
5 Yorum 07.02.2024 12:06


© 2024 - Akevler