Sancaklı hemşerim Dr. Süleyman Ugljanin Yugoslavya’nın dağılmasının ardından siyasi arenada Boşnakların hakkını savunan biri olarak tanınır. Sırbistan ile Karadağ arasında bölünmüş Sancak’ın güncel sorunları ve siyasi olarak Boşnakların talebi soruldu. Bu vesileyle kendisi genel olarak Balkanlar ve özel olarak Türkiye’ye bakışını anlattı.
Kaldığımız yerden devam ediyoruz…
***
Soru: Olası bir Kosova-Sırbistan anlaşmasının size yansıması ne olur?
Cevap: Her anlamda olumlu olur. 855 sayılı BMGK kararında Kosova, Sancak ve Voyvodina’dan bahsediliyor. Şayet Priştina ve Belgrad yönetimleri arasında bir anlaşma söz konusu olursa bizim çözüm bekleyen sorunlarımız için de önemli bir eşik olacaktır.
Kosova sorunu Sırbistan’da toplumun en düşük kesiminden cumhurbaşkanına kadar her kesimin zihnini meşgul ediyor. Eğer bu sorun çözülürse Sırbistan’da yaşayan halk da bölgede yaşayan diğer insanlar da büyük bir rahatlama yaşayacak. Çünkü Sırbistan Kosova’da bir soykırım girişiminde bulundu. Ve bu durum kabul edilemez.
Kosova sorununa sadece ABD ve AB›nin müdahale etmesi Sırp toplumunda bir reaksiyona neden oluyor. ABD ve AB›nin yanı sıra Türkiye, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin de içinde olduğu bir masa tarafından Kosova sorununa müdahale edilse her iki ülkenin yönetimleri aralarındaki anlaşmazlığı daha kolay bir şekilde çözebilir.
*
Soru: Siz Sancak’ta şuan özel statü talep ediyorsunuz. Özel statü sonrası nihai hedefiniz bağımsız bir Sancak mı?
Cevap: Bizim özel statü talebimiz uluslararası bir modeldir. Başta Kanada, İtalya ve Finlandiya gibi ülkeler bu modeli hâlihazırda uyguluyor. 101 yıldır Sancak’ta Sırbistan ve Karadağ illegal bir şekilde hâkimiyetlerini sürdürüyor. Biz özel statü talebimizle bu illegalitenin ortadan kalkmasını istiyoruz.
4 Kasım 1991 yılında Badinter Komisyonu Yugoslavya’dan ayrılan ülkelerin tanınması için bir takım kararlar almıştı. Bu karar Yugoslavya’yı oluşturan federal devletlerin bağımsızlıklarının tanınması, federal statüde bulunmayan toplulukların ise özel statü ile devam etmesi kararı almıştır.
Talebimiz Sırbistan’dan bağımsız olmak değil ancak güçlü bir otonomi istiyoruz. Seçimle iş başına gelmiş bir vali, Belgrad yönetiminden bağımsız bir yargı ve emniyet gücümüz olmasını talep ediyoruz.
Sancak›ın içinde yaşayan Boşnak, Arnavut, Sırp ve Karadağlıların eşit ve ortak bir şekilde yaşayabilecekleri bir zeminin oluşması gerekliliği üzerinde duruyoruz. Böylece bir yandan Sancak›ta yaşayan otantik halklar olan Boşnaklar ve Arnavutlar varlıklarını garanti altına alırken, dünyada işgalci olarak tanınan Sırpların ve Karadağlıların da imajı düzelmiş olacak.
Özel statü talebimiz gerçekleşirse tarih boyunca çatışmış olan Boşnak, Arnavut, Sırp ve Karadağlıların bir arada yaşamalarının önü açılacak ve kalıcı bir barışın temelleri atılmış olacak. Çünkü herkes eşit ve ortak yaşama aynı oranda katılma imkânı elde edecek.
Biz 29 yıldan beri Sırbistan Parlamentosu’nda siyasi mücadele veriyoruz. Mücadelemizi barışçıl olarak sürdürdük. Bırakın silahı kimseye çakıl taşı bile atmadık. Başımız dik, alnımız ak. Son olarak tüm dünyaya şu mesajı vermek istiyorum. Haklarını silahla arayan, kimliklerini korumak isteyen her topluluğun bizim mücadelemizden öğreneceği çok şey var. Bırakın silahları ve meşruiyet çerçevesinde mücadele edin.
Soru: Sayın Süleyman Ugljanin, sorularımıza içtenlikle verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederiz.
Cevap: Ben teşekkür ederim. Bizim mücadelemize Türkiye’de kurulan her hükümet büyük destekler verdi. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne şükranlarımı sunuyorum.