Kaldığımız yerden devam ediyoruz…
İstihdam Kooperatiflerini Ülkemizde Nasıl Uygulayabiliriz?
Toplum olarak “karı koca çalışan aile” tipine geçtik artık. Herkesin evine ihtiyacına göre “temizlikçi hanım” arkadaşlar (işçiler) geliyor. Ya da annelerimiz “çocuk bakımı” ihtiyaçlarını evde bir bakıcı tutarak karşılıyorlar.
Gelgelelim, bu tip işlerde çalışanların sosyal güvencesi yok. Bu çalışanların sosyal güvenlik primleri yatırılsın diye projeler üretilse de, yeterince başarılı olamadığı anlaşılıyor.
Örneğin…
Ev temizliğine giden kadın işçilerin ortağı olduğu bir kooperatif kurduğumuzu düşünelim.
Ayşe teyze her gün bir eve gitse ve gündeliği 100 TL olsa, ayda 3.000 TL yapar. Bu 100 TL’yi veren ev sahibi, Ayşe teyzenin sosyal güvenlik primini yatırmak zorunda ama yatırmıyor veya yatıramıyor. Ayşe teyze de eline geçen paranın bir kısmını sigorta primi olarak yatırmak istiyor ama o da yatırmıyor veya yatıramıyor.
Kooperatif burada devreye giriyor ve sistem şu şekilde çalışıyor:
İşveren, Ayşe teyze adına kooperatif hesabına 100 TL’yi yatırıyor. O kadar!
Kooperatif hesabında Ayşe teyze adına biriken aylık para ne kadarsa, puantaj hesabı yapılıp o para üzerinden sosyal güvenlik pirimi yatırılıyor, bir miktar işletme masrafı alınıyor, geri kalan Ayşe teyzeye veriliyor.
Yani Ayşe teyze ne kadar çalışırsa o kadar maaşı var. Ayşe teyze kendi kendinin patronu. Patron kooperatif değil, kooperatif adeta sadece bir vitrin.
İşin esasında Ayşe teyze kendi sigorta primini kendi ödemektedir. Dolayısıyla, Ayşe teyzenin en düşük sigorta primini ödeyerek en hızlı şekilde sosyal güvence altına alınmasını ve emekli olmasını sağlamanın yolu, isteğe bağlı sigortalılık primini ödemeyi kolaylaştıracak düzeneği kurmaktır.
“İstihdam kooperatifi” işte budur.
***
Peki, neden başaramıyoruz? Ne yapmalıyız? Sistemin ülkemizde tıkanmaya yol açabilecek zaaf noktası şurada. Bu nitelikte ortaklardan oluşan kooperatifin yönetimi de bu kişilerden oluşunca (çünkü yöneticilerin ortaklar arasından olma şartı var) kooperatif yönetilemiyor.
Çünkü Ayşe teyzede kooperatifi yönetebilecek işletmecilik kapasitesi, aylık belki 1000 kişinin maaş ve sosyal güvenlik primlerinin teminini yapabilecek eğitim ya da sosyal güvenlik uzmanlığı bilgisi vs. olsaydı, zaten temizlikçi olmazdı.
Kooperatiflerde, yönetim ve özellikle denetim organının profesyonelleştirilmesi, bu sayede üst birliklerinde oluşan bilgi ve kaynak birikiminin kooperatiflere yansıtılmasına dönük hususlarda Kooperatifler Kanunu’nda düzenleme yapılmalıdır.
Bunu yapmadığımız müddetçe, kooperatifler kötü yönetilmeye devam edilmekte, bu da kooperatif sektörünün itibarsızlaşmasına ve güven kaybına neden olmakta, bu ve benzeri sebeplerden dolayı sonuçta insanları bu alandan uzaklaştırmaktadır.
(İkincisi ve konu itibariyle en önemlisi gelecek yazımızda…)
***
Evet…
“İstihdam Kooperatifleri” yazılarımız, genel olarak hükümet ve özel olarak ilgili bakanlar ile ilgili genel müdürlerimize açık mektubumuzdur; elbette bu önerilerimizi benimseyip uygulaması gereken halkımızla birlikte…