İstihdam Kooperatifleri ile işsizliği %2 düşürmek-1
Evet…
Yanlış okumadınız:
“İSTİHDAM KOOPERATİFLERİYLE İŞSİZLİĞİ %2 DÜŞÜREBİLİRİZ…”
Başlık çok iddialı gelebilir ama yazıyı okuduğunuzda hiç de öyle olmadığını, “o zaman ne duruyorsun, helva yapsana” dediğinizi duyar gibiyim.
“Kooperatif meselesi, memleket meselesi” mottosu, sloganı, parolası boşuna değil.
Kooperatifi, kooperatifçiliği doğru anlayıp uyguladığımızda, mevcut beşeri sermayemizle yapamayacağımız, aşamayacağımız engel yok.
Konu ile ilgili iddialı ama gerçekçi ana girizgâhımız bu kadar, açıklamalara geçelim.
***
Kooperatif Nedir, Nasıl Anlamamız Gerekir?
Kooperatif, ortak amaçlarını gerçekleştirmek için bir araya gelen kişiler tarafından kurulan ve yönetilen, hem ekonomik hem sosyal amaçları olan bir örgütlenme modeli, bir yönetim modeli, hukuk sistemimize göre de bir ortaklık türüdür.
Kooperatifler ne şirketler gibi yalnızca ekonomik amaçlı, ne de dernekler gibi yalnızca sosyal amaçlı kuruluşlarıdır; hem ekonomik hem de sosyal amaçları aynı anda bünyesinde barındıran, oldukça sofistike teşekküllerdir.
Amaç böyle olunca ortaya çıkan faydanın paylaşımını da bir atasözüyle izah edelim:
“Ne keser gibi hep bana hep bana” (şirket);
“Ne rende gibi hep sana hep sana” (dernek);
“Testere gibi bir sana bir bana” (kooperatif)…
Özünde “karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve kefalet” modeliyle çalışan bir işletme modeli olarak kooperatifleri, toplumdaki genel kanaatin aksine onlarca “tür” altında değerlendirmek yerine;
- Mal ve hizmet arzı ve pazarlaması alanında çalışan kooperatifler (üretim ve pazarlama, tarımsal amaçlı olanlar, yapı kooperatifleri bu gruptadır).
- Mal ve hizmet talebi ve tüketimi alanında çalışan kooperatifler (tüketim ve enerji kooperatifleri vb).
- Finansal alanda çalışan kooperatifler (sigorta, banka, kefalet kooperatifleri vb)…
Olarak üç grup faaliyet alanında derlemek daha doğrudur.
Dolayısıyla, ülkemizde şu anda yürütüldüğü gibi 40-50 tür kooperatif diye bir şey yoktur; böyle olması zaten konuyu anlamadığımızı da göstermektedir.
İmecenin kurumsallaşmış şekli kooperatifçilik, günümüzde istihdam alanında problemlerimizi çözebileceğimiz kurumsal bir organizasyondur.
Kooperatiflerin gerek kendi aralarında gerekse devlet ile ortak çalışması sosyal faydayı ve ekonomik refahı artırmada en etkili yoldur. Günümüzde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunlar ve de devletin sahip olduğu kaynaklar ile toplumun sorunlarının hepsine çözüm getirmek mümkün değildir. Halkın ve yerel yönetimlerin de bu sorunların çözümünde harekete geçmesi gereklidir.
Bu noktada kooperatifler, kırsalın ve şehirlerin ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümünde toplumsal katılımı ve sahiplenmeyi sağlayacak tek modeldir.
***
Bu yazı dizimiz de, önceki ilgili yazılarımızla birlikte, başta Sayın Cumhurbaşkanı ve Danışmanları olmak üzere, Sayın Hükümet ve ilgili Bakanlara Açık Mektubumuzdur.
(Gelecek yazı konumuz: İstihdam Kooperatifleriyle Yapabileceklerimiz…)
İstihdam Kooperatifleri ile işsizliği %2 düşürmek-1
Evet…
Yanlış okumadınız:
“İSTİHDAM KOOPERATİFLERİYLE İŞSİZLİĞİ %2 DÜŞÜREBİLİRİZ…”
Başlık çok iddialı gelebilir ama yazıyı okuduğunuzda hiç de öyle olmadığını, “o zaman ne duruyorsun, helva yapsana” dediğinizi duyar gibiyim.
“Kooperatif meselesi, memleket meselesi” mottosu, sloganı, parolası boşuna değil.
Kooperatifi, kooperatifçiliği doğru anlayıp uyguladığımızda, mevcut beşeri sermayemizle yapamayacağımız, aşamayacağımız engel yok.
Konu ile ilgili iddialı ama gerçekçi ana girizgâhımız bu kadar, açıklamalara geçelim.
***
Kooperatif Nedir, Nasıl Anlamamız Gerekir?
Kooperatif, ortak amaçlarını gerçekleştirmek için bir araya gelen kişiler tarafından kurulan ve yönetilen, hem ekonomik hem sosyal amaçları olan bir örgütlenme modeli, bir yönetim modeli, hukuk sistemimize göre de bir ortaklık türüdür.
Kooperatifler ne şirketler gibi yalnızca ekonomik amaçlı, ne de dernekler gibi yalnızca sosyal amaçlı kuruluşlarıdır; hem ekonomik hem de sosyal amaçları aynı anda bünyesinde barındıran, oldukça sofistike teşekküllerdir.
Amaç böyle olunca ortaya çıkan faydanın paylaşımını da bir atasözüyle izah edelim:
“Ne keser gibi hep bana hep bana” (şirket);
“Ne rende gibi hep sana hep sana” (dernek);
“Testere gibi bir sana bir bana” (kooperatif)…
Özünde “karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve kefalet” modeliyle çalışan bir işletme modeli olarak kooperatifleri, toplumdaki genel kanaatin aksine onlarca “tür” altında değerlendirmek yerine;
1. Mal ve hizmet arzı ve pazarlaması alanında çalışan kooperatifler (üretim ve pazarlama, tarımsal amaçlı olanlar, yapı kooperatifleri bu gruptadır).
2. Mal ve hizmet talebi ve tüketimi alanında çalışan kooperatifler (tüketim ve enerji kooperatifleri vb).
3. Finansal alanda çalışan kooperatifler (sigorta, banka, kefalet kooperatifleri vb)…
Olarak üç grup faaliyet alanında derlemek daha doğrudur.
Dolayısıyla, ülkemizde şu anda yürütüldüğü gibi 40-50 tür kooperatif diye bir şey yoktur; böyle olması zaten konuyu anlamadığımızı da göstermektedir.
İmecenin kurumsallaşmış şekli kooperatifçilik, günümüzde istihdam alanında problemlerimizi çözebileceğimiz kurumsal bir organizasyondur.
Kooperatiflerin gerek kendi aralarında gerekse devlet ile ortak çalışması sosyal faydayı ve ekonomik refahı artırmada en etkili yoldur. Günümüzde ülkenin içinde bulunduğu ekonomİk sorunlar ve de devletin sahip olduğu kaynaklar ile toplumun sorunlarının hepsine çözüm getirmek mümkün değildir. Halkın ve yerel yönetİmlerİn de bu sorunların çözümünde harekete geçmesi gereklidir.
Bu noktada kooperatifler, kırsalın ve şehirlerin ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümünde toplumsal katılımı ve sahiplenmeyi sağlayacak tek modeldir.
***
Bu yazı dizimiz de, önceki ilgili yazılarımızla birlikte, başta Sayın Cumhurbaşkanı ve Danışmanları olmak üzere, Sayın Hükümet ve ilgili Bakanlara Açık Mektubumuzdur.
(Gelecek yazı konumuz: İstihdam Kooperatifleriyle Yapabileceklerimiz…)