Ne diyorduk?
Kooperatifler ile ilgili yazı dizimizin ikincisinin en sonunda dedik ki: “Aynı şekilde, yakında sonuçları açıklanacak olan III. Tarım Orman Şûrası için belirlenen 21 çalışma grubu başlığından 18’inde kooperatif çözümü geliştirmek mümkündür.” 2019 Tarım Orman Şurası Çalışma Grupları Konu Başlıkları ile Kooperatif Çözümleri ve Öneri Özetleri sunalım.
Sunumumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz…
16) Tarımsal Destekleme Politikaları: Tarım destekleri, aynı zamanda üretim planlamasının en önemli aracıdır. Avrupa Birliği’nde 7 yıllık, ABD’de 5 yıllık tarım bütçesi yapılıyor ve çiftçiler bu sayede hangi ürüne ne kadar destek alacağını önceden biliyor. Ülkemizde ise “dağıtılan” tarım desteklerinin amacına uygun kullanıldığı söylenemediği gibi sonucuna da bakılmıyor. Havza modelli kurulmuş/kurulacak kooperatifler üzerinden üretim planlaması yapılması, tarımsal üretim desteklerinin kooperatifler eliyle kullandırılması, tarımsal girdilerin kooperatifler aracılığıyla temin ve tevzi edilerek maliyetlerin düşürülmesi vs. yeni bir destekleme politikasının temelini oluşturacaktır.
17) Tarımsal Üretim Planlaması: Kooperatifler ortaklarının üretim kapasitesini, ne üreteceğini, ürettiği ürünün niteliğini, fiyatını vs. en iyi bilecek kuruluşlardır. Kooperatifler, tarımsal üretimde planlamayı kendiliğinden yapar.
18) Tarımda Teknolojik Dönüşümler: Tarımda teknolojik dönüşümler çok gerekli ve bir o kadar da maliyetlidir. Bazı teknolojik yatırımlar da bir defalık olup üretici için sabit maliyeti aşırı artırmaktadır. Kooperatiflerin yapacağı koordinasyonla münavebeli bir kullanımla teknolojik yatırım maliyetlerinin adil paylaşımı mümkündür.
19) Orman Yangınlarıyla Mücadelede Yenilikçi Yaklaşımlar. 20) Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Yaklaşımlar. 21) Tarım ve Orman Hukuku. Bu son üç madde kooperatifçilik dışındaki teknik konuları içermektedir ama bu alanlarda da kooperatifçilikten yararlanılabilir.
Görüldüğü üzere, kooperatİf sistemini kullanarak kısa ve orta vadede çözüme kavuşturabileceğimiz ya da ekonomik ivme yakalayabileceğimiz alanlar son derece geniştir.
Bu bölümden sonra kooperatif konusunu farklı bir şekilde ele alacağız.
Türkiye’de kooperatifler, türlerine göre üç ayrı kanunlara tabi olarak kurulmakta ve faaliyet göstermektedirler:
* 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu,
* 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu,
* 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun.
“1 nolu Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” ve bu kararnamede değişiklik yapan devamı kararnamelere göre, bakanlıkların yeniden yapılandırılması sürecinde, kooperatifler ile ilgili bakanlıklar ve ilgili birimlerin teşkilat ve görev yapısı da yeniden düzenlenmiştir.
Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine göre, idari bağlılıkta aynı işi yapan kamu kurumları tek çatı (bakanlık, genel müdürlük, kurum vs.) altında birleştirilerek devlet sistemi işletilmektedir. Tam da bu yaklaşımın ruhuna aykırı olarak, bir ticaret şirketi türü olan kooperatiflerin faaliyet gösterdikleri her bir alana göre ayrı bakanlıklara bağlı olması, bu bakanlıklar bünyesindeki genel müdürlükler içerinde darmadağın bir organizasyon altında bulunmaları, kooperatifçilik alanında politika üretilememesinin ana sebeplerindendir.
İlgili bakanlıkların kooperatiflere yönelik görev ve yetkileri ön plana çıkartarak söz konusu kararnamelerde geçen ilgili hükümler, gelecek yazımızda özetlenmiş olacaktır. Bugünkü yazımızın sonunda sadece ilgili bakanlıkları hatırlatalım:
-Ticaret Bakanlığı,
-Tarım ve Orman Bakanlığı,
-Çevre ve Şehircilik Bakanlığı.
(Kooperatifler ile ilgili kararname ve kanun maddeleri ile konuya devam edeceğiz…)