S. Eskicioğlu hocaların hocası Süleyman Karagülle’yi yazdı
24 Kasım günü “Öğretmenler Günü” idi…
Sinan Eskicioğlu bu günde Süleyman Karagülle’yi yazdı;
“Öğretmenler Günü’nde hocaların hocası Süleyman Karagülle’yi hatırlamak”
Evet…
Yazısının başlığı aynen böyleydi;
“Öğretmenler Günü’nde hocaların hocası Süleyman Karagülle’yi hatırlamak”
*
Ben de yazının başlığını farklı yazdım ve dedim ki;
“S. Eskicioğlu hocaların hocası Süleyman Karagülle’yi yazdı”
Neden?
Nedeni şu:
Süleyman Hoca, merhum Prof. Dr. Osman Eskicioğlu ile akademik kariyerinin “doktora” merhalesinde, bence devasa bir çalışma yaptı, Kur’an’ı baştan sona “İSLAM EKONOMİSİ” açısından incelediler ve çok hacimli bir çalışma yaptılar…
Netice?
Erzurum Üniversitesi’nin o zamanki İslam camiasının meşhur iki profesörü de maalesef bu çalışmayı reddettiler!
*
Sonra…
1976 yılında…
Ege Üniversitesi’nde…
Benzer bir çalışma bana nasip oldu…
O çalışmaya da önce “D” (geçersiz) dendi ama…
Altı ay süren savunmalarım sonrasında “A” (pekiyi) dediler…
Çalışmayı daha sonra kitaplaştırdım;
http://www.akevler.org/AkevlerKitaplar/0/117/KURAN-VE-TURIZM
*
Neyse…
Konumuz Süleyman Karagülle…
Ya da;
“Öğretmenler Günü’nde hocaların hocası Süleyman Karagülle’yi hatırlamak”
OCAK MEDYA yazarı Sinan Eskicioğlu’nun yazısını okumaya başlayalım…
*
“Bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü.
Geçen öğretmenler gününde, cenazelerine katılamadığım iki değerli öğretmenin nezdinde bütün öğretmenlerimizi anımsamıştım. Yeni olması hasebiyle insan çok daha duygusal oluyor. Hele bir de en yakınınızda yaşadığınızda duygularınızın ağırlığı, başkasının vefatını duymuş gibi olmuyor.
İlki, babam ve öğretmenim Osman Eskicioğlu, diğeri de İsmail Uymur. Rabbim onların çalışmalarını hakkıyla kabul buyursun.
Bugün öğretmenler günü hasebiyle hatırladığım, kendisinin bu önemli gününü yüz yüze kutlamak istediğim kişi ise öğretmenlerimin de öğretmeni. Yani hocaların hocası.
Günümüzün siyasi tablosuyla da örnek vermem gerekirse: Tayyip Erdoğan’ı İBB Başkanlığına hazırlayan, hocası olan rahmetli Necmeddin Erbakan’ın da hocası olan Süleyman Karagülle.
Rabbim kendisine biraz daha ömür versin, lakin ona çok ihtiyacımız olacak kanaatindeyim.
Bugün Süleyman Karagülle’yi hatırlamak, onu anmak aslında bir vefa borcu.
Benim hissettiğim kadar hissetmiyorsunuz, benim gördüğüm kadar görmüyorsunuz ve benim onu anladığım kadar anlamıyor olabilirsiniz. Çok normal. Çünkü hocaların hocası olan Süleyman Karagülle’nin düşünceleri ve fikirleri bugüne fazla geliyor, bugün için çok lüks kaçıyor. Bu yüzden de anlaşılmaması normal.
Neden mi hocaların hocası?
Onun fikirlerini bir öğrenci gibi dinleyen Necmeddin Erbakan, Türkiye siyasetinde yeni bir pencere açmıştı. Karagülle’nin öğrencisi olan Necmeddin Erbakan’ın yetiştirdiği öğrenciler ülkemize önemli faydalar sağlayan Başbakanlar ve Cumhurbaşkanı oldular.
Öğretmenler gününde hocaların hocası olarak andığım Süleyman Karagülle’nin etkisini, gelecek için rolünü açıklayayım.
İslam Hukuku denince otorite olarak kabul edilen kişi ya da kişiler Necmeddin Erbakan’ı ve Adil Düzen düşüncesini İmam Hatip okullarına sokulmaya çalışıldığı için sürekli eleştirmişlerdi. Kimleri kastettiğimi sizler anladınız. İşte bu kişi ya da kişiler bugün İmam Hatip Liseleri’nin siyasallaşması için büyük özen göstermektedirler. O gün savaş açtıkları fikirleri bugün harfiyen yapmaktalar.
Peki, neden böyle?
Akademik unvanları olsa da bilimselliği ve İslam’ın bilimselliğini kavrayamadıkları için.
Süleyman Karagülle’nin fikirleri bugün ve gelecekte sorun olabilecek her noktada reçete kabilinden çalışmalar. Uygulanmış olsaydı bugün yaşadığımız hukuksuzluk, adaletsizlik, deizm, israf ve toplumsal çürüme gibi sorunlarımız olmazdı.
Neden mi hocaların hocası?
Bugünün sorunlarına ışık tutan ve geleceğin sorunlarına çözümler üreten Süleyman Karagülle, bu kişi, kişiler ve gruplara Adil Düzen’i bıkmadan usanmadan anlatmıştı.
Dünyadaki gelişmeler, kapitalizmin çıkmazda olması, alternatif sistem arayışları, Din-Birey, Din-Toplum ve Din-Hukuk ilişkilerindeki kargaşa ve bilinmezliklere ‘bilimsel’ bakış açısı ile geleceğe dair çözümler sunması bakımından çok ama çok değerlidir.
Neden mi hocaların hocası?
Birçok profesörü, üniversite hocasını yetiştiren Süleyman Karagülle, diğer insanlar gibi ‘ben biliyorum’ düşüncesine kapılmadan, her geçen gün ilmini arttırmaya çalışan bir ilim çalışanıdır.
Diğer bütün kişiler ve gruplar nezdinde bireyler yoktur ve birey ‘bu benim fikrim ve böyle karar verdim’ diyemezler; ancak Karagülle’nin çevresinde yetişen kişiler ‘birey’ olma bilincine ulaşmış düşünen insanlardır. Ve onların itirazları Süleyman Karagülle’yi rahatsız etmez ve aksine memnun olur.
Neden mi hocaların hocası?
İslam’ın sistem fikrini, hukuk-din ilişkisini, ekonomi-dini ibadetler bütünlüğünü ve bütün bu İslam’ın sistem anlayışlarını ayetlerden hüküm çıkararak, bir bütünlük içinde sunan, geleceği bugün yaşayan bir düşünürdür.
Bu toplum sizin kıymetinizi bilemiyorsa, bu onların kalite ve bilim anlayışlarının seviyesizliğini göstermektedir Sayın Karagülle.
Sizin gibi hocaların hocası olan değerli bir düşünürün öğretmenler gününü kutlamak benim için kıvanç.
Çok kıymetli öğretmenlerimiz, öğretmenler gününüz kutlu olsun.
Sevgi ve Bilgiyle kalın.”
*
https://www.ocakmedya.com/ogretmenler-gununde-hocalarin-hocasi-suleyman-karagulleyi-hatirlamak/