Reşat Nuri Erol
S.O.S.yal tufan var, KUR’AN çözümleri de var-9
1.12.2019
4549 Okunma, 2 Yorum

 

S.O.S.yal tufan var, Kur’an çözümleri de var-9

“S.O.S. seviyesinde ‘SOS-yal Tufan’ imdat çağrısı” başlıklı ve 9 Kasım 2019 tarihli ilk yazımızla birlikte bu konuda 11 yazımız yayımlandı; uyarı ve hatırlatmalarımızı yaptık...

Genel olarak ne diyorduk, bize göre hangi önemli hatırlatmaları yaptık?

KUR’AN VE İLİM çalışmalarımız yarım yüzyıldan beri var ve son yıllarda, son on yıllarda günlük ve haftalık olarak devam ediyor; değişik vesilelerle bunu hep hatırlatıyorum…

‘S.O.S.yal Tufan’ seviyesindeki sorunların hayatımızın dinî, ilmî iktisadî, idarî/siyasî yani her alanını sardığını ‘teşhis’ olarak her vesileyle hatırlatıyoruz; ‘tedavi’ reçeteleriyle…

KUR’AN çalışmalarımızla, ‘S.O.S.-yal Tufan’ seviyesindeki bu sorunlara önce ‘teşhis’ koyuyor, sonra KUR’AN VE İLİM merkezli ‘tedavi’ reçeteleri üretiyoruz...

MİLLÎ GAZETE ile başlayalım bugünkü örneklerimize. Önce Ekrem Şama’nın “Yüz kızartıcı evler” başlıklı ve “Genelevleri kastediyoruz. / Refah Partisi’nin kuruluşundan itibaren hep gündemimiz olmuştu...” cümleleri ile başlayan yazısıyla... O yıllarda il yönetiminde beraberdik. Yazı şu dörtlükle bitiyor: “BATMIŞ KAVİMLER / Ahlaksızlıklar kâbus gibi, / Her biri çöktü üstümüze; / Batmışlarla dolu yerin dibi, / Bak, altı kalıntı, üstü müze...” (https://www.milligazete.com.tr/makale/3387323/ekrem-sama/yuz-kizartici-evler).

Sonra Mücahit Gültekin’in “İstanbul Sözleşmesi TBMM’den nasıl geçti?” başlıklı yazısı ile devam edilmeli; (https://www.milligazete.com.tr/makale/3387324/mucahit-gultekin/istanbul-sozlesmesi-tbmmden-nasil-gecti). Abdurrahman Dilipak da benzer kunuyu yazmış bugün, “Önce aile!” demiş; (https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/abdurrahman-dilipak/once-aile-30482.html). Yazıda özellikle Aile Platformu sözcüsü Adem Çevik’in açıklamasınandaki korkuç rakamlar öylesine dikkat çekici ki; dikkat edilmezse aile çöküyor…

Mustafa Karaalioğlu’nun bugünkü “Şu bizi “derin” mesele” başlıklı yazısı şöyle başlıyor: “Bir ülkenin seviyesizliğe, kalitesizliğe, boşboğazlığa, ben yaptım olduculuğa, palavracılığa, tutarsızlığa vesaire mahkûm olmasından daha vahimi bütün bu değersizliklerin dünyada da prim yapıyor oluşudur. Tam bugün olduğu gibi…” Ve şöyle bitiyor: “Meselemiz, “derin” mahfillerin varlığı/yokluğu değil, memleketin derinlikten nasipsiz olmasıdır. / Meselemiz, aklın kudretinin eksikliği değil, bizatihi akıl yürütememektir. / Meselemiz, kalite standardının yokluğu değil, kalitenin her sahada itibarsızlığıdır. / Hepsi bizim meselemizdi; şükür şimdi Amerika’da da Avrupa’da da var, beğendiğini alabiliyorsun.” (https://www.karar.com/yazarlar/mustafa-karaalioglu/su-bizim-derin-mesele-12023)

Bu girizgâhtan sonra ‘tedavi ve çözüm’ reçetelerine geçelim; KUR’AN VE İLİM 1038’inci hafta yani önceki haftaki seminer notlarımızla devam edelim; tedavİ niyetine…

“Üç çeşit iş vardır; insan üretmek, eşya üretmek, bir de hizmet etmek. İnsan üretmek kadınların, eşya üretmek erkeklerin işidir. Hizmet ise her ikisi için ortaktır. Dolayısıyla okumak ve genel hizmetleri yapmak hususunda kadın erkek eşittir. / Kadınların görevlerini yapabilmeleri için örgütlenmeleri gerekmemektedir. Küçük topluluklar oluşturacaklar ama sağlam yapıları olacaktır. Onların merkezi teşkilata ihtiyaçları yoktur. Dayanışma ve yardımlaşma ocak seviyesinde, en çok bucak seviyesinde olacaktır. Erkekler ise gerek üretme gerekse savunma hizmetlerini yapabilmek için devletler şeklinde teşkilatlanmak zorundadırlar. O halde devlet demek ordu demektir, devlet demek güç demektir. Bu da erkeklerin işidir. / Kadınlar ise erkekleri denetlemek ve onların eksikliklerini gidermek için kamu işlerini yapma yetkisine sahiptirler ama kamu işlerini yapmak zorunda değildirler. Cuma namazlarını kılabilirler, geçerlidir, ayrıca öğle namazını kılmaları gerekmez ama cuma namazını kılmak zorunda değildirler. Asker olabilirler ama asker olmak zorunda değildirler. / Devlet yargı kararlarını infaz eden bir kurumdur. Hakemler başkanların üstündedirler. Yargılarla azledilirler. Kadın sorumlu olmadığı yerlerde başkanlık yapamaz, dolayısıyla bucak başkanı, il başkanı, devlet başkanı ve insanlık başkanı olamaz. Ama kadınlar hakem olup bunları yargılayabilirler.” Nur Suresi’nin “Ve Kul Li’l-Mü’minati… / Mümin Kadınlara söyle…” ile başlayan uzunca 31’inci ayeti işte bunları içeren bir âyettir. (Sayfa 6-7’den özetle.)

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
01.12.2019
07:54

MİLLÎ GAZETE

S.O.S.yal tufan var, Kur'an çözümleri de var-9

“S.O.S. seviyesinde ‘SOS-yal Tufan’ imdat çağrısı” başlıklı ve 9 Kasım 2019 tarihli ilk yazımızla birlikte bu konuda 11 yazımız yayımlandı; uyarı ve hatırlatmalarımızı yaptık...

Genel olarak ne diyorduk, bize göre hangi önemli hatırlatmaları yaptık?

“KUR’AN VE İLİM çalışmalarımız yarım yüzyıldan beri var ve son yıllarda, son on yıllarda günlük ve haftalık olarak devam ediyor; değişik vesilelerle bunu hep hatırlatıyorum…

‘S.O.S.yal Tufan’ seviyesindeki sorunların hayatımızın dinî, ilmî iktisadî, idarî/siyasî yani her alanını sardığını ‘teşhis’ olarak her vesileyle hatırlatıyoruz; ‘tedavi’ reçeteleriyle…

KUR’AN çalışmalarımızla, ‘S.O.S.-yal Tufan’ seviyesindeki bu sorunlara önce ‘teşhis’ koyuyor, sonra KUR’AN VE İLİM merkezli ‘tedavi’ reçeteleri üretiyoruz...”

MİLLÎ GAZETE ile başlayalım bugünkü örneklerimize. Önce Ekrem Şama’nın “Yüz kızartıcı evler” başlıklı ve “Genelevleri kastediyoruz. / Refah Partisi’nin kuruluşundan itibaren hep gündemimiz olmuştu...” cümleleri ile başlayan yazısıyla... O yıllarda il yönetiminde beraberdik. Yazı şu dörtlükle bitiyor: “BATMIŞ KAVİMLER / Ahlaksızlıklar kâbus gibi, / Her biri çöktü üstümüze; / Batmışlarla dolu yerin dibi, / Bak, altı kalıntı, üstü müze...” (https://www.milligazete.com.tr/makale/3387323/ekrem-sama/yuz-kizartici-evler).

Sonra Mücahit Gültekin’in “İstanbul Sözleşmesi TBMM’den nasıl geçti?” başlıklı yazısı ile devam edilmeli; (https://www.milligazete.com.tr/makale/3387324/mucahit-gultekin/istanbul-sozlesmesi-tbmmden-nasil-gecti). Abdurrahman Dilipak da benzer konuyu yazmış bugün, “Önce aile!” demiş; (https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/abdurrahman-dilipak/once-aile-30482.html). Yazıda özellikle Aile Platformu sözcüsü Adem Çevik’in açıklamasındaki korkunç rakamlar öylesine dikkat çekici ki; dikkat edilmezse aile çöküyor…

Mustafa Karaalioğlu’nun bugünkü “Şu bizim ‘derin’ mesele” başlıklı yazısı şöyle başlıyor: “Bir ülkenin seviyesizliğe, kalitesizliğe, boşboğazlığa, ben yaptım olduculuğa, palavracılığa, tutarsızlığa vesaire mahkûm olmasından daha vahimi bütün bu değersizliklerin dünyada da prim yapıyor oluşudur. Tam bugün olduğu gibi…” Ve şöyle bitiyor: “Meselemiz, ‘derin’ mahfillerin varlığı/yokluğu değil, memleketin derinlikten nasipsiz olmasıdır. / Meselemiz, aklın kudretinin eksikliği değil, bizatihi akıl yürütememektir. / Meselemiz, kalite standardının yokluğu değil, kalitenin her sahada itibarsızlığıdır. / Hepsi bizim meselemizdi; şükür şimdi Amerika’da da Avrupa’da da var, beğendiğini alabiliyorsun.” (https://www.karar.com/yazarlar/mustafa-karaalioglu/su-bizim-derin-mesele-12023)

Bu girizgâhtan sonra ‘tedavi ve çözüm’ reçetelerine geçelim; KUR’AN VE İLİM 1038’inci hafta yani önceki haftaki seminer notlarımızla devam edelim; TEDAVİ niyetine…

“Üç çeşit iş vardır; insan üretmek, eşya üretmek, bir de hizmet etmek. İnsan üretmek kadınların, eşya üretmek erkeklerin işidir. Hizmet ise her ikisi için ortaktır. Dolayısıyla okumak ve genel hizmetleri yapmak hususunda kadın-erkek eşittir. / Kadınların görevlerini yapabilmeleri için örgütlenmeleri gerekmemektedir. Küçük topluluklar oluşturacaklar ama sağlam yapıları olacaktır. Onların merkezi teşkilata ihtiyaçları yoktur. Dayanışma ve yardımlaşma ocak seviyesinde, en çok bucak seviyesinde olacaktır. Erkekler ise gerek üretme gerekse savunma hizmetlerini yapabilmek için devletler şeklinde teşkilatlanmak zorundadırlar. O halde devlet demek ordu demektir, devlet demek güç demektir. Bu da erkeklerin işidir. / Kadınlar ise erkekleri denetlemek ve onların eksikliklerini gidermek için kamu işlerini yapma yetkisine sahiptirler ama kamu işlerini yapmak zorunda değildirler. Cuma namazlarını kılabilirler, geçerlidir, ayrıca öğle namazını kılmaları gerekmez ama cuma namazını kılmak zorunda değildirler. Asker olabilirler ama asker olmak zorunda değildirler. / Devlet yargı kararlarını infaz eden bir kurumdur. Hakemler başkanların üstündedirler. Yargılarla azledilirler. Kadın sorumlu olmadığı yerlerde başkanlık yapamaz, dolayısıyla bucak başkanı, il başkanı, devlet başkanı ve insanlık başkanı olamaz. Ama kadınlar hakem olup bunları yargılayabilirler.” Nur Suresi’nin “Ve Kul Li’l-Mü’minati… / Mümin kadınlara söyle…” ile başlayan uzunca 31’inci ayeti işte bunları içeren bir âyettir. (Sayfa 6-7’den özetle.)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

01 Aralık 2019
Reşat Nuri Erol
01.12.2019
07:57


1967...1968...1969...AKEVLER 53 YILDIR ÇALIŞIYOR...2017...2018...2019

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1040

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1040. Hafta - 30 KASIM 2019 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1040. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

ÇİN, DÜNYA VE ORTAKLIK SİSTEMİ

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Beş yıl planlanacak ve 25 yıla ışık tutulacak…

S.O.S.yal tufan var, Kur’an çözümleri de var-8

S. Eskicioğlu hocaların hocası Süleyman Karagülle’yi yazdı

Reşat Nuri EROL

 

***

 

NUR SÛRESİ- 9. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

سُورَةٌ أَنْزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا وَأَنْزَلْنَا فِيهَا آيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (1) الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِائَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُمْ بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ (2) الزَّانِي لَا يَنْكِحُ إِلَّا زَانِيَةً أَوْ مُشْرِكَةً وَالزَّانِيَةُ لَا يَنْكِحُهَا إِلَّا زَانٍ أَوْ مُشْرِكٌ وَحُرِّمَ ذَلِكَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ (3) وَالَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَأْتُوا بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَاجْلِدُوهُمْ ثَمَانِينَ جَلْدَةً وَلَا تَقْبَلُوا لَهُمْ شَهَادَةً أَبَدًا وَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ (4) إِلَّا الَّذِينَ تَابُوا مِنْ بَعْدِ ذَلِكَ وَأَصْلَحُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ (5) وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُمْ شُهَدَاءُ إِلَّا أَنْفُسُهُمْ فَشَهَادَةُ أَحَدِهِمْ أَرْبَعُ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ (6) وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ (7) وَيَدْرَأُ عَنْهَا الْعَذَابَ أَنْ تَشْهَدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ (8) وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ (9) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ حَكِيمٌ (10) إِنَّ الَّذِينَ جَاءُوا بِالْإِفْكِ عُصْبَةٌ مِنْكُمْ لَا تَحْسَبُوهُ شَرًّا لَكُمْ بَلْ هُوَ خَيْرٌ لَكُمْ لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ مَا اكْتَسَبَ مِنَ الْإِثْمِ وَالَّذِي تَوَلَّى كِبْرَهُ مِنْهُمْ لَهُ عَذَابٌ عَظِيمٌ (11) لَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ ظَنَّ الْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بِأَنْفُسِهِمْ خَيْرًا وَقَالُوا هَذَا إِفْكٌ مُبِينٌ (12) لَوْلَا جَاءُوا عَلَيْهِ بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاءَ فَإِذْ لَمْ يَأْتُوا بِالشُّهَدَاءِ فَأُولَئِكَ عِنْدَ اللَّهِ هُمُ الْكَاذِبُونَ (13) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ لَمَسَّكُمْ فِي مَا أَفَضْتُمْ فِيهِ عَذَابٌ عَظِيمٌ (14) إِذْ تَلَقَّوْنَهُ بِأَلْسِنَتِكُمْ وَتَقُولُونَ بِأَفْوَاهِكُمْ مَا لَيْسَ لَكُمْ بِهِ عِلْمٌ وَتَحْسَبُونَهُ هَيِّنًا وَهُوَ عِنْدَ اللَّهِ عَظِيمٌ (15) وَلَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ قُلْتُمْ مَا يَكُونُ لَنَا أَنْ نَتَكَلَّمَ بِهَذَا سُبْحَانَكَ هَذَا بُهْتَانٌ عَظِيمٌ (16) يَعِظُكُمُ اللَّهُ أَنْ تَعُودُوا لِمِثْلِهِ أَبَدًا إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ (17) وَيُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ (18) إِنَّ الَّذِينَ يُحِبُّونَ أَنْ تَشِيعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذِينَ آمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ (19) وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ وَأَنَّ اللَّهَ رَءُوفٌ رَحِيمٌ (20) يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ وَمَنْ يَتَّبِعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ أَبَدًا وَلَكِنَّ اللَّهَ يُزَكِّي مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ (21) وَلَا يَأْتَلِ أُولُو الْفَضْلِ مِنْكُمْ وَالسَّعَةِ أَنْ يُؤْتُوا أُولِي الْقُرْبَى وَالْمَسَاكِينَ وَالْمُهَاجِرِينَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلْيَعْفُوا وَلْيَصْفَحُوا أَلَا تُحِبُّونَ أَنْ يَغْفِرَ اللَّهُ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ (22) إِنَّ الَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ لُعِنُوا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ (23) يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ (24) يَوْمَئِذٍ يُوَفِّيهِمُ اللَّهُ دِينَهُمُ الْحَقَّ وَيَعْلَمُونَ أَنَّ اللَّهَ هُوَ الْحَقُّ الْمُبِينُ (25) الْخَبِيثَاتُ لِلْخَبِيثِينَ وَالْخَبِيثُونَ لِلْخَبِيثَاتِ وَالطَّيِّبَاتُ لِلطَّيِّبِينَ وَالطَّيِّبُونَ لِلطَّيِّبَاتِ أُولَئِكَ مُبَرَّءُونَ مِمَّا يَقُولُونَ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ (26) يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتَّى تَسْتَأْنِسُوا وَتُسَلِّمُوا عَلَى أَهْلِهَا ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (27) فَإِنْ لَمْ تَجِدُوا فِيهَا أَحَدًا فَلَا تَدْخُلُوهَا حَتَّى يُؤْذَنَ لَكُمْ وَإِنْ قِيلَ لَكُمُ ارْجِعُوا فَارْجِعُوا هُوَ أَزْكَى لَكُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ عَلِيمٌ (28) لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَنْ تَدْخُلُوا بُيُوتًا غَيْرَ مَسْكُونَةٍ فِيهَا مَتَاعٌ لَكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تُبْدُونَ وَمَا تَكْتُمُونَ (29) قُلْ لِلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَهُمْ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَ (30) وَقُلْ لِلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَلْيَضْرِبْنَ بِخُمُرِهِنَّ عَلَى جُيُوبِهِنَّ وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ إِلَّا لِبُعُولَتِهِنَّ أَوْ آبَائِهِنَّ أَوْ آبَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ أَبْنَائِهِنَّ أَوْ أَبْنَاءِ بُعُولَتِهِنَّ أَوْ إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي إِخْوَانِهِنَّ أَوْ بَنِي أَخَوَاتِهِنَّ أَوْ نِسَائِهِنَّ أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُهُنَّ أَوِ التَّابِعِينَ غَيْرِ أُولِي الْإِرْبَةِ مِنَ الرِّجَالِ أَوِ الطِّفْلِ الَّذِينَ لَمْ يَظْهَرُوا عَلَى عَوْرَاتِ النِّسَاءِ وَلَا يَضْرِبْنَ بِأَرْجُلِهِنَّ لِيُعْلَمَ مَا يُخْفِينَ مِنْ زِينَتِهِنَّ وَتُوبُوا إِلَى اللَّهِ جَمِيعًا أَيُّهَا الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ (31) وَأَنْكِحُوا الْأَيَامَى مِنْكُمْ وَالصَّالِحِينَ مِنْ عِبَادِكُمْ وَإِمَائِكُمْ إِنْ يَكُونُوا فُقَرَاءَ يُغْنِهِمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ (32) وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذِينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتَّى يُغْنِيَهُمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَالَّذِينَ يَبْتَغُونَ الْكِتَابَ مِمَّا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ فَكَاتِبُوهُمْ إِنْ عَلِمْتُمْ فِيهِمْ خَيْرًا وَآتُوهُمْ مِنْ مَالِ اللَّهِ الَّذِي آتَاكُمْ وَلَا تُكْرِهُوا فَتَيَاتِكُمْ عَلَى الْبِغَاءِ إِنْ أَرَدْنَ تَحَصُّنًا لِتَبْتَغُوا عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَنْ يُكْرِهْهُنَّ فَإِنَّ اللَّهَ مِنْ بَعْدِ إِكْرَاهِهِنَّ غَفُورٌ رَحِيمٌ (33) وَلَقَدْ أَنْزَلْنَا إِلَيْكُمْ آيَاتٍ مُبَيِّنَاتٍ وَمَثَلًا مِنَ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ (34)

 

***

 

اللَّهُ نُورُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ مَثَلُ نُورِهِ كَمِشْكَاةٍ فِيهَا مِصْبَاحٌ الْمِصْبَاحُ فِي زُجَاجَةٍ الزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍ يَكَادُ زَيْتُهَا يُضِيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌ نُورٌ عَلَى نُورٍ يَهْدِي اللَّهُ لِنُورِهِ مَنْ يَشَاءُ وَيَضْرِبُ اللَّهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (35) فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ (36) رِجَالٌ لَا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ (37) لِيَجْزِيَهُمُ اللَّهُ أَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَزِيدَهُمْ مِنْ فَضْلِهِ وَاللَّهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ (38)

 

***

 







Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-16
17.09.2025 551 Okunma
1 Yorum 17.09.2025 05:40
Özer Ataç
DEVLET mi, İNSAN mı 2
16.09.2025 62 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-15
16.09.2025 652 Okunma
1 Yorum 16.09.2025 08:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-14
14.09.2025 656 Okunma
1 Yorum 14.09.2025 10:25
Özer Ataç
DEVLET mi, İNSAN mı? (*)
13.09.2025 727 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-13
13.09.2025 606 Okunma
1 Yorum 13.09.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-12
12.09.2025 618 Okunma
1 Yorum 12.09.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-11
11.09.2025 665 Okunma
1 Yorum 11.09.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-10
10.09.2025 795 Okunma
1 Yorum 10.09.2025 10:07
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-9
9.09.2025 679 Okunma
1 Yorum 09.09.2025 08:09
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-8
8.09.2025 657 Okunma
2 Yorum 08.09.2025 09:46
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-7
7.09.2025 653 Okunma
1 Yorum 07.09.2025 08:51
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-6
6.09.2025 688 Okunma
1 Yorum 06.09.2025 10:12
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-5
5.09.2025 749 Okunma
1 Yorum 05.09.2025 05:34
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-4
4.09.2025 744 Okunma
1 Yorum 04.09.2025 09:56
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-3
2.09.2025 814 Okunma
1 Yorum 02.09.2025 09:03
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-2
1.09.2025 850 Okunma
1 Yorum 01.09.2025 10:10
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-1
31.08.2025 899 Okunma
1 Yorum 31.08.2025 07:33
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-3
30.08.2025 789 Okunma
1 Yorum 30.08.2025 10:17
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-2
29.08.2025 848 Okunma
1 Yorum 29.08.2025 09:20
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-1
28.08.2025 892 Okunma
1 Yorum 28.08.2025 08:27
Bahaeddin Sağlam
The Enlightenment Process
27.08.2025 160 Okunma
Reşat Nuri Erol
Nebahat Koru’nun vefatı bizleri yine hüzünlendirdi
27.08.2025 805 Okunma
1 Yorum 27.08.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-18
26.08.2025 1012 Okunma
2 Yorum 26.08.2025 08:51
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-17
25.08.2025 897 Okunma
1 Yorum 25.08.2025 10:19
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim haftalık seminerlerimiz devam ediyor
24.08.2025 861 Okunma
1 Yorum 24.08.2025 10:29
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-16
23.08.2025 1080 Okunma
1 Yorum 23.08.2025 09:21
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-15
22.08.2025 923 Okunma
1 Yorum 22.08.2025 10:15
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-14
21.08.2025 891 Okunma
1 Yorum 21.08.2025 08:47
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-13
20.08.2025 990 Okunma
1 Yorum 20.08.2025 05:15
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-12
19.08.2025 1054 Okunma
1 Yorum 19.08.2025 05:56
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-11
17.08.2025 1054 Okunma
1 Yorum 17.08.2025 10:25
Özer Ataç
RİSK ve GÜVEN/lik 9
16.08.2025 1757 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-10
16.08.2025 868 Okunma
1 Yorum 16.08.2025 08:43
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-9
15.08.2025 1095 Okunma
1 Yorum 15.08.2025 11:37
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-8
14.08.2025 981 Okunma
1 Yorum 14.08.2025 10:57
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-7
13.08.2025 1088 Okunma
1 Yorum 13.08.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-6
12.08.2025 932 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-5
11.08.2025 1142 Okunma
1 Yorum 11.08.2025 09:47
Bahaeddin Sağlam
Aydınlanma Süreci: Ne idi, Ne oldu, Nereye varacak?
10.08.2025 266 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-4
10.08.2025 1101 Okunma
1 Yorum 10.08.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-3
10.08.2025 1000 Okunma
1 Yorum 10.08.2025 09:35
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-2
10.08.2025 1067 Okunma
1 Yorum 10.08.2025 08:48
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-1
7.08.2025 1179 Okunma
1 Yorum 07.08.2025 10:36
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-5
6.08.2025 1040 Okunma
1 Yorum 06.08.2025 05:15
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-4
4.08.2025 998 Okunma
1 Yorum 04.08.2025 11:46
Özer Ataç
RİSK ve GÜVEN/lik 8
4.08.2025 1759 Okunma
1 Yorum 05.08.2025 04:51
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-3
3.08.2025 1169 Okunma
1 Yorum 03.08.2025 06:15
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-2
2.08.2025 1154 Okunma
1 Yorum 02.08.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-1
31.07.2025 1163 Okunma
1 Yorum 31.07.2025 08:12


© 2025 - Akevler